SON DAKİKA
SON DEPREMLER

61. Hükümetin Programı

A- A+ PAYLAŞ
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Meclis Genel Kurulu’nda 61’nci hükümetin programını okudu, yeni dönemde milletin TBMM’den en önemli beklentisinin yeni bir anayasa yapılması olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan "Hükümet ve AK Parti grubu olarak tam bir kararlılık içindeyiz. AK Parti olarak yeni anayasanın mümkün olan en geniş katılımla hazırlanmasını, tüm toplumsal kesimlerin taleplerini yansıtan tam bir toplum sözleşmesi olmasını arzuluyoruz. Milletimiz ve Meclisimiz bunu yapacak olgunluğa ve birikime sahiptir" dedi.
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 61’nci Hükümet Programını Meclis Genel Kurulu’nda okuyor. Milletin odağında birlik ve kardeşlik olan büyük bir medeniyetin mirasçısı ve taşıyıcısı olduğunu belirten Erdoğan, alışılageldik kalıplardan çıkarak değişim ve reform iradelerini anlık duygulara feda etmeden 21’nci yüzyıl dünyası şartlarında yeni Türkiye’yi inşa etmenin ortak sorumluluk olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, 12 Haziran seçimleriyle oluşan Meclis’in özellikleri konusunda şunları söyledi:
 
"12 Haziran seçimleriyle oluşan bugünkü Meclisimizin çok önemli bazı özelliklerine dikkat çekmek isterim. Bu Meclis, yurtiçinde yüzde 87 gibi çok yüksek düzeyde bir katılım oranı ile gerçekleşen bir seçimle oluşmuştur. Meclisimize girmeye hak kazanan milletvekillerinin temsil ettiği seçmen oranı ise yüzde 95 gibi yine uzun zamandır rastlanmamış bir düzeye çıkmıştır. Bu sonuçlar, demokrasimizin ‘katılımcılık’ ve ‘temsil’ niteliklerinin daha da güçlendiğinin göstergesidir. Bu seçim sonuçları, aynı zamanda, milletimizin siyaset kurumuna duyduğu güvenin en yüksek düzeye çıktığının da bir ifadesidir. Milletimizin Meclisi tüm sorunlarının çözüm adresi olarak gördüğünün ve bu Meclis’ten çok şeyler beklediğinin açık bir işaretidir."
 
-"12 HAZİRAN SEÇİMLERİNDEN BAŞARI İLE ÇIKTIK"-
12 Haziran seçimlerinden başarı ile çıktıklarını ifade eden Erdoğan, milletin kendilerine olan güveninin artarak devam etmesinden dolayı şükranlarını sunduğunu söyledi. Erdoğan, "Siyaset tarihimize silinmez harflerle yazılacak olan bu başarı aynı zamanda sorumluluğumuzu ve hassasiyetimizi de artırmıştır" dedi. 12 Haziran seçimlerinin asıl galibinin Türkiye ve millet olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
 
"Değişimden yana bir hükümet olarak demokrasi ve hukukta, ekonomide, sosyal alanda ve dış politikada ezberleri bozduk. Bugün artık siyasetin alanı daha geniş, ekonomi daha büyük, sosyal bünye daha güçlü, ülkemizin bölgesinde ve dünyada itibarı çok daha yüksek. Sorunlardan kaçmadık, yapay gündemlere takılıp kalmadık. Sorunlardan değil, sorunların çözümünden beslenen ve büyüyen bir iktidar olduk. Tüm bu reform ve dönüşüm sürecinde milletimiz ve milli iradenin tecelligahı olan Meclisimiz en büyük desteğimiz oldu."
 
-"TBMM YENİ ANAYASAYI YAPACAK GÜCE VE KAPASİTEYE SAHİP"-
Başbakan Erdoğan, 12 Haziran seçimleri öncesinde gerçekçi hedefler içeren geniş kapsamlı bir seçim beyannamesi hazırladıklarını, hükümet programının da 2023 vizyonuyla şekillendirdikleri seçim beyannamesinde yer alan hedefleri esas aldığını söyledi. Erdoğan 61’nci hükümet dönemini kapsayan programın süreklilik içinde geleceğe bakışlarını ve yeni hedeflediklerini içerdiğini vurguladı.
 
Hükümetleri döneminde AB’ye katılım sürecini kararlılıkla yürüttüklerini, bazı AB üyesi ülkelerin objektif kriterlerden uzak siyasi yaklaşımlarının süreci olumsuz etkilese de AB standartlarına uyum konusundaki çalışmalarına samimi olarak devam ettiklerini belirten Başbakan Erdoğan, "Önümüzdeki dönemde de sürdüreceğimiz reformlar, ekonomik gelişme ve aktif dış politika, AB ile Türkiye ilişkilerini olması gereken noktaya taşıyacaktır. Zaman ülkemizin lehine işleyecektir" dedi. AB’ye üyelik sürecinin de katkıları ile demokratikleşme yönünde alınan mesafenin sivil yeni anayasa ile taçlanmış olacağını, Türkiye’nin ileri demokrasiye kavuşacağını vurgulayan Başbakan Erdoğan demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla yerleştirilmesi, eksik demokrasiden ileri demokrasiye geçişin tam olarak sağlanmasının üçüncü dönemlerinde de temel hedefleri olduğunu dile getirdi. Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:
 
"Bu dönemde, milletimizin TBMM’den en önemli beklentisi yeni bir anayasa yapılmasıdır. Hükümet ve AK Parti grubu olarak bu konuda tam bir kararlılık içerisindeyiz. AK Parti olarak yeni anayasanın mümkün olan en geniş katılımla hazırlanmasını, tüm toplumsal kesimlerin taleplerini yansıtan tam bir toplum sözleşmesi olmasını arzuluyoruz. Milletimiz ve meclisimiz bunu yapacak olgunluğa ve birikime sahiptir. Seçim kampanyası sürecinde hemen tüm partiler yeni anayasa taahhüdü ile milletimizin karşısına çıkmışlardır. Bu taahhüdün gereğini yapma noktasında toplumun meclis çalışmalarını ve tüm siyasi aktörlerin gayretlerini yakından izlemesi kaçınılmazdır. Bu nedenle, önümüzdeki dönem yeni anayasa dönemi olacaktır. Cumhuriyetimizi kuran en zor şartlarda milli mücadelemize önderlik yapan TBMM, yeni anayasayı yapacak tam yetkiye, güce ve iradeye sahiptir. 24’nci dönem meclis yapımız yeni anayasanın en geniş temsil ve uzlaşma ile yapılması için büyük bir fırsat sunmaktadır. AK Parti grubu olarak Meclisimizin yapacağı bu hayati çalışmalara en üst düzeyde destek olacağımızdan ve siyasi irademizi Meclisimizin sonuç alması yönünde güçlü bir şekilde ortaya koyacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın."
 
-"YENİ ANAYASANIN NASIL OLACAĞINA MİLLET KARAR VERECEK"-
Başbakan Erdoğan yeni anayasanın nasıl olacağına milletin karar vereceğini, yeni anayasanın dışlayıcı değil kapsayıcı, ötekileştirici değil kucaklayıcı, ayrıştırıcı değil bütünleştirici baskıcı değil özgürleştirici bir anayasa olması gerektiğine inandıklarını vurguladı. Yeni anayasanın sadece anayasa uzmanları tarafından değil toplumun tüm fertleri tarafından anlaşılabilir kısa, öz, açık ve tutarlı olması gerektiğine inandıklarını belirten Başbakan Erdoğan, yeni anayasa hazırlanırken Türkiye’nin taraf olduğu uluslar arası insan hakları belgelerinin de esas alınması gerektiği düşüncesinde olduklarını söyledi.
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çoğulcu ve özgürlükçü demokrasiyi daha köklü bir şekilde yerleştirmek ve kardeşliği yüceltmek için Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’nin takipçisi olmaya devam edeceklerini bildirdi. Erdoğan "Kürt meselesinin çözümü için önceki dönemlerimizde ileri adımlar attık. Kardeşliğimizi daha da pekiştirecek reformlara kararlı bir şekilde devam edeceğiz" dedi. Erdoğan "Gecikmiş adalet adalet değildir anlayışıyla yargı süreçlerini daha da hızlandıracağız" diye konuştu.
 
Başbakan Erdoğan, Meclis Genel Kurulu’nda 61’nci hükümet programını okurken "Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi"nin devam edeceğini vurguladı. Bu dönemdeki demokratikleşme hedeflerini ‘ileri demokrasi’ olarak belirlediklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, AK Parti olarak kuruldukları günden itibaren, toplumsal sorunların daha fazla demokrasi ve daha fazla özgürlük ile çözüleceğine inandıklarını söyledi.
 
-"DENİZİ GEÇTİK DEREDE BOĞULMAYACAĞIZ"-
Türkiye’nin çözümü sürekli ertelenen ve ertelendikçe daha da karmaşık hale gelen köklü sorunları ile cesaretle yüzleştiklerini, daha önceleri hayal dahi edilemeyen adımlar attıklarını belirten Başbakan Erdoğan, "Yıllardan beri demokrasi eksikliği ile büyüyen, dil, din, mezhep, etnik köken gibi konularda çok boyutlu ve kalıcı çözüm arayışlarımız önümüzdeki dönemde de sürecektir. Türkiye, küresel sistemin geleceğinde etkili olacak karar mekanizmalarında yer alırken ve 2023 yılında ilk 10 ekonomiden biri olmayı hedeflerken, iç bünyesini çok daha sağlamlaştırmak zorundadır. Bu bağlamda Türkiye bir dönüm noktasındadır. Büyük bir imtihanla karşı karşıyadır. Ya daha büyük daha güçlü ve daha müreffeh bir ülke olarak küresel düzende yerimizi alacağız ya da köklü sorunlarını çözemeyen ve sürekli patinaj yapan bir ülke olacağız. AK Parti olarak bizim kararımız nettir. Her açıdan hepimize kaybettiren ve Büyük Türkiye’nin önündeki en ciddi engel olarak duran sorunlar konusunda attığımız büyük adımları ilave adımlarla sonuca götürmeye kararlıyız. Çok şeyler yaptık, denizi geçtik, derede boğulmayacağız" diye konuştu.
 
-"MİLLİ BİRLİK VE KARDEŞLİK PROJESİ’NİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"-
Çoğulcu ve özgürlükçü demokrasiyi daha köklü bir şekilde yerleştirmek ve kardeşliği yüceltmek için Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’nin takipçisi olmaya devam edeceklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan ortak değerleri hiçbir şekilde göz ardı etmeden, farklılıkları zenginlik olarak görmek, çatışma konusu olmaktan çıkarmanın herkesin müşterek sorumluluğu olduğunu ifade etti.
 
-"RET VE İNKAR POLİTİKALARINI SONA ERDİRDİK"-
"Medeniyet değerlerimize yakışmayan bir şekilde, belirli dönemlerde yapılmış yanlışları birer birer ortadan kaldırıyor ve ülkemizi normalleştiriyoruz" diyen Başbakan, her kimliğin kendisini rahatça ifade edebildiği ve geliştirdiği bir ortamda, ayrıştırıcı kimlik siyaseti yapmadan, kimliklere saygı duyan birlikteliği esas aldıklarını kaydetti. Başbakan şunları söyledi:
 
"İktidarlarımız döneminde ret ve inkar politikalarını sona erdirdik; tüm asimilasyon politikalarını tamamen bitirmeye kararlıyız. Hiçbir insanımızın kendisini dışlanmış veya ikinci sınıf hissetmediği, kapsayıcı ve evrensel değerlere dayalı bir vatandaşlık anlayışı içerisinde birliğimizi ve bütünlüğümüzü pekiştiriyoruz. Bütün etnik gruplara, Müslim veya gayrimüslim Sünni veya alevi, başörtülü veya başı açık, yoksul veya zengin, kadın veya erkek, engelli veya engelsiz, şu veya bu siyasi görüşten tüm vatandaşlarımıza aynı nazarla bakıyor, her bir bireyin temel hak ve özgürlüğünü en ileri düzeyde hayata geçireceği bir ortamı hedefliyoruz. Uzun yıllardır yüreklerimizi yakan sorunların tam anlamıyla çözüme kavuşacağı yegane çatı bu yüce Meclisin çatısıdır. Hükümet ve AK Parti grubu olarak tüm bu meselelere yönelik meclimizde oluşacak diyalog ve uzlaşma sürecine en güçlü şekilde destek olacağımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Siyasi polemik konusu yapmadan ülkemizin geleceğini her türlü kısa vadeli menfaatin önünde tutarak tüm bu alanlarda yapılması gerekenleri hep birlikte hayata geçirmek durumundayız. Milli birliğimizi ve gücümüzü pekiştirecek olan bu çabalar insanımızın huzur ve refahına katkıda bulunacağı gibi ülkemizin uluslar arası arenada çok daha etkili bir güç haline dönüşmesini de hızlandıracaktır."
 
-"KÜRT MESELESİNİN ÇÖZÜMÜ İÇİN İLERİ ADIMLAR ATTIK"-
Başbakan Erdoğan, AK Parti’nin ustalık dönemi olarak gördüğü üçüncü iktidar döneminde temel sorunları milli birlik ve kardeşlik ruhunu egemen kılarak çözmeye kararlı olduğunu da vurguladı. Erdoğan, "Kürt meselesinin çözümü için önceki dönemlerimizde ileri adımlar attık. Olağanüstü halin kaldırılmasından, Kürtçe’nin serbestçe kullanımına ve öğrenimine; ekonomik kalkınmadan sosyal ve kültürel alandaki reformalara kadar çok geniş bir alanda tarihi reformlar gerçekleştirdik. Kardeşliğimizi daha da pekiştirecek bu reformlara kararlı bir şekilde devam edeceğiz. Biz aynı tarihi, acıyı, sevinci paylaşan bir milletin çocuklarıyız. Bu nedenle, bu topraklarda ayrılıkçılığın tarihsel, sosyoloik ve kültürel hiçbir temeli, zemini yoktur. Bizim çözüm politikamızın odağında insan vardır. Bu nedenle cesaretle attığımız demokratikleşme adımları ülkenin bir bölgesine ya da toplumun bir kesimine değil tamamına yöneliktir. Şiarımız herkes için daha fazla demokrasi, daha fazla hak ve daha fazla özgürlüktür. Bu yüzden diyoruz ki ‘Biz hep birlikte Türkiye’yiz’" dedi.
 
-"YARGI SÜREÇLERİNİ DAHA DA HIZLANDIRACAĞIZ"-
Başbakan Erdoğan, AK Parti hükümetinin ‘Adalet mülkün temelidir’ anlayışına sahip olduğunu, hukuk devletinin temelinin adalet ilkesi olduğunu benimsediğini söyledi. Modern adalet sarayları inşa ederek adliyeleri bodrum katlarından kurtardıklarını, yargı reformu stratejisi hazırlayarak ilk defa planlı reform uygulamasına geçtiklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Önümüzdeki dönemde güven veren bir adalet sistemine ulaşmak temel hedefimiz olacaktır. Bu süreçte hazırlamış olduğumuz yargı reformu stratejisini bütün boyutlarıyla hayata geçireceğiz. Gecikmiş adalet adalet değildir anlayışıyla yargı süreçlerini daha da hızlandıracağız" dedi.
 
Hakim-savcı ve personel sayısında önemli artış gerçekleştirdiklerini, her yüz bin kişiye düşen hakim sayısının 10 olduğunu kaydeden Başbakan, önümüzdeki dönemde bu rakamı AB ortalaması olan 20 seviyelerine çıkarmayı hedeflediklerini kaydetti. Başbakan yargılama usullerinin basitleştirileceğini, hukuki süreçler konusunda vatandaşların bilgilendirileceğini de belirterek, "Maddi durumu zayıf olan vatandaşlarımızın hukuk davalarında adli yardım almalarını kolaylaştıracak, koruyucu hukuk uygulamalarını geliştirecek, avukatlık hizmetlerini etkinleştireceğiz. Mağdur hakları güçlendirilecek, icra ve iflas sistemi modernize edilecektir" diye konuştu.
 
-"SUÇ ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELE SÜRECEK"-
Başbakan Erdoğan, AK Parti iktidarı olarak ortaya koydukları güvenlik politikalarıyla yerleşik güvenlik anlayışında köklü bir paradigma değişikliği gerçekleştirdiklerini kaydetti. "Özgürlük için güvenlik" yaklaşımını temel politika olarak benimseyerek uygulamaya koyduklarını ifade eden Erdoğan, önleyici kolluk hizmetlerine büyük önem ve öncelik verildiğini, toplum destekli polislik uygulamasıyla polise duyulan güvenin artırıldığını söyledi. Erdoğan şöyle konuştu:
 
"AK Parti iktidarı, güvenlik alanında organize suç örgütleriyle, çetelerle illegal yapılarla etkin bir mücadele yürütmüştür. Ülkemizde geçmişte görülen mafya ve çete örgütlenmeleri önemli ölçüde çökertilmiştir. Çağımızın suç üretme mekanizmaları olan suç işlemeyi organize eden bu yapılar üzerine kararlılıkla gidilmiştir. Suç oranlarının düşmesinde organize suç örgütlerinin çökertilmesinin büyük payı vardır."
 
-"İŞKENCE SIFIRLANDI"-
Hükümetin esas aldığı işkenceye sıfır tolerans ilkesinin kararlılıkla uygulandığını, Türkiye’nin artık işkence ile anılan bir ülke olmaktan çıktığını belirten Başbakan, işkence ve işkence iddialarının sıfırlandığını kaydetti. Uygulanan politikalarla Türkiye’nin Avrupa’nın suç oranı en düşük ülkesi haline geldiğini anlatan Başbakan Erdoğan, mafya, çeteler ve organize suç örgütleri ile mücadelenin sürecini ifade etti.
 
-"NÜFUSU 750 BİNDEN FAZLA OLAN İLLERDE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KURULACAK"-
Başbakan Erdoğan, yenilenen Kamu Mali Yönetimi Kanunu ile şeffaflığı artırdıklarını da söyledi. Bilgi edinme hakkı getirerek yönetimin tasarrufları üzerinde vatandaşın denetimini artırdıklarını belirten Erdoğan, vatandaş ve sonuç odaklı yönetim anlayışının hız kesmeden süreceğini kaydetti. 61’nci hükümet döneminde yeni ve daha icracı bir yapı ile etkin bir şekilde hizmet sunacaklarını, başbakanlığa bağlı kuruluşların sayısının azaltıldığını bildiren Başbakan, başbakanlığın asli görevi olan koordinasyon işlevinin güçlendirildiğine dikkat çekti. Devlet bakanlıklarının kaldırıldığını, bazı bakanlıkların yeniden yapılandırıldığını ifade eden Başbakan, 61’nci hükümet döneminde Büyükşehir Belediyeleri konusunda köklü değişikliklerin yapılacağını, nüfusu 750 binden fazla olan illerde büyükşehir belediyesi kurulacağını bildirdi. Erdoğan hazırlıklarını büyük oranda tamamladıkları Köy Kanunu’nun yine bu dönemde yenileceğini ifade etti.
 
-ELEKTRONİK VATANDAŞLIK KARTI DAĞITILACAK-
Erdoğan tüm vatandaşlara Elektronik Vatandaşlık Kartı dağıtımı yapacaklarını belirterek, "Elektronik Vatandaşlık Kartı kamu hizmetlerinin sunumunda kimlik doğrulama işlemleri için kullanılacak, vatandaşlarımız kamu hizmetlerine 7 gün 24 saat evlerinden ve işyerlerinden ulaşabilecektir. Bu uygulama ile aynı zamanda kamu hizmetlerinde ve harcamalarında kimlik sahteciliğinden kaynaklanan usulsüzlüklerin de önüne geçeceğiz. Kamuda kağıtsız ofis dönemini başlatacak ve yazışmaların elektronik ortamda gerçekleştirilmesini yaygınlaştıracağız" diye konuştu.
 
Erdoğan, Hükümet programında ekonomiye ilişkin elde edilen verileri ve önümüzdeki dönemde hayata geçirilmesi planlanan projeleri açıkladı. Erdoğan, ekonomide uygulanan politikalar sayesinde Türkiye ile AB arasında refah farkının azaldığını kaydederken, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi projesi ve her işsize meslek danışmanı projelerini açıkladı.
Türkiye’nin ekonomi programının uluslararası bir başarı örneği haline geldiğini belirterek, ekonomi politikalarını etkili bir şekilde uygulamaya devam edeceklerini söyledi. Erdoğan, güçlü bir ekonominin temelinde istikrar ve güven olduğuna vurgu yaparak, "Önümüzdeki dört yılı kapsayan bu hükümet programıyla 2023 hedeflerimizin temellerini atmış oluyoruz. Bu hedeflere ulaşmak yolunda uzun vadeli bir bakış açısıyla planlı ve programlı bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz" dedi.
 
Yeni Bakanlar Kurulu yapılandırması içinde kurulan Kalkınma Bakanlığı’na değinen Erdoğan, ekonomi politikaları kapsamında yapılan çalışmaların planları ve yıllık programların Kalkınma Bakanlığı tarafından koordine edileceğini kaydetti. Erdoğan şöyle devam etti:
 
"2002’de en zengin yüzde 10’luk kesimin ortalama geliri en yoksul yüzde 10’luk kesimin gelirinin 18.3 katı iken, yoksul kesimin geliri daha fazla artarak 2009 yılında 13 katına gerilemiştir. Böylece, giderek daha adil bir gelir paylaşımı sağlanmıştır. Yeni hükümet dönemimizde de aynı yönde politikalarımızı sürdüreceğiz. Eğitim, sağlık ve sosyal koruma harcamalarının tamamını içeren sosyal harcamaların GSYH’ya oranı 2002 yılındaki yüzde 13.5 seviyesine çıkarılmıştır. Sosyal harcamaların genel devlet harcamaları içerisindeki payı da aynı dönemde yüzde 32’den yüzde 43’e yükseltilmiştir. Önümüzdeki dört yılı kapsayan bu hükümet programıyla 2023 hedeflerimizin temellerini atmış oluyoruz. Bu hedeflere ulaşmak yolunda uçun vadeli bir bakış açısıyla planlı ve programlı bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Hükümet programımızla ifade ettiğimiz politikaların eyleme dönüştürülmüş hali Yıllık Programlarımızda yer alacak ve bu sistem içerisinde düzenli olarak izlenecektir. Bu kapsamda hükümetimiz döneminde hazırlayacağımız 10. Kalkınma Planı, 2023 vizyonumuzda yer alan hedefledin gerçekleştirilmesine ayrı bir ivme kazandıracaktır."
 
-"TÜRKİYE-AB ARASINDA REFAH FARKI AZALMIŞTIR"-
Başbakan Erdoğan, yerinde ve makul düzeyde alınan tedbirlerin sayesinde, 2010 yılında ekonominin hızla toparlanarak milli gelirin yüzde 8.9 oranında arttığını belirtti. OECD ülkeleri içerisinde en yüksek büyüme hızına ulaşıldığını dile getiren Erdoğan, "Kişi başına gelirimizi 10 bin doların üzerine çıkardık, Satın alma gücü paritesine göre ise milli gelir sıralamalında yaklaşık 1 trilyon dolarlık GSYH’sı ile ülkemiz 16. Sırada yer almıştır. 2011 yılında ekonomimiz yüksek büyüme hızını devam ettirmektedir. İlk çeyrek itibariyle sağladığımız yüzde 11’lik büyüme ile bu dönemde dünyada en hızlı büyüyen ülke konumuna gelmiş bulunmaktayız. Satın alma gücü paritesine göre; 2002 yılında Türkiye’de kişi başına düşen gelir AB ortalamasının yüzde 36’sı iken 2010 yılında AB ortalamasının yüzde 48’ine yükselmiştir. Bir başka ifadeyle, bu sekiz yıllık dönemde Türkiye ile AB arasındaki refah farkı azalmıştır" dedi.
 
-VERGİ KANUNLARI GÖZDEN GEÇİRİLECEK-
Erdoğan, kamu gelirlerinin adil bir şekilde sürdürülebilir kaynaklardan temin edilmesi için başta gelir idaresinin reorganizasyonu olmak üzere vergilerin kolayca ödenebilmesine yönelik adımlar attıklarını hazırlatarak geçmişte atılan adımların sağlamlaştırılması ve daha da geliştirilmesine yönelik çalışmalara kararlılıkla devam edeceklerine vurgu yaptı. Bu bağlamda vergilemede adalet ve etkinliğin arttırılması, istihdamın ve yatırımların teşviki, bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması, rekabetin geliştirilmesi ve daha etkin bir vergi sisteminin oluşturulması hedeflerine değinen Erdoğan, "Kayıt dışılıkla mücadeleye kararlılıkla devam edilecektir. Vergi mevzuatının sadeleştirilmesi ve anlaşılır kılınmasına yönelik çalışmalar hız kesmeden devam edecek. Bu kapsamda Gelir Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanunu başta olmak üzere temel vergi kanunlarının gözden geçirilmesi çalışmaları önümüzdeki dönemde tamamlanacak" dedi.
 
-İSTANBUL FİNANS MERKEZİ PROJESİ-
Erdoğan hükümetin ekonomi alanında önümüzdeki 4 yıllık hedeflerini şu şekilde sıraladı:
"Tek haneli rakamlara inmiş olan enflasyon ve faiz oranlarını kalıcı hale getireceğiz. Enflasyon hedeflemezi temel para politikası rejimi olmaya devam edecek. Hükümetimiz ve Merkez Bankası tarafında enflasyon hedefleri üç yıllık vadede belirlenecek ve kamuoyuna duyurulacak. Dalgalı döviz kuru rejimi uygulamasını sürdüreceğiz. İstanbul Uluslar arası Finans Merkezi Projesi’ni hayata geçiriyoruz. Burada vizyonumuzu, İstanbul’un öncelikle bölgesel nihai olarak da küresel bir finans merkezi olması şeklinde belirledik. Bu amaca yönelik olarak ilan ettiğimiz strateji ve eylem planını titizlikle uygulamaktayız. Bu faaliyetlerimizle, İstanbul’un 2023 yılında dünyadaki en önemli 10 finans merkezi içinde yer almasını hedeflemekteyiz."
 
-İHRACAT ODAKLI ÜRETİM STRATEJİSİ-
Ekonomi ve siyasi alanda oluşturulan güven ve istikrar ortamı sonucunda, ekonomide dış kaynak ihtiyacından fazla sermaye girişi yaşandığını kaydeden Erdoğan, "Bu sayede Merkez Bankası brüt döviz rezervi, 2002 yılı Kasım ayında 27 milyar dolar olan seviyesinden 30 Haziran 2011 itibarıyla altın dahil 99.5 milyar dolara yükseldi" dedi. Önümüzdeki dönemde ihracat odaklı üretim stratejisinin belirleneceğini belirten Erdoğan başta makine ve otomotiv olmak üzere, demir-çelik, tekstil, hazır giyim ve konfeksiyon, elektrik ve elektronik ile kimyevi maddeler ihracat sektörünün lokomotifi olmaya devam ederken, yeni rafineri inşası, elektrikli otomobil imalatı, ileri teknoloji içeren hava taşıtı motorları ve parçalarının üretimi konularında da teşvik sistemi güçlendirilerek yurt içi üretim kapasitesinin arttırılacağını sözlerine ekledi. Erdoğan 2023 yılı ihracat hedefinin 500 milyar dolar olduğunu da anımsatarak 2015 yılı itibariyle ihracat düzeyinin 200 milyar dolar mertebelerine çıkmasını hedeflediklerini söyledi. Başbakan Erdoğan yeni kurulan Ekonomi Bakanlığı ile de sektörlerin uluslar arası rekabet gücünün ve Türkiye’nin dünya ölçeğinde Pazar payının artırılması, dış ticaret dengesi ve cari dengenin makul seviyelerde tutulması amacıyla etkin şekilde dış ticaret politikaları uygulanacağına vurgu yaptı.
 
-HER İŞSİZE İŞ VE MESLEK DANIŞMANI-
İstihdam konusunda da Türkiye’nin krizden en çabuk çıkan ülkeler arasında yer aldığına dikkat çeken Erdoğan, diğer 2008 yılından itibaren işsizlik verilerini anımsattı. 2011 yılı Mart ayı itibariyle işsizliğin bir önceki yıla oranla 2.9 puan azalarak 10.8’e düştüğünü hatırlatan Erdoğan işsizliğin kriz öncesi seviyelere çekildiğini söyledi. 2013 yılından itibaren her yıl 400 bin işsizin mesleki eğitim, toplum yararına çalışma ve staj programları gibi aktif piyasa programlarına katılacağını ifade eden Erdoğan şöyle devam etti:
 
"Hükümet olarak ülkemizde işsizlik sorununun aynı zamanda bir mesleksizlik sorunu olduğundan hareketle işsizlerimize beceri kazandırmak amacıyla Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri Projesi’ni başlattık. Kamu-özel sektör ve üniversite işbirliği ile beş yıl devam edecek olan bu proje ile her yıl 200 bin kişi olmak üzere toplam 1 milyon işsizimizi eğitimden geçirecek ve işe yerleştireceğiz. İşsizliği kalıcı bir şekilde çözmeyi amaçlayan, 22 adet somut hedef ile 102 politika ve tedbirden oluşan Ulusal İstihdam Stratejisi’ni kararlılıkla uygulayacağız. Stratejiyi dört politika ekseni üzerine inşa ettik. Bu eksenleri, eğitim-istihdam ilişkisinin güçlendirilmesi; işgücü piyasasının esnekleştirilmesi, kadınlar, gençler ve dezavantajlı grupların istihdamının arttırılması ve istihdam sosyal koruma ilişkisinin güçlendirilmesi olarak belirledik. Ayrıca istihdam mesleki eğitim ilişkisinin güçlendirilmesi eylem planını hazırladık ve uygulamaya başladık. İşgücü piyasamızın ihtiyaç duyduğu ulusal meslek standartlarının tamamını 2012 yılı sonuna kadar hazırlayacağız. Önümüzdeki dönemde, İŞKUR’a kayıtlı her işsizin bir ’iş ve meslek danışmanı’ olacak ve işsizlerimize birebir hizmet verilecek. Mesleksiz tüm iş arayanlara mesleğe yönlendirme ve iş bulma hizmeti sunulacak. Ayrıca danışmanlar kişilerin mesleki ve kişisel özelliklerini dikkate alarak iş ortamına daha iyi uyum sağlamaları için yardımcı olacaklar. Bu amaçla İŞKUR 2011 yılında 2.000, 2012 yılında 2.000 olmak üzere toplam 4.000 sözleşmeli ’İş ve Meslek Danışmanı’ istihdam edecek."
 
Erdoğan, Türk siyasi hayatında özel bir yeri olan Yassıada ile Sivriada’nın yeni dönemde farklı bir konseptle yeniden ele alınacağını belirterek, Yassıada’yı Demokrasi Müzesi’ne dönüştüreceklerini bildirdi.
 
Başbakan Erdoğan, Meclis Genel Kurulu’nda, 61’nci hükümetin programını okudu. AKP iktidarları döneminde engellilere, yaşlılara, korunmaya muhtaç çocuklara, şehit ailelerine ve muhtaçlara yaygın imkanlar sunduklarını kaydeden Başbakan, sosyal hizmetlere tüm vatandaşların kolay erişimini sağlayacak İnteraktif Sosyal Hizmet Sunumu hizmetlerini güçlendireceklerini söyledi. Özürlülere yönelik olarak 2002’den bu yana her yıl yaklaşık 1 milyon 300 bin kişiye toplam 12 milyon 800 bin TL kaynak ayırdıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, gençlere yönelik de seçilme yaşını 25’e düşürerek gençlerin siyasete daha fazla katılımının önünü açtıklarını ifade etti. Başbakan Erdoğan üniversiteye giriş sınavlarında uygulanan katsayı adaletsizliğine son verdiklerini belirtirken ülke gençliğine özgü ve daha yoğun bir hizmet sunacak Gençlik ve Spor Bakanlığı kurduklarını hatırlattı. 2002’den bu yana sporda tesis sayısını yüzde 500, sporun tesisleşmesi için ayrılan kaynağı yüzde 600, lisanslı sporcu sayısını yüzde bin oranında artırdıklarını belirten Başbakan 4 bin 336 amatör milli sporcuya verilen aylık burs miktarını da 720 TL’ye çıkarttıklarını kaydetti.
 
-"YASSIADA DEMOKRASİ MÜZESİ OLACAK"-
Başbakan, TOKİ eliyle 505 bin konutun yapımına başladıklarını, 360 binini tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettiklerini belirtirken başta Kanal İstanbul olmak üzere kentleşme projeleri hakkında da bilgi verdi. Seçim öncesinde millete taahhüt ettikleri hiçbir vaadi unutmadıklarını ifade eden Başbakan, Kanal İstanbul projesiyle, biri Avrupa, diğeri Anadolu yakasında olmak üzere iki yeni şehir inşa edeceklerini söyledi. Başbakan, Taksim’deki Topçu Kışlası’nı aslına uygun olarak yeniden inşa edeceklerini belirtirken Taksim trafiğini de yer altına alacaklarını kaydetti. Başbakan Erdoğan "Yassıada ve Sivriada’yı farklı bir konseptle yeniden ele alacak, Yassıada’yı bir Demokrasi Müzesi’ne dönüştüreceğiz" dedi.
 
KÖYDES ve BELDES projeleri hakkında da bilgi veren Başbakan, projeler kapsamında 8 milyar TL kaynak kullandıklarını söyledi.
Erdoğan, hükümet programı çerçevesinde yeni dönemde yeni kurulan bakanlıklarla birlikte özellikle ekonomi alanında ihracat odaklı geliştirilen hedeflere ilişkin bilgi verdi. Erdoğan, Türkiye’nin yerli otomobilini bu dönemde üretmeyi hedeflediklerini belirterek, "Sanayide uzun dönemli vizyonumuz Orta ve Yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya’nın üretim üssü olmak" dedi.
 
Başbakan Erdoğan, hükümet programında yeşil kart sahipleri için bir yeniliğe de imza atıldığına dikkat çekti. Yeşil kart sahiplerinin hizmet akdiyle veya vergi kaydı olmadan esnaf olarak çalışmaları veya tarımsal faaliyette bulunmaları durumunda yeşil kartlarının iptal edildiğini hatırlatan Erdoğan, yeni dönemde iptal olmayacağını, askıya alınacağını söyledi. Yeni dönemde yeni oluşturulan Kalkınma Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile reel sektöre yönelik politika ve uygulamaların daha etkin yürütüleceğini kaydeden Erdoğan "Bu yıl, 2011-2014 yıllarını kapsayan Sanayi Stratejisini uygulamaya başladık. Sanayide uzun dönemli vizyonumuz Orta ve Yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya’nın üretim üssü olmak" dedi.
 
-YERLİ OTOMOBİL ÜRETİMİ-
Başbakan Erdoğan 2009 yılında başlayan yeni yatırım teşvik sisteminin geliştirilerek uygulanmaya devam edileceğini de sözlerine eklerken, "Önümüzdeki dönemde dünya piyasalarında yer bulabilen "Türk Malı" otomobilin üretilebilmesi için gereken destek ve teşvik mekanizmasını harekete geçirecek ülkemizin çeşitli alanlardaki ihtiyacını karşılamak üzere çok amaçlı Hava araçlarının üretilmesini de destekleyeceğiz" dedi. Erdoğan, savunma sanayi projeleri alanında 2023 hedeflerinin "kendi milli tüfeğini, topunu, tankını helikopterini, uçağını, insansız hava araçlarını, uydularını tasarlayan, üreten ve ihraç eden bir Türkiye" olduğunu da sözlerine ekledi.
 
-TARIMDA HEDEFLER-
Türkiye’de 5.8 milyon insanın geçimini tarımdan sağladığına da dikkat çeken Başbakan Erdoğan, tarım ve hayvancılık alanında belirlenen bazı hedefleri ise, "Önümüzdeki dönemde su kaynağı sorunu yaşanan alanlardaki rehabilitasyona ihtiyaç duyulan sulama tesislerinin modernizasyonunu gerçekleştireceğiz. Sulamada tasarruf sağlayacak ve toprağı koruyacak modern teknolojilerin kullanımına verdiğimiz desteği arttırarak devam ettireceğiz. Su kaynaklarının etkin kullanımı ve korunması için bütüncül su kaynakları yönetimi modelini gerçekleştireceğiz. Arazilerin miras yoluyla bölünmesinin önüne geçmek amacıyla başlattığımız yasal ve yapısal değişiklikleri sonlandıracağız. 450 bin hektardan 3 milyon hektarın üzerinde çıkardığımız parçalı arazilerin toplulaştırılmasına devam edeceğiz. Et ve süt başta olmak üzere tarım ürünlerinde fiyat dalgalanmalarının olumsuz etkisinin ortadan kaldırılması ve ürün arzı ile çiftçi gelirlerinde istikrar sağlanmasına yönelik piyasa düzenleme mekanizmaları oluşturacağız. Yeni Hal Yasası uygulamaya konarak sebze ve meyve ticaretinde tarladan sofraya izlenebilirliği sağlayacak, toptancı halleri ile Pazar yerlerini modern bir altyapıya kavuşturacağız" şeklinde sıraladı.
 
-ENERJİ YATIRIMLARI-
Başbakan Erdoğan, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı konusuna da önem verdiklerini, bu bağlamda enerji verimliliği konusunda gerekli strateji hazırlıklarını tamamladıklarını kaydetti. Yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarını en üst düzeye çıkaracaklarını dile getiren Erdoğan, nükleer santral kurulmasına ilişkin çalışmaları hızlandıracaklarını, yüzde 15 seviyesinde olan elektrik kayıp-kaçak oranını 2015 yılında yüzde 6 seviyesine indireceklerini, ayrıca doğalgaz yatırımları kapsamında Tuz Gölü yer altı depolama tesisisin 500 milyon metreküplük ilk aşamasını 2015 yılı itibariyle tamamlayacaklarını dile getirdi.
 
-ULAŞTIRMA YATIRIMLARI-
Erdoğan 2023 vizyonu çerçevesinde ulaştırma hizmetlerinde yapılacak yatırımları da sıraladı. Başbakan Erdoğan Hızlı tren ağını 2015 itibarıyla 3 bin 500 kilometreye, bölünmüş yol uzunluğunu 26 bin kilometreye, otoyol ağını 2 bin 975 kilometreye çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. Bilgi ve İletişim teknolojileri hedefleri konusunda ise Erdoğan, 2015 yılında 15 milyon genişbant abonesine erişim sağlanacağını sözlerine ekledi.
 
-EĞİTİM YATIRIMLARI-
Hükümetleri döneminde bütçeden en büyük payın eğitime ayrıldığına dikkat çeken Erdoğan eğitim alanında yapılacak yatırımlar hakkında ise şu bilgileri verdi:
 
"Önümüzdeki dönemi eğitime erişimi kolaylaştırmış bir hükümet olarak, kaliteye daha fazla önem vereceğimiz bir süreç olarak görüyoruz. Okul öncesinden, üniversiteye uzanan eğitim basamaklarında milli değerlerimiz ve uluslar arası standartlar esas alınarak eğitim sistemimiz tamamen gözden geçirilecek ve kaliteyi merkeze alan bir dönüşüm programı uygulanacak. FATİH projesi ile eğitim ve öğretim teknolojilerinde çağın gerektirdiği teknolojik gelişmelere uygun ve dünyaya örnek olacak yeni bir uygulamaya geçeceğiz. Çocuklarımıza e-kitap ücretsiz dağıtacağız. Yüksek Öğretim sistemimiz, bu dönemde tüm yönleriyle reforme edilecek. Özel sektörün de üniversite kurmasının önünü açacağız. Yeni kurulan üniversitelerimizin öğretim üyesi açığını hızla kapatmak için öğretim üyesi yetiştirme programlarını yaygınlaştıracak ve kadro sayılarını arttıracağız."
 
Erdoğan, kültür alanında yapılacak yatırımlar kapsamında ise tarihin önemli şahsiyetlerinin, olaylarının, masal kahramanları ve kültürel zenginlik unsurlarının belgesel, dizi ve çizgi film projelerine dönüştürüleceğini sözlerine ekledi.
 
-SAĞLIK VE SOSYAL POLİTİKALAR-
Geçtiğimiz AKP hükümetleri döneminde sağlık alanında yapılan yatırımlara da dikkat çeken Başbakan Erdoğan, önümüzdeki dönemde Şehir Hastaneleri projesinin ülkenin dört bir yanına yaygınlaştırılacağını belirtti. Erdoğan, evde bakım ve tele-tıp uygulamalarında da hizmet kalitesinin yükseltileceğini ve maliyetin düşürüleceğini söyledi. Sosyal yardımların da yeni kurulan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı altında tek çatıda toplandığına dikkat çeken Erdoğan özellikle yoksullukla mücadele kapsamında etkin çalışmaların yürütüleceğini, Aile Sosyal Destek Programı(ASEP) modeli çerçevesinde hane odaklı bir sisteme geçileceğini dile getirdi.
 
Erdoğan, İsrail’le ilişkilerin, Gazze’ye insani yardım amacıyla gönderilen sivil konvoya yapılan saldırıyla ilgili resmen özür dilemedikçe, Gazze’ye yönelik ambargoyu kaldırmadıkça, saldırıda ölenlerin ailelerine tazminat ödemedikçe normalleşemeyeceğinin altını çizdi.
 
Başbakan Erdoğan, Meclis Genel Kurulu’nda 61’nci hükümetin programını okudu. 128 sayfalık programın son bölümünde dış politikaya değinen Başbakan Erdoğan iktidara geldiklerinden bu yana AB’ye tam üyeliği stratejik bir hedef olarak gördüklerini söyledi. Müzakere sürecinde yaptıkları ve bundan sonra da yapacakları reformları öncelikle Türkiye ve vatandaşların çıkarları için hayata geçirmeye devam edeceklerini söyleyen Başbakan Erdoğan, Türkiye ile ABD arasındaki mevcut ilişkileri model ortaklık çerçevesinde güçlendirmeye devam edeceklerini de kaydetti. Kıbrıs’ta KKTC halkının ve Türkiye’nin stratejik çıkarlarını gözetecek kapsamlı bir çözüme ulaşılması yönündeki çabalarını sürdüreceklerini belirten Başbakan Erdoğan, "BM’nin iyiniyet misyonunu desteklemeye devam edeceğiz" diye konuştu.
 
-"AKTİF BİR POLİTİKA İZLİYORUZ, İZLEYECEĞİZ"-
Ortadoğu ile ilişkilerin Türkiye’nin dış politikasına güç katan önemli bir stratejik unsur olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Ortadoğu’da son dönemde cereyan eden değişim hareketlerinin bölgenin daha demokratik, şeffaf ve etkin yönetimlere kavuşması bakımından önemli fırsatlar barındırdığını düşünüyoruz. Özellikle Suriye, Libya, Mısır, Tunus ve Yemen’de bir an evvel iç barış, huzur ve istikrarın tesis edilmesi için ikili ve çok taraflı boyutlarıyla aktif bir politika izliyoruz, izleyeceğiz" dedi.
 
-"İKİ ÜLKE ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN NORMALLEŞMESİ DÜŞÜNÜLEMEZ"-
Türkiye’nin Irak’ın güvenlik barış ve demokrasiye kavuşması için en fazla çaba sarf eden ülkelerin başında olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, İsrail’le ilişkiler konusunda ise şunları söyledi:
 
"Bölgede istikrarın sağlanmasının en önemli koşullarından biri, Filistin sorununun insani ve barışçıl bir yolla çözülmesidir. Sivil toplum kuruluşları tarafından Gazze’ye insani yardım amacıyla gönderilen sivil konvoya yapılan saldırının ilgili uluslar arası platformlarda takipçisi olacağız. İsrail, uluslar arası hukuka ve her türlü insani değerlere aykırı bu yasadışı eylemden dolayı resmen özür dilemedikçe, Gazze’ye yönelik ambargoyu kaldırmadıkça ve bu menfur olayda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızın yakınlarına tazminat ödemedikçe, iki ülke arasında ilişkilerin normalleşmesi düşünülemez."
 
-"REFAH HAVZALARI OLUŞTURULACAK"-
Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin özellikle yakın coğrafyasında istikrar, güvenlik ve özgürlük kuşağının yanı sıra geniş ve ölçek ekonomilerini kullanan iktisadi refah havzaları oluşturacağını da bildirdi.
 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız