SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"18 Aldık, 75 Ödedik"

0
Güncellendi - 2015-12-28 00:28:44
A- A+ PAYLAŞ

Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Kadak, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yürütülen Tarımsal İzleme ve Bilgi Sistemi (TARBİL) Projesi devreye girdiğinde Çoklu Risk ve Verimli Sigorta Sistemini kademeli olarak uygulamaya başlayacaklarını söyledi.

TARSİM Bilgilendirme ve Temsili Hasar Ödeme Töreni Hilton Oteli’nde gerçekleştirildi. Törene, Vali Süleyman Kamçı, AKP Malatya Milletvekilleri Mustafa Şahin ve Cemal Akın, TARSİM Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Kadak, TARSİM Genel Müdürü Yardımcısı Zeki Karakurt, İnönü Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı prof. Dr. Bayram Murat Asma, kamu kurum ve kuruluşu yöneticileri, TSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, çok sayıda sivil toplum kurulu temsilcisi ve davetliler katıldılar.

TARSİM Malatya Bölge Müdürü Bünyamin Kadak, “19,29,30,31 Mart olmak üzere bu tarihlerde kayısı ürünlerinde don hasarı yaşandı. Bundan dolayı 18 binin üzerinde hasar dosyamız oldu. İlk çalışmalarını 4 Nisan’da başlayıp, Mayıs’ın ilk haftasında bitirdik. Kesin ekspertiz raporlarımızı ise 7 Temmuz 2014 tarihinde bitirdik. Üreticimizden 2014 yılı için 18 milyon TL bir prim üretimimiz oldu. Bunun karşılığında 75 milyon TL’lik bir tazminat ödemesi gerçekleştirdik” şeklinde bilgi verdi.

TARSİM Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Kadak ise, TARSİM primlerinin 2007 yılından itibaren ciddi bir artış ve yükseliş gösterdiğini belirterek, “2007 yılında 19 bin poliçe ile başlamıştık. 2013 yılı sonunda 892 bin poliçeye ulaştık. 2014 yılı poliçe sayısı ise yılsonu olmamasına rağmen şuanda 1 milyon poliçe sayısını geçmiş durumda” dedi.

Kadak şunları söyledi, “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın önemli projelerinden birisi olan Tarımsal İzleme ve Bilgi Sistemi (TARBİL) kapsamında parsel bazlı arazi tanımlanmasının devreye girmesi ile birlikte, her parselin, tarım sigortası verileri sisteme işlenecek ve parsel bazlı risk hesaplanabilecektir. Böylece; her parselin, kendi risk oranında, prim ödenmesi sağlanmaya çalışılacaktır. Bu projenin sonuçları ile biz yeni sigorta sistemine geçmeyi hedefliyoruz. Gelişmiş ülkelerde, bitkisel ürünlerde tüm risklere karşı uygulanan bir sigorta sistemi olan Çoklu Risk ve Verim Sigortası Sistemi ile bitkisel ürünlere ve risklere verilen teminatların, kademeli olarak, ülkemiz Tarım Sigortaları Modelinde de uygulanmasını sağlayacaktır. Kuraklıkmış, selmiş, suymuş, dolumuymuş tek tek bunlarla uğraşılmıyor. Bir buğday tarlası düşünün ortalama 500 kilo verim alındığını kabul edelim, her hangi bir afet nedeniyle, bu afet ne olursa olsun bu 500 kiloluk verim 300 kiloya düştü. İşte bu 200 kiloluk fark sigortaya konu ediliyor ve sigorta o 200 kiloyu tazmin ederek vatandaşa standart bir verim sağlamaya çalışıyor. Tek tek risklerle uğraşmadan tespit edilen ortalama verimin garanti edilmesi anlamına geliyor” şeklinde bilgi verdi.

AKP Malatya Milletvekili Cemal Akın ise, “Cennet mekan Menderes’in döneminde 1955 yılında tarım sigortası Türkiye’ye gelmiş ve uygulanmaya başlanmış, ancak 2005 yılına kadar bu imkandan yüzde yarım istifade edilmiş. Bu eksiklikleri nazara alan AK parti iktidarları 2005 yılında TARSİM Kanunu çıkartmış ve bu uygulamalardan çiftçimiz 20 kat daha fazla yararlanmış. Şuanda yüzde 9 oranındaki çiftçimiz tarım sigortalarından yararlanmaya başlamış” dedi.

AKP Malatya Milletvekili Mustafa Şahin ise, “Gerçekten Malatya için kayısı ne kadar önemliyse, artık son yıllarda TARSİM’de kayısı kadar önem arz etmeye başladı. Bugün tarım sigortalarının kapsamı genişledi ve çiçek dahil tümünü dahil TARSİM kapsamına alındı. Bunlar önemli bir şey. Köylümüzün, çiftçimizin bundan haberdar edilmesi lazım. Burada vatandaşlarımızın belki bilmedikleri bir takım eksikliklerden dolayı şuanda poliçelerde hedeflenen rakamlar elde edilmemiş olabilir. Ama eminim vatandaşlarımız bilinçlendirildikleri süre içerisinde her geçen gün hem poliçe sayısında ve hem de prim sayısındaki artışlar olacaktır” dedi.

Malatya Valisi Süleyman Kamçı ise, “Hepinizin bildiği gibi tarım sektörü, üretime dönük faaliyet gösteren sektörler arasında en riskli olanıdır. Tarımsal ürünlerde herhangi bir doğal afet sebebiyle meydana gelecek olan maddi hasar, çiftçilerimizi çok ciddi bir maddi sıkıntıyla karşı karşıya bırakacaktır. Bütün geliri tarım ürünlerine dayalı olan bir çiftçimiz, herhangi bir afete maruz kalsa bile üretime devam etmek zorundadır. İşte bu mecburiyet çiftçimize ya traktörünü, ya ahırdaki hayvanını sattıracak, ya da uzun vadeli bir borç yükünün altına girmesine neden olacaktır. Tabii takdir edersiniz ki, bu durumların hepsi de çiftçimize ağır bir külfet getirecek ve belki de çiftçimiz 8-10 yıl kendini toparlama şansı bulamayacaktır. Tarım sigortaları Kanunu ile çiftçimiz ürettikleri ürünleri sigorta ettirdikleri takdirde, uğradıkları zarar kısa sürede tazmin edilecek ve daha güvenli bir üretim imkanına kavuşmuş olacaklardır. Bu nedenle çiftçilerimizin mağdur olmamaları ve doğal afetlerden kaynaklanan zarların gerçek manada karşılanabilmesi için bitkisel üretim ve hayvansal üretime esas mal varlıklarını sigorta ettirmeleri öncelikle kendi ekonomileri, sonrasında ise ülke ekonomisi için son derece önem arz etmektedir” diye konuştu.

Temsili Hasar Ödemede törende hazır bulunan çiftçilere çekleri verildi. Tören esnasında konuşan TSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, “Yapılan güzel hizmetlere teşekkür ediyoruz. Ama fındıkta uygulanan prim sisteminin kayısıda da uygulanmasını istiyoruz. Bunu gönlümüz Malatya olarak arzu ediyor” dedi.

Tören temsili çeklerin verilmesinin ardından sona erdi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız