SON DAKİKA
SON DEPREMLER

1 Milyar Kişi Domuz Gribi Olabilir !

A- A+ PAYLAŞ

Uzmanlardan korkutan domuz gribi senaryoları!

Dünya büyük korku yaratan domuz gribi salgını yayılmaya devam ederken, salgın uzmanları da bir yandan hastalık hakkında senaryolar geliştiriyor. Uzmanlar 2 yıl içinde 1 milyar kişinin domuz gribine yakalanacağını öngörüyor. İşte domuz gribi senaryoları:

Harvard Üniversitesi’nden Dr. Marc Lipsitch “Hastalık ocak ya da şubat aylarında en yaygın noktasına ulaşacak. Mevsimsel grip de her yıl aynı dönemde yaygınlaşır. Havalar soğudukça grip virüsünün yayılması da hızlanıyor” dedi. Ocak ayının büyük risk taşıdığına dair Türkiye’den de görüşler var. Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Levent Akın, “Toplam ağır vaka sayısında artma olabilir. Çok soğuk aylarda A gribi çok hızlı bulaşma eğilimi gösterecek, ağır vaka sayısında da artma görülebilir. Ocak salgın tehlikesinin başlangıcı olabilir” diye konuştu. Reuters haber ajansına göre bilim adamları domuz gribi salgını için 2 olasılık sunuyor:

Şiddetli salgın: Bilim adamlarına göre her 30-40 yılda bir yeni bir grip virüsü ortaya çıkarak hızla tüm dünyaya yayılıyor ve yüz binlerce insanın ölümüne yol açabiliyor. Bunun en kötü örneği son olarak 1918’de yaşandı. Dalgalar halinde yayılan İspanyol gribi virüsü 18 ay içinde yaklaşık 50 milyon insanın ölümüna yol açtı. Ancak günümüzde böylesi büyük bir salgın için endişelenmeye gerek yok. Çünkü 1918’deki salgında antibiyotik kullanılmıyordu ve suni solunum cihazı henüz yoktu. Aşılar hem yeterince gelişmemişti hem de yaygın olarak kullanılmıyordu. Basit bir enfeksiyon ölüme yol açabiliyordu. Her şeye rağmen bilim adamları 1918 benzeri salgın durumunda iş gücünün yüzde 40’ının kaybedilebileceğini hesaplıyor. Bu durumda üretim durma noktasına gelebilir, dünyada ticaret durabilir ve birçok ülkede ekonomi tamamen çökebilir.

Hafif salgın: Bunun son örneği 1968’de yaşandı. H3N1 virüsü yaklaşık 1 milyon kişinin ölümüne yol açtı. Aşılama, ilaçlara rağmen her yıl 250 ile 500 bin kadar kişi grip yüzünden zaten ölüyor. Salgının hafif olması durumunda en büyük risk grupları arasında bebek ve küçük çocuklar, yaşlılar ve gribe karşı daha savunmasız olan hastalar yer alabilir. Enfeksiyonlar, dünyada ticaret ve dolaşımı olumsuz etkileyebilir. Üretim yavaşlar, ilaç ve aşı sıkıntısı yaşanabilir. Hastanelerin kapasitesi yetersiz kalır. İşte senaryolar:

1 Salgının Şiddeti

En iyi senaryo: Salgın hafiftir ve sıradan grip sezonunda olduğu gibi 250 ile 500 bin arasında insanın ölümüne yol açar.

En kötü senaryo: Virüs mutasyona uğrayarak ilaç ve aşıya dirençli hale gelir. insanların D vitamini eksikliği çektiği ocak ve şubat aylarında güçlenir. Dünya çapında 1 milyarın üzerinde insana bulaşır ve milyonlarca kişi ölür.

Olası senaryo: Virüs dünyada 1 milyarın üzerinde insana bulaşabilir. Ölüm oranları tam olarak hesaplanamıyor. Ancak gelecek 2 kış içinde 1 milyon kişinin yaşamını yitirmesi mümkün.

2 AŞININ GÜVENİLİRLİĞİ

En iyi senaryo: Aşı, gerçekten de ilaç şirketlerinin öne sürdüğü gibi hiç kimseye zarar vermeden insanları domuz gribinden korur.

En kötü senaryo: Aşı domuz gribinden daha da tehlikelidir. İnsanları hastalıktan korumanın tersine binlerce kişinin ölümüne yol açabilir.

Olası senaryo: Aşının test edilmesi için yeterince zaman olmadı. İlk olarak aşı yapıldıktan sonra 48 saat içinde meydana gelen ölümler tartışılacak. Ancak aşının uzun vadede sağlığa etkisi ancak yıllar sonra anlaşılabilecek.

3 OKULLARDA GÜVENLİK

En iyi senaryo: Okullarda az sayıda vakaya rastlanır, maske zorunluluğu getirilir. Enfeksiyonlar hafiftir ve ölüm oranı düşüktür.

En kötü senaryo: Hastalık milyonlarca çocuğa bulaşır ve birçok ölüme yol açar. 2009/2010 eğitim yılına ara verilir.

Olası senaryo: Birkaç okul grip salgını yüzünden geçici süreliğine kapatılır. Birçok öğrenci aşılamadan gribin neden olacağından fazla zarar görür.

4 TOPLUM ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

En iyi senaryo: Az sayıda insan hastalanır, iyileştikten sonra işlerine döner böylece enerji, su, güvenlik, gıda malzemeleri ve diğer ihtiyaçların karşılanmasında sorun yaşanmaz.

En kötü senaryo: Hastaların sayısı arttıkça sorunlar da ortaya çıkmaya başlar. Hastalık ve açlık yüzünden nüfus giderek azalır.

Olası senaryo: 2010’un başında hastalıkların artmasıyla geçici sıkıntılar ve sorunlar ortaya çıkabilir. Ancak bunlar yıkıcı değildir.

5 SAĞLIK HİZMETLERİ

En iyi senaryo: Enfeksiyonlar azalır ve hastanelerin kapasitesi bunları karşılayabilecek durumdadır. İlaçlar ve aşı planlanan şekilde etki eder.

En kötü senaryo: Hastaneler giderek artan hasta sayılarıyla başa çıkamaz. Virüs mutasyon geçirerek daha da dirençli hale gelir.

Olası senaryo: Domuz gribine yakalanan hastalar hastanelere akın ettikçe sıkıntı giderek artabilir. Sağlık personeli de domuz gribine yakalanabilir. Hastalara evden çıkmamaları tavsiye edilir.

Türkiye’nin domuz gribi senaryosu

SAĞLIK Bakanlığı tarafından Dünya Sağlık Örgütü’nün domuz gribi salgını uyarısı üzerine yaptığı değerlendirmelerde Türkiye’nin domuz gribi senaryosu hazırlandı. Önlem alınmazsa yalnızca sağlık hizmetleri bakımından domuz gribinin Türkiye’ye maliyeti 1.1 milyar TL’ye kadar çıkabilir. İşte sonuçlar:

Virüs için önlem alınmazsa;

- Hastalığa yakalanması beklenen insan sayısı 21 milyon.

- Bunların 8 milyonu hastaneye başvuracak.

- 96 bini hastaneye yatırılacak.

- Bunların 15 bin 500’ü yoğun bakıma alınacak.

- Sonuç olarak 5 bin 300 kişinin hayatını kaybetmesi mümkün.

Önlem alınırsa;

- Enfeksiyon sayısı 1.8 milyonla sınırlanacak.

- 750 bin kişi hastaneye başvuracak.

- Bunların 7 bin 500’ü hastaneye yatırılacak.

- 1200’ü yoğun bakımda tutulacak.

- 400 ölüm yaşanabilir.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız