SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"AKP Etnik Fitneyi Körüklüyor"

0
Güncellendi - 2015-12-27 19:17:25
A- A+ PAYLAŞ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’nin en büyük sorunlarından birinin gittikçe büyüyen demokrasi açığı olduğunu öne sürerek, “Başbakanın demokrasiden anladığı PKK’ya teslimiyettir. Başbakan’ın özgürlük kriteri teröristlerin hain niyetleriyle bire bir örtüşmektedir. Türklük silinirse, milliyetçilik çiğnenirse, millet parçalanırsa, şehitlerimizin kanlıları, milletimizin ve vatanımızın düşmanları kazanırsa, bunun adı ileri demokrasi olacaktır. AK Parti’nin mantığı da budur” dedi. 

MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Demokratikleş Paketi’ni eleştirdi. “Sözde demokratikleşme paketini ekonomiyle ilişkilendiren ve ihanet adımlarının Türkiye ekonomisini daha da büyüteceğini söyleyen Başbakan aldatmayı kendisine rehber seçmiştir” diyen MHP Lideri Bahçeli, “Milletimiz mağdurdur ama Başbakan ekonomiyle demokrasinin birbirini motive ettiğini ifade ederek, kitabi bakışların kendisini aklayacağını düşünmektedir. Doğaldır ki, ekonomik büyüme ve gelişmenin demokrasiyle, demokratik kültürün yakınlığıyla ilişkisi vardır. Ancak ortada demokrasi adına umutlanacağımız bir şey olmadığından ekonomik anlamda sevineceğimiz bir husus da yoktur ve olmamıştır. Oturduğu yerden şöhret ve para avına çıkanlar, çaba göstermeden her hakkı kendilerine reva görenler AK Parti ile büyümüş, AK Parti ime bütünleşmiştir” ifadelerini kullandı.

Yaptığı konuşmasında dış politikaya da değinin Bahçeli, “AK Parti hükümetinin sakat, çarpık ve yanlış dış politikası ülkemizi ve milletimizi öngörülemeyecek tehditlere maruz bırakmaktadır. Türkiye’nin etrafı yabana atılamayacak, hafife alınamayacak, görmezden gelinemeyecek risklerle çevrilmiş haldedir. Hükümetin ağırlaşan bölgesel meselelere tarafgir yaklaşımı, milli çıkarlara uygun olmayan müdahil tavrı sürekli olarak başımızı ağrıtmaktadır. Maalesef ülkemiz bir kıskaçta. Hesaplaşmaların ve sonuçsuz kör dövüşlerinin kapsamı alanıdır” değerlendirmesini yaptı.

Lübnan’da kaçırılan ve Kurban Bayramı’nın 4. günü kurtarılan pilotlara geçmiş olsun dileğinde bulunan Bahçeli, “Pilotlarımızın neden kaçırıldığı, bu ahlaksızlığa, bu vicdansızlığa niçin maruz kaldıkları da enine boyuna değerlendirmelidir. Hiç kimse bizim, bu meseleye duyarsız kalacağımızı zannetmemelidir. Hiç kimse bizden, ‘olan oldu, pilotlarımız sağ salim döndü, konuşu deşmenin manası yok’ dememizi beklememelidir. Hele hele insan kaçakçılarına minnet duymamız da söz konusu olmayacaktır” şeklinde konuştu.

“AK Parti hükümetinin acizliği, sorgulanması ve yargılanması gereken politikaları bir kez daha açığa çıkmıştır” ifadesini kullanan Bahçeli, “Havalimanına giderek pilotlarımızı karşılayan, sanki büyük bir iş başarmış gibi algı oluşturmaya kalkışan Başbakan Erdoğan, pilotlarımızın kaçırılmasına dolaylı da olsa yol ve ortam açan yegane kişidir. Bu kurtarma sevk ve zincirinin en önemli halkası Katar’dır. AK Parti izlemiş, Katar aldığı özel görevle rehine değişiminin ağırlık merkezi olmuştur. Hükümet, pilotlarımızın can güvenliği nedeniyle bu üçlü takas ve pazarlık sürecine mahkum hale gelmiş ve üzülerek söylemek istiyorum ki sorumsuz, gayri meşru politikaları sonucunda milletimizi 71 gün süren tedirginliğe ve korkuya mecbur bırakmıştır” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin en büyük sorunlarından birinin gittikçe büyüyen demokrasi açığı olduğunu öne süren Bahçeli, “Başbakanın demokrasiden anladığı PKK’ya teslimiyettir. Başbakan’ın özgürlük kriteri teröristlerin hain niyetleriyle bire bir örtüşmektedir. Türklük silinirse, milliyetçilik çiğnenirse, millet parçalanırsa, şehitlerimizin kanlıları, milletimizin ve vatanımızın düşmanları kazanırsa, bunun adı ileri demokrasi olacaktır. AK Parti’nin mantığı da budur. Biliniz ki üzerine bastığımız bu kutlu toprakların altında vatan, millet uğruna kefensiz halde yatan kahramanlarımız dışında, bölücülere şehitlik payesi vermek, vermeye kalkışanlara da tepkisiz kalmak cinayettir, küfürdür ve hepimize hakarettir” dedi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşma yaptı. Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın bölücülüğü cesaretlendirmekle meşgul olduğunu ileri sürerek, “Sayın Erdoğan, maktulle katilin, caniyle kahramanın, şehitle cesedin birbirine karışması halinde milli bir felaketin doğacağını biliyor musun? İmralı’yı mesken tutan, Kandil’i ayakyoluna çeviren, teslimiyeti çözüm ve barış olarak formüle eden Sayın Başbakan, son yurdumuzun çatısına nişan alındığını görüyor musun? Bitlis merkeze bağlı Kayalıbağ Köyü Karaca Mahallesinde balık tutmaya giden iki vatandaşımızın teröristlerce dövülmesini flaş haber gibi anında duyuranlara da soruyorum; alenileşen ihanet görüntüleriyle ilgili son dakika bilgilerini ve gelişmelerini yayınlamayı düşünüyor musunuz?” sorularını sordu.

Başbakan’ın açıkladığı ‘Demokratikleşme Paketi’nin bölücüleri ve teröristleri ikna etmediğini bilakis daha da şımarttığını ve tahrik ettiğini de ileri süren Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:

“’Bugünlere silahlarla geldik, söz biterse silahlar konuşur, dört parçayı birleştireceğiz’ açıklamaları barış diyen, çözüm diyerek haykıran, özgürlük sözleriyle mangalda kül bırakmayan Meclis’teki PKK’lılar tarafından kısa süre önce ifade edilmiştir. Başbakan Erdoğan çözülmeyi çabuklaştırmak, dağılmayı oldu bittiye getirmek için selin akışına kendisini bırakmıştır. Görüyoruz ki, PKK’nın tüm talepleri paket paket, kısım kısım, parça parça karşılanmaktadır. Yerleşim yerlerinin ismini değiştirmeye kadar işi götüren AK Parti hükümeti için geri dönüş yolları çoktan kapanmıştır. Göroymak’a Norşin, Aydınlar’a Tillo, Tunceli’ye Dersim isimlerini vermenin arifesinde olan Başbakan ve etrafındaki bazı zevat, acaba kendi isimlerini de değiştirerek asıllarına rücu edecekler midir? Yedi yaşında Türkçe öğrendiğini her fırsatta ifade eden, ama Türk Dili ve Edebiyatı alanında Doçent unvanı alarak bugünkü seviyesine ulaşan AK Parti’nin kapı gıcırtısı ve akorttu bozuk sözcüsü acaba ismini değiştirmek için neyi beklemektedir?Bunun yanında, Başbakan Erdoğan’ın gündeminde kendi ilçesi olan Güneysu’nun adını Potamya olarak değiştirmek var mıdır?”

Bugün geldiğimiz noktada artık herkesin tarafını ve safını belirlemesi gerektiğine dikkati çeken Bahçeli, “Kimse karambolden fayda devşirmeye, belirsizlikten nemalanmaya çalışmamalıdır. AK Parti’nin politikaları etnik fitneyi körüklemektedir. AK Parti’nin yeni Türkiye tasarımı bu gidişle yeni nüfuz cüzdanlarının hazırlanmasına da kapı aralayacaktır. Gelişmeler bize, Başbakan ve hükümetinin, nüfuz cüzdanlarına 36 etnik kimliğin yazılmasını ve Türkiye’nin Babil kulesine dönüşmesini sağlayacak her sinsi adımı atmaktan sakınmayacağına işaret etmektedir. Mademki demokratikleşme adım adım yürümektedir, mademki Türkiye yüklerinden ve ayak bağlarından kurtulmaktadır, o halde Başbakan’ın nüfuz cüzdanlarında etnik menşe düzenlemesi ve tanımı yapması imkansız olmayacaktır. Böylelikle kimin ne olduğunu, neyin peşinde koştuğunu Türk milleti açıkça görecek, netleşerek bütünleşmenin yolları sonuna kadar açılacaktır” ifadesini kullandı.

Türk milleti dualı olduğunu ve kendisini feda etmeye hazır sevdalıları açısından ziyadesiyle de talihli olduğunu vurgulan Bahçeli, “Milliyetçi Hareket’in iktidarında yıkımdan, çözülmeden ve parçalanma rüyası görenlerden bir bir hesap sorulacak, Başbakan ve hükümeti anında Yüce Divanı boylayacaktır. Sayın Erdoğan, ne yaptıysan çekeceksin, ne ektiysen onu biçeceksin. Allah nasip eder, milletimiz destek olursa, iktidarımızın ilk aylarında Andımız geri getirilecek, milli bayramların asıl anlamına uygun kutlanması sağlanacak, tüm milli hak ve kazanımlar eski itibarlarını elde edecektir” şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan’ın bir ara yedirmem dediği, uğruna kanunlar değiştirdiği MİT Müsteşarı’nın son günlerde gündemin üst sıralarına yerleştiğine de değinen Bahçeli, ”ABD’de yayımlanan tirajı yüksek iki gazetede yapılan bazı yorum ve değerlendirmeler bu bürokratı ister istemez ön plana çıkarmış, polemiklerin içine çekmiştir. Bu kapsamda Türkiye’nin Suriyeli muhaliflere verdiği desteğin ABD’nin çıkarlarına ters düştüğü, bu stratejinin mimarının da MİT Müsteşarı olduğu, Türkiye’nin izlediği Ortadoğu ve güvenlik stratejisinin ABD ve müttefiklerin menfaatleriyle çeliştiği, Üç yıl evvel İsrail ve ABD tarafından toplanan ve hassasiyet düzeyi yüksek bir istihbarat bilgisinin İran’a bu şahıs tarafından sızdırıldığı belirtilmiştir. MİT’in, İsrail istihbarat örgütüne çalışan on İranlı ajanın kimliklerini Tahran’a bildirdiği de deşifre edilmiştir. Şurasını açık yüreklilikle ve tam bir inanmışlıkla söylemek isterim ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin herhangi bir milli kuruluşunu dış basında çıkan haberlere bakarak test etmeyiz, bunlara dayanarak eleştiri yağmuruna tutmayız. Bizim milliyetçilik anlayışımızda yabancıların, kendi ülkelerinde kapalı devre gibi çalışan, psikolojik hareket üssü gibi faaliyet gösteren gazetecilere ve ısmarlama kalemlere itibar etmek yoktur ve olmayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nde devlet ya da siyaset sorumluluğu taşıyan hiç kimse zaten yabancıların çıkarını gözetmemelidir ki, aksi halde bunun ismi hainlik, yapan da hain olacaktır” değerlendirmesini yaptı.

ASKERLİK SÜRESİ

Konuşmasının sonunda , askerlik süresinin kısalmasıyla ilgili de bir değerlendirmede bulunan Bahçeli, şunları söyledi:

“Bakanlar Kurulu, 1 Ocak 2014’ten itibaren geçerli olmak üzere, silah altındaki yükümlüleri de kapsayacak şekilde askerlik süresinin, er ve erbaşlar için 15 aydan 12 aya indirilmesini kararlaştırmıştır. Genelkurmay Başkanlığı’nın da olumlu görüşü olması nedeniyle yeni düzenlemenin halen vatani görevini yapan evlatlarımıza ve ailelerine hayır olmasını diliyorum. Askeri ihtiyaçlar bakımından bir mesele olmadıkça, konunun bizim açımızdan itiraz edilecek herhangi bir tarafı da bulunmayacaktır. Bu düzenlemenin 30 Mart 2014 tarihinde yapılacak Mahalli İdareler Seçimlerinin öncesinde hayata geçecek olması aklımıza başka şeyleri de getirmektedir. Ancak terhisi gündemde olan Mehmetçiklerimizin ve ailelerinin siyasi rant ve rüşvet arayışlarına izin vermeyeceklerine canı gönülde inanıyor, bu düşüncelerle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.”

MHP Genel Başkanı Bahçeli, Meclis'deki grup toplantısın sonrası basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Başörtülü kadın milletvekillerinin durumu ile ilgili bir soru üzerine Bahçeli, "MHP, milletvekili hanım arkadaşlarımızın başörtüsü ile Meclis'e girmesine taraftardır. Ancak ölçüsünü Meclis'e yakışır bir şekilde yapmalarında yarar vardır. Herhalde sadece gözü gözüken bir kara çarşafla Meclis'e gelecek halleri yoktur" ifadesini kullandı.

Bahçeli, AK Parti Grubu'ndan TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda uzlaşılan 60 maddenin yasalaşması için görüşme randevusu almadıklarını belirterek, "MHP'nin bu konudaki tavrı bilinmektedir. Bilinen bir tavrın nesini görüşmek için gelecekler? MHP, Anayasa Komisyonu'nun hedefleri doğrultusunda çalışmasını arzulamakta, masada kalmayı tercih etmektedir" diye konuştu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız