SON DAKİKA
SON DEPREMLER

50 Yıllık Dava

A- A+ PAYLAŞ
 
Malatya'nın Arguvan ilçesinde 1961 yılında açılan arazı davası ancak 50 yılda sona erdi. Davayı açan aşık, öldükten 31 yıl sonra mahkeme karar verdi. 
 
Alınan bilgiye göre, Aşık Balı olarak halk tarafından bilinen Balı Altun, Arguvan'a bağlı Gümüşlü Köyünde babasından kalan Osmanlı döneminden tapulu yüzlerce dönüm arazilerinin devlet tarafından topraksız köylülere dağıtılması ve bir kısmının da köylülerce gasp edilmesi iddiası üzerine, 1961 yılında Arguvan Adliyesi'ne giderek onlarca dava açıyor. Ancak, 3 kardeşi adına davayı açan Aşık Balı Altun, 1980 yılında vefat edince, bu kez hukuk mücadelesi sonuçlanmayınca yerine eşi devam ediyor. 
 
Aşık Balı'nın eşi de vefat edince bu kez yine kendisi gibi şair olan Kızı Sevim Emir, mahkemelerde devam eden davalarla ilgileniyor. Arguvan Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki davalardan birisi 50 yıl sonra karara çıktı. 
 
DAVA SÜRECİ 50 YIL SÜRDÜ 
Davaları takip etmek için sürekli Arguvan Adliyesi'ne gidip gelen Sevim Emir, "Dava 1961 yılında açıldı. Ancak 1969 yılında davalı arazilerimizin tamamı hazine diye topraksız köylülere dağıtıldı. Babamın köyde bulunmayışından dolayı köylülerin ağız birliği ile bir ittifak bu. Haberimiz olduktan sonra babam davayı açtı. Babam davayı 1980'e kadar sürdürdü. Babam vefat edince annem davayı yürüttü. 1985'ten bu yana, babam vefat ettikten bu yana davaların içindeyim. Annem 1991 yılında vefat edince, ben
davayla ilgilenip, gidip gelmeye başladım. Bu sene arazinin bir kısmına, bir bölümüne karar verildi. Yargı süreci devam ediyor. Yargıtay'da 5 yıl mı sürer, 50 yıl mı sürer orayı ben bilemeyeceğim. Halen dava bitmiş değil, toprağımıza kavuşmuş değiliz" şeklinde konuştu. 
 
Sevim Emir, Arguvan Asliye Hukuk Mahkemesi'nin bu yıl verdiği kararın Yargıtay sürecinde olduğunu kaydetti. 
 
Arazilerinin 1500'lü yıllardan beri ailenin elinde bulunduğunu ve Osmanlı tapuları olduğunu belirten Sevim Emir, arazilerin özellikle traktörün tarımda kullanılmasından sonra ellerinden alındığını belirterek, tüm sebebin aile olarak köyde bulunmayışlarından dolayı arazilerin başkalarınca kullanılması ve Hazine'nin araziyi köylülere dağıtmasından kaynaklandığını ifade etti. 
 
HALEN 2 DAVA DA DEVAM EDİYOR 
Açılan davalardan sadece biri için karar çıktığını halen 50 yıldan beri süren bir dava ile 26 yıldan beri devam eden bir başka davanın da bulunduğunu anlatan Sevim Emir, "Babam Aşıktı. Çok sayıda şiiri bulunmaktadır. Babamın günlük ve şiirlerini Arguvanlı Aşık Balı ve Şiirleri adıyla kitaplaştırdım Babam, mahkeme ve davalar için bir çok şiir yazdı" dedi. 
 
MAHKEME BAŞKANINA "DARDA KALDIM" ŞİİRİ 
Sevim Emir, babası Aşık Balı'nın dava ve duruşmalardan dolayı mahkeme başkanına dilekçe şeklinde yazdığı "Darda Kaldım" adlı şiirinin şu şekilde olduğunu aktardı; "Mahkemeye bakan hakim/ Kurtar beni darda kaldım / Allah'a olasın yakın / Düşüyorum yarda kaldım. Adalete geldim gülüm / Vallahi haksız değilim/ Vicdansıza düştü yolum / Yıkıldım ben, burda kaldım. Yalancıya olsun lanet / Gerçeklere de selamet / Canım beyim imdat imdat / Yem olmuşum kurda kaldım. El sürer ben mahrum kaldım / Kimse bilmez deli oldum / Kapıda adalet dedim / Tipi tuttu karda kaldım. Aşık Balı dokun tele / Gözüm yaşı döndü sele / Haklılara yardım eyle / Feryadımla zarda kaldım./ 
 
BABADAN SONRA KIZIDA DAVAYI ŞİİRLEŞTİRDİ 
Babası gibi şair olan Sevim Emir kendisinin de dava nedeniyle "Babamın mirası" adlı bir şiir yazdığını söyledi. Şiirin bir bölümü şu şekilde; "Babamın derdini derleyem sana / Fikrime geldikçe sızlıyor özüm / İki miras kaldı ceddimden yana / Ondan beri kan yaş döküyor gözüm. Birisi davalar köylümden bana / Bu davalar her hal gidecek sine / İflah etmez bizi karıştı kana / Esnek adalete geçmiyor sözüm. Varsa yolum adaletli hakime / Bir zamanda ben olayı mahkeme / Yoktur sabrım kesilecek ahkama / Bitti ömrüm
elde kalmıştır azım. Gelirse kürsüye bir sulhu tahir / Adalet eylerse o zaman zuhur / Yalanla gerçekler olursa zahir / Meydana çıkacak çoğumla azım." 
 
Kendilerinin haksız bir şey talep etmediklerini belirten Sevim Emir, "Halen inliyoruz, sızlıyoruz. Ayda birkez, iki ayda, Arguvan'a gidip mahkemeleşip, duruşmalara katılıp geliyoruz. Bilmiyorum sonu nereye varır" diye konuştu. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız