SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Festival İçinde Festival Olacak"

0
Güncellendi - 2017-08-08 03:08:05
A- A+ PAYLAŞ

Bu yıl 7’ncisi yapılacak olan Malatya Uluslararası Film Festivali’nin Direktörü Suat Köçer, “Malatya Film Festivalini yerliliğe yaslanan bir istikamette görmek. Malatya Film Festivalini artık bundan böyle pek tabi ki renkli, coşkulu; farklı renklere, seslere, yapılara açık ancak mutlaka bir ayağını ve sırtını kendi değerlerine yaslayan bir festival olarak görmek istiyoruz. Böyle bir istikamette festivali gerçekleştirmek istiyoruz. Yenilik anlamında en önemli şeyimiz kimliğimiz” dedi.

Malatya’da bu yıl 9-16 Kasım tarihleri arasında yapılacak olan Malatya Uluslararası Film Festivali kapsamında çalışmalar devam ediyor. Festival kapsamında Azerbaycanlı yönetmen Elçin Musaoğlu tarafından ’15 Temmuz belgeseli’ de çekildi.

“KENDİ DEĞERLERİNE YASLANAN BİR FESTİVAL OLARAK GÖRMEK İSTİYORUZ”

Bir yıl aradan sonra 7’ncisi yapılacak olan festivalin kimliğiyle ilgili ciddi bir değişim ve dönüşümün olacağına dikkat çeken Köçer, “Malatya Film Festivalini hem Malatya hem de Türkiye özelinde bu toprakların değerleriyle, dinamikleriyle yoğrulmuş, bu dinamiklere yaslanan bir anlayışla gerçekleştirmek istiyoruz. Yüzyıllardan beri oluşmuş bir takım gelenekler, tarihi değerler, acı olaylar, sosyal hayata ve insanlara dair, insanların değer verdiği dinamiklere dair bir yapı oluşmuş. Türkiye’de sinema adına oluşan yapılması planlanan şeylerin hem kendi özelinde hem de dünya genelinde bir şey ifade edebilmeleri için mutlak suretle bu yapıdan, tecrübelerden, birikimden beslenmeleri gerektiğini düşünüyorum. Biz dünyaya ancak bu şekilde yeni şeyler söyleyebiliriz. İnsanlığa ancak bu şekilde özgün şeyler söyleyebiliriz. Şuan bütün dünya küçük bir köye dönüşmüş durumda. Herkes birbirine benziyor. Herkesleşmiş durumdayız.  Bizim başkalarından farklı olabilmemiz için kendimize, geçmişimize, kültürümüze, bizi biz yapan değerlere dair bir şeyler üretmemiz gerekiyor. Kurduğumuz cümlelerde, çektiğimiz filmlerde, yaptığımız işlerde buralardan beslenmemiz gerekiyor. Yaşadığımız, yaşayacağımız yeni şeylerle ilgili kendimizi konumlandırırken, kendimizi bir şeyler söylemeye ya da yapmaya hazırlarken mutlaka geriye dönüp daha önce neler yaşadığımızı, düşündüğümüzü, neler birliğimizi, neler çektiğimizi görmemiz gerekiyor. Bu anlamda Malatya Film Festivalini yerliliğe yaslanan bir istikamette görmek istiyorum. Malatya Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile konuşurken onlarda da aynı duyarlılığı gördüm. Biz bu duyarlılıkta birleştik. Malatya Film Festivalini artık bundan böyle pek tabi ki renkli, coşkulu; farklı renklere, seslere, yapılara açık ancak mutlaka bir ayağını ve sırtını kendi değerlerine yaslayan bir festival olarak görmek istiyoruz. Böyle bir istikamette festivali gerçekleştirmek istiyoruz. Yenilik anlamında en önemli şeyimiz kimliğimiz.”

“FESTİVAL İÇİNDE FESTİVAL OLACAK”

Festivaldeki yenilikler hakkında da bilgi veren Köçer, şunları söyledi:

“Bir takım etkinlikler ve programlar gerçekleştirdik. Bunlardan bir tanesi Malatya Film Forum. Malatya Film Forum da hem yeni yapımlara destek var hem de yurt içinden ve yurt dışından sinemacıların bir araya geldiği çok verimli, bereketli bir buluşma ortamı var. Burada sinemacılar, ustalar gençlere kendi tecrübelerini aktaracaklar. Türkiye’den ve yurt dışından gelen sinemacılar bir araya gelerek tanışma, görüşme, buluşma ve filmlerini, proje ve fikirlerini birbirleriyle paylaşma ortamını bulacaklar. Sinema tekniğiyle ilgili bir takım eğitimler vereceğiz. Söyleşiler ve etkinlikler düzenlenecek. Hepsi Malatya Film Platformu’nun çatısı altında olacak. Film festivali içerisinde adeta bir festival olacak. Festival içinde festival olacak. Bu platformun en önemli ayağı bana göre destek. İki tane ana desteğimiz var, bir tanesi Ertem Eğilmez Aile Filmleri Desteği, bir tanesi de TRT Yapım Desteği. Ertem Eğilmez Aile Filmleri Desteği, son yıllarda artık çok ciddi anlamda dejenere, deforme olan aile kurumu, aslında bizi biz yapan, bizim pek çok anlamda varlığımızın dayanaklarından bir tanesi olan aileyi pozitif anlamda özendirecek, ön plana çıkaracak. Aile problemlerimizi, sorunlarımızı pozitif bir bakışla yorumlayan, çözümleri üzerine kafa yoran yapımları destekleyeceğimiz bir yapım desteği. Ben bunu çok önemsiyorum ve Malatya Film Festivali’nin en önemli yeniliği bende budur. Festivaller verdikleri desteklerle sinemacılara, sinema sektörüne yön veriyorlar. Farklı festivaller kendilerine dair bir takım doğru bildiklerine inandıkları istikamette destekler veriyor ve şekillendiriyorlar. Bizimde kendi inandığımız istikamette yapımları şekillendirmemiz lazım. Dolayısıyla gençlere, projeleri olan insanlara diyeceğiz ki ‘başka festivallerde, başka şekillerde bir takım yapılanmalar olabilir, bunlar onların haklarıdır ama bizimde yerlilik ve yerellik anlamında üretilecek filmlere destek verme gibi bir kararımız var, gelin projeleriniz varsa biz bunlara destek olacağız.” Başvurularımız başladı şuan çok güzel bir ilgi var. Tanıdık bazı yönetmenler ve yapımcılar başvuruda bulundular. Tatlı bir rekabet ve enerjinin olduğu bir platform olacak.”

“TÜRKİYE’DE YAŞANANLARI KAYIT ALTINA ALACAĞIZ”

Köçer, Türkiye’de yaşanan sosyal hareketlilikleri de festivalle birlikte kayıt altına alacaklarını ifade ederek, “Bu yıldan itibaren Türkiye’de yaşanan sosyal hareketlilikleri ve olan biteni festival olarak bir anlamda kayıt altına almak ve bir bellek oluşturmak amacıyla her yıl bir belgesel çektireceğiz. Bu yıl ’15 Temmuz belgeseli’ ile buna başladık. Bizim için çok büyük bir olaydı. Toplum olarak adeta uçurumdan döndük. Halkımız darbe girişimine karşı çok destansı bir direniş sergiledi. Bizde bu çağın tanığı olarak bunun kayıtlara geçmesini istedik. Ama diğerlerinden farklı olarak bunu dışarıdan bir gözün bakışıyla kayıt altına almak istedik. Azerbaycanlı yönetmen Elçin Musaoğlu çekimlerini büyük ölçüde tamamladı. Eylül ayında bir sempozyumumuz olacak. Türkiye’deki yerlilik ve yerellik sancılarını 20 sinemacıyla birlikte masaya yatıracağız. Oyuncular, yönetmenler, yapımcılar, sinema yazarları, yurt dışından konuklarımız olacak” diye konuştu.

“YAZ FESTİVALİMİZ OLACAK”

Malatya Uluslararası Film Festivali kapsamında birde yaz festivali yapacaklarını dile getiren Köçer, “Sınırlı bir yaz festivalimiz olacak. Bu festival bir hafta sürecek. Taze çıkmış, sinematografik değerleri yüksek filmleri yaz atmosferinde Malatyalılara seyrettireceğiz. Festivale doğruda bir hazırlığımız olacak. Yaz festivali, Eylül ayında sempozyum, Ekim ayında da belgeselin galası olacak. Festivali biraz yıla yaymış olacağız. Festivalin ana gövdesi 9-16 Kasım tarihleri arasında olacak. Bir yıllık aranın ardından bu yeniliklerle beraber Malatyalıların çok renkli, yeniliklerle donatılmış, kendilerine duyarlılık anlamında daha yakın bir festival yaşamalarını çok arzu ediyorum” dedi.

“FESTİVALİ ÇOK İYİ GÜNLER BEKLİYOR”

Köçer, festivali iyi günlerin beklediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir şeye devam etmek, başlamaktan daha zordur. Eğer bu festival 6 yıldır bu şehirde düzenlenmişse, bence hepimizin bunda emeği geçen arkadaşlara teşekkür etmesi lazım. Katkı sunan, çalışan, çaba sarf eden, destek veren herkese teşekkür etmeliyiz. Malatya ve bazı Anadolu şehirlerinde festival düzenlemek gerçekten çok zor, bu anlamda tebrik ediyorum. Bu festival 6 yıl devam etmişse ve bu yıl yeni bir heyecanla, farklı yeniliklerle ilerletilmeye çalışılıyorsa, halkta ve yerel dinamiklerde artan bir heyecan varsa ileride bu festivalin çok daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum. Sektörden birisi olarak 15 yıllık bu anlamda naçizane tecrübesi olan birisi olarak söylüyorum. 7 yıl gelmişse daha çok uzun yıllarda gidecektir. Malatya Büyükşehir Belediyesi bu anlamda çok güzel bir sorumluluk sergiliyor. Çok büyük bir özveriyle bu festivale sahip çıktı. Yeter ki Malatyalılar yerel halkıyla, işadamlarıyla, kurumlarıyla, yerel medyasıyla, kültür adamlarıyla bu işe sahip çıksın, ben inanıyorum bu festivali çok daha iyi günler bekliyor.”

Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız