SON DAKİKA
SON DEPREMLER

11 Polise 'Casus' Tutuklaması

0
Güncellendi - 2015-12-27 23:14:53
11 Polise 'Casus' Tutuklaması
A- A+ PAYLAŞ

Paralel diye adlandırılan yapıya yönelik “Casusluk” soruşturmasında İstanbul Terörle Mücadele eski Şube Müdürü Yurt Atayün’ün de (fotoğraftaki) aralarında bulunduğu 11 kişi 'Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askeri casusluk amacıyla temin etmek' suçunda tutuklandı. Mahkeme 38 şüpheliyi serbest bırakırken bu kişilerden 8’i hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulmasına karar verdi. 

Paralel yapıya yönelik soruşturma kapsamında Hakim İslam Çiçek, sanık avukatlarının gereksiz ve yersiz taleplerle sorgulamayı kilitlediği gerekçesiyle ifadesi alınmayan şüphelilerin, dinlenilmeyerek dosya üzerinden karar verilmesine karar vermişti.

“DURUŞMA SALONUNDA YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMİ ALINDI”

Hakim Çiçek kararın adliyenin en büyük salonunda açıklanacağını belirterek gerekli önlemlerin alınmasını istemişti. Hakimin kararı doğrultusunda sanık ve avukatların yüzüne okunan karar aşamasında mahkeme salonunda yoğun güvenlik önlemleri alındı.

Akşam 21.00 sıralarında açıklanması beklenen karar gece 00.00 sıralarında açıklandı.

Nöbetçi hakim İsmail Çiçek İstanbul Terörle Mücadele eski Şube Müdürü Yurt Atayün, bir dönem İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcılığı da yapan Van Terörle Mücadele Şubesi eski Müdürü Serdar Bayraktutan. Erhan Körtek, Ensar Doğan, Aytekin Koçak, Ali Fuat Altuntaş, Abdulkadir Ağır, Yunus Emre Uzunoğlu, Şahin Akdeniz, Muhammed Kaya ve Mehmet Örs’ün tutuklanmasına karar verdi. Mahkeme tutuklama gerekçesinde şu ifadelere yer verdi; 'Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askeri casusluk amacıyla temin etmek' ve 'Resmi belgede sahtecilik' suçları yönünden emniyette rütbeli oldukları, uzun süre çalıştıkları, çok sayıda dinleme ve takip kararının altında imzalarının bulunduğu dolayısıyla içeriklerinden haberdar olmamalarının olası olmadığı, böylece suç işlediklerine yönelik kuvvetli suç şüphesinin varolduğu, tutuklamam verilen suçlar için yasada ön görülen ceza miktarı, suçun nitelikli ve önemli suçlardan olduğu, devlet sırlarına karşı suçlardan sayıldığı, bu nedenle tutuklama nedeninin varolduğu söz konusu suçlar için kanunda düzenlenen cezanın alt ve üst miktarları gözönüne alındığında kaçma şüphelerinin bulunduğu, soruşturmanın devam ettiği, delillerin yok edilme, gizleme, tanık ve mağdurlar üzerinde baskı oluşturma şüphelerinin bulunduğu, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik önlemi değerlendirildiğinde adli kontrol tedbiri uygulamasının bu aşamada soruşturmaya konu suçlara şüpheliler açısından yetersiz kalacağı kanaatine varılarak şüphelilerin tutuklanmalarına karar verildi"

"SUÇLU BULUNAN ÖMER KÖSE SORGUSU YAPILAMADIĞI İÇİN SERBEST BIRAKILDI"

Hakim Çiçek Eski Terörle Mücadele Şubesi Müdürü Ömer Köse ve Emniyet Amiri Gafur Ataç’ında bulunduğu 38 kişinin ise serbest bırakılmasına karar verdi.

Şüphelilerden eski Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse ile Erkan Ünsel, Selman Yuyucu, Ramazan Bolat, Osman Özgür Açıkgöz, Oğuzhan Ceylan, Kazim Aksoy ve Gafur Ataç hakkında ise 'Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askeri casusluk amacıyla temin etmek' ve 'Resmi belgede sahtecilik' suçlarını işledikleri yönünde dosyada yeterli delil var ise de bu şüphelilerin hakimlik sorguları yapılamadığı için serbest bırakılmalarına karar verildi. Hakim Çiçek, bu 8 polis hakkında adli kontrol uygulaması kapsamında yurtdışına çıkışlarına yasaklama getirdi.

Serbest bırakılan ve ifadesi alınamayan Erkan Ünal, Selman Yuyucu, Ramazan Bolat, Ömer Köse, Osman Özgür Açıkgöz, Oğuzhan Ceylan, Kazım Aksoy ve Gaffur Ataç hakkında "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme" ve "Resmi belgede sahtecilik" suçlarını işledikleri hakkında dosyada yeterli delil olduğunu ancak hakimlikte sorgularının alınamadığını belirten mahkeme bu kişiler hakkında yurt dışına çıkış yasağı konularak serbest bırakılmalarına karar verdi.

MAHKEME KARARI..

Paralel yapıya yönelik casusluk soruşturmasında 11 şüphelinin tutuklandığı mahkeme kararında “Başbakan Erdoğan’ın danışmanı Sefer Turan'ın kullandığı telefonla Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Filistin Başbakanı İsmail Haniye ve Filistin Cumhurbaşkanı Mahmud Abbas'ın görüşmeleri olmak üzere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çok sayıda başka ülke, devlet büyükleri ile yaptığı ve devlet güvenliği açısından gizli kalması gerektiği düşünülen bir takım görüşmelerin tespit edildiği" ifade edildi. 

İstanbul Terörle Mücadele eski Şube Müdürü Yurt Atayün’ün de aralarında bulunduğu 11 kişinin tutuklandığı paralel yapıya yönelik Casusluk soruşturmasında mahkeme kararında eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın bir çok görüşmesinin kayıt altına alındığını ifade etti.

Söz konusu dinlemelere ilişkin “ 10.09. 2013 tarihi saat 16.56'da 23......42 ID numaralı görüşmede Furkan Torlak'ın Başbakanın Danışmanı Mustafa Varank ile yaptığı, dış politikaya ilişkin önem arz ettiği değerlendirilen görüşmenin tespit edilerek kayıt altına alındığı ve görüşme içeriğinin tape yapılmak suretiyle yazılı hale getirildiği; Yine HAS Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Erol Dilaver'in yine eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in danışmanı Adnan Boynukara'nın dinlendiği, bu kapsamda Adnan Boynukara'ya ait telefondan eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile HDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'In birden çok görüşmelerini, yine Adnan Boynukara ile HDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan arasında çok sayıda telefon görüşmelerinin tespit edilip kayıt altına alındığı" ifadelerine yer verildi.

“HAKAN FİDAN’A TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYESİ GİBİ GÖSTERİLEREK 'EMİN' KOD ADI VERİLDİ”

"AK Parti eski Milletvekili iş adamı Faruk Koca'nın Kudüs Ordusu Terör Örgütü ile irtibatta olup olmadığının tespiti ve bağlantılarının ortaya çıkarılması için kullandığı telefonların dinlendiği” hatırlatılan kararda “bu bağlamda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Fidan'ın özel kalemi Edip Ali Yavuz ile olan bir takım iletişimlerin tespit edilip kayıt altına alındığı ve bunlardan bir kısmının da tape dökümleri yapılmak suretiyle yazılı hale getirildiği söz konu iletişimlerin bir kısmının içeriklerinin devlet güvenliği açısından önem arz ettiği ve gizli kalması gerektiği düşünülen görüşmeler olduğu bu kapsamda çok sayıda tapelerin olduğu, yapılan tape dökümlerinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın terör örgütü üyesi gibi gösterilerek 'Emin' kod adı verildiği" anlatıldı.

BAŞBAKAN'IN DİNLENMESİ

Kararda Başbakan Erdoğan’ında danışmanlarının telefonları üzerinde yaptığı görüşmeler üzerinden dinlenildiği ifade edildi.

Kararda Başbakan Erdoğan’ın dinlemelerine ilişkin şu ifadelere yer verildi; “T.C Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın baş müşaviri olarak görev yapan Sefer Turan'ın konumu itibari ile çok sayıda yabancı görevliler ile yaptığı görüşmelerin dinlendiği, Sefer Turan'ın konumu itibariyle yaptığı görüşmelerden dolayı soruşturmaya dahil edilerek Kudüs Ordusu Örgütü ile irtibatta olup olmadığının tespiti ve bağlantılarının ortaya konulabilmesi, örgüt içerisindeki hiyerarşik yapının deşifre edilebilmesi amacıyla şahıs tarafından kullanılan telefonların iletişim takibin yapıldığı, yine Sefer Turan'ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın baş müfettişi olarak görevi dolayısıyla kullandığı telefon hatları üzerinden yapılan ve devlet güvenliği açısından önem arz ettiği düşünülen görüşmelerin bulunduğu bu kapsamda Sefer Turan'ın kullandığı telefonda Başbakan Erdoğan ile Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud'un görüşmesi, yine Sefer Turan'ın kullandığı telefondan Başbakan Erdoğan ile Filistin Başbakanı İsmail Haniye'nin görüşmesi, yine Sefer Turan'ın telefonundan Başbakan Erdoğan ile Filistin Cumhurbaşkanı Mahmud Abbas'ın görüşmesi olmak üzere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çok sayıda başka ülke, devlet büyükleri ile yaptığı ve devlet güvenliği açısından gizli kalması gerektiği düşünülen bir takım görüşmelerin tespit edildiği" ifade edildi.

“DİNLENİLEN KİŞİLERİN TERÖR İLE İLİŞKİLENDİRİLEMEYECEĞİNDEN TAKİPSİZLİK KARARI VERİLDİ”

"Tutuklama kararı verilen şüphelilerin soruşturma kapsamında bulunan evraklarda, çok sayıda çeşitli tarihli doküman inceleme tutanağında imzalarının bulunduğu" ifade edilen kararda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından takipsizlik kararı verilen Tevhid-Selam Örgütü Soruşturması'na da değinilerek, "Terör örgütü üyeliği ve yöneticiliği ile ilişkilendirilerek haklarında telefon dinleme teknik fiziki takip kararları alınan şüphelilerden bir kısmını kamuoyunda da tanınan siyaset adamı, yazar, gazeteci, akademisyen, iş adamı, devlet yönetiminde görevli üst düzey bürokrat, bir kısmının da sivil toplum kuruluşları olduğu ve terör ile ilişkilendirilebilinecek herhangi bir faaliyetlerinin olmadığı için takipsizlik kararı verildiği" belirtildi.

“BAŞBAKAN’ININ DİĞER ÜLKE CUMHURBAŞKANLARI VE BAŞBAKANLARI YAPTIĞI GÖRÜŞMELERİNİN KAYIT ALTINA ALINMASININ TESADÜF OLAMAZ”

"Dinlenen şahısların şüpheliler tarafından bilinçli olarak iletişime müdahale edilmek suretiyle gerçeğe aykırı olarak kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınmasının sağlandığı, bu konuda gerçeğe aykırı belge düzenledikleri, bu belgelerin resmi belge oldukları, zira görev gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgenin sahte olarak düzenlenmesi, gerçek bir belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi ile resmi belgede sahtecilik suçunun oluşacağı, bu dinlemelerin kod adı verilmek suretiyle yapıldığı, bu dinlemeler sonucu elde edilen verilerin içeriklerinin devlet güvenliği açısından önem arz ettiği ve gizli kalması gereken bilgiler olduğu bu haliyle bu bilgilerin temini ile siyasal ve askeri casusluk suçunun oluşacağı, zira ülke Başbakanının diğer ülke Cumhurbaşkanları ve Başbakanları ile onlarca dakika görüşmelerinin dinlenmesinin ve kayıt altına alınmasının tesadüf olmayacağı, bu dinlemelerin gerçek kişilerin kimliklerinin mahkemelerden saklanarak yargıyı yanılttıkları, eksik ve yanlış bilgi verilmek suretiyle yapılan dinlemelere amaç dışı kullandıkları, bizzat dinlemeyi yapan kişilerin dinlemelerin içeriği ve hangi amaç için kullanılacağı konusunda bilgilerinin olmayabileceği, ancak sorumluluk noktasında rütbeli görevlilerin ham dinlemelerin hangi kısmının çıkarılıp hangi kısmının çıkarılmayacağına karar verdikleri, bu noktada içeriğe vakıf oldukları anlaşılmaktadır"

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız