SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'26 Havzadan 24'ünde Ciddi Sıkıntı'

A- A+ PAYLAŞ

Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Demirsoy, küresel ısınmanın Türkiye'deki etkilerine dikkat çekerek, "2007 yılında 26 su havzasından 24'ünde ciddi su sıkıntısı başladı" dedi.

Türkiye Biyologlar Derneği ile İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü tarafından düzenlenen VII. Ulusal Ekoloji ve Çevre Kongresi kapsamında "Küresel Isınma ve Ekolojik Etkiler" konulu panel, Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapıldı. Paneli İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, rektör yardımcıları ve çok sayıda bilim adamı izledi. Panele konuşmacı olarak Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Barbaros Çetin, Prof. Dr. Battal Çıplak, Doç. Dr. Murat Türkeş ve Yunus Arıkan
katıldı.

Hacette Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Demirsoy, dünyadaki ısı konusunda yanlış bilgilerin olduğunu belirterek, "Dünyadaki ısının kontrolü bir çoğumuzun zannettiği gibi, esas olarak güneşten gelen ısının zaman içerisindeki değişimiyle değil, dünya üzerindeki canlı varlıkların ve bu varlıkların karbondioksit kullanımı ile doğrudan etkili bir mekanizmadır" dedi.

İç Anadolu'da 15 yıl önce yaptığı araştırmada, İç Anadolu göllerinin büyük ölçüde küçüldüğünü, bazı göllerin ise kurutma işlemi yapılmadan tümüyle çayıra dönüştüğünü gördüğünü belirten Prof. Dr. Ali Demirsoy, "Çocukluğumda büyük göller yada sulak alanlar olarak söylenen göllerin çoğu kurudu. Aşırı otlatma nedeniyle özellikle koyunlar, besin bulamama nedeniyle bitkileri kökten söküyor. Aşırı otlatma, orman tahribi Anadolu topraklarını bozarak su tutma kapasitesini hızla azalttı. Son 80 yıldır orman
varlıklarımızın yüzde 38'den yüzde 12'lere düştüğü vurgulanmaktadır. Son 80 senede mera varlıklarımızın da yüzde 54'den yüzde 15'lere gerilediği vurgulanmaktadır" diye konuştu.

Türkiye'de atık suların hoyratça alıcı ortamlara boşaltıldığını ve geriye dönüşümünün yapılmadığını belirten Prof. Dr. Ali Demirsoy, "2007 yılında 26 su havzasından 24'ünde ciddi su sıkıntısı başladı. Can damarı sayılacak dere, çay, nehir ve göllerimize uygarlık diye arıtmadan yerleşim yerlerinin çeşitli kimyasallarla kirlenmiş kanalizasyonları sorumsuzca boşaltılıyor. Katı atıklar bile buralara atılıyor. Ağrı, Kaçkar, Cilo ve Erciyes buzulları yok oldu yada yok olmak üzere" ifadelerini kullandı.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız