SON DAKİKA
SON DEPREMLER

''2005 Kayısı Üreticisinin Hüsran Yılı Olacak Gibi..''

A- A+ PAYLAŞ

Malatyahaber.com, Ağustos 2004'de yayınladığı "Kayısı Raporu" başlıklı araştırma- inceleme yazısında, kayısıda yaşanacaklara dikkat çekmişti ve önerilerde bulunmuştu.. Geçen sürede ne yapıldı?.. Kocaman bir hiç.. 13-17 Temmuz'daki "Kayısı Festivali"nde, "eğlenen ve bayram yapan" Kayısı üreticisi olmayacak.. Mevcut durum, önümüzdeki yıl için tehlike sinyalleri ve öneriler.. İŞTE Malatyahaber.com'un yeni araştırma- inceleme raporu..

MALATYAHABER.COM DİYOR Kİ..
Malatyahaber.com’u takip edenler bilir. Ağustos 2004’de "Kayısı Raporu" isimli bir araştırma yazısı yayınlanmıştı. Ağustos 2004’de bir kilo kuru kayısı dört milyondan TL’den alıcı bulurken, söz konusu yazıda "Malatya’nın artık bir kayısı ormanı haline geldiği, acilen tanıtım ve promosyon çalışmalarına başlanılması gerektiği” vurgulanmış idi.

2005 Yılında bir önceki yıl yaşanan don olayları meydana gelmeyince, Malatya İlinin kuru kayısı rekoltesi resmi makamlar tarafından 125 bin ton olarak açıklandı. Ancak Malatya’da kayısı sektöründe yer alan bazı kişi ve kurumlar, açıklanan bu rekoltenin gerçeği yansıtmadığı, 2005 yılı kuru kayısı rekoltesinin aslında açıklanandan çok daha fazla olduğunu iddia etmeye başladılar. Aslında 2004 yılı “Kayısı Raporunda” bu tirajı komik duruma atıfta bulunulmuştu. Demek ki aradan geçen sürede pek fazla bir şey değişmemiş.

Kurumlar kuru kayısı rekoltesi ile ilgili tartışmaya devam ederken, herkesin kabullendiği, hemfikir olduğu konu 2005 yılı rekoltesinin bir önceki yıla göre bir hayli fazla olduğudur. Üstelik bu yılın kayısı meyveleri son derece küçük olması ve çil-dolu yarası nedeniyle kalitede de ciddi sıkıntılar var.

Kısacası 2005 yılı da kayısı üreticisi için hüsranların, kırgınlık ve kızgınlıkların yaşanacağı bir yıl olacak gibi. Bir yıl önce, bu günler düşünülüp acilen tanıtım yapılmalı denmişti. Geçen süre içinde ne yapıldı diye soracak olursanız, en güzel cevap herhalde kocaman bir hiç olacaktır..

Aslında bizim felaket telalığı yapma gibi bir niyetimiz yok ancak, “tedbir aklın yarısıdır” sözünü de unutmamak lazım. Asıl tehlikenin 2006 yılında yaşanabileceğini yine bir yıl öncesinden vurgulayalım. Çünkü son yıllarda yaşanan don olayları nedeniyle stokta kuru kayısı yok denecek kadar azaldı. Büyük olasılıkla kayısı üreticisi iki YTL’in altındaki fiyatları kabul etmeyip ürününü depolamak isteyecektir. İşçi, ilaç ve diğer giderler düşünüldüğünde dördüncü ve beşinci boy (120-160 adet kuru kayısı/kg) bir kg kuru kayısının aslında iki YTL’in üzerinde satılması gerekmektedir. Ancak kayısı üreticisi alın terinin karşılığını almaktan çoktan vazgeçmiş, kullandığı ilaç ve gübrenin parasını çıkarmanın peşine düşmüş durumda.

2006 yılında aşırı don ve dolu olayları yaşanmadığı taktirde yüz bin tonun üzerinde bir rekolte uzak bir ihtimal değildir. 2006 yılında yüksek bir kuru kayısı rekoltesi tedbir alınmadığı takdirde kayısı üreticisini perişan edecektir. Bizden söylemesi..

Çözüm… Aslında uzun vadeli düşünüldüğünde olayın çözümsüz olmadığı anlaşılacaktır. Bu konu ayrıntılarıyla 2004 yılı “Kayısı Raporunda” anlatılmış idi. Herkesin kabul ettiği, ancak kayısıdan para kazanan kişi ve kurumların bedelini ödemeye yanaşmadıkları çözüm ise uzun vadeli, doğru, etkili ve profesyonelce yapılacak tanıtım çalışmalarıdır. En güzel örnek ise Kaliforniyalı kuru erik üreticilerinin pazar sorununu nasıl aştıkları, kuru erik nedir bilmeyen Japonlara 10 yıl içinde nasıl 20 bin ton kuru erik sattıklarıdır..

Her şeyden önemlisi, yaş ve kuru kayısının yurtiçi tüketimi mutlaka artırılmalıdır. Hayatında bir kez dahi Malatya Kayısısını tatmamış kendi insanımıza öncelikli olarak yaş ve kuru kayısı satalım. Nasıl mı? Malatya Kayısılarını önce Türk insanına promosyon çalışmaları veya ucuz fiyatlar ile bir kez tattıralım. Gün kurusunu, Çöloğlu’nu, Hasanbey’i, tereyağlı kabuk kavurmasını önce bizim insanlarımıza tanıştıralım. Bakın o zaman yüz bin tonluk kuru kayısı rekoltesi başa bela mıdır yoksa bir şehrin ekonomisi için altın yumurtlayan tavuk mudur? O zaman ortaya çıkacaktır.

Son söz olarak, 13–17 Temmuz tarihleri arasında Mişmiş Parkta, 13. Malatya Fuarı ve Kayısı Festivali yapılacaktır hiç kuşkusuz. Ancak bu şenliklere kimlerin katılıp eğleneceği bilinmez ama eğlenen ve bayram yapan Kayısı Üreticileri olmayacaktır…

ARAŞTIRMA- İNCELEME: Malatyahaber.com
FOTOĞRAF: Salih KAYHAN

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız