SON DAKİKA
SON DEPREMLER

ABD Düğmeye Bastı!

0
Güncellendi - 2015-12-27 23:35:45
ABD Düğmeye Bastı!
A- A+ PAYLAŞ

Obama yönetimi, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütüyle mücadelede sadece askeri alanda değil, insani yardımlar, diplomasi, finans ve istihbarat alanlarında da çeşitli ülkelerin farklı katkılar ortaya koyabileceği bölgesel ve küresel bir koalisyon inşa etmeye çalışıyor.

ABD'nin IŞİD'in ilerlemesini durdurmak için Irak'ın yanı sıra örgütün  Suriye ayağı için operasyon düzenleyip düzenlemeyeceği son günlerin Washington'da  en çok konuşulan konularından. Bu noktada, Amerikan medyasında ABD'nin Suriye'de  olası bir askeri eylem için geniş çaplı bir müttefikler koalisyonunu seferber  etmeye başladığı yönünde haberler yer alıyor.  

New York Times gazetesi, ismi açıklanmayan yönetim yetkililerine  dayanarak, ABD'nin Irak ve Suriye'deki IŞİD militanlarına karşı harekatının  boyutunu artırmaya hazırlandığını yazdı. Beyaz Saray'ın bölgedeki komşu ülkeler  ve müttefikleri Suriye'deki "ılımlı muhalefete" desteklerini artırmaları ve bazı  durumlarda, onları olası Amerikan askeri operasyonlarına destek sağlamaları için  seferber etmek üzere diplomatik kampanya yürütmeye başladığı öne sürüldü.  Haberde, listeye dahil edilecek muhtemel ülkeler arasında Türkiye'nin yanı sıra  Avustralya, İngiltere, Ürdün, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri  gösterildi.  

Gazetenin haberinde, yetkililerin, İngiltere ve Avustralya'nın olası  bir hava harekatında ABD'ye katılmaya istekli olacaklarını tahmin ettiklerini  belirttikleri, ayrıca Suriye'de girişilecek çabada kullanılabilecek askeri üslere  ev sahipliği yapması açısından Türkiye'den de yardım istediklerini söyledikleri  kaydedildi.  

Yönetime göre istenen koalisyon çok boyutlu   

Amerikan yönetimi ise medyadaki "askeri eylem" vurgusunun aksine,  oluşturulmak istenen koalisyonun birden çok ayağı olduğunu belirtiyor. Obama  yönetimi yetkilileri, IŞİD terör örgütüyle mücadelede sadece askeri değil, insani  yardımlar, diplomasi, finans ve istihbarat alanlarında da ülkelerin farklı  katkılar ortaya koyabileceği bölgesel ve küresel koalisyon inşa etmeye  çalıştıklarını bildiriyor.  

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, günlük basın brifinginde  konuyla ilgili olarak, "Avrupa'dan, Arap dünyasından ve ötesinden olsun, IŞİD  tehdidi ve bu tehdidin yol açtığı sonuçlarla mücadelede katkılar sağlayabilecek  ülkeler koalisyonu oluşturma çabası yürütüyoruz. Katkı sağlamanın birçok yolu  var. İnsani yardım, askeri, istihbarat, diplomatik... Bu sadece ABD'nin değil,  bir dizi ülkenin elini taşın altına koymasını gerektiren bir çaba" diye konuştu.  

"Bu çabayı dostlarımızla birlikte yürütmek isteriz" ifadesini kullanan  Psaki, "Sünni olsun olmasın, Asya'da olsun, Avrupa'da olsun, IŞİD'e karşı  koordineli bir yaklaşımın sergilenmesine yönelik bu çabaya nasıl katkı  sağlayabilecekleri noktasında geniş yelpazede bir dizi ülkeyle temas halinde  olduklarını" kaydetti.  

Psaki, IŞİD'e karşı girişilecek olası harekatta komşu ülkelerdeki  askeri tesislerin kullanımına dair görüşmeler yürütüp yürütmediklerine yönelik  bir soruyu da, "Askeri kapasiteler söz konusu olduğunda, ülkelerin katkı  sağlayabileceği elbette bir dizi yollar var. Bunların ayrıntılarına girmeyeceğim"  şeklinde yanıtladı.  

Sözcü Psaki'ye, New York Times gazetesinin, ABD'nin Türk hükümetinden  IŞİD militanlarının geçişine karşı Suriye ile sınırında daha sert tedbirler  almasını istediği yönündeki haberi de soruldu. Bu konuda herhangi bir ayrıntı ya  da teyit edebileceği unsurun olmadığını ifade eden Psaki, IŞİD'e karşı ülkeler  koalisyonu inşa etme çabaları kapsamında doğal olarak görüşecekleri ülkelerden  birinin de Türkiye olduğunu belirtti.  

Türkiye'nin terörle mücadele alanında ABD'nin uzun süredir ortağı  olduğuna işaret eden Psaki, bu anlamda IŞİD'e karşı birlikte çalışma ihtiyacı,  sahip oldukları yetenek ve kapasiteler üzerinde de Türk hükümetiyle birlikte çalışacaklarını dile getirdi.  

"Sadece askeri eylem yeterli değil"   

Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest da "Her ne kadar medyada geniş yer  bulsa da ve kamuoyunun ilgisini çekse de sadece askeri eylem, IŞİD'e karşı  koymada ve bu tehditle kalıcı temelde mücadelede yeterli olmayacaktır" dedi.  

Earnest, "Geçmişteki bazı hataları tekrar edip, etkileyici ordumuzu  güçlü ve agresif şekilde kullanmanın bu sorunu tamamen çözeceğini farz etme  yanılgısına düşmek istemiyoruz. Kalıcı bir çözüm istiyorsak bu Amerikan gücünün  ve etkisinin diğer unsurlarının da kullanılmasını gerektirir. Bu, hem bölgesel  hem de küresel ölçekteki ülkeleri içine alacak şekilde uluslararası camianın  desteğini almak anlamına gelmektedir. Bu, IŞİD tehdidiyle başa çıkabilmek için  Suriye'deki ılımlı muhalefetin, aralarında koordinasyon ve işbirliği anlamında  daha iyi iş çıkarmasını gerektirecektir" ifadesini kullandı.  

ABD Irak'ta kapsayıcı hükümet istiyor  

ABD'nin IŞİD'i yenilgiye uğratma hedefi bağlamında önemle üzerinde  durduğu ve sık sık tekrarladığı bir diğer husus da Irak'ta kapsayıcı bir  hükümetin kurulması ve Irak halkı ile siyasi liderlerinin IŞİD'e karşı güçlerini  birleştirmesi gerekliliği. Yönetim, bunun IŞİD tehdidiyle mücadelede kalıcı bir  çözüme ulaşılması için olmazsa olmaz koşulu olduğunu vurguluyor.  

Earnest da günlük basın brifinginde, "Amerikan ordusunun  oynayabileceği çok önemli bir rol var ancak kalıcı bir çözüme ulaşabilmemiz için  IŞİD'e karşı birleşik cephenin yaratılması noktasında Irak'ın siyasi liderlerinin  ülkeyi birleştirmeleri kritik önem taşıyor" diye konuştu.  

Bölge ülkelerinden beklentiler  

Obama yönetimi, özellikle Irak'ın batısındaki Sünni aşiretler üzerinde  etkiye sahip bazı bölge ülkelerinin de IŞİD tehdidine karşı yürütülen çabaya  katılarak, bu aşiretleri IŞİD'e karşı tavır almaya ikna etme gayreti  yürütmelerine de özel bir önem veriyor. 

Yönetim, bölgesel hükümetlerin Suriye'de IŞİD militanlarına karşı  savaşan Suriye muhalefetinin "ılımlı üyelerine" destek vermek için önlerinde  fırsat olduğu noktasını bu aralar sıkça vurguluyor. 

Earnest, brifingde, ABD'nin Suriye stratejisine dair soruyu  yanıtlarken, uzun vadeli bir hedef olduğunu kabul etmekle beraber Suriye'de  IŞİD'in oluşturduğu tehdide karşı mücadelede ülkeyi birleştirecek bir liderliğin  nihayetinde oluşturulmasının önemine işaret etti. Earnest, bu nedenle ülkedeki  çeşitlilikleri yansıtacak şekilde Suriye'yi idare etme arzusunu ortaya koyan  Suriye muhalefetinin ılımlı unsurlarına destek verdiklerini ve bölgesel  hükümetlere de bu yönde çağrılarda bulunduklarını belirtti.  

Earnest, gerek ABD gerekse diğer ülkelerden Suriye'de yerlerinden  olmuş kişilere sağlanan önemli boyutta insani yardımlara dikkati çekti. Ancak bu  stratejide ABD ordusunun ne gibi bir rolü olacağı, Earnest'ın da brifingde  kullandığı ifadeyle "ucu açık bir soru" olmaya devam ediyor.  

Obama yönetiminin bölge ülkelerinden bir diğer beklentisi de IŞİD'e  yönelik finansal desteğin kesilmesi konusunda sahip oldukları etkileri  kullanmaları yönünde. 

Earnest, Başkan Obama'nın IŞİD'in oluşturduğu tehdit konusunu gelecek  hafta Galler'de düzenlenecek NATO zirvesinde bir araya geleceği dünya  liderleriyle de masaya yatıracağını belirtti. Earnest, Obama'nın Suriye'deki IŞİD  hedeflerine olası hava saldırıları kararını ne zaman alacağına ilişkin ise takvim  vermenin doğru olmayacağını söyledi.  

Kongre üyeleri de kararda söz sahibi olmak istiyor  

ABD kamuoyunda bir diğer merak edilen konu ise bu konuda Kongre  üyelerinin nasıl bir tavır takınacağı. Kongre üyelerinin Suriye'ye olası hava  saldırısı kararı alınması sürecinde söz sahibi olmak istedikleri yönünde  işaretleri şimdiden belirmeye başladı. Bir grup Kongre üyesi dün Obama'ya  Suriye'de IŞİD militanlarına karşı askeri eyleme geçme yetkisi verip vermeme  konusunda Kongre'de görüşme ve oylama yapılması çağrısında bulundu.  

Temsilciler Meclisi'nin ikisi Demokrat biri Cumhuriyetçi üç üyesi,  Meclis Başkanı John Boehner'a gönderdikleri mektupta, Obama'ya Irak'ta sınırlı  bir boyutta başlayan askeri misyonu genişletme yönünde yetki verip vermemeyi  değerlendirmede Kongre'nin devreye girmesi gerektiği yönünde görüş bildirdi. 

Yezidilerden sonra Türkmenlere de insani yardım operasyonu mu?  

 

Öte yandan, Amerikan medyasında, Obama yönetiminin IŞİD kuşatması  altındaki Iraklı Türkmenlerin yaşadığı Amirli nahiyesi civarında da Sincar  Dağı'ndaki Yezidilere yaptığına benzer şekilde hava saldırıları ve havadan insani  yardım operasyonları düzenlenmesi için yetki verme kararı almaya yaklaştığı  yönünde haberler yer aldı.  

New York Times gazetesine konuşan Amerikalı yetkililer, bölgedeki  Türkmenlerin karşı karşıya olduğu tehlikelerin Sincar Dağı'nda mahsur kalan  Yezidilerinkine çok benzediğini söyledi.  

Beyaz Saray Sözcüsü Earnest ise soru üzerine konuyla ilgili yorum  yapmadı ancak yönetimin Amirli'deki durumu yakından takip ettiğini söyledi.  Earnest, "Bu, Başkan Obama'nın geçmişte destek için askeri eylem kararı verdiği  türden bir durum" diyerek, böyle bir olasılığın gündemde olduğunun işaretini  verdi. 

Amirli'deki Türkmenlere olası insani yardım operasyonları konusunda soruları yanıtlayan bir Savunma Bakanlığı yetkilisi de "Irak'taki  insani vaziyet konusunda duyarlıyız. Yetkilendirildiğimiz misyonlardan biri,  insani yardım çabalarına destek için hava operasyonları yürütmeyi içeriyor.  Amirli'deki durumu takip ediyoruz. Henüz yürütmediğimiz misyonlar ya da  operasyonların öncesinde bir yorum yapmayacağım ancak Irak'ta insani acıların  artmış olduğu gerçeği hakkında elbette duyarlıyız" dedi. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız