SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Akıl Vere Vere Bize Kalmadı!'

A- A+ PAYLAŞ

Adalet Eski Bakanı Şevket Kazan, "Şuanda bir sıcak harp dönemi içinde olsak, fırsat bu fırsat der, düşmanlar Türkiye'ye saldırır. Bunlar olabilir. Halbuki bu noktaya gelmiş ordu mensuplarının itibarının korunması millet için fevkalade önemlidir" dedi.

Adalet eski bakanı Şevket Kazan, Saadet Partisi Malatya İl binasında düzenlediği basın toplantısında, Anayasa Değişikliği ile ilgili yaptığı değerlendirmede, "Şuanda parlamentoda bir anayasa teklifi var. Bu anayasa değişikliği paketi daha parlamentoya gelirken daha ters başladı. Bir imza ihtilafı da burada çıktı. Neymiş efendim, bu anayasa paketi şu kadar milletvekilini imzası ile meclis başkanına sunulacak, meclis başkanının da imzası varmış. Doğru meclis başkanının imzası varsa, meclis başkanı imzasını çekebilir, olabilir. Bu neden böyle oluyor, bu meclis başkanı cahil mi? Neden böyle bir teklifi imza atıyor. Bu parlamento içinde bir usulden kaynaklanıyor. nedir o usul, meclis tatile girecek ama, meclis tatilde iken meclis olağanüstü toplanacak. Olağanüstü toplanması için belli sayıda milletvekilinin imzası lazım. Milletvekillerinden bu imzalar peşin alınıyor. Yani imzalar hazır. Onları taktil de nasıl ve ne şekilde bulacaksın. Bunların adına çakma imza deniliyor. bu anayasa içinde böyle alınmış imzalardan birisi kullanılmış. Bu imzalar alındığı tarihte Mehmet Ali Şahin meclis başkanı değil. Bu imzayı kullanmışlar. İşte bu çakma imza buradan geliyor" ifadelerini kullandı.

Kazan, anayasa değişikliğinin diyalog esasına göre yapılmasını istediklerini ve kabul edildiği zamanda meclis çoğunluğunun yansıtılması gerektiğini ifade ederek, "Bu uygulama mümkünse, olabiliyorsa, adete parlamentonun ittifakı ile olmalıdır. Bu olabilir mi, olur. Bu parlamentodan zor çıkabilir ifadesini kullanırken, şunu anlatmaya çalışıyorum; yani 330 oyu ya bulur ya bulmaz. 333 oyu geçemezse zaten halk oylamasına gidemez. Ortam gereksiz tartışmalarla berbat bir hale getirildi" şeklinde konuştu.

"ANAYASA MAHKEMESİNE GİDİLEMEZ ŞEKLİNDE İLAVE KOYUN DİYE AKIL VERDİK"
Sabih Kanadoğlu'nun anayasa değişikliğinin halk oylamasıyla kabul edilmesinin ardından Anayasa Mahkemesi'ne götürülebileceğini açıklamasına tepki gösteren Adalet Eski Bakanı Şevket Kazan, "Halk oylamasından kabul edilse bile, Anayasa Mahkemesine götürülebilinir diyor. Onunda mantığını kuruyor yani, şöyle kuruyor, 'Halk oylaması ile kabul edilmiş olmuyor mu, kanun olmuş olmuyor mu? Evet. Mademki halk oylaması ile kanun oluyor, o zaman kanun olduğu andan itibaren, kanunun iptali için Anayasa Mahkemesi'ne gidilir' diyor. Böyle bir mantık kullanıyor. Ya milletin üçte iki çoğunlukla kabul ettiği bir Anayasayı sen nasıl Anayasa Mahkemesi'ne götürürsün. Referandum da, yüzde 50'nin üzerinde ki bir oyla kabul ettiği bir anayasayı, sen Anayasa Mahkemesi'ne gönderdiğin zaman oylamaya katılan ve evet oyu veren 15 milyon ile Anayasa Mahkemesi'ndeki 11 üyeyi karşı karşıya getiriyorsun. Bundaki mantık nedir? Kardeşim ya sen dayak yemedin yada sayı saymasını bilmiyorsun. İşte biz onun için milli irade diyoruz. Biz bu başsavcının bu beyanatları karşısında bu arkadaşlarımıza bir tavsiyede bulunduk, dedik ki, bu değişiklik yaptığınız anayasa metnine bir ilave daha yapın ve yaptığınız bu ilave ile milletin çoğunluğu tarafından kabul edilen bu anayasa aleyhine Anayasa Mahkemesi'ne gidilemez diye koyun. Akıl vere vere aklımız kalmadı bizim. Bize bile kalmadı ya" dedi.

"BALYOZ'DA 17 KİŞİYİ SERBEST BIRAKAN HAKİM, KANUN MADDESİNİN ALTINI TAM OKUMAMIŞ"
"Davaların karışıklığına göre isim koyuyorlar. Yok kafes diyorlar, yok balyoz diyorlar" diyen Kazan İstanbul 12. ağır Ceza Mahkemesi'nde tek hakimin Balyoz operasyonunda tek bayına 17 kişiye tahliye vermesini de eleştirerek, "Mahkeme heyeti, tahliye kararı verilen kişilerin hepsi hakkında tutuklama kararı vererek cezaevine geri gönderdi. Şimdi hangi karar doğru? Tahliye kararı mı doğru, yoksa yeniden tutuklama kararı var, bumu doğru? Her iki kararı verende hakimler. İkincisi doğru. Niye ikincisi doğru? Çünkü o tek hakim, tahliye kararı veren hakim, maddenin tamamını okumadan vermiş bu kararını. Çünkü maddenin devamı var, ikinci, üçüncü bentleri var. O bentlere baktığınız zaman, eğer devletin temel düzenini ortadan kaldırmak, anayasal düzeni değiştirmek, devlet aleyhine ağır suç işlemek fiilleri ile itham altında ise, madde hakimin kararına bırakmamıştır. Tutuklanır demiştir. İthamda bu zaten" diye konuştu.

Balyoz operasyonu kapsamında soruşturma yürüten 2 Cumhuriyet Savcısı'nın soruşturmadan el çektirilmesi ile ilgili olarak ise Adalet Eski Bakanı Şevket Kazan, "Yav şu memlekette kanunlar adama göre mi uygulanıyor, hukukun objektifliği diye bir prensip yok mu?" dedi.

"ORDU MENSUPLARININ İTİBARI KORUNMALIDIR"
Adalet Eski Bakanı Şevket Kazan, şunları söyledi, "Bir noktayı vurgulamak istiyorum, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir iç güvenlik birde dış güvenlik olarak bir emniyet teşkilatı var, birde ordusu var. Bütün dünyanın gözü önünde ordumuzun hizmet vermiş bu generallerinin bu şekilde cezaevlerine konulması kim olursa olsun Türkiye'nin itibarını sarsar. Bu nasıl bir ordu demezler mi? Sarsmaz mı? Sarsar. Şuanda bir sıcak harp dönemi içinde olsak, fırsat bu fırsat der, düşmanlar Türkiye'ye saldırır. Bunlar olabilir. Halbuki bu noktaya gelmiş ordu mensuplarının itibarının korunması millet için fevkalade önemlidir."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız