SON DAKİKA
SON DEPREMLER

AGD'den "Ümmet Yürüyüşü"

0
Güncellendi - 2015-12-27 23:22:41
AGD'den
A- A+ PAYLAŞ

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Malatya Şubesi tarafından, çeşitli coğrafyalarda Müslümanlara yönelik saldırıları protesto için "Ümmet Yürüyüşü" düzenlendi.

Eski Belediye yanından başlayan yürüyüş Fuzuli Caddesi'ni takiben Kernek'te sona erdi. Şube Başkanı Sinan Eralan, burada yaptığı basın açıklamasında başta İsrail olmak üzere müslümanlara yönelik saldırıları gerçekleştirenlere tepkilerini dile getirdi. Eralan'ın açıklaması şöyle:

"Hicri 1435 yılının Ramazan Ayını ve Ramazan Bayramını neredeyse tüm İslam coğrafyasında kan ve gözyaşı içinde geride bıraktık. Birleşmiş Milletler ’de veto gücü olan beşli çetenin mensuplarından Çin, Doğu Türkistan’da her gün Müslüman kanı akıtmaya devam ediyor. Doğu Türkistan’da yaşayan 45 milyon Müslüman, sadece Müslüman oldukları için Çin hükümeti tarafından tamamen yok edilmek isteniyor.  Doğu Türkistan’da yapılan katliamların ve işlenen cinayetlerin haber ve görüntülerinin dünyaya ulaşmaması için her türlü bilgi akışını engellemeye çalışılıyor.

Suriye ve Irak’ta tamamen ABD ve İsrail hesabına çalışan bir takım örgütlerin vahşeti sürüyor. Başta Türkmenler olmak üzere bölgedeki tüm gruplar bu örgütlerin tehdidi altında yaşam mücadelesi veriyor. Mezhep ya da yöntem farklılıklarını bahane ederek Müslüman kanı dökmekten çekinmeyen bu örgütlerin İsrail’e karşı tek bir hamle yapmamaları hangi güçler tarafından finanse edildiklerini göstermektedir.

Afganistan’da, Pakistan’da, Yemen’de ABD’nin İnsansız Hava Araçları marifetiyle işlediği cinayetler son bulmuş değildir.

Orta Afrika Cumhuriyeti’nden Arakan’a, Libya’dan Sri Lanka’ya Müslümanların yaşadığı coğrafyalarda sistematik bir şekilde terör olayları sürmektedir.

Diğer taraftan küresel terör örgütü İsrail,  toprak işgaline ve vahşete devam ediyor.  İsrail’in 8 Temmuz’dan itibaren şiddetini artırarak sürdürdüğü saldırılarda şehit olan Müslümanların sayısı iki bine yaklaştı. Yaralıların sayısı ise on bin civarında. Şehitlerin ve yaralıların çoğunu çocuklar ve kadınlar teşkil ediyor. Öte yandan küresel terör örgütü İsrail, sağlık merkezlerini, ambulansları, okulları ve camileri vurmayı da sürdürüyor. Binlerce ev bombardımanla yerle bir edilmişken otuz binden fazla ev de hasarlı vaziyette.

Film yıldızlarından sivil toplum kuruluşlarına birçok kişi ve kurum küresel terör örgütü İsrail’i kınayan ve lanetleyen açıklamalar yapıyor. Başta Türkiye olmak üzere birçok ülkede yirmi günü aşkın bir zamandır yapılan tüm gösterilere, basın açıklamalarına ve resmi demeçlere karşın şımarık ve küstah İsrail,  çocuk ve kadın öldürmeye devam ediyor.

Kurulduğu günden bu zamana işgali ve vahşeti politik bir tarz haline getirmiş olan küresel terör örgütü İsrail’in kınama, lanetleme ve gösterilerden ötürü en ufak bir endişeye kapılmadığı ve de en küçük bir geri adam atmadığı açıktır. Küresel terör örgütü İsrail’in bu kendinden emin oluşunda uluslararası kuruluşların tutumlarının nasıl olacağının bizzat İsrail tarafından bilinmesinin payı vardır. İsrail ile olan ilişkilerde, hükümetlerin ve resmi yetkilerin yapabileceklerinin sınırları daha önceden belirlenmiş gibidir.

Küresel terör örgütü İsrail’den ve onu himaye eden uluslararası kuruluşlardan insanlığa dair bir duyarlılık beklemiyoruz. Daha açıkçası Birleşmiş Milletlerin, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği’nin İsrail’e bir yaptırım uygulayacaklarını düşünmüyoruz. Bunu bir ihtimal olarak dahi saymıyoruz. Çünkü İsrail’in varlığı, Birleşmiş Milletler, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ile mündemiçtir.

İslam Ülkelerinde iktidarların küresel terör örgütü İsrail’i lanetlemeyi bir seçim stratejisine ya da halk desteğini koruma stratejisine dönüştürmeleri ise kabul edilemez. Bu işgal ve vahşeti onaylamanın en kirli yoludur. Böyle bir stratejinin olmadığının ispatı ise sembolik tutum ve davranışlardan değil daha etkin yaptırımlardan geçer.

Küresel terör örgütü İsrail’i kısa vadede durdurmanın yolu başta Türkiye olmak üzere tüm İslam ülkelerinin uygulayacağı yaptırımlardan geçmektedir. Bunun için; 

1-İsrail ile olan tüm ticari anlaşmalar bitirilmelidir.

2-İsrail’e petrol ve doğal gaz sevkiyatı durdurulmalıdır.

3-İsrail ile bütün stratejik anlaşmalar sona erdirilmelidir.

4-İsrail’e güven telkin veren bütün uluslararası askeri üsler kaldırılmalıdır.

5-İşgal ettiği toprakları boşaltıncaya ve vahşetini durduruncaya kadar İsrail’e ekonomik ambargo uygulanmalıdır.

6-Filistinli Müslümanların olmadığı hiçbir platformda İsrailli yetkililerle görüşülmemelidir. 

7-İsrail’e küresel bir terör örgütüne yapılacak muamelenin aynısı yapılmalıdır.

8- Uluslararası her platform, İsrail’in suç işlediğine dair karar almaya zorlanılmalıdır.

9- Gazze’ye yönelik uygulanan ambargo delinmelidir ve her türlü yardım direkt Gazze’ye ulaştırılmalıdır.

10-Kızılay, İsrail üzerinden yardım götürmemelidir.

11-İsrail’e yapılan tüm uçuşlar durdurulmalıdır. İsrail uçaklarının Türkiye hava sahasını kullanmasına izin verilememelidir.

12- Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası kuruluşların ve ülkelerin yapılan katliamla ilgili olarak “İsrail’in savunma hakkı” tabirini kullanmasına en sert biçimde tepki gösterilmelidir.

13- İsrail’in katılacağı her türlü uluslararası etkinlik Türkiye tarafından boykot edilmelidir.

Biz inanıyoruz ki Ramazan’ı ve Bayram’ı kana bulayan İsrail, en kısa zamanda hem tarihten hem de haritadan sökülüp atılacaktır."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız