SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"12 Yılda Sessiz Devrim Yaptık"

0
Güncellendi - 2015-12-28 00:48:15
A- A+ PAYLAŞ

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Beşir Atalay, 12 yıllık iktidarları boyunca Türkiye’nin geldiği noktaya işaret ederek, “Biz bir sessiz devrim yaptık. 12 yılda Türkiye’yi nereden nereye getirdiğimizi herkes biliyor” dedi. 

Atalay, partisinin İstanbul’un Kağıthane İlçe Başkanlığı’nın 5’nci Olağan Kongresi’ne katıldı. Üç aday üzerinden yapılan ve Yahya Kemal Spor Kompleksi’nde düzenlenen kongreye, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Atalay’ın yanı sıra TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu ile partili delegeler katıldı.

Kongrede konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay, demokratik bir ülkede kolay kolay bir partinin üç yıl üst üste iktidar olamayacağını ifade ederek, “Şimdi 13. yılımızdayız iktidar olarak. Kolay kolay demokratik bir ülkede seçimle gelen bir partinin böyle 3 dönem arka arkaya; inşallah 4. döneme gideceğiz. İktidar olduğu örneği azdır. Bu 12 yılda AK Parti’nin Türkiye’ye getirdikleri saymakla bitmez. Her alanda biz yaptıklarımızı kitaplara bastık, bu konuda kitaplara sığmıyor. Biz bir sessiz devrim yaptık. 12 yılda Türkiye’yi nereden nereye getirdiğimizi Türkiye’yi yaşayan herkes bilir” şeklinde konuştu.

YENİ TÜRKİYE VURGUSU

Türkiye’de vesayet sorunlarını kırdıklarını belirten Atalay, “Ama ben 3 noktada özetlerim bunu; 3 noktada bunu esas alarak değerlendiririm. Birincisi Türkiye’de en önemli sorun olan vesayet mekanizmalarını kırdık. Siyasetin üzerinde, siyaseti denetleyen, millet iradesine yol vermeyen, millet iradesi ortaya çıksa bile onu denetleyen, ‘sen yanlış yapıyorsun bir kenara çekil’ diyen siyaset mekanizmalarını kaldırmış olduk. Türkiye’nin esas özgürleşmesi budur. İkincisi; biz her alanda vatandaşın özgürlük alanlarını genişlettik. Türkiye’yi gerçekten çok farklı bir demokratik seviyeye getirdik. ‘Eski Türkiye’, ‘Yeni Türkiye’ terimlerini kullanıyoruz. ‘Yeni Türkiye’ diyoruz. Yeni Türkiye 2002’de başladı. 2002’den itibaren yeni Türkiye’nin inşasına başladık biz. O tarihten önce başka bir Türkiye vardı. Yasakların olduğu, korkuların olduğu, tabuların olduğu, fukaralığın olduğu, ekonominin çöktüğü, insanların her birinin devletle sorunun olduğu bir Türkiye vardı. Kimisi istediği kıyafeti giyemez, devlet yasaklar, kimisi ana dilini konuşamaz, kimisi istediği gibi ibadetini yapamaz, kimisi düşüncesini söyleyemez, insanların yaşadığı bir Türkiye vardı. Biz gelirken şunu dedik; bütün vatandaşlarımızın devletle sorunlarını çözeceğiz. Herkes özgürce giyinecek, hiç kimsenin kıyafetini karışmayacak, herkes ana dilini özgürce konuşacak, herkes isteği şekilde ibadetini yapacak. Ve şunu diyecek; bu benim devletim. Üçüncüsü; bu 12 yılın en önemli sonucu kalkınmadır. Türkiye’de hayat standardı yükseldi. Türkiye zenginleşti. Türkiye dünyanın, ülkelerin sıralandığı G-20’de 16’ıncı sırada bir ülke haline geldi. Ve biliyorsunuz 1 Aralık’tan itibaren G-20’nin Dönem Başkanlığı’nı Türkiye yapıyor” şeklinde açıklama yaptı.

“ANKETLER, AK PARTİ’Yİ YÜZDE 50 GÖSTERİYOR”

Partisinin şu anki anket sonuçlarını da açıklayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Atalay, “Şimdi son araştırmalar şunu gösteriyor; hamdolsun yine yüzde 50 bandında yerimizi koruyoruz. 2011 seçiminden bu yana yüzde 50 bandındayız. Türkiye gibi bir ülkede milletimizden önce yüzde 34 ile başlayıp, 2002’den sonra yüzde 50’ye kadar oyunu arttırması Ak Parti’nin bu yaptıklarının millet tarafından da çok iyi bilinmesi anlamına geliyor” dedi.

Atalay, yapılan konuşmaların ardından kongredeki oylamayı beklemeden salondan ayrıldı.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız