SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Ağbaba; "Her Yıl 2 Bin Kişi Hayatını Kaybediyor"

0
Güncellendi - 2017-11-03 06:14:36
Ağbaba;
A- A+ PAYLAŞ

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ,Türkiye’de her yıl 2 bin kişinin organ beklerken hayatını kaybettiğini belirterek , organ bağışı ile ilgili yaşanılan sorunların ele alınması ve çözümü için meclis araştırma komisyonu kurulmasını istedi.

Ağbaba, 3-9 Kasım Organ ve Doku Bağışı Haftası öncesinde Türkiye’de organ bağışı gerçeğini gözler önüne seren meclis araştırma önergesi hazırladı.

İnsanların hayattayken organlarını veya organlarının bir  parçasını yakınlarına verebildiği ancak öldükten sonra organ vermek istemediklerini kaydeden Ağbaba, organ bağışı konusunda toplumda yeterli duyarlılığın oluşmamasının, konuyla ilgili yeterli eğitimin verilmemesinin,bilgi eksikliğinin ve önyargıların yıkılamadığının bu sonucu doğurduğunu  ifade etti.

Türkiye’de 25 bin 43 kişinin organ nakli beklediği, bu hastaların 10 bin 211 inin kadın,14 bin 832 sinin erkeklerden oluştuğu kaydedilen önergede, 301 bin kişinin organ bağışında bulunduğu,  en fazla organ bağışı yapılan ilin İzmir, en fazla bağış yapılan yaşın ise 20 yaş olduğu ifade edildi.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre 1 Kasım 2017 tarihi itibariyle  2 bin 800 böbrek, Bin 197 karaciğer, 63 Kalp, 35 Akciğer, 2 ince bağırsak olmak üzere 4 bin 97 organ nakli gerçekleştirildiği kaydedilen Meclis Araştırma Önergesinde, İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakil Enstitüsü’nün başarılı çalışmalarına da yer verildi.

Veli Ağbaba’nın TBMM Başkanlığına sunduğu araştırma önergesi metninde şu ifadelere yer verildi;

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Organ bağışı, kişinin hayatta iken kendi iradesiyle, organlarının bir kısmının veya tamamının ölümünden sonra başkalarının tedavisi için kullanılmasına izin vermesidir.Türkiye’de organ ve doku nakli bekleyen hasta sayısı her geçen gün artmaktadır.Yapılan araştırmalar, organ ve doku naklinde dünyanın hala çok gerisinde kaldığımızı göstermektedir. Ülkemizde her yıl 2 bin kişi organ beklerken hayatını kaybetmektedir.

Türkiye’de ilk organ nakli ameliyatı 1969 yılında biri Ankara, biri de İstanbul'da olmak üzere 2 adet kalp nakli ameliyatı gerçekleştirilmiş, ancak başarısızlıkla sonuçlanmıştır. İlk başarılı nakil ise 3 Kasım 1975 tarihinde Prof. Dr. Mehmet Haberal ve ekibi tarafından Hacettepe Üniversitesi'nde, canlı akrabalar arası böbrek nakliyle başlamıştır. Aynı ekip tarafından 10 Ekim 1978 tarihinde yurt dışından getirtilen bir kadavra böbrek ile ilk kadavra kaynaklı organ nakli ameliyatını gerçekleştirilmiştir.

ABD ve birçok ülkede olduğu gibi ülkemizdeki ilk nakil yapıldığında henüz bir organ nakli kanunu yürürlükte değildi. Prof. Dr. Mehmet Haberal ve ekibi tarafından gerçekleştirilen nakilden 4 yıl sonra 1979 yılında Organ ve Doku Nakli Kanunu çıkarılmıştır. Kanun bugüne kadar 1982 ve 2014 yıllarında olmak üzere iki kez değiştirilmiştir. Türkiye’de ilgili yasal düzenlemenin 1979’da birçok Avrupa ülkesinden önce yapılmış olması önemlidir.

Öte yandan, Avrupa Konseyi tarafından yayınlanan ve Konseye üye ülkelerle birlikte imza atmak üzere tüm dünya ülkelerinin  davet edildiği "Organ Ticareti ile Mücadele" konulu konvansiyona da Türkiye ilk imza atan ülkelerden biri olmuştur. 25 Mart 2015 tarihinde İspanya'da gerçekleştirilen imza törenine Türkiye ile birlikte 13 ülke daha imza atmıştır.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre  ülkemizde 1 Kasım 2017 tarihi itibariyle 21 Bin 576 kişi böbrek, 2 Bin 106 kişi Karaciğer, 925 kişi kalp, 283 kişi pankreas, 63 kişi akciğer, 30 kişi sağ kol, 30 kişi sol kol ve diğer organlarla birlikte  toplam 25 bin 43 kişi organ nakli beklemektedir. Organ bekleyen hastaların 10 bin 211 i kadın,14 bin 832 si erkektir.

Yine Sağlık Bakanlığı verilerine göre 1 Kasım 2017 tarihi itibariyle 2 bin 800 böbrek, Bin 197 karaciğer, 35 Akciğer, 2 ince bağırsak,63 kalp olmak üzere 4 bin 97 nakil gerçekleştirilmiştir. 2016 yılında organ nakli yapılan hasta sayısı 4 bin 922 dır.

Türkiye genelinde bugüne kadar 301 bin 527  kişi organ bağışında bulunmuştur. En fazla organ bağışı 44 Bin 87 kişi ile İzmir’de gerçekleşmiştir. İzmir’i 36 Bin 17 kişi ile İstanbul, 19 Bin 32 kişi ile Manisa izlemektedir. Organ Bağışlarının 105 bini 19-28 yaş aralığındaki gençler tarafından gerçekleştirilmiştir. Ülkemizde yaş ilerledikçe bağış sayısı düşmektedir.En fazla organ bağışı 20 yaşındaki gençler tarafından yapılmıştır. Bu yaştaki gençlerden 14 Bin 342 si organlarını bağışlamıştır.

Ülkemizde bugüne kadar  toplam 31 bin 239 organ nakli gerçekleştirilmiştir. En fazla nakil 22 bin 246 kişiye gerçekleştirilen böbrek naklidir. Son verilere göre Türkiye’de böbrek nakli oranı milyon nüfus başına 38’dir. Türkiye’nin  2001 -2014 yılları arasında böbrek nakli oranında en fazla artış gösteren 10 ülkeden biri olduğu açıklanmıştır. İstatistikler değerlendirildiğinde böbrek nakli sayısı yılda ortalama 3 bin civarındadır.

Dünyada 1967 yılından bu yana karaciğer nakli gerçekleştirilmektedir. Türkiye'nin ilk karaciğer nakli ameliyatı 8 Aralık 1988 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Ülkemizde çok sayıda karaciğer nakli bekleyen ve karaciğer yetmezliği sonucu hayatını kaybeden yurttaşımız bulunmaktadır.

Sağlık Bakanlığının organ bekleyenler listesine göre 1 Kasım 2017 itibariyle 2 bin 106 kişi kronik karaciğer yetmezliği sebebiyle karaciğer beklemektedir. Ülkemizde pek çok merkezde başta böbrek ve karaciğer olmak üzere nakiller gerçekleştirilmektedir. Bu merkezler arasında yer alan İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakil Enstitüsü yıllık karaciğer nakil sayısına göre Avrupa'da birinci, dünyada ikinci sırada yer alarak, Türkiye’nin bu alandaki yüz akı olmaya devam etmektedir.2016 yılında gerçekleştirilen 1.397 karaciğer naklinin 250’sini tek başına gerçekleştiren İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakil Enstitüsü geçtiğimiz aylarda 2017 nci Karaciğer naklini gerçekleştirerek ulaşılması güç bir rekora imza atmıştır.

Türkiye’de kadavra bağışı çok az olduğu için canlı vericili nakiller ön plana çıkmaktadır. Dünya genelinde organ nakillerinin yüzde 80’i kadavradan gerçekleşirken, ülkemizde tam tersi oranda olup , organlar akraba ve yakın çevreden alınmaktadır. 2016'da gerçekleştirilen 3 bin 423 böbrek naklinin yüzde 22'sinin kadavradan yüzde 78’inin ise canlı vericiden gerçekleştiği açıklanmıştır. Organ bağışında en önde gelen ülke olarak nitelendirilen İspanya’da hastanın beyin ölümü gerçekleştiğinde aileye teklif götürüldüğünde yüzde 85’in üstünde bağış için onay alınıyorken, Türkiye’de organ bağışı hakkındaki bilgi eksikliğinden dolayı bu oran sadece yüzde 23 oranında gerçekleşmektedir. 2015’te beyin ölümü gerçekleşen 1.969 kişiden sadece 472'sinin ailesi organ bağışını kabul ettiği örneği ülkemizde organ bağışının içinde bulunduğu durumu özetlemektedir.

Bu tablo organ bağışı konusunda toplumda yeterli duyarlılığın oluşmamasına,bilgi eksikliğine, önyargıların yıkılamadığına bağlanmaktadır.İnsanların hayattayken organlarını veya organlarının bir  parçasını yakınlarına verebildiği ancak öldükten sonra organ vermek istemedikleri gerçeğinden hareketle, özellikle Milli Eğitim Bakanlığına ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na büyük görev düştüğü belirtilmektedir.

Bu çerçeveden hareketle , Türkiye’nin en önemli sağlık sorunlarının başında gelen Organ Nakli konusunda bugüne kadar yapılan çalışmaların ele alınması, yaşanılan sorunların araştırılması, organ bağış sayısının artırılması için yapılacak çalışmaların değerlendirilmesi amacıyla, Anayasanın 98, İçtüzüğün 104 ve 105’inci maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz."

(Bülten)

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız