SON DAKİKA
SON DEPREMLER

93'ü İşaret Etti

A- A+ PAYLAŞ

'Artık her şeyin ortaya çıkmasının zamanı geldi" diyen Ahmet Özal, "1993 yılında yaşananlar, Ergenekon'dan yüz kat daha önemlidir" açıklamasında bulundu.

‘1993 yılı Ergenekon’dan 100 kat daha önemli’

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal, “Türkiye’de o dönem önemli bir dönemdir. 1993 yılı, belki bugün konuşulan ’Ergenekon’ davalarından 100 kat daha önemlidir” dedi.

Ahmet Özal, 8. Cumhurbaşkanı babası Turgut Özal’a yönelik suikast iddialarına ilişkin soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali’ye yaklaşık 3 saat ifade verdi. Adliyeden çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ahmet Özal, şunları söyledi:

“Ben suikast ve vefatıyla ilgili bildiklerimi, duyduklarımı bazı isimleri, olayları hadiseleri yıllardan beri bazı konuşulmamış bilinmeyen olayları anlattım. Bu isimlerin, olayların, can güvenliği açısından konuşulmaması gerekir. Ama çok süratli bir çalışma olduğunu, sayın savcımızın bu konuda zaten çalışma yapmış olduğunu gördüm çok da mutlu oldum.”

'PKK’yı çözmüşlerdi’

Uğur Mumcu ile başlayan Eşref Bitlis ve Özal ile devam eden, Adnan Kahveci’nin vefatıyla süren, Madımak olayları, 33 erin şehit olması... PKK meselesinin çözümü, Kürt meselesinin çözümüyle ilgili, sıcak ortamın başladığı bir dönemin kapanmasıdır. O günden bu güne 17 sene geçti. Çok şehitler verdik olayları çözemedik. O dönemler özellikle Eşref Bitlis Paşa ile rahmetli çok yakın ilişkiler içerisinde çözüme ulaşmışlardı. Türkiye o dönem, önemli bir dönemdir 93 yılı. Belki bugün konuşulan Ergenekon davalarından 100 kat daha önemlidir.”

Savcıya bilgi ve belge teslim edip etmediği sorusunu Özal, “Kendisine bazı bilgiler, olaylar verdim, bir belge vermedim ” şeklinde cevapladı. Şikayetçi olmadığını da sözlerine ekleyen Özal, daha sonra adliyeden ayrıldı.

Ahmet Özal’ın, “Babama 1988’de düzenlenen suikastın arkasında MGK Genel Sabri Yirmibeşoğlu vardı. Babam ülke karışmasın diye bu isimleri açıklamadı” sözleri üzerine savcılık soruşturma başlatmıştı.

HEMŞİRE KONUSU..
Ahmet Özal, babasının ölümünden sonra alınan kanla ilgili de ilginç bir iddiada bulundu. Özal, “O kanla ilgili televizyonda açıkladım. Hacettepe’den arayıp gelin alın o kanı dediler. Annem varisi olarak dilekçeyi yazdı. Ertesi günü bir telefon geldi. Kan hemşire tarafından yanlışlıkla dökülmüş dendi. O kanı alamadık. Daha sonra o hemşirenin 4-5 gün sonra ölü bulunduğunu öğrendik” dedi.

ÖZAL KİTAP YAZMIŞ..
Ahmet Özal babasının daha sonra yayımlanmak üzere yazdığı bir kitap olduğunu da açıkladı. Özal, “Bitirdi ama 15 seneden önce yayımlanmamasını istedi. O kitap da hazırlanıyor. Birkaç ay sonra yayınlanacak.

Babamın kendi hayatını anlattığı bir kitap. 1927 ’den 1992 sonuna kadar perde arkası olayları anlatan bir kitaptır bu. Ufak tefek belgeler var ” diye konuştu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız