SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'4 Kandırılmış, 1 İnandırılmış..'

0
Güncellendi - 2015-12-27 17:53:57
'4 Kandırılmış, 1 İnandırılmış..'
A- A+ PAYLAŞ

Malatya'daki 3 misyonerin öldürülmesine ilişkin görülen Zirve Yayınevi davasının 79. duruşmasında, gizli tanık İlker Çınar'ın çapraz sorgusu tamamlandı. 

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa, gizli tanık İlker Çınar’a soru yöneltmeyi sürdürdü.

Mahkeme Başkanı Hayretin Kısa: TUSHAD kimliği teslim edilirken, sana herhangi bir tutanak imzalatıldı mı?

İlker Çınar: Bana TUSHAD kimliğini Mehmet Ülger’in elinden aldığımda bana bir tutanak verilmiş olabilir. Ben evime gittiğimde bulduğumda size teslim edeceğim.

Kısa: Sizi istihbari dinleme gerekçelerinden birisi tarihi eser konusu. Senin tarihi eserlerle ilgili alakan nedir?

Çınar: Ben bunları kabul etmiyorum. Ben tarihi eser kaçakçılığı yapmadım. Benim dedemden kalma birkaç küpüm var.

Kısa: Murat Göktürk İstanbul Savcılığı'ndaki ifadesinde, Kayseri Bölge Komutanlığı'nın emri ile Malatya’da misyonerlik, Niğde’de ise Hizbullah konularında toplantılar yapıldığını, ayrıca Şükrü Sarıışık döneminde 2. Ordu Komutanlığı’nda da toplantılar yapıldığını söylemiş. Bu konuda bildiklerin var mı?

Çınar: Şükrü Sarıışık döneminde Malatya’da misyonerlik, Niğde’de ise Hizbullah toplantıları yapılıyordu. Cuma günleri 2. Ordu Komutanlığı'nda toplantılar yapılıyordu. Mehmet Ülger ve Haydar Yeşil’in bilgilendirme yaptıkları söyleniyordu, konuşmalardan geçiyordu.

Kısa: Emre Günaydın’ın toplantıda isminin geçtiğini söylüyorsun, diğer sanıkların isimleri geçiyor muydu?

Çınar: Emre Günaydın isminin dışında başka isim geçmedi.

Kısa: İsimleri geçmemiş olabilir, herhangi bir grup geçti mi?

Çınar: Hayır, herhangi bir grup geçmedi.

Kısa: Bu olayla başka söylemek istediğin bir şey var mı?

Çınar: Teşekkür ederim. Ben 2007 yılında özellikle cinayetlerin olduğu akşam, 18 Nisan’ı 19 Nisan’a bağlayan gece bir hüsranla karşılaştım. Tehditler ve baskılarla susturulmaya çalışıldım. Ben cinayetle ilgili resmin hiçbir yerinde yokum. Bu olayı korkutma amaçlı olarak yapacaklardı. Bunu bana söylediklerine pişman oldukları için beni dinlemeye başladılar. Ben brifing amacıyla orada bulunuyordum. Şu anda ifade edemediklerimi söylemek istemiyorum. Bu sürede çok baskılar gördüm. Bana cemaatin adamı dediler. Benim Fethullah Gülen cemaati ile inanç konusunda zaten bağlantım yoktur. Ben ne dediysem hard diskten çıktı. Ben esasa dayalı ne varsa söyledim. Bana esasa dayalı soru sormadılar.

Av. İlkay Sezer: Tanıklıkla ilgili beyanı varsa alalım, değerlendirme yapmasına gerek yoktur.

Çınar: Esasa dayalı adam gibi karşıma sorular gelmesini istedim. Adalete yardımcı olmaya çalıştım. Bugün buraya kadar geldim. Ben bunu bir ilahi görev olarak görüyorum. Ben davanın hem tanığı ve hem de sanığıyım. Sanıklara soru sormak istiyorum.

Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa: Sorularını alalım.

Av. Halis Önal: Şiddetle karşı çıkıyorum. Bu kendisini ne sanıyor? Tanık, sanığa soru soramaz.

Kısa: İtirazınızı reddediyorum.

Av. İlkay Sezer: Bu kişi dosyamızın sanığıdır. Bu sanık buraya gelmek istemeyen bir kişidir. Adı sanı bellidir.

İlker Çınar, yaklaşık 20 soru yöneltirken, ancak sorularla verdiği ifadesini tekrarlayınca, mahkeme başkanı soru sormayı durdurdu.

Av. Sezer: Bu tanığın yorum ve değerlendirmelerini aldık. Yeni iddialar çıkarsa şaşırmayacağım. İlker Çınar’ı baskı altına alacak bir soru sorulmadı. Tüm sorular kendi ifadesi üzerinde soruldu. Birlik komutanının rütbesini söyleyemedi. Komutanlarının isimlerini söyleyemedi. Çok önemli bir şey söyledi; Hurşit Tolon’la hiç yüz yüze görüşmediğini söyledi. Hurşit Tolon’la ilgili söyledikleri kendisinin bilgi ve görgüsüne dayanmıyor. Katıldığı kurslarla ilgili bir tane tanıdık isim söyleyemedi. Sadece Levent Ersöz’ün ismini söyledi. İlker Çınar, ifadelerinde TUSHAD’ın önce devlet içinde, mahkemedeki ifadesinde ise devletin dışında bir yapı olduğunu söyledi. Gittiği tüm illerdeki alay komutanlarınca karşılandığını söyledi, ancak sadece Mehmet Ülger’in ismini verebildi. Hiç askeri mahkemede yargılanmadım dedi, ancak bu mahkeme kararının altında Anayasa Mahkemesi üyesinin de, Askeri Yargıtay başsavcısı ile birlikte bugün çok önemli makamlarda bulunuyorlar. İlker Çınar’ın kabul etmediği belgeler için Adlı Tıp Kurumu bilirkişilerine yaptırdığımız raporda, imzaların İlker Çınar’a ait olduğu anlaşılmıştır. Hurşit Tolon ile ilgili tutukluluk, Silivri’deki davayı etkiliyor. Hurşit Tolon ile ilgili tüm suçlamalar İlker Çınar’ın diğer sanıklardan duyduğu bilgilere dayalı. Hurşit Tolon hakkında tahliye verilmesini talep ediyorum.

Bu arada, Mehmet Ülger’in avukatı Halis Önal, mahkemeye dilekçe sunarak, mahkeme başkanı hakkında reddi hakim talebinde bulundu. Mahkeme heyeti ise, bu talebi reddetti.

Mahkeme Başkanı Kısa: İlker Çınar diğer duruşmalarda olamayacağı için söylemek istediği ne varsa söylemesini istedik. Aklınıza bir şüphe gelmesinden biz rahatsız oluruz. Mümkün olduğu kadar herkese söz hakkı vermek istiyoruz.

Sanık Salih Gürler: Ben iddia edilen örgütün üyesi değilim. Olay yerine Emre Günaydın’ın tehditleri ile gittim. Yattığım süre göz önüne alınarak tahliyemi istiyorum.

Sanık Abuzer Yıldırım: İddia edilen terör örgütüne üye değilim. Herhangi bir bilgim de yoktur. Emre Günaydın’ın tehdidi ile olay yerine gittim. Bu olay 4 kişinin üzerine kalacaktı. Bu örgütü çıkartanlara teşekkür ediyorum. Tezgah önceden kurulmuş, Emre Günaydın’ı bir şekilde çıkartacaklardı. Emre Günaydın’a deli raporu alınca hiçbir şey olmayacaktı.

Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa: Emre Günaydın’a deli raporu alınacağını nereden biliyorsun?

Sanık Yıldırım: Bu bir gerçek. Emre Günaydın bir şekilde cezaevinden çıkartılacaktı. Olay, 4 gariban ailenin çocukları üzerine kalacaktı. Yattığım süre göz önüne alınarak tahliyemi istiyorum.

Sanık Emre Günaydın: Benim hiçbir ifademde deli raporu ile ilgili bir ifadem oktur. Kendi yalanlarıdır. Bu 4 kişinin Emre Günaydın’dan korkuyoruz demeleri inandırıcı değildir. Daha önce de arkamda mafya olduğunu söylediler, bilmiyorlar ki ne diyeler? Bir şey söyleyecektim, neyse savunmamda anlatırım.

Sanık Cuma Özdemir: 4 tane kandırılmış, 1 tane inandırılmış genciz. Bunu İlker Çınar da söyledi. Tahliyemi talep ediyorum.

Mahkeme heyeti, duruşmaya ara verdi.

İKİNCİ OTURUM..

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 79. Duruşmanın ikinci oturumunda mahkeme heyeti sanık ve avukatların taleplerini aldı.  Elbistan Cezaevi’nde bulunan sanık Varol Bülent Aral ise mahkemeye cezaevinden görüntülü sistem üzerinden bağlandı.

Avukat Halis Önal: İlker Çınar’ın ceza aldığı ve yargılanmadığını söylediği Askeri Mahkeme Kararı ile ilgili olarak dosyada 1993 tarihinde imzası bulunan o dönem Hakim Binbaşı olan Anayasa Mahkemesi Üyesi Nuri Necipoğlu, o dönem Hakim Yüzbaşı olan İzmir Barosu Avukatı Aydoğan Yolyapan, o dönem üsteğmen olan Askeri Yargıtay ve Uyuşmazlık Mahkemesi Üyesi Haluk Zeybel, o dönem hakim binbaşı olan Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başsavcısı Hasan Mutlu, o dönem mahkumiyet kararın da veren hakim asteğmen Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Tetkik Hakimi Yusuf Özmeriç,  ve o dönem duruşma savcısı olan hakim asteğmen Balıkesir Barosu Avukatı Murat Ültanır’ın tanık olarak dinlenmeleri için bulundukları yerlerdeki Ağır Ceza Mahkemelerine yazı yazılarak talimatla ifadelerinin alınmasını talep ediyoruz. Eğer bu kişiler tanık olarak dinlenilmediği takdirde bu kişiler hakkında TUSHAD üyesi oldukları iddiası ile Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunacağız. 

Sanık Murat Göktürk: 27 aydır tutukluyum.  Uygun görülecek şartlarda tahliyemi talep ediyorum. 

Sanık Mehmet Çolak: Ben hiçbir zaman aşırı sağ ve aşırı sol faaliyetlerde bulunmadım.  İlker Çınar’ın benim toplantıya katıldığımı söylediği tarihte İlker Çınar’ın cep telefonu Malatya Organize Sanayi Bölgesinde görünüyor, benimki ise ismini vermeyeceğim başka bir ilin Organize Sanayi Bölgesi’nde görünüyor. 

Sanık Abdullah Atılgan: Benim amirim emir vermiş gidip İlker Çınar ile tanıştım. Bu işin aslı o tarihteki görevlendirme defterinde çıkacaktır.  Tanışırken yanımda kısım amirim, bir uzman çavuş vardı. İlker Çınar’ın yanında ise asistanım dediği kişi vardı. Birlikte yaklaşık 3 saat görüştük. HTS kayıtları ortaya çıktığında 5 kişinin cep telefonu kayıtları aynı noktada sinyal verecektir.  Ben o tanışma görüşmesi ile ilgili olarak şube müdürüm, kısım amirim ve uzman çavuşun tanık olarak dinlenmesini talep ediyorum.

Sanık Varol Bülent Aral: İlker Çınar Ankara’da gezip dolaşıyor. Gizli tanıklara ne yapılması gerekiyorsa yapılacak.

Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa: Ne yapacaksın?

Sanık Varol Bülent Aral: Meşru olarak ne yapılması gerekiyorsa yapılacak. Mahkemeye verilen mütalaa da benim hakkımda berat istenirken, ben bu davanın ta o zaman Ergenekon Davasına bağlanacağını söylemiştim.  Ergenekon örgütünün bir numaralı düşmanı iken beni Ergenekon Örgütü üyesi yaptınız. 

Savcı: Sanıkların tutukluluk hallerini devamına karar verilmesi talep edilir.

Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa: Yeni tanıklar dinleyeceğiz. Dosyayı yeniden ele alarak inceleyip, duruma göre tanıkları belirleyeceğiz.  Eylül ayına kadar dosyadaki tüm eksiklikleri giderip, savunmalar alındıktan sonar dosyayı mütalaa için savcılığa tevdi edeceğiz.  Hard diskteki görüntüler bilirkişiye gönderildi.

TAHLİYE YOK, DURUŞMA 9 EYLÜL'E ERTELENDİ

Mahkeme ara kararı: 'İlker Çınar’ın yargılanarak ceza aldığı askeri mahkeme kararı dosyasında ismi bulunanların tanık olarak dinlenilmesi taleplerinin daha sonra değerlendirilmesine, Reddi hakim talebi için dosyanın Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine,  Sanık Levent Ercan Gelegen’in  Mersin’de Emniyet ve MİT’in haber elamanı olup olmadığının sorulmasına,  İlker Çınar’ın ne zaman haber elamanı olduğuna dair onay belgesinin istenilmesine,  Veysel Şahin’in jandarmanın haber elamanı olup olmadığının sorulmasına,  Jandarmadan olay dönemine ait görev sonuç raporlarının istenilmesine, Dosyanın yeniden incelenerek gerek duyulan tanıkların dinlenilmesi için talimat yazılmasına, Tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, duruşmanın 9 Eylül 2013 tarihine ertelenmesine karar verilmiştir.'

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız