SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Acı ve Feci Bir Olaydır Ama.."

0
Güncellendi - 2015-12-27 21:00:44
A- A+ PAYLAŞ

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Genelkurmay eski başkanı İlker Başbuğ’a geçmiş olsun diyerek, Zirve Yayınevi davasında tahliyelerle ilgili, “Mahşeri vicdandaki tepkileri önlemenin en güzel yolu, evrensel hukuk prensiplerine sahip çıkmaktır” dedi. 

AK Parti Meram İlçe Teşkilatı’nın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlediği programa katılmak üzere Yüksek Hızlı Tren (YHT) ile Konya’ya gelen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, programın yapılacağı otelin girişinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Genelkurmay eski başkanı İlker Başbuğ’un tahliyesini değerlendiren Arınç, uzun tutukluluğa her zaman karşı çıktıklarını söyledi. Arınç, “Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru üzerine verdiği kararı olumlu buluyorum. Mahkemeler de bu karar üzerine 2,5 yıla yaklaşan tutukluluğu dikkate alarak tahliye kararı verdiler. Esasen bildiğiniz gibi, aynı gün de Özel Yetkili Mahkemeleri kaldıran kanun tasarımız Cumhurbaşkanımız tarafından imzalanarak yürürlüğe girdi. Genelkurmay eski başkanına geçmiş olsun diliyorum. Esasen uzun tutukluluğa her zaman karşı çıktık. Özellikle siyasi suçlarda uzun tutukluluğun bir cezaya dönüşmemesi gerektiğini ifade ettik. Tahliye kararını da olumlu bulduğumu ifade etmeliyim. Esasen Sayın Başbakanımız da bütün siyasetçiler de, Sayın Başbuğ’u arayarak geçmiş olsun dileklerinde bulundular” dedi.

ZİRVE YAYINEVİ DAVASINDAKİ TAHLİYELER

Başbakan Yardımcısı Arınç, tutukluluk süresinin 5 yılla sınırlandırılması üzerine Zirve Yayınevi davasında yaşanan tahliyelerle ilgili, kanunların genel hükümler içermesi sebebiyle her türlü suçluyu da içerisine almasının hukukun bir gereği olduğunu kaydetti. Arınç, “Yalnız bildiğiniz gibi, Özel Yetkili Mahkemeler'de tutukluluk süresini 5 yılla sınırlandıran bir madde de kabul edildi. Daha önce bu konudaki görüşlerimi ifade ederken, genel düzenleme yapılması halinde bu 5 yıl tutukluluk süresinin bütün suçlar için uygulanması gerektiğini söylemiştim. Bu bazen de tepkilere yol açabiliyor. Çünkü bildiğiniz gibi dün gece geç saatlerde de Malatya’daki Zirve Davası sanıkları tahliye edildi. Yani adi suçlar, cinayetten suçlanan kişiler de bu 5 yıllık sürece takıldıkları zaman onlar da tahliye edilecekler. 2012 yılı sonunda da tutukluluk süresini dolduranlar da tahliye edildiğinde Hizbullah sanıkları da tahliye olmuştu diye tepki gösterilmişti. Tabii, Malatya’da yaşanan acı ve feci bir olaydır ama 5 yıldan bu yana maalesef dava sonuçlanmamış ve kanun da yürürlüğe girdiği için sanıyorum 5 tane tutuklu tahliye edilmiştir. Bu kanunların genel hükümler içermesi sebebiyle her tür suçluyu da içerisine alması hukukun da bir gereğidir. Dolayısıyla burada yapılacak şey bazılarına tepki gösterip bazılarını alkışlamak yerine adaletin hızlandırılmasıdır, mahkemelerin süratli karar vermesidir. 5 yıl oluyor hala mahkeme karar vermiyorsa tutuklu bulunan kişilerinde tahliye edilmesi gerekecektir. Mahşeri vicdandaki tepkileri önlemenin en güzel yolu, evrensel hukuk prensiplerine sahip çıkmaktır. O da adaletin hızlandırılması, yargılamaların süratle sonuçlandırılmasıdır” diye konuştu.

Kanunsuz telefon dinlemeleri yapanların yargı önünde hesap vereceğini ifade eden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, sözlerine şöyle devam etti: “Dinlemeler konusu çılgınca başını almış gidiyor. Maalesef bu konuda ciddi yapılan incelemeler sonucunda binlerce insanın gerekli gereksiz dinlendiği ve bunlara ait ses kayıtlarının da muhafaza edildiği yönündedir. Artık binler, on binler konuşulmaktadır. Bunlar Türkiye için yüz kızartıcı suçlamalardır. Ümit ediyorum ki, bu kanunsuz dinlemeleri yapanların bunları belirli maksatlarla kullananların buna mutlaka bir karşılık bulmaları gerekir. Yapılan incelemeler sonuçlandığında şüphesiz adli yargıyı ilgilendirenler ortaya çıkacak ve bunların mesulleri de yargı önünde hesap verecektir.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız