SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"1 Kasım Memleket Meselesi"

0
Güncellendi - 2015-12-28 04:53:35
A- A+ PAYLAŞ

AKP Malatya milletvekilleri ve milletvekili adayları, seçim çalışmaları kapsamında çeşitli ziyaretlerde bulundular.

'TEK VÜCUT OLMAK ZORUNDAYIZ'

AKP Malatya Milletvekili ve Milletvekili Adayı Öznur Çalık, "Sıkılan kurşunun, atılan bombanın bizim birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkıldığını hepimizin bilmesi gerekir. Bu sorun, siyaset üstü bir sorundur. Ne CHP'nin ne MHP'nin ne HDP'nin ne AK Parti'nin tek başına sorunu değildir, bu Türkiye'nin sorunudur. Dolayısıyla bu sorunun hep beraber üstesinden gelmemiz için birliğimize, beraberliğimize sıkılan kurşunda tek vücut, yek vücut olmak zorundayız" dedi. 

Genel seçim çalışmalarını sürdüren Çalık, Doğanşehir İlçesi ve ilçeye bağlı mahalleleri ziyaret ederek, esnaf ve vatandaşlarla bir araya geldi. 

Ankara'daki terör saldırısının siyaset üstü bir sorun olduğunu ifade eden Çalık, şunları söyledi: "Ankara'da vefat eden Malatyalı kardeşlerimizin cenazelerine Meclis Başkanımız İsmet Yılmaz, milletvekilleri ve belediye başkanlarımızla iştirak ettik. Ailelerimizin bir kısmını ziyaret ederek, başsağlığı dileklerimizi ilettik. Bir kez daha hem Malatya'mızın hem de ülkemizin başı sağ olsun. Atılan bombanın, yaşanan terörün bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yaşanan en büyük terör olayı olduğunu hepimiz biliyoruz. Sıkılan kurşunun, atılan bombanın bizim birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkıldığını hepimizin bilmesi gerekir. Bu sorun, siyaset üstü bir sorundur. Ne CHP'nin ne MHP'nin ne HDP'nin ne AK Parti'nin tek başına sorunu değildir, bu Türkiye'nin sorunudur."

Çalık, teröre karşı hep birlikte mücadele verilmesi gerektiğine dikkat çekerek, "Bu sorunun hep beraber üstesinden gelmemiz için birliğimize, beraberliğimize sıkılan kurşunda tek vücut, yek vücut olmak zorundayız. Birliğimizi ve beraberliğimizi bozacak her türlü terör örgütüne karşı beraberce mücadele etmemiz gerekir. Bu IŞİD'se de, bunun adı DEAŞ'sa da, bunun adı PKK'ysa, PYD'yse, DHKC-C ise ya da adını bilmediğimiz nice terör örgütlerinden biriyse de, hep beraber bunların terör örgütü olduğunu belirtip, onlarla ortak mücadeleyi beraberce vermemiz gerekir. Bütün terör eylemlerini şiddetle kınıyoruz" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin hasta adam pozisyonundan kurtulup, ayağa kalktığını dile getiren Çalık, "Suruç katliamıyla başlayan hadiseler, Türkiye'yi kaosa sürüklemek, hem ulusal hem de uluslararası güçlerin Türkiye üzerinde oynadıkları oyunların en önemli göstergesidir. Türkiye ayağa kalktı. 2002 seçimlerinde Doğanşehir, Malatya, tüm Türkiye'yi dolaştığımızda herkes 'Türkiye hasta bir adam pozisyonunda' diyordu. Şuan Türkiye ayağa kalktı. Yoğun bakımdan servise çıktı. Servisten yürümeye başladı. Koşmaya başlayacağı sırada önüne en büyük engel olarak terörü çıkarıyorlar. Türkiye'de kardeşi kardeşe kırdırmak istiyorlar. Bunun önüne hep birlikte geçmek zorundayız. Terörü şiddetle lanetliyorum ve terörün yanında duran bütün siyasi partilere de sesleniyorum; birlik ve beraberliğimize sıkılan kurşunun eğer bugün karşısında durmazsanız, yarın o kurşunlar yeniden size dönecektir" dedi.

"ÇOK KRİTİK BİR DÖNEMEÇ

AKP Malatya Milletvekili ve Milletvekili Adayı Mustafa Şahin ile 6. sıra Milletvekili Adayı Ufuk Önalan, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır ve AKP Malatya İl Başkanı Hakan Kahtalı ile birlikte Hekimhan ilçesi ile ilçeye bağlı mahalleleri ziyaret etti. 

Şahin, 1 Kasım'da milletin Türkiye'nin geleceği açısından önemi bir tercih yapacağını söyledi. Şahin, 1 Kasım seçimlerinde her oyun önemli olduğuna dikkat çekerek, "7 Haziran'daki gibi rehavete kapılıp, 'AK Parti zaten iktidarda, ben sandığa gitmesem de bileğini kimse bükemez' demeyin. Vereceğiniz bir oy, şer ittifakını bozmaya yeter. Kim varsa oyunu kullansın. Mutlaka vatandaşlık görevimiz ifa edelim" dedi. Türkiye'nin kritik bir döneçten geçtiğini ifade eden Şahin, şunları söyledi:

“1 Kasım seçimleri bizim için çok kritik bir dönemeç. Kritik bir süreçten geçiyoruz. Bugüne kadar yapılanları yüce milletimiz çok net ve bir şekilde görüyor. Ülkemiz üzerinde emelleri olan harici ve dahili bedbahtların yapmış olduklarını görüyorsunuz. Bugün artık partizanlık yapacak bir gün değildir. Bu noktada vatandaşlarımız mutlaka istikrarın tek partili bir hükümetten geçtiğini göz önünde bulundurmalı ve 7 Haziran'dan bu yana geçen dört aylık süre içerisinde oynanan çirkin oyunların farkında olarak sandığa gitmelilerdir.”

Şahin, “AK Parti, emeklinin yanında. AK Parti, gençlerimizin yanında. Çiftçimizin, esnafımızın yanında AK Parti. Bu bağlamda 1 Kasım öncesi her kesime müjdeler verdik. Esnafımıza düşük faizli kredi uygulamamıza devam edeceğiz. Yemde ve gübrede KDV’yi kaldıracağız. Genç çiftçilerimize proje karşılığı 30 bin lira karşılıksız destek vereceğiz. Kırsal Kalkınma Desteklerinin 81 ile yaygınlaştırılmasını sağlayacağız. Tarım sigortalarının kapsamını genişleterek, yaygınlaştıracağız. Daha birçok müjdemiz ile çiftçimizin, vatandaşımızın arkasında bugüne kadar olduğu gibi durmaya devam edeceğiz.”dedi.

Ufuk Önalan ise ortak paydalarının vatan olduğunu ifade ederek, milletin 1 Kasım'da Türkiye'nin geleceği için önemli bir tercihte bulunacağını dile getirdi. 

Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiğini kaydeden Önalan, "Memleketimizin, ülkemizin, insanlarımızın geleceği ve refahı için, birlik ve beraberlik içerisinde kardeşçe yaşayabilmemiz için önemli bir karar vereceğiz. Bu nedenle 1 Kasım'da yapılacak seçim büyük önem taşıyor" diye konuştu. 

"AK PARTİ MİLLETİN PARTİSİ.."

AKP Malatya Milletvekili ve Milletvekili Adayı Nurettin Yaşar, seçim çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu kapsamda Arapgir ilçesini ziyaret eden Milletvekili Yaşar, vatandaşların sorun ve taleplerini dinledi. Ziyaretleri esnasında önemli açıklamalarda da bulunan Nurettin Yaşar, AKP’nin bütün kesimlere hitap eden bir dava partisi olduğuna dikkat çekti.

“Bizim köklü ve kadim geleneğimiz, Şeyh Edebali’nin en güzel şekilde ifade ettiği, ‘İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın’ ilkesi üzerine inşa edilmiştir. Devlet insan için vardır, insana hizmet için vardır” diyen Yaşar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“AK Parti sadece bir parti değil. AK Parti, sizin bizim partimiz. Dolayısıyla sizin ve bizim istediğimiz bir hükümet olsun istiyoruz. Mesele bir parti kuralım da birimiz milletvekili olsun, birimiz başbakan olsun değil; onu geçtik. Bunlar bizim için önemli değil. Artık bunlar kimsenin umurunda değil. Yani burada mevkii makam peşinde olan yok mu, vardır. Zayıf olan yok mu, vardır. Bu memlekette bu köyde ne kadar zayıf varsa bu partide de o kadar zayıf vardır. Ama biz diyoruz ki eksikte olsa fazla da olsa bizim reyimiz olsun, bizim irademiz olsun. Biz kendi düşüncemizle, kendi inancımızla bir hükümet teşkil edelim. Biz bunu yaptığımız zaman bizim kaynaklarımız burada kalır. Bizim zenginliklerimiz var, imkanımız var, gücümüz var. Bunu yaparız, bunu beceririz, yaptık da. Yani son 3-4 sene çelme takmaları, engellemeleri olmasa Türkiye şu anda başka bir Türkiye olacaktı.”

"1 KASIM MEMLEKET MESELESİ.."

AKP Malatya Milletvekili ve Milletvekili Adayı Bülent Tüfenkci, Türkiye'deki belirsizliğin ortadan kalkması için millete büyük görev düştüğünü söyledi. Tüfenkci, seçim çalışmaları kapsamında Akçadağ İlçesi ile ilçeye bağlı mahalleleri ziyaret etti. 

Türkiye'nin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini kaydeden Tüfenkci, "Türkiye sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Türkiye'nin huzuruna kast etmeye çalışan dahili ve harici şer odakları var. Bunlar özellikle bir takım provokasyonlarla devlet ile milleti karşı karşıya getirmenin hesabı içerisindeler. Ankara'da meydana gelen terör saldırısında 97 canımızı kaybettik. Hayatlarını kaybeden kardeşlerimize Cenabı Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Acıları hepimizin, Türkiye'nin acısıdır. Orada yapılan saldırı bütün Türkiye'ye, milletimize yapılmış bir saldırıdır. Hiç günahı olmayan gencecik insanlarında orada hayatlarını kaybetmeleri elbette ki çok üzücü. Bizlerin oradaki terör saldırısında, terörün amacına hizmet etmeyecek duruşu sergilememiz lazım. Daha ilk günden devleti suçlayan, birilerini katil ilan edenlerin esasında ben eminim ki, zaman geçtikçe vicdanlarındaki rahatsızlıkta ortaya çıkacaktır. Faillerin mutlaka ortaya çıkartılması gerekiyor. Buda yetmez, arkasındaki güç ilişkilerinin de ortaya çıkartılması gerekiyor" dedi. 

1 Kasım seçimlerinin parti meselesi değil, memleket meselesi olduğunu ifade eden Tüfenkci, "7 Haziran'da ortaya çıkan tablo, Türkiye'de hiçbir partiyi tek başına iktidara getiremedi. Maalesef koalisyonda birilerinin istememezliği yüzünden oluşmadı. Gönül istiyordu ki, 2 yıllık süreyle bir koalisyon olsun. Kim ne derse desin bunun için AK Parti çok ciddi çalıştı. Ama ilk geceden 'hayır' diyenler, son günde 'hayır' dediler. Belki de ülkenin hepsinden daha çok birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğu günde dahi terörü konuşmak için davet edilenlerin 'hayır' dediğini gördüğümüz bir Türkiye'de yaşıyoruz. Endişemiz o ki, 1 Kasım'da da böyle bir tablo ortaya çıkarsa, bu insanlar nasıl bir araya gelecek? Türkiye'nin geleceğiyle ilgili belirsizliğin ortadan kalkması da, yine görünen o ki millete düşüyor. Millet, 1 Kasım'da tercihini istikrardan yana yaparsa, tercihini birlik ve beraberlikten yana yaparsa, tercihini huzur ve kardeşlikten yana yaparsa, inşallah umut ediyoruz ki, Türkiye'nin toplumsal barışının sağlanması noktasında çok daha iyi yerlere gelmiş oluruz. 1 Kasım, şu veya bu partinin meselesi değil, 1 Kasım esasında memlekete meselesi. 1 Kasım, memleketin bekasıyla ilgili bir mesele. Memleketin geleceği açısından bu seçim büyük önem taşıyor" diye konuştu. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız