SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Akigolar' ve Malatyaspor...

0
Güncellendi - 2015-12-27 13:42:16
'Akigolar' ve Malatyaspor...
A- A+ PAYLAŞ

Suat KOZLUKLU

Akhisar’ın adını 'duyanınız' da vardır 'duymayanınız' da. Eminim, futboldaki başarısıyla gündeme gelince “nereden çıktı bu Akhisar yahu?” diye şaşıranlarınız çoktur.

Başarı öykülerini dinlemek, okumak herkes gibi beni de mutlu ediyor. Ders almak için üzerinde derinlemesine durmaya, analiz etmeye birebirdir. Öğretici olduğu kadar motive edicidir bu tür öyküler… Ve bu öykülerden biri de Akhisar’da yaşandı…

Akhisar’ı bilmeyenler için Hürriyet Gazetesi’nde yayınlanan “Akigolar Süper Ligde” başlıklı haberden alıntı yapıp “kendi meselemize” dönelim:

İzmir-İstanbul karayolunu kullananların köftesiyle yakından bildiği Manisa'ya bağlı Akhisar ilçesi, Manisa'ya 52, İzmir'e 90 ve komşu il Balıkesir'e 86 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Hemen hemen her türlü sebze ve meyvenin yetiştiği ilçede, daha önce çok üretilen tütünün yerini alan zeytin, son dönemde ön plana çıktı.

Salamuralık yeşil zeytinde Türkiye üretiminin yüzde 70'ini, siyah zeytinin de yüzde 20'lik kısmını karşılayan ilçede yer alan Celal Bayar Üniversitesi'ne (CBÜ) bağlı Zeytincilik Meslek Yüksekokulu da zeytincilik sektöründe kalifiye eleman ihtiyacı karşılanıyor.

Yurdun birçok yerinde şubesi olan Akhisar merkezli köfteci zinciri de ulusal düzeyde ilçenin tanıtımına katkı sağlıyor.”

Gördüğünüz gibi Süper Ligdeki temsilcisi Manisaspor’un küme düştüğü sezon sıradan bir ilçenin takımı adını zirveye yazdırdı. Akhisar ekibi sadece bağlı olduğu Manisa’nın değil koskoca Ege Bölgesinin Süper Ligdeki tek ekibi olacak. Sezon başında birisi Akhisar’ın şampiyon olacağını söylese herhalde bunu diyene gülerlerdi.

Ama bu oyunun adı futbol ve her türlü sonuç mümkün!

“Akigolar”ın bu başarısındaki aslan payı hiç şüphesiz futbolcular ve taraftarlara ait. Ama asıl başarıyı “elini taşın altına koyan” yerel yöneticilerin gurur karnesine yazmak gerekiyor.

***

“Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla” şeklinde lafı dolandırmadan gelelim Malatyaspor hadisesine

Malatyaspor’un başarısının, Süper Ligde oynamasının Malatya için büyük bir şans olduğunu defalarca yazdık. Bu faydanın hangi boyutlarda (ekonomik, sosyal, tanıtım vs.), getirisini uzun uzun tartışmaya gerek yok sanırım çünkü bu konuda büyük çoğunluk hemfikir. Akhisar ilçesini, futbol takımının yaptıklarını küçük görme olarak anlaşılmasın ama Akhisar yapabildiyse lafa geldi mi “büyüklüğüyle” övünen Malatya şehri bunu neden yapmasın, yapamasın?

Bunu yapmaksa geçmişten yapılan hatalardan pay çıkarmak ve bu hataları tekrarlamamak için çaba harcamak gerekiyor. Laf değil icraat, ikiyüzlülük değil samimiyet gerekiyor.

Malatya siyasetine yön verenler ne acıdır ki tarihi başarılarla dolu bir çınarı bugün yok etmiştir. Geçmişin hatıralarını silmek, kolay değil… Her ne kadar birileri bu tarihi silmeye çalışsa da!

Malatya’yı yöneten ey efendiler: Siyaset, toplumu ve kitleleri yönetme sanatıdır. Siyasetçi, toplumun hizmetkârlığını seçen insandır. Siyasetçi, toplumu bir bütün olarak kucaklaması gereken kimsedir. Seçilene kadar belki taraftır ama seçildikten sonra toplumu bir bütün olarak kucaklamak zorunda olan şahsiyettir. Sizler bu gerçeği unuttunuz ama bu halk yapılanları unutmaz. En azından onlar unutsa da ben hatırlatırım sizlere merak etmeyin!

Bugün Malatyaspor’un yerine konulmak istenen adı “yeni Malatyaspor”, bu toplumun Malatyaspor aşkını temsil edemedi, kucaklayamadı. Bugün kaç kişinin evinde “yeni” Malatyaspor forması ve bayrağı var? Kaçımız hafta sonu maç programı yaptık da soluğu statta aldık?

Hani derler ya, malın yenisi, dostun eskisi makbuldür. Sanki futbol takımı için de öyle. Takımın eskisi makbul çünkü o “eski” denen de şehrimizin ortak belleği, anıları, duygusu, ruhu var.    

Bugün başındaki “yeni”si atılan, sonuna da “kulüp” ibaresi konulan Malatyaspor’un karnesi çok parlak değil.

Soru şu: Kafaları değiştirmeden isimleri değiştirmek yeterli olacak mı? Malatyaspor’un başındaki “yeni” yi atmak temiz bir sayfa açmaya yetecek mi?

Bence yetmeli!

Artık kısır döngü çekişmeleri bir tarafa bırakmak ve geçmişten alınan derslerle önümüze bakmanın tam zamanı. Zaman, egolarımızı toprağın derinliklerine gömme zamanı…

Zaman, “Yok şu şöyle yaptı, yok bu böyle dedilerden” silkelenme ve kendimize gelmenin zamanı.  Geç kalınmış bir durum yok. Logoyla birlikte bir zihin devriminin gerçekleşmesi lazım. Ve burada en büyük görev, Malatya’nın vekilleri ve yerel yöneticilerine düşüyor.

Yangını biz (yani Malatya) kendi kendimize çıkardık, söndürmek de bize vazife.

***

Doğduğumuzdan beri 5 duyumuzla edindiğimiz kişi ve nesneler ile ilgili bilgiler doğrultusunda oluşturduğumuz bir Koza içinde yaşıyoruz.

Böylece 'Dünya' değil de 'kendi dünyamız' oluşuyor. Şekillenen ortama göre şartlanmalarımız, ön yargılarımız 'bize göre' doğrularımız oluşuyor.

Beynimizin içinde oluşturduğumuz, video ve resim arşivlerinden oluşturduğumuz bir hayatın içindeyiz. Gelin bu Kozanın içinden çıkalım.  Kendi doğrularımızın yanına toplumsal gerçekleri de ekleyelim.  Resme başka bir pencereden bakmayı öğrenelim. At gözlüklerimizle bir yere varamayacağımız ortada. Hiçbir şey için geç kalınmış değildir. Yeter ki “iyi” niyetli olalım. Amaç “üzüm yemek” olsun…

Akhisar örneği belki Malatya ve Malatyaspor aşkı içindeki herkese güzel bir örnek olur…

Sağlıcakla kalın...

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız