SON DAKİKA
SON DEPREMLER

''Acı ve Öfke İle İzliyoruz..''

A- A+ PAYLAŞ

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Malatya Şube Başkanı Ali Ekber Tunçdemir, İsrail'in Filistin ve Lübnan'a saldırılarına tepki gösterdi ve bu ülkeyi ABD'nin özendirdiğini öne sürdü.

Tunçdemir, yaptığı yazılı açıklamada özetle şöyle dedi:

"İsrail ordusu, Filistinli gruplarca kaçırılan bir askerini bahane edip Gazze’yi işgal ederek, Lübnan'a girmiştir. Orta Doğu'da tansiyonu hızla tırmandıran gelişmeleri, basın ve yayın organları aracılığıyla dünya kamuoyuna yansıtılan, haberleri acı ve öfke içinde izlemekteyiz

Filistin Dışişleri Bakanlığı binasını bombalayan, meşru Filistin Hükümeti’nin bakanlarını tutuklayan İsrail, abluka altına aldığı Lübnan’ı bombalamayı sürdürmektedir. Bu eylemler Cenevre Sözleşmelerine , insan hakları ve Evrensel hukukun temel ilkelerine açıkça aykırıdır. Savaş suçu oluşturmaktadır. Savaş suçları temelde bir insanlık suçudur.

Bütün dünya İsrail saldırganlığına karşı çıkarken, ABD bu saldırganlığı özendirmiş ve arkasındaki esas saldırgan güç olduğunu göstermiştir. Washington’dan yapılan açıklamada İsrail’in “savunma hakkı”ndan bahsedilerek saldırı ve işgal meşru gösterilmeye çalışılmaktadır. ABD, İsrail'in tüm işgal eylemlerinin en önemli destekçisi olduğunu ilk ağızdan Dışişleri Bakanı Rice aracılığıyla duyurmuştur. İsrail'in tüm saldırılarını 'meşru müdafaa hakkı' olarak tanımlayan ABD, yıllardır İsrail işgali altında yaşamaya çalışan Filistin halkının hiçbir 'meşru hakkını' tanımamaktadır. Gazze ve Lübnan işgalleriyle İsrail üzerinden Ortadoğu'daki pozisyonunun sağlamlaştırmayı hedefleyen ABD, yine Rice'ın ağzından Lübnan, İran ve Suriye'ye yönelik tehditler savurmaktan da geri kalmamaktadır. Bu saldırılar, aslında ABD emperyalizminin Ortadoğu, Kafkaslar ve Orta Asya’da sınırların yeniden çizilmesi projesinin bir parçasıdır. İsrail, bu oyunun piyonudur. Şimdi Ortadoğu haritası yeniden belirlenerek İsrail’in yanına yeni piyonlar eklenmek istenmektedir. Savaş ve saldırganlığın esas nedeni budur. Türkiye ve bölge ülkeleri dayanışmaya girerek bu planı bozmak zorundadırlar .

Hiç bir gerekçe, Gazze’ de çocukların ve kadınların bombalanarak öldürülmesini, Filistinli Bakanların tutuklanmasını, Lübnan’ın toprak bütünlüğü ve devlet egemenliğinin hayasızca çiğnenmesini ve sivillerin füzeler atılarak katledilmesini haklı gösteremez.ABD destekli İsrail Filistin halkına yönelik soykırıma girişirken, Bu saldırı karşısında, insan haklarını güvence altına almakla yükümlü Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı gibi örgütler, sözde dünya barışını savunduklarını iddia eden devletler, Filistin’in kan gölüne dönmesini seyretmekte ve İsrail’e karşı göstermelik ‘kınama’ açıklamaları dışında başka bir şey yapmaya niyeti olmadığını net bir şekilde ortaya koymaktadırlar. Görülen o dur ki bu örgütlerinde , gerçekte emperyalizmin göz boyama örgütleri olduklarını göstermektedir..

İsrail ve Lübnan hükümetleri ile Hizbullah, sivillere ve sivil yerleşimlere karşı devam eden saldırıları durdurmak için acil adımlar atmalıdır. Bu tarz saldırılar, uluslararası insan hakları kanunlarının açıkça ihlalidir ve savaş suçudur

İsrail Ortadoğu'da savaş ateşini yeniden yakmıştır. ABD İsrail'in işgal eylemlerinin en büyük destekçisidir. ABD ve İsrail işgal ettiği topraklardan derhal çekilmelidir.

Yurtta barış ve dünyada barış geleneğinin savunucusu ve sürdürücüsü olan Türkiye Cumhuriyeti, Tarihe bağımsızlık, özgürlük, insanlık bildirileriyle geçmiş olan Türkiye Büyük Millet Meclis’imiz bu girişimleri işgalleri, cinayetleri ve işkenceleri işgal tehdidi İsrail’in Filistin’deki katliam ve insanlık dışı işkencelerine karşı daha güçlü bir bildiri ile kınamalıdır."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız