SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Ağlamak İstiyorum Hadi Amca

A- A+ PAYLAŞ

Orhan APAYDIN
oapaydin@dha.com.tr

Malatya’ya TV yayınlarını izlettireceğiz diye dağlarda sinyal ararken, Kayısı Festivallerinin ilk adımını atarken ve gerçekleştirirken, İnönü’yü kaybettiğimizde İnönü Üniversitesi kurulsun diye 3-5 kişi ile yollara dökülürken hep o vardı yanımızda, ya da başımızda.

Her cenazemizde de…

Ayağında mest, önü üçgen dilimli yelek üzerine takım elbise-kravat ve cebinde yeşil mürekkepli bir dolmakalem.
Adı: Hadi Çekirdek.

* * *
İpek gibi bembeyaz saçı, kırışık yüzünden eksik olmayan tebessümü ile han kapısı gibi evinin kapısından çıkarken veya girerken Pantoloncu Fikri’nin (Öğrenecek) dükkanı önündeki zokku taşında otururken karşılaşırdık.

‘İşine gidiyor’ veya dönüyor değildi…

Aileden hali-vakti iyi olduğu için iş tutmaz, hayır işleri ile uğraşırdı.

Eşini 27 yaşında kaybetmiş, bir daha da evlenmemiş, o günden sonra her duyduğu cenazeye koşmuş, usül-erkan dairesinde defin işlerini bizzat yürütmüştü.

Bugün kendisinin vefat haberini aldığımda dostlarla konuşurken, defterindeki kayıtlara göre 27 bin kişiyi bizzat toprağa verdiğini öğreniyorum.

* * *
Bir canlı tarih, bir vefa ve dürüstlük simgesi adamı toprağa verirken orada olmak istiyorum. Ama yetişemiyorum…

Oturup ağlamak istiyorum.

* * *
100 yaşındayken kaybettiğim babaannem hayata gözlerini kapadığında, babam yurtdışındaydı. Ben küçüktüm. Ama ‘evin erkeği’ konumundaydım. Hemen, ‘Hadi Amca’yı arayın, haber verin, O her şeyi halleder’ dediğimi hatırlıyorum. İnsan yaşamındaki ‘en kötü gün’de her Malatyalının ‘cenaze töreni sigortası’ gibi bir adamdı Hadi Amca…

* * *
1970’li yıllarda Kayısı Festivali’nde güzellik yarışması düzenlerken tereddüt yaşıyorduk. Aileler kızlarını gönderir mi diye tartışırken, fikir Ertaç Önal’dan geldi:
“-Müracaat masasına da jüriye de Hadi Amca’yı koyar, adını ilan edersek hiçbir sorun kalmaz…”

Sonuç tam tahmin ettiğimiz gibi oldu.

Her Malatyalı için ‘teminat’ idi Hadi Amca…

* * *
Bir sosyal etkinlik için halktan para mı toplanması gerekiyordu… Al heyetin içine Hadi Amca’yı, çık esnafı dolaşmaya.

‘Yeddiemin’ gibi adamdı Hadi Amca….

* * *
Adı ile birlikte üretilen yarenlikler saymakla bitmez.

O’nu toprağa verirken akranlarının ne yarenlikler yaptığını tahmin edebiliyorum.

Aynı zamanda bir mizah enstrümanı idi Hadi Amca…

* * *
Yazımı okuyup da, ‘Sen neymişsin be Hadi Amca?’ diye soran genç hemşerilerim, Azer Bortaçina’nın ‘Doğu Anadolu’ (Ekin Yayınları) kitabının 24-25. sayfalarını karıştırabilir.

Keşke hakkında düzenlenen TV programları da bir paket halinde yeniden yayınlanabilse.

Keşke bir döneme damgasını vuranlar için kalıcı bir yayın olsa…

Yazar Necati Güngör dostumdan bir de bunu istiyorum bu vesile ile…

İstanbul’daki hemşerilerimden sponsorluk yapmalarını istiyorum…

Bir canlı tarih.... Bir vefa ve hoşgörü adamı...

Malatyalılığın, dostluğun buluşma noktası...

Malatya`nın simgesi Hadi Amca’nın vefatı, buna vesile olur umarım..

* * *
27 bin insanımızı kendi elleri ile kabrine yerleştiren bir adamı kabrine koyarken, hoca soracak cemaate:

“-Ey cemaat, merhumu nasıl bilirdiniz?”

Sonra,;
“-Hakkınızı helal ediniz” diyecek.

Hep bir ağızdan, “Helal olsun” denilecek.

Sen de hakkını helal et Hadi Amca. İnsanlarımıza, insanlığa, memleketimize geçen haklarını helal et…
Malatya tarihinde bir canlı tarih sayfası kapanırken…
Cenaze henüz musalla taşı ile buluşmadan bastığım tuşlar, Yeni (Teze) Cami’nin avlusuna sığmayan cemaatin ayak sesleri gibi geliyor bana…

Ben ağlamak istiyorum Hadi Amca…

FOTOĞRAF: Üstteki fotoğraf da "vefa" ve "sevgi" adamı Hadi Amcamızın, genç yaşta kaybettiği ve 1954 yılında toprağa verdikten sonra kendisini "Allah rızası" için cenaze işlerine adadığı sevgili eşinin Kuyuönü Mezarlığı'ndaki kabri başında çekilmiş.. Fotoğrafın çekildiği gün de anlamlı.. 14 Şubat 2007.. Eşini kaybettikten sonra evlenmeyen Hadi Amcamız, "Sevgililer Günü"nde orada.. O ziyaret, tesadüfen o gün yapılmamış.. "Sevgililer Günü" nedeniyle orada Hadi Amcamız..

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız