SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"50 Yıl Bile Az.."

0
Güncellendi - 2015-12-27 15:07:02
A- A+ PAYLAŞ

Malatya Aslantepe’de 36 yıldır kazı başkanlığı yapan İtalyan Profesör Marcella Frangipane, kendisini arkeolojiye adadı.

İtalya Roma La Sapianz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Marcella Frangipane, kendisine arkeolojiye adadığından evlenmeye bile fırsat bulamadı. Aslantepe Höyük Ören'de 1976 yılından beri fiilen kazı çalışmaları yapan Frangipane, arkeolojik kazılarda 50 yılın dahi çok az bir süre olduğunu söyledi.

”Yakın Doğu’da devletin doğuşu” isimli bir kitap da yazan Profesör Frangıpane, Aslantepe Höyüğü’nün Açık Hava Müzesi olmasında da büyük çaba sarf etti. Geçen yıl Açık Hava Müzesi’ne dönüştürülen Aslantepe Höyüğü’nün girişine, buradan çıkarılıp Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenen Aslan ve Tarhunza Heykellerinin benzerinin yapılarak konulması, müzeye ayrı bir görünüm kazandırdı.

İLK KAZIYI FRANSIZ ARKEOLOGLAR YAPTI

Malatya merkez Orduzu beldesinde bulunan Aslantepe Höyüğünde ilk kazılar 1930'lu yıllarında Fransız arkeologlar tarafından yapıldı. Kazılarda taş üzerine alçak kabartma ile dekore edilmiş avlu ve giriş kapısının iki yanında iki aslan heykeli ve karşısında devrilmiş bir kral heykeli ile Geç Hitit Sarayı bulundu. Bu eserler halen Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergileniyor.

1961 yılından günümüze kadar devam eden ve İtalyan ve Roma La Sapianz Üniversitesi arkeologları tarafından yapılmakta olan kazılar, Aslantepe’nin tarihini daha erken dönemlere taşıyarak önem kazanmasını sağladı. Höyükte yapılan kazılar sonucunda MÖ 3300-3000 yıllarına ait bir kerpiç saray, MÖ 3600-3500 yıllarına ait bir tapınak, binlerce güzel mühür baskısı, kaliteli metal eserler bulundu. Elde edilen veriler, o dönemde Aslantepe'nin aristokrasinin doğduğu ve ilk devlet şeklinin ortaya çıktığı resmi, dini ve kültürel bir merkez olduğunu ortaya koydu.

MS 5000 yılın sonundan MS 4000 sonuna kadar olan zamanda güneydeki önemli tarihsel olayların da belirgin olarak yansıdığı Malatya'nın bu bölgesi, her ne kadar Yukarı Mezepotamya'nın bir parçasını oluşturmaktaysa da tam anlamıyla yerel özelliklerini yitirmedi.

MÖ 2000 yılında Aslantepe'nin, Fırat Nehri'ne doğru genişleyen Hitit İmparatorluğunun şehri olarak kullanıldığı ortaya çıktı. Kuzeydoğu yamacına açılan şehir kapısı ve galerisi ile Orta Anadolu Hitit kentlerine benzeyen, etrafı toprak surla çevrili bir Hitit şehri olan Aslantepe, MÖ 1200 yıllarında Hitit İmparatorluğunun çöküşünde Doğu Anadolu Geç Hitit başkenti olarak Aslantepe Asur kralı Sargon tarafından tamamen yakılıp yıkılmış.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız