SON DAKİKA
SON DEPREMLER

''Ağan Beni Çağırmıyor!..''

A- A+ PAYLAŞ

Kısa adı MAGEP olan Malatya Gelişim Platformu Yürütme ve İcra Kurulları ile üyeleri, Ankara’da Akay Caddesi’ndeki Ziraat Bankası Lokalinde, işadamı Necdet Bolcal ve Ethem Baydoğan’ın özel olarak hazırlattığı, Malatya’nın yöresel yemeklerinin ikram edildiği iftarda bir araya geldiler.

 

Yemeğe; eski milletvekili, emekli Vali ve İçişleri Bakanlığı eski müsteşarlarından Galip Demirel, kızı eski Devlet Bakanı Güldal Akşit, Malatya eski Valilerinden Anayasa Mahkemesi Üyesi Mustafa Yıldırım, Adalet Bakanlığı genel müdürlerinden Abuzer Duran, Çevre ve Orman Bakanlığı genel müdürlerinden Osman Tüzün, emekli Amiral Abdullah Akgül, TBMM Başkanlığı Başdanışmanı Haluk Akşit, Savunma Sanayi Müsteşarlığı Daire Başkanı Serdar Demirel, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı genel müdürlerinden Atilla Şahin, Başbakanlık müşavirlerinden Cumali Ünaldı, TDCİ Genel Müdürü Celal Dağgez, Prof.Dr. Nihat Bozdağ, DSİ Genel Müdür yardımcılarından Mehmet Güllü, Ankara Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof.Dr. Hüseyin Bereketoğlu, işadamı ve Malatyaspor eski başkanlarından Nurettin Soykan, Ankara Atatürk Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Şanal Tosun, Almanya’dan gelen ekonomi uzmanı Doç.Dr. İnsaf Aydın ile çok sayıda emekli bürokrat ve işadamı katıldılar.

 

Genellikle sohbet havası içerisinde geçen yemekte, daha önce Antalya’da yapılan toplantıda alınan kararların uygulamaya konulması kararlaştırıldı. Daha sonra sözalan bazı konuklar Malatya  ile ilgili çeşitli anılarını, anekdotları anlattılar.

 

“BEGİM BU YOLUN TAMAMLANACAĞI YOK..”

Malatya eski Valilerinden Mustafa Yıldırım, Malatya turizmi için büyük önem taşıyan Malatya-Nemrut yolunun açılması için çabalarından bahsettikten sonra, Malatya’dan görev yaptığı dönemde İstanbul’daki bir Malatya gecesinde karşılaştığı Pütürgeli işadamlarına, “Pütürge’nin kalkınması bu yolun tamamlanmasına bağlı. Sakın peşini bırakmayın.” dediğini, birkaç ay sonra yanına bir Pütürge heyetinin geldiğini ve heyet adına konuşan kişinin, “Begim.. Bu yolun tamamlanacağı yok. Tamamlansa bile Kubbe Dağı yine geçit vermez. En iyisi, bizi Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e götürün. Ondan rica edelim de, Pütürge’ye ulaşmak için Kubbe Dağı’nın altına bir tünel yaptırsın. Bir de Pütürge’yi tamamen kaldırıp yeniden inşa ettirsin.” şeklindeki talebini aktardı.

 

“AĞAN 3 AYDIR BENİ ÇAĞIRMIYOR..”

Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a yakın isimlerden biri olan, Malatyaspor eski başkanlarından işadamı Nurettin Soykan da, bir tarafında Turgut Özal, diğer tarafında ise halen Saadet Partisi genel başkanı olan hemşehrimiz Recai Kutan’la, onun siyaseten yasaklı olduğu dönemdeki bir anısını anlattı.

 

Soykan, “Turgut bey başbakan olmuştu.. Bir gün Recai Kutan, Ankara’daki ofisime geldi. Turgut beyi kastederek, ‘Senin bu ağandan (Özal) üç aydır görüşmek ve hayırlı olsun demek için randevu talep ediyorum. Ama beni çağırmıyor. Hiçbir isteğim de yok. Sadece hayırlı olsun diyecektim. Onca yıl birlikteliğimiz, dostluğumuz, arkadaşlığımız oldu. Bu duruma çok üzüldüm.’ dedi. Birkaç gün sonra Turgut beyle yaptığım bir görüşmede, Recai beyin bu siteminden bahsettim. Aradan birkaç gün geçtikten sonra Recai bey tekrar geldi ve ‘Ağan nihayet beni çağırdı, görüştük.’ dedi. Peki ne konuştunuz diye sordum? Özal, Recai beye, ‘Kusura bakma Recai.. İşlerim o kadar yoğun ki, seni hemen kabul edemedim.’ demiş. Recai bey de, ‘Turgut bey, işlerin çokluğu bir insana dostlarını unutturuyorsa, o işten hayır gelmez.’dediğini söylemişti.” diye, bu diyaloğu anlattı.

 

“Dİ MELE GIDİK!..”

Dr. Şanal Tosun, Malatya’nın “renkli delilerinden” Deli Gaffar’la ilgili hikayeleri ve Gaffar’a, “O üstündekiler ölü malı..” denince, çırılçıplak soyununcaya kadar üzerindekileri çıkarıp nasıl yırttığını aktardı.

 

Galip Demirel de, Malatya’da çok bilinen ve zaman zaman bir kişinin altından kalkamayacağı işe soyunması ve beceremiyor olması vb. gibi durumlarda, klişe bir söz haline gelen, Deli Gaffar’ın kahramanı olduğu “Di Mele Gıdik” meselesini anlattı.

 

Bilindiği gibi Malatya yerel ağzında, keçi yavrusuna, bu arada yeni doğmuş kuzuya da halk arasında “gıdik” deniliyor.

 

Demirel’in, aktardığı, Deli Gaffar-Komşu Keçisi arasında geçen “Di Mele Gıdik” hikayesi şöyle:

 

“Kurban Bayramı arifesi.. Deli Gaffar’ın komşusu, kurbanlık olarak bir keçi almış ve bahçeye bağlamış.

 

Hayvan sürekli meliyormuş. Gaffar çok rahatsız.. ‘’Su be hayvan..”, “Ula sus..” vs. gibi feryatlarla hayvana bağırıyormuş.. Nafile!..

 

Bayram günü olmuş. Sabahın erken saatlerinde keçinin sesi kesilmiş. Gaffar, yan bahçeye seyirtmiş.. Bakmış ki, keçi kesilmiş, gövdesi bir yanda, kafası bir yanda.. Kafanın yanına yaklaşmış, eğilmiş ve tüm gecenin ‘hayfini’ o sözlerle almış.. 'Haydi şimdi bağır keçi!'nin Malatyacasını söylemiş: Di Mele Gıdik!..”

 

Fıkralarla, şiirlerle çok samimi bir ortamda geçen yemek ve sohbet geç saatlerde sona erdi.

 

***

 

Malatyahaber.com’un Teşekkürü: Bu haber ve fotoğraflar için Sayın Ertaç ÖNAL’a teşekkürlerimizle.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız