SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"AB Avrupa'yı Koruyamaz"

0
Güncellendi - 2019-11-29 01:12:53
A- A+ PAYLAŞ

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Paris'te ikili görüşmelerinin ardından basın toplantısı düzenledi.

Mali'de hayatını kaybeden Fransız askerleri için başsağlığı dileyen Stoltenberg, "Belirsizliğin hakim olduğu dönemlerde NATO gibi çok taraflı örgütlere ihtiyacımız var. NATO, Kuzey Amerika ve Avrupa'nın stratejik konuları birlikte ele alabildiği tek platform." açıklamasında bulundu.

Stoltenberg, son dönemde hem Avrupalı müttefiklerin daha fazla katkı sağladığını, hem de ABD'nin Avrupa'daki mevcudiyetini artırdığını ifade etti.

"AB Avrupa'yı koruyamaz"

Fransa'nın Avrupa'nın savunma çalışmalarına sağladığı katkıyı da memnuniyetle karşıladığını ifade eden Stoltenberg sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Eğer Avrupa'nın savunma girişimleri doğru bir şekilde yürütülürse, NATO'ya da katkı sağlar. Ancak Avrupa Birliği (AB), Avrupa'yı koruyamaz. Avrupa arasındaki dayanışma transatlantik bağların yerini alamaz. Güçlü bir NATO ve güçlü bir AB madalyonun iki yüzü."

"Farklılıkların üstesinden gelebiliyoruz"

Stoltenberg, ABD'nin YPG/PKK'nın da tehdit olarak yer aldığı plana karşı çıkması üzerine Türkiye'nin de NATO'nun Baltık ülkeleri hakkındaki savunma planını onaylamamasına ilişkin bir soruya cevaben, "NATO müttefikleri arasında farklılıklar olduğu bir sır değil. Daha önce de görüş ayrılıkları oluştu. NATO'nun gücü bu farklılıkların üstesinden gelerek temel görevimiz olan birbirimizi koruma konusunda anlaşmamızdan geliyor." açıklamasında bulundu.

NATO bütçesine yeni formül

NATO bütçesine ilişkin külfet paylaşımı konusunda da bir soruyu yanıtlayan Stoltenberg, külfet paylaşımının hem ülkelerin savunma harcamalarından, hem de daha az bir miktardan oluşan NATO bütçesine olan katkılardan oluştuğunu anlattı.

Müttefiklerin savunma harcamalarında ciddi artışa giderek 2016'dan bu yana yaklaşık 100 milyar dolar artış kaydettiklerine dikkati çeken Stoltenberg, NATO bütçesinin fonlanması konusunda da yeni bir formül üzerinde anlaşma sağlandığını duyurdu.

NATO bütçesinin karargah masrafları ve bazı ortak kabiliyet geliştirme girişimlerinden oluştuğunu aktaran Stoltenberg, "ABD daha az, Almanya ise daha fazla katkı sağlayacak. Böylelikle NATO bütçesine iki ülke de yaklaşık yüzde 16 oranında katkı verecek. Geriye kalan kısım da müttefikler arasında paylaştırılacak."

"Ortak düşmanımızın kim olduğunu netleştirmemiz gerekiyor"

Fransa Cumhurbaşkanı Macron da "NATO kollektif bir savunma organizasyonu ama neye ya da kime karşı? Ortak düşmanımızın kim olduğunu netleştirmemiz gerekiyor. Bu çok stratejik bir soru." diye konuştu.

İttifaktaki ortak düşmanlarının "terörizm" olduğunu belirten Macron, "Bununla birlikte, terörizmin ortak bir tanımına ihtiyacımız var. Terör örgütleri kimlerdir ve bunlara karşı nasıl koordineli biçimde mücadele edilebilir? Ortak güvenliğe atfettiğimiz bağlılık yeterli değil. Bunu ispatlamamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Macron, Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin, "Müttefikimiz Türkiye'nin güvenlik kaygılarının son derece farkındayım. Çok sayıda terör saldırılarına maruz kaldılar. Bununla birlikte, hem DEAŞ karşıtı koalisyon için tehdit oluşturan bir askeri hareket yapıp hem de birlik ve destek beklenemez." değerlendirmesinde bulundu.

"NATO’nun beyin ölümünün gerçekleştiğine” ilişkin açıklamasının sorulması üzerine Macron, "(Bu mesajım) İttifak üyeleri için faydalı bir uyanma çağrısı oldu." dedi.

Macron, "Son iki NATO Zirvesi ABD’nin ittifaka sunduğu finansal katkının nasıl azaltılabileceği üzerineydi. Ancak halen cevaplanmamış sorularımız var. 'Avrupa'da barış, Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması sonrası dönem, Türkiye, Rusya ile ilişkiler, düşmanın kim olduğu' gibi." şeklinde konuştu.

Moskova yönetimi ile ilişkilere de değinen Macron, Rusya’nın Avrupa'nın bir parçası olduğunu belirterek, "Rusya ile diyalogdan kaçınmak Avrupa'yı daha güvenli kıldı mı?" sorusunu yöneltti.

Brüksel, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız