SON DAKİKA
SON DEPREMLER

15 Temmuz Belgeseli.. "Türkiye Benim de Vatanım"

0
Güncellendi - 2018-02-12 04:26:08
15 Temmuz Belgeseli..
A- A+ PAYLAŞ

Malatya Uluslararası Film Festivali’nin yapımını üstlendiği Azerbaycanlı ünlü yönetmen Elçin Musaoğlu imzası taşıyan ve 15 Temmuz gecesi Türkiye’de yaşanan olayların kardeş ülke Azerbaycan gözüyle beyazperdeye aktarıldığı “Türkiye Benim de Vatanım” isimli belgeselin galası yapıldı.

15 Temmuz Darbe Girişimi'ni konu alan belgeselin çekimleri Bakü, İstanbul, Ankara, Sakarya ve Malatya'da gerçekleştirildi. Belgesel, 15 Temmuz’da yaşanan olayları Azerbaycanlıların tanıklığıyla anlatıyor.

Azerbaycanlı sanatçı, işadamı ve Türkiye’de yaşayan Azerbaycanlıların o geceye dair izlenimlerini ve tanıklıklarını içeren belgeseli Azerbaycanlı ünlü yönetmen Elçin Musaoğlu hazırladı.

Azerbaycanlıların 15 Temmuz’da Türkiye’nin birçok şehrinde halkla birlikte sokaklara dökülerek direnişe katılmaları da aktarılıyor.

“Türkiye Benim de Vatanım” belgeseli için Malatya Avşar sinemalarında gala gecesi düzenlendi. Galaya TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu ve Türkiye- Azerbaycan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Prof. Dr. Necdet Ünüvar,  Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet  Çakır,  AKP İl Başkanı Hakan Kahtalı, Azerbaycanlı ünlü yönetmen Elçin Musaoğlu ve çok sayıda davetli katıldı.

-“Türkiye devletimiz kadar devletimizdir”

Azerbaycan’da yaşarken Bakülü eşi  ile birlikte Türkiye’ye gelen ve 15 Temmuz’da Boğaziçi Köprüsünde şehit olan işadamı Mahmut Coşkunsu’nun eşi Nigar Coşkunsu belgeselde, “Türk askeri hiçbir zaman Türk vatandaşına ateş etmez. Bende yanıldım” sözlerine yer verilirken, yine Nigar Coşkunsu, belgeselde eşinin evden çıkarken, 1 çocuğunun olduğunu hatırlattığını belirterek, “O vatanını seçti” diyor.

Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva’nin “Halkımız Türkiye’ye aynı duruşu gösterdi. Türkiye bizim için devletimiz kadar devletimizdir” sözlerine de belgeselde yer veriliyor.

Belgeselde Azerbaycanlı  15 Temmuz gazisi üniversite öğrencisi Malik Şabanov’un da, “Nuri Paşanın Kafkas İslam Ordusuyla Azerbaycan’a gelmesinde maksadı neyse, 15 Temmuz günü  benim de işim ve maksadım  oydu. Bu vatan sadece Türkiye Türklerinin değil, bizimde vatanımızdır.” sözleri de yer aldı.

-“Bellek oluşturmak açısından…”

Malatya Uluslararası Film Festivali Direktörü Suat Köçer, "7. Malatya Uluslararası Film Festivali" kapsamında bazı yeniliklere imza atmak gayesiyle, belgeselin yapımını üstlendiklerini belirterek, “Karar verdiğimiz yeniliklerden bir tanesi her yıl Türkiye'de bazı önemli olayları ve kavramları bir anlamda bellek oluşturma açısından, belgesel formatında kayıt altına almak istemiştik ve 15 Temmuz son yıllarda ülkemizin yaşadığı belki de en büyük olay olduğu için, o günü biraz daha farklı bir açıdan ele almak, bir anlamda geleceğe kayıt düşmek için yapmaya karar verdik."  dedi.

-Azerbaycanlı 15 Temmuz gazisi

“Türkiye Benim de Vatanım” belgeselinin galasındaki törende konuşan Azerbaycanlı 15 Temmuz gazisi üniversite öğrencisi Malik Şabanov, “Türkiye gerçekten bizimde vatanımız. Türkiye’nin acısı bizim de acımız. Türkiye’nin başarısı bizimde başarımız. Türkiye’miz ne kadar güçlü olursa o kadarda güçlü Azerbaycan olacağını hayal ettik, bunu düşündük. Güçlü Türkiye için bizlerde elimizden gelen gayreti gösterme çabası içinde olduk.” dedi.

-“Hesabını sorarsak bir daha bu olayları yaşamayız”

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır ise törende şunları söyledi, “Azerbaycanlı o kardeşlerimizin o ilk geceden itibaren sokağa çıkmaları, canları pahasına, gerçekten çok büyük bir anlam ifade ediyor. Dolayısıyla bizler gerçekten bir ve beraberiz. Rabbim bize bir daha 15 Temmuz’u yaşatmasın. Ama 15 Temmuz’dan iyi ders çıkartırsak bunun hesabını sorarsak yaşamayız. Ama biz bunu çabuk unutursak, bundan yeteri dersi çıkartamazsak bu tür olaylar, tarihte tekerrür etmiş buna benzer çok olay var. 15 Temmuzları dönem dönem işlemek, programlar yapmak zorundayız.”

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu ve Türkiye- Azerbaycan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Prof. Dr. Necdet Ünüvar ise, “Azerbaycanlı kardeşlerimizde hiç gözünü kırpmadan ‘Burası benimde vatanım’ diyerek koşa koşa Türkiye’nin, Türk halkının yanında oldular. Zaten beklenen buydu. Çünkü biz tek millet, iki devlet diyoruz.” dedi

-“O gece sabaha kadar yatamadık”

Azerbaycanlı ünlü yönetmen Elçin Musaoğlu, “20 Ocak 1990 yılında bizde aynı şeyi yaşadık. Ama o zaman bizim üzerimize gelen tanklar  Sovyet  tanklarıydı. Bizde şehitler verdik. Ve 15 Temmuz’da da ben aynı hisleri yaşadım. Sabaha kadar uyumadım, ne ben, nede arkadaşlarım. Çünkü Türkiye’de bizim dostlarımı, arkadaşlarımız yaşıyor.  Ve Türkiye bizim için tek kardeş ülke değil, hem Türklüğün bir sembolü, hem de bütün bu coğrafyada Türkçülüğün temelidir. O yüzden yaşanılacak tehlikeler çok ağırdı.  Biz, Türkiye’den iyi haberler geldikten sonra rahatladık. Şükürler olsun ki Allah’a bitti bu iş.” ifadelerini kaydetti.

-“ O gece Mahmut vatanını seçti”

Azerbaycan’da yaşarken Bakülü hanımı Nigar hanım ile birlikte Türkiye’ye gelen ve 15 Temmuz’da Boğaziçi Köprüsünde şehit olan işadamı Mahmut Coşkunsu’nun eşi Nigar Coşkunsu’nun belgeseldeki ifadeleri ile ilgili olarak ise Yönetmen Elçin Musaoğlu, “Mahmut Coşkunsu, aslında Türkiyeli.  Nigar hanım Bakülü. Mahmut Coşkunsu Türkiyeli. Onlar Bakü’de tanıştılar ve evlendiler, 1 çocukları var. Bakü’de yaşıyorlardı. Anne ve babasını görmek için 1 haftalığına Türkiye’ye gelmişler ve bu olaylar olmuş. Ve Mahmut, orada söylüyorki, ‘Senin bebeğin var’ filan. Diyorki ‘Ben gideceğim’ Ve o bu senaryoda yazılmayan bir şey, karısı diyor ki  ‘Mahmut o gün vatanını seçti’ Yani her zaman bir seçim var, aile için, dost için, vatan için, ama o gün, o gece Mahmut vatanını seçti.” şeklinde konuştu.

Burhan KARADUMAN, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız