SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"2 Bin Kişi İstihdam Edilecek"

0
Güncellendi - 2015-12-28 01:04:08
A- A+ PAYLAŞ

AKP Malatya Milletvekili ve  TBMM İdare Amiri Ömer Faruk Öz, yerel Ufuk TV’de katıldığı programda, Malatya ve ülke konularıyla ilgili açıklama ve değerlendirmelerde bulundu.

"2 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLANACAK"

“Polimetre” adlı programda Sinan Cavlak’ın konuğu olan Öz, istihdam yaratacak olan Lojistik Köy projesinin yanı sıra hızlı tren çalışmalarına da değindi. Öz, “Biz hızlı veya hızlandırılmış tren çalışmasına Malatya’nın da dâhil edilmesini talep ettik. Bu konunun da yakın takibi içerisindeyiz “ dedi ve “Malatya her geçen gün gelişiyor. Tarımsal ve sanayi de üretilen ürünlerin en yakın limana ulaşması için İskenderun’la arasındaki demir yolunun da rehabilite edilmesi gerekiyor. Lojistik köy kurulması ile ilgili son aşamaya geldik. Lojistik köy kurulması çalışması hızlı bir şekilde devam ediyor. Ürünler orada toplanacak ve limana gidecek. Yazlak’ta yapımı ön görülen bu lojistik köy ile 2.000 kişiye istihdam sağlanacak” açıklamasında bulundu.

“MALATYA NERDE ELAZIĞ NERDE?”

Karayolları Bölge Müdürlüğü’nün Elazığ’dan Malatya’ya alınması gerektiği konusundaki tartışma için ise Öz, “Doğa ve Milli Parklar Müdürlüğü, Fırat Kalkınma Ajansı Malatya’da kuruldu. Bu müdürlükler kurulurken bölgesel denge ve farklı unsurlar göz önüne alınır. Kamu kurumlarının olduğu yer daha iyi olacak diye bir şey yok. Sanayi’de ve daha pek çok alanda Malatya nerde Elazığ nerde? Malatya karayolları alanında pek çok kazanım elde etti ve şüphesiz fazlasını da hak ediyor” dedi. 

“NE KADAR ÇOK ADAY OLURSA..”

2015 seçimlerinde adaylık konusunda yaptığı değerlendirmede ise Öz, “Malatya içinde ve dışında 1.5 milyon hemşerimiz arasında bir çok milletvekili olabilecek insan var. Buyursunlar bizde varız desinler. Ne kadar çok aday olursa o kadar iyi olur. Katkı sağlayacağını düşünenler varsa lütfen buyursun” dedi. 

“İLLA BELEDİYE, ÜNİVERSİTE DİYORLAR..”

Memur ve işçiyi enflasyona ezdirmediklerini savunan Öz, “Biz ilk yola koyulduğumuzdan buyana işçimizi, memurumuzu enflasyona yenik düşürmeyeceğiz dedik. İlk geldiğimizde ne kadar ekmek alabiliyordu, ne kadar et alabiliyordu. Şimdi ne kadar alabiliyor. Bunlara bakmak lazım. Bizim dönemimizde memurumuz da, işçimiz de enflasyona yenik düşmemiştir. Muhalefet olamayacak konularla eleştirdiğinde etkileri kalmıyor. Memur işçi maaşlarını eleştiriyor. Ver o zaman sen de olan Belediyeler var. İşçiye belli bir yüzdenin üzerinde zam vermiyor niye? Belediyenin bütçesi belli diyor. Tamam, da devletin bütçesi de belli. Dolayısıyla biz iktidara gelirsek şu kadar zam vereceğiz şu iyileştirmeyi yapacağız laflarına vatandaş güvenmiyor” dedi.  

AKP döneminde yapılan yatırımların büyüklüğüne değinen Öz, “bizden önceki tüm iktidarlarda yapılan yatırımlar, 6.5 milyar dolardı. Şimdi sadece Demiryolları 8.5 milyar dolar yatırım yaptı” açıklamasında bulundu. Milletvekili Ömer Faruk Öz, yatırımlar yapılırken sosyal yardımların da ciddi oranda arttırıldığını ifade ederek, Anayasamıza göre, Türkiye Cumhuriyeti laik, sosyal, hukuk devleti. AK Parti’den önce sadece laik devlet vardı. Ne sosyal devlet ne de hukuk devleti vardı. Şimdi hem hukuk devleti olma yolunda hem de sosyal devlet olma yolunda AK Parti önemli bir ivme yakaladı. Engellinin, yaşlının, ihtiyaç sahibi her kesimin ihtiyacını gidermek noktasında yardımlar ve yatırımlar yaptı. Bu kesimlere doğrudan yardım verilmesinin yanında iş hayatına kazandırılması noktasında da birçok teşvik paketleri açıklanırken aynı zamanda İŞKUR vasıtasıyla işgücüne katılımlarının sağlanması için imkânlar ürettik. Birçok Avrupa ülkesinde işsizlik %20-30 arasındayken Türkiye’de işsizlik %10 civarında. Tabii biz bunu daha da aşağılara çekmek durumundayız. Maalesef bizim vatandaşımızda iş noktasında illa masa başında olma noktasında bir hastalık türedi. Devlet illa herkesi kamuda istihdam edecek diye bir şey yok. Ben kamuda işe girme noktasında beklenti içinde olanların aynı zamanda bu ülkede katma değer oluşturabilecek işlerin içinde ve arayışında olmasını isterim. Üniversitelerin kontenjanları ile kamuda istihdam ihtiyaçları arasında bir oransızlıkta görülebiliyor. Örneğin, Türkiye’nin şuan da en çok sağlık alanında, hemşire ve doktora ihtiyacı var. Bakıyoruz İnönü Üniversitesinde kapasitesi çokken kontenjan sayıları az tutulmuş. YÖK, Milli Eğitim Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığının bu alanda 3-5-10 yıllık süreler zarfında hangi alanda en çok ne kadar istihdam edilebilir konusunda bir çalışma yapması gerekiyor. Sekiz yıldır belediyeye gireceğim diye bekleyen kardeşlerim var. Biz kendilerine gelin sizi organize sanayiye yönlendirelim diyorum. Ama illa belediye veya üniversite diye bekleyebiliyorlar” dedi. 

“NİFAK SOKMAYI BAŞARDILAR..”

Paralel yapı tartışmalarına da değinen ve 14 Aralık operasyonunun medyaya yönelik bir operasyon olmadığını savunan Öz, şöyle devam etti:

 “Müslümanlar arasına nifak sokmayı başardılar. Bunun müsebbibi, Sayın Erdoğan, Sayın Davutoğlu ve AK Parti değil, paralel yapının tepe noktasıdır. Biz yıllarca bunların milli ve manevi değerlerine bağlı nesiller yetiştirmesini destekledik.  Ama netice itibariyle devleti ele geçirmek için bir çaba içinde olduklarını ve yabancı odaklarla işbirliği içinde olduklarını gördük. 14 Aralık operasyonu medya görevlerinden dolayı değil, çeşitli kumpaslar, şantajlar ve dinlemeler dolayısıyla gerçekleşmiştir. Türkiye’de medyaya karşı yapılan bir şey yok. Kişilerin yayınlanmamış kitaplarına bile ceza kararı çıkartanlar şimdi kalkmış medya özgürlüğünden bahsediyorlar. Kendi çevreleri hakkında da bilgi toplayıp, örgütten çıkmalarını engelliyorlar. Taşhiyeciler ifadesini ilk Pensilvanya’daki söylüyor. Ondan önce yok. Silah var diyorlar, silahta da polislerin parmak izi çıkıyor. Suçu olmayan insanlara iftira atıp, algı oluşturuyorlar. Kolluk kuvvetleri ve adli yapıdaki nöbetçi memurlarıyla operasyon yapıyorlar. Artık mızrak çuvala sığmıyor, her şey ortaya çıkacak. Amirlerinden ve kanundan değil de abilerinden emir alır konuma gelmişler. Yargıçlar hakka, hukuka dikkat edecek. Yasaya, Anayasaya ve vicdanına kulak veren hakim, savcı isterse ateist olsun benim için önemi yok.  Gerek KPSS gerekse diğer pek çok sınavda belli bir manipülasyonun yapıldığı kanısındayım. Eşlerin aynı puanı alması falan bunun göstergesi. Bizim de öz eleştiri yapmamız gerekiyor. Önceden biz bunlara toz konduramazdık. Yapmazlar derdik. Ama gelinen noktada muhalefetin de öz eleştiri yapması gerekiyor. Dün bu iddialar dolayısıyla eleştirdikleri yapıyla bugün kol kolalar. “

“Türkiye’nin AK Parti’ye, Dünya Mazlumlarının da Türkiye’deki istikrara ihtiyacı var” diyen Öz, “Meclis Başkanımızla katıldığımız Umman ve Ürdün ziyaretlerinde bunu gördük. 300-500 yıldır orada yaşayan Türkler, ’10 yıldır orada değişim oldu. Bizim de burada sesimiz farklı çıkmaya başladı’ diyorlar. Herkesin Türkiye’den umudur var.  Mazlumların sesi oluyorsak bu aldığımız oylarla orantılı” dedi.

“ÜLKEMİZİN MENFAATİNEYSE..”

Programda Putin’in ziyareti sonrasında tekrar yükselen Türkiye’nin politika önceliklerine yönelik eleştirileri değerlendiren Öz, “Türkiye tek yanlı politika izlemiyor, Türkiye’nin menfaati hangi ülkeden yanaysa o alanda o ülkeyle ilişki geliştiriyor. Kayıtsız bir şekilde bir yere bağlanma veya bir yere karşı çıkma gibi bir durum yok. Türkiye AB ile ilişkilerini sürdürürken Rusya, İran, Çin, Orta Asya ve Afrika ülkeleriyle ilişkilerini de eş zamanlı devam ettiriyor. Ülkenin menfaatine olmayan hiçbir şeyin içinde yer almıyor Türkiye. Dünya’nın bütün liderleri gelip, gidiyor. Türkiye dünyanın her tarafıyla irtibatı olduğunu gösteriyor. Enerji Türkiye için konum itibariyle önemli bir hale geldi.  Bu çerçevede Rusya’yla, Azerbaycan’la, İran’la yapılan projeler alternatif değil birbirini destekleyen projelerdir. Türkiye sadece coğrafi olarak değil artık enerji anlamında da stratejik bir ülke haline gelmiş oldu. Avrupa Rusya’ya ambargo koyuyor diye biz de koyacağız diye bir durum yok. Ülkemizin menfaatineyse biz Rusya ile de protokol yaparız. Bu tür şeyler,  yıllardır bekletilen Türkiye’nin AB konusunda eline de rahatlatıyor. Türkiye’de muhalefet partileri birçok konuyu görmemezlikten gelse de, kendi menfaatleri konusunda politikalar belirlediği için çok rahat bu konu da Türkiye. Muhalefet anlamında milli siyaset noktasında Türkiye’nin bir eksiği var. Amerika’nın ve Avrupa’nın paralelinde açıklama yapıyorlar. Yerelde de genelde de bu yapılan yanlış denirken doğrusunu da ortaya koymak gerekiyor. Hükümet yapıyorsa yanlıştır denmemesi lazım.  Uygulanabilir karşı görüşler ortaya koyması gerekiyor. Bu siyasi boşluk uzun vadede iktidarın da zararına” açıklamasında bulundu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız