SON DAKİKA
SON DEPREMLER

12 Haziran Kesinleşti

A- A+ PAYLAŞ

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, 12 Haziran'daki seçimlere 20 partinin katılacağını belirterek, "Bu partiler birbirinin hasmı değil. Aramızda bir husumet olmaz, olmamalıdır. Bizler olsa olsa milletimize hizmet yolunda rekabet içinde olan hizmet kurumları oluruz" dedi.

TBMM Genel Kurulu, 24. dönem milletvekili genel seçimlerinin 12 Haziran'da yapılmasına ilişkin önergeyi kabul ederek 12 Haziran 2011'de seçim kararı aldı. Meclis'teki görüşmeler sırasında hükümet adına konuşan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, demokrasilerde seçimlerin önemli olduğunu belirterek, bunun bir hücre yenilenmesi olarak görülmesi gerektiğini belirtti. Demokrasinin hücrelerini yenilemek adına 12 Haziran'da 24. defa milletin huzuruna çıkacaklarını ve milletten bundan sonraki çalışmalarla ilgili talimat alacaklarını ifade eden Çiçek, demokrasilerde gücün kaynağının millet olduğunu vurguladı. Yüksek Seçim Kurulu'nun son verdiği bir karara göre seçimlere 20 partinin katılma hakkının gözüktüğüne işaret eden Çiçek, bu partilerin, birbirinin hasmı olmadığını dile getirdi. Çiçek, "İktidar oluruz, muhalefet oluruz, Parlamento içinde oluruz, dışında oluruz. Ama şunu kabul etmeliyiz ki biz birbirimizin hasmı değiliz. Aramızda bir husumet olmaz, olmamalıdır. Bizler olsa olsa milletimize hizmet yolunda rekabet içinde olan hizmet kurumları oluruz. Meseleye böyle bakarsak demokrasi daha anlamlı olur. Rekabet içinde bir seçime gireceğiz. Bu seçimde mümkün olduğu kadar çıtayı yukarıda tutmak, birbirimizi kırmadan, incitmeden bu seçimleri sağlıklı bir ortamda gerçekleştirmek herkesin yararınadır. Milletimizin demokrasiye olan bağlığı, bu yüce çatıya olan ilgisi, alakası daha da artmış olacaktır" şeklinde konuştu.

"BİRÇOK ÜLKEDE YAŞANAN KARGAŞA BU HESABIN VERİLMEMESİNDEN KAYNAKLANIYOR"
Her seçimin siyasi partiler, siyaset kurumu ve teker teker milletvekilleri için bir karne dönemi olduğunu söyleyen Çiçek, "Millet bize bir karne verecek. Görevimizi iyi yaptık mı, yapmadık mı bunun hesabını millete hep birlikte verip sonuçta önümüze bir karne konulmuş olacaktır. Bu da seçim sonuçlarıdır" diye konuştu.

Bugün birçok ülkede yaşanan kargaşanın, bu hesabın verilememesinden kaynaklandığına işaret eden Çiçek, "Ümit ediyorum hepimiz milletimizin karşısına çıktığımızda hesabı iyi vermiş partiler oluruz, şahıslar oluruz" dedi.
12 Haziran'da milletin kararını alacaklarını ifade eden Çiçek, esas meselenin milletin kararını aldıktan sonra bu karara uymak olduğunu söyledi. Çiçek şunları söyledi:

"Kim ne söyleyecekse, kim birbiriyle ilgili nezaket çerçevesinde. saygı çerçevesinde ne söyleyecekse 11 Haziran akşamına kadar söyleyecek, söylemeli. Ama 12 Haziran akşamı millet bir karar verdikten sonra 13 Haziran sabahı Türkiye'de yeni bir sayfa açılmalıdır. Demokrasi adına yepyeni, bembeyaz bir sayfanın daha açılması gerekmektedir. Sandığa gitmek önemli ama sandığın sonucunu kabullenmek, sandığa gitmekten daha önemli."

"HÜKÜMETİN KURULACAĞI YER DE, DÜŞÜRÜLECEĞİ YER DE BU ÇATININ ALTIDIR"
Türkiye'nin zaman zaman yaşadığı yön kazaları, anti demokratik müdahaleler, demokrasi dışı salvolarla iktidarları iktidardan etme döneminin artık son bulması gerektiğini dile getiren Çiçek, "Bundan sonra hükümetlerin kurulacağı yer de bu çatının altıdır, hükümetlerin düşürüleceği yer de bu çatının altıdır" dedi.

Böyle bir kararı, 28 Şubat gibi Türk demokrasisi açısından son derece kara bir leke olan bir tarihin akabinde aldıklarını ifade eden Çiçek, acımasızca, demokrasi dışı yol ve yöntemlerle Türkiye'nin bir döneminin heba edildiğini, bunun bedelini de Türkiye'nin çok ağır ödediğini vurguladı. Çiçek, "Onun için diyoruz ki 12 Haziran, bu ve benzeri yol ve yöntemler için son tarih olmalı. Türkiye artık demokrasi noktasında kendi yolunda ilerlemeli" değerlendirmesini yaptı. Demokrasi dışında, cebir ve şiddetle sorun çözmeye kalkışılmasının, bu ülkeye yeni bedeller ödeteceği uyarısında bulunan Çiçek, "Sebebi ne olursa olsun demokrasiyi götürüp C4 paketine bağlayamayız. Sebebi ne olursa olsun plastik bir takım patlayıcıları demokrasinin bir yerine bağlayıp 'şunlar olursa olur, bunlar almazsa kan dökerim, kin kusarım, insan öldürürüm' demek olmaz. 12 Haziran bu anlamda ülkemiz açısından tarihi bir fırsattır" şeklinde konuştu.

"ANAYASA'NIN KULLANIM TARİHİ ÇOKTAN GEÇMİŞ"
Çözümlerin vuruşa vuruşa değil konuşa konuşa bulunabileceğini dile getiren Çiçek, demokrasi dışı çözüm arayışlarının günümüz dünyasında kabul edilen bir husus olmadığını dile getirdi. Türkiye'nin çözülememiş bir kısım sorunların temelinde yürürlükteki Anayasa'nın bulunduğunu belirten Çiçek, böyle bir Anayasa ile Türkiye'nin yoluna devam edemeyeceğini vurguladı. 12 Haziran'dan itibaren Türkiye'nin en önemli gündem maddesinin yeni Anayasa olması gerektiğini kaydeden Çiçek, "Milletimize yepyeni bir Anayasayı armağan etmek siyaset kurumunun omuzundaki en büyük yüktür, en büyük sorumluluktur. Bu Anayasa'nın dengesi bozuk, rot balansı bozuk. Kullanım tarihi çoktan geçmiş. Böyle bir Anayasa ile Türkiye çağdaşlaşma yolunda çok fazla mesafe alamıyor" dedi.

Seçim dönemlerinde kullanılan ifadelere de dikkat edilmesi, milleti incitecek sözlerden kaçınılması gerektiğini dile getiren Çiçek, vatandaşın iradesinin satın alınabileceği gibi bir imajın yansıtılmasının çok doğru olmadığını söyledi. Seçimlerin huzur ve barış içinde geçmesi temennisinde bulunan Çiçek, bu seçimlerin sadece Türkiye'yi değil tüm Avrasya coğrafyasını yakından ilgilendirdiğini bildirdi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız