"Turgut Özal'a yapılan suikast girişiminin ardında eski MGK Genel Sekreter'i vardı"..
Tülay Şubatlı / HT GAZETE
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özalın oğlu Ahmet Özal da babasına yönelik suikast girişimiyle ilgili HABERTÜRKe şok iddialarda bulundu. Ahmet Özal, babasına 1988de düzenlenen başarısız suikastın arkasındaki isimlerin çok kısa sürede tespit edildiğini ve bunları kendisine söylediğini anlattı. Özal, Babam ülke karışmasın diye bu isimleri açıklamadı. Bunlardan biri de MGK Genel Sekreteri Sabri Yirmibeşoğluydu. Bu isimlerin hepsi Emniyet ve MİTin arşivlerinde var. Arşivler açılsın diye konuştu.
Amcanız babanızın ölümünde Ergenekonu işaret etti. Siz ne düşünüyorsunuz?
Ölümüyle ilgili değil ama eğer arşivler açılırsa babama suikast olayı ile Ergenekon bağlantıları görülecektir. Ölümüyle suikastın birlikte araştırılması gerekir. Çünkü Kartal Demirağ diye bir adam çıkıyor ve 2 sene hapis yiyor, kayboluyor. Babam öldüğü gün Kartal Demirağ gelip dua edip ağladı.
ZAMANI DEĞİL DEDİ
Bireysel değildi yani diyorsunuz?
Arkası çok kalabalık bir olaydı. Hatta araştırıldı. Babam bunu açıklamak istemedi. Bu arşivlerde var. Bunun zamanı değil. Türkiyenin karışmasını istemiyorum. Benim suikastımdan daha önemli olan Türkiyedir. Türkiyenin kalkınması daha önemli dedi.
Birtakım isimlere mi ulaştı?
Tabii canım! Ulaştı hepsine. Hatta İsviçrede para hareketlerine kadar buldular. Kimden nerelere gelmiş.
Kimmiş onlar?
Bilmiyorum. Açıklamak istemedi.
Ama size isimleri söylemiş.
Ben birkaç isim biliyorum. Hepsini bilmiyorum.
ERGENEKON BAĞLANTISI
Ergenekon soruşturmasında ismi geçenlerden birileri var mı?
Ölüm olayını hiç kimse bilemez, onu Allah bilir sadece. Ancak suikast olayında Ergenekon bağlantısı olduğunu zannediyorum.
Neye dayanarak Ergenekon olduğunu düşünüyorsunuz?
Kendilerinde yasal olarak güç vehmeden bazı ordu mensuplarının o zaman da aktif olduğunu biliyorum. Yani TSKnın içinde bahsedilen JİTEM, derin devlet hikâyeleri o zaman yoğundu.
Kimdi onlar?
Ordunun içinde kendini bilmezler. Bugün Ergenekon dediğimiz hadiseler o zaman da vardı. Bunlar TSKyı temsil etmez. Bu adamlardan dolayı TSKnın yıpratılmasına, yara almasına karşıyım.
İSİMLER ARŞİVLERDE
Ergenekonun parmağı olduğunu söylüyorsunuz. Peki sizce babanızı neden öldürmek istediler?
Yıllardır şunu söylemeye çalışıyorum. Özalın suikast araştırmasının sonuçları isimlerle beraber devletin arşivlerinde var. Eğer birisi bu arşivleri açıp oradaki isimleri çıkarırsa bunların hepsi birbiriyle örtüşecek. Ama nedense hiçbir hükümet o arşivleri açmıyor.
Tespit edilen isimler arasında Yirmibeşoğlu var mı?
Evet Sabri Yirmibeşoğlu da o isimlerden biri. Arşivlerin açılması lazım. Açılınca isimler çıkar ortaya. MGK Genel Sekreteri, eski JİTEM Başkanıdır aynı zamanda.
ÜZERİNE GİTME DEMİŞ
Soruşturma nasıl sonuçlandı?
O zaman savcı Uğur Tönük soruşturmayı yaptı. Yıllar önce savcıyla görüştüm. Bana suikast soruşmasıyla ilgili olarak Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Sabri Yirmibeşoğlu Paşanın, kendisine bu konunun üzerine fazla gitme dediğini söyledi.
Peki savcı neden böyle bir şey istiyorsunuz dememiş mi ona?
O zamanki orduyu temsil eden insanların gücü bugünden çok farklıydı. 1980li yıllarda daha Milli Güvenlik Konseyi iş başındaydı, Evren Paşa Cumhurbaşkanıydı. Konsey orada 4 paşayla oturuyordu. Bugünkü Türkiye değil o günkü Türkiye. Aradan geçmiş 30 sene.
Savcı nasıl ifade etti?
Soruşturma bittikten çok sonra söyledi. Dosya kapandıktan sonra. Demirağ ceza yedi ve dosya kapandı.
Dosya kapandıysa arşivlerde ne bulunacak?
Mahkeme dosyası kapandı ama MİTin Emniyetin yaptığı dosya ayrı bir dosya. Onlar ayrı bir araştırma yaptılar ve 5-6 ayda çözdüler, ama babam açıklama yapmak istemedi.
Neden suikast düzenlenmiş anlattı mı?
Şüphelendiği bazı olaylar vardı. Bunların başında Türkiyedeki kaçakçılık olayları ve Kürt sorununu çözme kararlılığı geliyordu. Babam Türkiyenin demokratikleşmesini istemeyenler var dedi. Demokratikleştiğin zaman milli irade idare edecek seni başkası değil. Uğur Mumcu 1993te öldürüldü. Faili bulundu mu? Hayır. Eşref Bitlis aynı şekilde gitti. Öldürüldü.
ÜÇ İSİM SÖYLEDİ
Babanız kaç isim söyledi?
İki üç tane fazla değil. Önemli bir kaç isim söyledi şaşkınlık ifadeleriyle. Bunlar Emniyet ve MİTin dosyalarında var. Enteresandır. Suikast olayından sonra bir gazete patronu gazetesini satıp Türkiyeden gitti. Babamın suikastıyla ilgili olabilir. Arşivler açılırsa bu isimler ortaya çıkar.
EMEKLİ ETTİRİLDİ
Yirmibeşoğlu hakkında ne yapıldı?
Sabri Yirmibeşoğlu o dönemden sonra emekli edildi.
Babanız mı emekli ettirdi?
Evet. Emekli olan çok insan oldu o dönemde.
İfadeleri alınmadı mı?
Hayır. Konu donduruldu o zaman Türkiye karışmasın diye.
KONGREDE VURULDU
18 Haziran 1988 günü Ankarada Atatürk Kapalı Spor Salonunda yapılan ANAP kongresinde, kürsüde konuşan Başbakan Turgut Özala iki el ateş edildi. Birinci kurşun Özalın sağ eline, ikinci kurşun mikrofonun ayağına isabet etti. Silahı tutukluk yapınca korumalar tarafından vurularak yakalanan kişi Kartal Demirağdı. 4 yıl hapis yatan Demirağ 1992de serbest bırakıldı.
6-7 Eylül olaylarını da itiraf etmişti
Bir dönemin karakutusu olarak da tanımlanan eski Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri ve eski Özel Harp Dairesi Başkanı emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlunun Haziran 1988de Turgut Özala yönelik suikast girişimiyle ilgili soruşturmaya engel olduğu iddia edilmişti. 1988de Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri olduktan bir yıl sonra Cumhurbaşkanı Özal tarafından emekliye sevk edilen Yirmibeşoğlu, suikastla ilişkilendirilmesine, Özal beni tutan biriydi. Ona karşı olmam söz konusu değildi. Bu iddialar deli saçması diyerek tepki göstermişti. Yirmibeşoğlunun, 6-7 Eylül 1955te yaşanan ve Rumların ev ve işyerlerinin yağmalandığı, 16 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylarda da adı geçti. Gazeteci Fatih Güllapoğlu, Tanksız Topsuz Harekât adlı kitabında, Özel Harpçi Sabri Yirmibeşoğlunun görüşlerine yer verdi. Kitapta, röportajın bir yerinde Yirmibeşoğlunun, 6-7 Eylül de bir Özel Harp işidir ve muhteşem bir örgütlenmeydi. Amacına da ulaştı. Sorarım size? Bu muhteşem bir örgütlenme değil miydi? sözleri büyük yankı uyandırdı. Ancak Yirmibeşoğlu, kitapta kendisine ait olduğu öne sürülen sözleri inkâr etti.