Mustafa Şahin'in AKP Malatya İl Başkanlığı görevinden istifa edip, milletvekili aday adayı olmasının ardından Malatya İl Başkanı'nı belirlemek amacıyla temayül yoklaması toplantısı yapıldı.
AKP Malatya Teşkilatında gerçekleştirilen toplantıya; AKP Genel Merkez Teşkilat Başkan Yardımcısı, Bölge Koordinatörü ve Kocaeli Milletvekili Fikri Işık ile İl Koordinatörü ve Gaziantep Milletvekili Halil Mazıcıoğlu'nun yanı sıra AKP Malatya Teşkilatı, ilçe başkanları, ilçe ve belde belediye başkanları katıldı.
Toplantı öncesi basın mensuplarına bir açıklamada bulunan AKP Genel Merkez Teşkilat Başkan Yardımcısı, Bölge Koordinatörü ve Kocaeli Milletvekili Fikri Işık, "TBMM'de karar almamış olmamıza rağmen 12 Haziran 2011'de Türkiye, inşallah seçim yapacak. Ama Türkiye açısından önemli bir seçim olacak. Seçimlere yönelik milletvekili adayı olmak isteyen arkadaşlarımızın parti içi istifa süreçleri 15 Ocak itibariyle sona erdi. Malatya İl Başkanımız Mustafa Şahin Bey de, milletvekili aday adayı olma üzere görevinden istifa etti. AK Parti Genel Merkezi olarak Malatya'da AK Parti'yi temsil edecek arkadaşımızın belirlenmesi noktasında bir çalışma yapıyoruz. Bu çalışma neticesinde Malatya'ya geldik. Teşkilatlarımızın il başkanlığı konusunda görüşlerini alarak, genel merkezimize bir rapor halinde sunacağız. Ve bu raporun sonucunda genel başkanımız son kararı verecek. Atamalar yapılacak ve parti seçime hazırlanırken, il başkanı sorunu kalmadan seçime hazır olacağız. Biz AK Parti olarak il başkanında üç temel
misyon görüyoruz. Bunlardan birincisi AK Parti İl Başkanı ilinde AK Parti Genel Başkanı Recep Tayip Erdoğan'ın temsilcisidir. Dolayısıyla temsil kabiliyeti olan, partimizi ilimizde en güzel şekilde temsil edeceğine inandığımızı arkadaşımızın belirlenmesi noktasında sizlerin görüşlerini alacağız. İkincisi, il başkanımız ildeki bütün teşkilatlarımızın başıdır. Liderlik özelliği olan, teşkilatlarımızı sevk ve idare edebilecek, gerek seçim sürecinde gerekse seçimden sonraki süreçte teşkilatımızı sevk ve idare edebilecek bir arkadaşımızın belirlenmesi konusunda görüş alış verişinde bulunacağız. Bir üçüncü misyonda AK Parti şuanda iktidar partisi. Dolayısıyla halk ile teşkilatlar ile yürütme arasında siyaseten bir koordinatör olacak. Halkımızın taleplerinin iktidarımıza iletilmesi ve bu iletilen taleplere çözüm bulunması noktasında en önemli siyasi aktörümüz ilimizde il başkanımızdır. Seçilmiş milletvekillerimizle uyum içerisinde halkımızın istekleri, düşünce ve şikayetlerini iletip, çözüm bulunması noktasında il başkanımıza önemli görevler düşüyor. Malatya bizim çok önem verdiğimiz ilimiz. Partimizin kurulduğu günden bu yana desteğini esirgemeyen bir ilimiz. Dolayısıyla bu kadar önemli bir ilimizde il başkanlığını çok çok önemsiyoruz. Sizlerin görüşleri doğrultusunda yapacağımız çalışmayla Sayın Genel Başkanımıza raporumuzu sunacağız ve gerekli onayı aldıktan sonra atamamızı yapacağız. 2011 seçimlerine de hazırlanmış olacağız" dedi.
Bir basın mensubunun parti dışından bir ismin il başkanlığı görevine önerildiği sorusuna; Işık, "Benim bilgim yok. Eğer benim bilgim dışında bir isim önerildiyse, bilemiyorum. Şu var illa il yönetim kurulunun içinden olma şartı yok. Dışardan da arkadaşlarımız isim önerebilirler. Mümkün olduğu ölçüde partimizi de, teşkilatımızı da, Malatya'mızı da iyi tanıyan bir arkadaşımızın olması yönünde gayret göstereceğiz. Ama bu şu anlama gelmiyor. Kesinlikle ve kesinlikle il içinden olacak. Hayır, ama il içinden olması bizim açımızdan önemlidir. Önceliğimiz il içinden olasıdır. Ama partimize gönül vermiş, AK Parti'nin hizmet anlayışla birlikte olmuş, bizimle birlikte yol yürümüş has bel kader il yönetimi içinde bulunmayan arkadaşlarımızın da değerlendirmeye alınacağını bildirmek isteriz" cevabını verdi.
CHP'li bir milletvekilinin "Korku imparatorluğu yaratılmaya çalışılıyor" sözlerine de değinen Işık, "Normalde biz 2007'de milletvekili seçilirken 5 yıllığına seçildik. Ama kendimiz önce TBMM'de oy vererek, seçimleri 5 yıldan 4 yıla düşürdük. Şimdi korku imparatorluğu oluşturmaya çalışan bir iktidar, seçimleri 5 yıldan daha uzatması gerekirken daha da kısaltıyorsa, burada sizce de bir terslik yok mudur? Şimdi arkadaşlar Türkiye uzun yıllar korku imparatorluğunu yaşadı. Askeri vesayetler altında kalan siyaset, korku imparatorluğunu yaşadı. Ama bu düzenden memnun olup, ama bunu ifade edemeyen bir takım insanlar, sivil siyasetin güç kazanmasından maalesef rahatsızlık duyuyorlar. Şuanda Türkiye'de sivil siyaset güç kazanmıştır. Demokrasi güçlenmiştir ve de güçlenmeye devam ediyor. Bunun en somut örneği de 12 Eylül'deki referandumdur. Malatya'ya bu vesileyle bir kez daha teşekkür ediyorum. Yüzde 75 civarında evet oyuyla ciddi bir destek vermiştir partimize, daha doğrusu referanduma. Demokrasiyi daha da köklendiren bir referandum olmuştur. Kalkıp ta askeri rejimlerden memnun olup, bunu ifade edemeyenler, sivil siyasetin ve demokrasinin güçlenmesini sivil diktatörlük olarak yorumluyorlarsa, vatandaş bu görüşleri paylaşmıyor. Sokağa çıkın sorun. Biz seçime gidiyoruz. Sonuçta son sözü millet söyleyecek. Son sözü milletin söylediği bir yerde diktatörlük olur mu? Yani biz Tunus gibi, Zeynel Abidin Bin Ali gibi 25 sene seçimsiz veya göstermelik seçimlerle ülke idare eden bir parti miyiz? Halkın bize vermiş
olduğu destek ortadadır. Burada bu cümleleri kullanmak aslında vatandaşa hakarettir. Siz vatandaşın diktatörlüğü benimsediğini söylemek istiyorsunuz. Eğer bu cümleyi kullanıyor iseniz. Bizim vatandaşımız diktatörleri sevmez ve benimsemez. Diktatörlerin gösterdiği adamlara da oy vermez. Bunun en güzel örneği 83'te rahmetli Özal'a verilen oydur. Ama dediğim gibi o özlemi çekenler, sivil siyasetin güçlenmesinden rahatsızlık duyup ta, bunu ifade edemiyorlarsa, bizim buna yapacağımız bir şey yok. Allah onlara acil şifalar versin" diye konuştu.
Toplantı esnasında İl Koordinatörü ve Gaziantep Milletvekili Halil Mazıcıoğlu, gazetecilere kayısı ikramında bulundu.
