SON DAKİKA
SON DEPREMLER

ABD Bağlantısı Soruldu

A- A+ PAYLAŞ

HABER: Kemal GÖKTAŞ- Vatan Gazetesi

WikiLeaks belgelerinde Zirve Yayınevi katliamında azmettiricilerden biri olduğu ileri sürülen Yelki’nin ABD’li diplomatlarla görüştüğü bilgisi yer aldı. Bu bilgiyi katliam davasındaki duruşma tutanakları da doğruladı.

Malatya’de 3 Hıristiyanın öldürüldüğü Zirve Yayınevi katliamının Ergenekon bağlantılarına ilişkin operasyonlardan sonra, Wikileaks belgelerinde ortaya çıkan yeni bilgiler soruşturmayı ilginç bir noktaya getirdi. Taraf gazetesinde yayımlanan Wikileaks belgelerinde, katliamın azmettiricisi olarak yargılanan Zirve Yayınevi çalışanı Hüseyin Yelki’nin, katliamdan 18 ay önce ABD’li diplomatlarla görüştüğü bilgisi yer aldı. Belgelere göre Türkiye’yi 2005 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın misyonerleri tehlikeli birer düşman gibi gösteren “Çocuklarımızın imanı çalınıyor” başlıklı hutbesinden sonra “Bu söylemi değiştirin” diye uyaran ABD’li diplomatlar, özellikle Malatya’daki Hıristiyan cemaatle yakından ilgilendi ve katliamın azmettiricisi olduğu iddia edilen Yelki ile katliamdan 18 ay önce görüştü. Dava dosyası da Zirve Yayınevi’nden önce Malatya’da bulunan ve aynı içerikteki yayınları satan Kayra Yayınevi çalışanı da olan Yelki’nin ABD’li diplomatlarla sadece katliamdan önce değil, katliamdan sonra da 193 saniye süren bir görüşme yaptığını ortaya koyuyor.

‘ABD ajanı değilim’ demişti

Yelki, 21 Ağustos 2009’da Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmada, “Amerikan Konsolosu ile önceden görüşmüşlüğüm vardı. Kendisi beni Adana iline davet etti. Olay olduktan sonra benden bilgi almak için aradılar. Konuşma bununla ilgilidir. Konuşmanın süresini hatırlamıyorum. İçeriğinde ise ameliyattan yeni çıktığımı söyledim. Olay hakkında bir bilgim olmadığını söyledim. Bu sorunun sorulma amacı azmettirenin Amerikan konsolosu olup olmadığı mıdır?” dedi. Sanıkların soru yöneltme hakkı olmadığından duruma müdahale eden avukat Erdal Doğan’ın, “Sadece sorulara cevap versin” uyarısına ise Yelki, “Kes sesini, otur yerine” diyerek tepki gösterdi. Mahkeme de Yelki’nin bu sert çıkışını tutanaklara geçirdi. Mahkemeden, Yelki’ye soru yöneltme izni alan avukat Doğan ise katliamdan bir süre önce ameliyat olmasına ve 1,5 ay rapor verilmesine rağmen neden 10-15 ayrı yerde bulunduğunu gösteren kayıtların çıktığını sordu. Yelki ise “Ameliyattan sonra ayaklarımdaki sargılar seyahatime engel omadığı için bir ay Adıyaman’da olmak üzere il dışında bulundum” dedi.

Yelki, bir başka avukatın, 2007’de gelen bir ihbar mektubunu anımsatarak yönelttiği, “Sanık Hüseyin Yelki nin Amerikan Konsolosu ile görüşmeleri hakkında soruşturma dosyasında bulunan ihbar mektubunda; Malatya’daki ev kiliselerin ağırlıklı olarak Alman misyonerler tarafından kontrol edildiği, Amerikalılar’ın ise bu hakimiyeti ele geçirmek istedikleri konusu ihbar edilmiştir. Amerikan Konsolosluğu ile görüşmelerde bu konular konuşuldu mu?” sorusuna ise “Bu konu ile ilgili yukarıda açıklama yaptım. Ayrıca ABD Adana Konsolos Yardımcısı benimle görüşmek istemişti. Diyarbakır Kilisesi’nin açılışında da yardımcı oldular. Amerika adına ajanlık yapmıyorum” yanıtını verdi.

Günaydın da ‘Beni azmettirdi’ demişti

Katliamdan sonra, Zirve Yayınevi’nden önce Malatya’da aynı içerikteki kitapları satan Kayra Yayınevi çalışanı olması nedeniyle şüphe çekmeyen Yelki hakkındaki iddialar, bir ihbar mektubu ile gündeme geldi. Mektupta, Ergenekon sanığı emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün, Ergenekon’un Zirve Yayınevi dalgası kapsamında geçtiğimiz günlerde tutuklanan A.A. ve L.E.G. adlı askerlere Kayra Yayınevi ile ilgili bilgi toplama talimatı verdiği ileri sürülmüştü. Mektuba göre L.E.G Kayra Yayınevi’nde çalışmaya başlayarak haber elemanlığı yapmıştı. Yapılan soruşturmada Yelki’nin her iki isimle dre bağlantılı olduğu ortaya çıktı. Hüseyin Yelki’nin katliamdaki kilit rolünü ortaya koyan gelişmelerden biri de katliam davasının bir numaralı zanlısı Emre Günaydın’in savcılığa verdiği dilekçede kendisini Varol Bülent Aral ile Hüseyin Yelki’nin azmettirdiğini belirtmesi oldu. Yelki ile arasındaki iletişimi, kardeşi Yetkin Yelki aracılığıyla sağladığını anlatan Günaydın’ın bu dilekçesine üzerine Aral ve Yelki tutuklandı. Ancak Günaydın, bir hafta sonra savcılığa başvurarak önceki ifadesini çekti.

Günaydın’ın ifadelerini değiştirmesinin etkisiyle Yelki tahliye oldu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız