SON DAKİKA
SON DEPREMLER

1 Yılda 2 Bin 442 Terörist Etkisiz Hale Getirildi

0
Güncellendi - 2019-01-20 02:14:14
1 Yılda 2 Bin 442 Terörist Etkisiz Hale Getirildi
A- A+ PAYLAŞ

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), 2018'in başından bugüne kadar 74'ü sözde lider kadroda toplam 2 bin 442 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.

MSB Halkla İlişkiler Daire Başkanlığınca 2018 içinde ve yıl sonundan itibaren bugüne kadar geçen sürede meydana gelen olaylarla ilgili bilgilendirme toplantısı düzenlendi.

Bakanlıkta düzenlenen toplantıda bilgi veren Tanıtım Subayı Deniz Binbaşı Nadide Şebnem Aktop, tüm terör örgütlerine karşı mücadelenin etkin bir şekilde devam ettiğini söyledi.

Suriye ve Irak'ta yuvalanan terör örgütlerinin eylemleri nedeniyle 24 Temmuz 2015'ten itibaren yurt içinde ve sınır ötesinde geniş çaplı operasyonlar başlatıldığını hatırlatan Aktop, bu operasyonlarla Mehmetçik'in "girilemez" denilen yerlere girdiğini, "ulaşılamaz" denilen yerlere de ulaştığını vurguladı.

Aktop, 2018'in başından bugüne kadar 74'ü sözde lider kadroda (12'si kırmızı, 3'ü mavi, 6'sı yeşil, 8'i turuncu, 45'i gri kategoride) toplam 2 bin 442 teröristin etkisiz hale getirildiğini belirtti. Aktop, bunların bin 801'inin ölü, 186'sının yaralı ele geçirildiğini, 334'ünün teslim olduğunu, 121'inin yakalandığını kaydetti.

Aktop, operasyonlarda çeşitli çap ve modelde toplam bin 417 silah, bin 194 çeşitli çapta ağır silah, yaklaşık 441 bin hafif silah mühimmatı, 150 mayın, 20 ton patlayıcı madde ile bin 725 el bombası ele geçirilirken, bin 348 el yapımı patlayıcının da imha edildiği bilgisini paylaştı.

Teröristlerin kullandığı bin 387 silah mevzi, sığınak, barınak, mağara ve deponun da kullanılamaz hale getirildiğine dikkati çeken Aktop, operasyonlarda yaklaşık 20 ton uyuşturucu, 2 milyon kök Hint keneviri, 26 ton akaryakıt, 542 muhtelif silah ve 4 bin hayvan ele geçirildiğini anlattı.

Binbaşı Şebnem Aktop, operasyonlar sayesinde örgütün eylem kabiliyetinin kısıtlandığını, örgüte katılımların da azaldığını dile getirerek, "Operasyonlarda 88 kahraman silah arkadaşımız şehitlik mertebesine ulaşmış, 270 kahraman silah arkadaşımız yaralanmıştır." dedi.

FETÖ ile mücadele

FETÖ'nün darbe girişiminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi liderliğinde, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), jandarma ve emniyet güçlerinin omuz omuza verdiği mücadeleyl akamete uğratıldığına işaret eden Aktop, "FETÖ ile mücadele kapsamında 15 bin 213 personel ihraç edildi, 6 bin 838 personel hakkında adli, idari işlem sürüyor." açıklamasında bulundu.

Fırat Kalkanı Harekatı'na da değinen Aktop, DEAŞ ile göğüs göğüse mücadele eden tek ordunun TSK olduğunun bu harekatla görüldüğünü söyledi.

Bu harekatla 3 binin üzerinde radikal terör örgütü DEAŞ mensubunun etkisiz hale getirildiğini belirten Aktop, çalışmalar neticesinde yaklaşık 300 bin Suriyelinin gönüllü olarak harekat alanına dönmesinin sağlandığını açıkladı.

Aktop, Fırat Kalkanı Harekatı'nda 67 askerin şehit olduğunu, 94 askerin de yaralandığını bildirdi.

Zeytin Dalı Harekatı

Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili son bilgileri aktaran Deniz Binbaşı Aktop, bugün itibarıyla harekatta etkisiz hale getirilen terörist sayısının 4 bin 608 olduğunu kaydetti.

Harekat sırasında 55 kahraman askerin şehitlik mertebesine ulaştığını, 243 askerin de yaralandığını ifade eden Aktop, bugüne kadar 299 mayın ve bin 680 el yapımı patlayıcının imha edildiğini bilgisini verdi.

Aktop, operasyon sırasında 10 Şubat 2018'de yaralanan ve tedavisinin ardından görevine dönen Piyade Üsteğmen Özgür Ocak'a da söz verdi.

Ocak, "Türk Silahlı Kuvvetleri devletimizin bekası milletimizin huzuru ve güvenliği için can vermeye de can almaya da her zaman hazırdır. Silahlı Kuvvetlerimiz çukur operasyonlarında, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı'nda, teröriste mücadele harekatlarında olduğu gibi verilecek görevi her zaman yerine getirmeye hazırdır. Bölgemizin teminatı devletimizdir. şanlı tarihimiz kahramanlıklarla doludur." diye konuştu.

İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesi

Astana Mutabakatı kapsamında, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde görev yapan TSK unsurlarının, 13 Ekim 2017'den itibaren bölgede tesis edilen 12 gözlem noktasında faaliyetlerini sürdürdüğüne dikkati çeken Aktop, "Soçi muhtırasının uygulanmasına yönelik çalışmalarımız, bölgede gerçekleşen provokasyonlara rağmen, başarıyla devam ediyor." ifadesini kullandı.

Bu suretle, bölgeden olabilecek yeni göçlerin engellenmesinin de temin edildiğini anlatan Aktop, "Türk Silahlı Kuvvetleri birlikleri, bölgede çatışmaların sona erdirilerek huzur ve istikrar ortamının teminine yönelik faaliyetlerini, Astana’da garantör ülkelerce mutabık kalınan angajman kuralları çerçevesinde sürdürmektedir." dedi.

Münbiç'teki faaliyetler

TSK'nın Münbiç'teki faaliyetlerinin, ABD ile yapılan çeşitli seviyelerdeki temaslar neticesinde belirlenen Münbiç Yol Haritası ve Güvenlik Prensipleri doğrultusunda yürütüldüğünü dile getiren Aktop, TSK'nın amacını "PKK/YPG’nin tamamen Münbiç’i boşaltması, ağır silahlarının toplanması, şiddete yönelik eylemler yürüten gruplardan arındırılarak bölgenin güvenliği ve istikrarının sağlanması, yönetimin Münbiçlilere devredilmesi ve Suriyelilerin evlerine dönmesi" olarak açıkladı.

ABD ile koordineli bağımsız devriye faaliyetlerinin 18 Haziran 2018'de başlatıldığını anımsatan Aktop, bu süreçte 68 bağımsız devriye yapıldığını söyledi.

Aktop, müşterek birleşik devriyeleri icra edecek personelin birlikte çalışabilirliğini geliştirmek ve koordinasyonun sağlanması maksadıyla, Türk ve ABD'li personele yönelik eğitimlerin 3 grup halinde Gaziantep'te gerçekleştirildiğini de bildirdi.

Eğitim gruplarının faaliyetleri tamamlandıkça müşterek birleşik devriyelerin icrasına 1 Kasım 2018'de başlandığını duyuran Aktop, ocak ayının ikinci haftasına kadar toplam 9 devriye yapıldığını kaydetti.

Fırat'ın doğusuna yönelik hazırlıklar

Fırat'ın doğusuna yönelik hazırlıklar kapsamında özellikle ABD ve Rusya ile ikili toplantılar, üst düzey görüşmeler ve koordinelerin devam etttiğini belirten Binbaşı Aktop, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türk Silahlı Kuvvetlerinin maksadı, sınırlarımızın güvenliği, halkımızın emniyeti ve güneyimizde bir terör koridorunun oluşmasını engel olmaktır. Mücadelemiz, asla, etle tırnak gibi bir olduğumuz, aynı coğrafyayı ve aynı ekmeği paylaştığımız Kürt halkı ile değildir. Terör örgütü DEAŞ Müslümanların temsilcisi olmadığı gibi, teröristler de yani PKK/YPG, Kürt kardeşlerimizin temsilcisi değildir. Bizim Kürt kardeşlerimizle, Suriye'deki Arap kardeşlerimizle, Türkmenlerle ve diğer etnik ve dini gruplarla hiçbir sorunumuz bulunmamaktadır. TSK’nın mücadelesi, bölgedeki tüm etnik/dini topluluklar için tehdit teşkil eden PKK/YPG ve DEAŞ'ladır."

"Oldubittiye müsaade etmeyiz"

Aktop, yurt içi ve dışına yönelik faaliyetler devam ederken, "Mavi Vatan" olarak adlandırdıkları denizlerle ve hava sahasındaki hak ve menfaatlerin korunmasına yönelik çalışmalarının da büyük bir titizlikle sürdürüldüğünü vurguladı.

Ege ve Akdeniz'deki mevcut sorunların uluslararası hukuk ve iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde, barış, dostluk ve iş birliğinden yana bir yaklaşımla çözüme kavuşturulmasını istediklerini belirten Aktop, "Bununla birlikte Kıbrıs'ta, Ege'de ve Doğu Akdeniz'de Türkiye'ye rağmen atılacak hiçbir adıma ve oldubittiye asla müsaade etmeyeceğimizi, Doğu Akdeniz’deki tek yanlı hidrokarbon faaliyetlerine izin vermeyeceğimizi, bölgede Türkiye ve KKTC'nin yer almadığı hiçbir projenin yaşama şansı olmadığını her vesileyle dile getiriyoruz. Bu konudaki gelişmelerin takipçisiyiz." açıklamasını yaptı.

Barbaros Hayrettin Paşa araştırma gemisinin 17 Ekim 2018'den itibaren Deniz Kuvvetleri gemilerinin refakatinde Doğu Akdeniz’de araştırma faaliyetlerine başladığını hatırlatan Aktop, Yunanistan'ın engelleme girişimlerine müsaade edilmediğini duyurdu.

Binbaşı Aktop, küresel ve bölgesel barışa katkı sağlamak maksadıyla NATO, BM, AB nezdinde icra edilen harekat faaliyetleri ile uluslararası/çok uluslu ve ikili ilişkiler çerçevesinde toplam 12 ülkedeki 14 faaliyete yaklaşık 2 bin personelle destek verildiğini de dikkati çekti.

Personel temini

Binbaşı Aktop, 15 Temmuz'dan sonra personel destekleme oranlarında meydana gelen azalma nedeniyle süratle personel temin faaliyetlerine başlandığını bildirirken, 4 Ocak 2019 tarihi itibarıyla toplam 53 bin 677 personelin temin edildiğini açıkladı. Aktop, bu personelin 4 bin 859'inin subay, 8 bin 351'inin astsubay, 27 bin 593'nin uzman/erbaş, 10 bin 874'ünün de sözleşmeli er olduğunu bildirdi.

Aktop, TSK'nın nitelikli ve eğitimli personel ihtiyacının karşılanmasına yönelik olarak teşkilatlanan Milli Savunma Üniversitesinde, bu çerçevede, halen misafir askeri öğrenciler dahil 11 bin 98 personelin eğitim ve öğrenim gördüğünü de söyledi.

Aktop, TSK personelinin çalışma şartları ve özlük haklarında yapılan iyileştirmeler hakkında da bilgi verirken, "Bedelli askerlik kapsamında 4 Ocak 2019 tarihi itibariyle 635 bin 582 vatandaşımızın müracaat işlemi tamamlanmış, bunlardan 98 bin 630’unun temel eğitimleri sona ermiştir. Kalan yükümlülerin eğitim süreci devam etmektedir." bilgisini paylaştı.

Yeni askerlik sistemi

En çok merak edilen konulardan birisinin de Yeni Askerlik Sistemi olduğunun altını çizen Aktop, bu çalışma ile "bedelli", "dövizli askerlik" gibi tartışmalarının önüne geçmeyi hedeflediklerini anlattı.

Aktop, "Diğer bir maksadımız da öngörülebilir bir sistem kurarak herkesin yaşamıyla ilgili plan ve programını buna göre yapabileceği bir çalışmayı hayata geçirmek. Gençlerimizin herhangi bir şekilde askerlikten dolayı mesleklerini geliştirmelerine zarar vermemek için gayret gösteriyoruz. Yeni askerlik sistemiyle ilgili çalışma sürüyor. Çalışmaları tamamlayıp Cumhurbaşkanımızın onayına sunacağız." şeklinde konuştu.

Hava savunma sistemleriyle ilgili bilgi de veren Aktop, şunları kaydetti:

"Önemli hava ve füze tehdidine maruz kalan ülkemiz için hava savunma sistemi, bir tercih değil, zorunluluktur. Rusya Federasyonu'ndan S-400 sistemleri tedariki ile ülkemiz, önemli bir hava savunma yeteneği kazanmış olacaktır. Teknoloji transferi ve ortak üretim yoluyla, kendi milli sistemlerimizi geliştirmek üzere başlattığımız çalışmalar da müttefiklerimiz İtalya ve Fransa ortaklığı olan EUROSAM ile yürütülmektedir. Patriot'larla ilgili ise ABD tarafından verilen teklif kapsamında temaslar halen Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından devam etmektedir.

Ayrıca yerli ve milli uzun menzilli hava ve füze savunma sistemi projemiz SİPER'in de ilk adımını atmış bulunmaktayız. F35'lerle ilgili olarak, ilk 2 uçak, 21 Haziran 2018'de teslim alınmıştır. Pilot ve bakım eğitimleri, ABD'de devam etmektedir. Mart 2019'da alınacak 2 uçakla toplam 4 uçak, pilot/bakım eğitimleri için 2020 sonuna kadar ABD'de kalacak, 5 ve 6'ncı uçaklar ise 30 Kasım 2019'da Malatya'ya intikal ettirilecektir."

ABD'lilerle görüşmeler sürüyor

Öte yandan, askeri yetkililer, YPG/PKK ile DEAŞ terör örgütünden bölgenin arındırılmasının hudut güvenliği, bölgenin huzur ve istikrarı için önemli olduğunu belirtti.

ABD askerlerinin çekilmesi durumunda doğacak ortamdan terör örgütlerinin faydalanmamasının önemine değinilirken, bu konuda ABD'lilerle görüşmelerin sürdüğü ifade edildi. Bölgedeki gelişmelerin yakından takip edildiğini anlatan yetkililer, Rusya ile de ilişkilere yoğun olarak devam edildiği de söyledi.

Yeni askerlik sistemiyle ilgili ise MSB'nin, Genelkurmay Başkanlığı, kuvvet komutanlıkları ve diğer kurumlarla koordineli olarak yoğun şekilde çalıştığı bildirildi. Yeni sistemin yakın sürede tamamlanacağını kaydeden yetkililer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayının ardından bunun açıklanacağını dile getirdi.

Olası bir güvenli bölgede TSK'nin yapacağı göreve yönelik sorular üzerine ise yetkililer bu sorunun cevaplanması için erken olduğunu dile getirdi. Güvenli bölgenin terörden, teröristten arındırılmış bölge olmasının önemine işaret edilirken bu konudaki hassasiyet vurgulandı.

Ankara, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız