SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Ali Erbaş Yalnız Değildir"

0
Güncellendi - 2020-04-28 21:02:24
A- A+ PAYLAŞ

Malatya’da sivil toplum kuruluşları, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın hutbedeki konuşmasına tepki gösterenlere tepki gösterip, "İstanbul Sözleşmesi’nin bir an önce devreden çıkarılmasını, aileyi-nesli koruyacak yeni düzenlemelerin hayata geçirilmesini bekliyoruz” dediler.

Bireysel ve kurumsal olarak manevi değerlere bağlı Malatya'da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, oda, dernekler ve temsilcileri ortak basın açıklaması yaptı.

Basın açıklanmasında, “ Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın Ramazan ayının ilk gününde okuduğu "Ramazan, sabır ve irade eğitimi" konulu Cuma Hutbesinde kullandığı ifadeler temsil ettiği makamın gereği olarak dile getirdiği Kur'an ve Sünnet çizgisinde hakikatler bazı çevreleri rahatsız etmiştir.

Diyanet İşleri Başkanlığı görevinin gereği olan İslam dininin emir ve yasaklarını, tamamen bilimsel bir üslupla insanlara aktarması, uyarılarda bulunması, Kur’an-ı Kerim’den ayetler okuyarak dile getirdiği hakikatleri izah etmeye çalışmasından rahatsız olan söz konusu çevreler Diyanet İşleri Başkanına karşı adeta linç girişimi başlatmışlardır.

Bazı marjinal çevreler, bu durumu fırsat bilerek toplumumuzun kültürel yapısına ve ahlaki değerlerine ters düşen, aile müessesesine zarar veren, zikredilmesi bile iğrendiren birtakım çirkin kavramları medya üzerinden özellikle gençleri ve ergenlik çağındaki çocukları hedef alarak toplumsal ahlakımızı zedelemeye çalışmaktadırlar. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın Kur'an-ı Kerim kaynaklı açıklamasında da belirttiği gibi bu yaşam biçimi İslam dininde 'haram' olarak kabul edilmektedir ve insan sağlığını tehlikeye atmaktadır.

Geçmişten de bildiğimiz gibi, zihni hastalıklı bu kesimlerin derdi, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş değildir. Onlar, insanların Allah'ın kitabıyla tanışmasına, Muhammed (sav)'ın sünnetiyle buluşmasına düşmandırlar. Gerçek şu ki; Ali Erbaş'ın bu konuda başka bir şey söyleme imkanı da yetisi de yoktur. Allah'ın sözünü, ne Ali Erbaş, ne de başka biri değiştiremez. Bir kısım sapık zihniyetli insanlar mutlu olacaklar diye, aziz İslam'ın bu konuya bakışını ve bu konudaki mesajını tağyir etmek, üstünü örtmek kimsenin haddi değildir” ifadelerine yer verildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) ile Ankara, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır Barosu gibi kimi kuruluşların zaten görevinin Müslüman kitleyi aydınlatmak olan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a, mezkur konu üzerinden saldırmaları ve suç duyurusunda bulunmalarının düpedüz din düşmanlığı olduğuna dikkat çekilen basın açıklamasında, daha sonra şunlar belirtildi:

“Sözcüsü Ali Erbaş olan sözün sahibi, Allah (cc)'tır. Toplum olarak, Ali Erbaş üzerinden dine saldırdıklarını ve aziz İslam'ın bu konudaki mesajını boğmak istediklerini gördüğümüzü ilan ediyoruz.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın da dediği gibi, eşcinsellik bir cinsel tercih ya da anomali değil, sapıklıktır. Bu sapıklığı besleyen, destekleyen, onlara hukuki kılıf hazırlayan mahfiller de, halkımızca çok iyi bilinmektedir. Açık söylemek gerekirse Sayın Ali Erbaş, bulunduğu makam gereği, İslam'ın bu konudaki bakışını ortaya koymasaydı görevini ifa etmemiş olurdu. Diyanet'in teşkilat olarak varoluş sebebi, Türkiye toplumuna dini öğretmek, bu kabil sapıklıklardan toplumu uzak tutmak ve bunun dindeki karşılığını ortaya koymaktır.

Herkes özel hayatında istediği ahlaksızlığı yaşayabilmesine rağmen, ahlaksızlığın kitleselleşmesini, hatta kurumsallaşmasını isteyen İnsan Hakları Derneği (İHD), Bazı illerin Baro Başkanları bu olay üzerinden geçmişte yaptıkları gibi "yüzyıllar öncesinden gelen ses" diyerek aziz İslam'ı sözde istisgal edecek bir aşağılığa soyunmuşlardır.

Bu mihraklar, "Müslüman halkın inançlarını hiçe sayarak anayasa suçu işlemektedirler. Hatta dini değerlerimize dogma diyecek kadar da haddi aşan bir dil kullanarak İslam'a olan düşmanlıklarını açıkça ortaya koymaktadırlar. Son yıllarda çeşitli söylem, eylem, faaliyet ve gösterilerle toplum ve aile yapısını hedef alan sinsi projelere şahit olmaktayız. Bizler, Malatya’da faaliyet gösteren duyarlı tüm Sivil Toplum Kuruluşları olarak İnsanlığın Korona Virüsü (Covid-19) ile mücadele ettiği, şu mübarek Ramazan ayında, kötü hastalıkların nedeni olan çarpık ilişkileri sürdüren, savunan ve yaymaya çalışanların, "azgınlık ve haddi aşmada sınır tanımamalarını" hayretle ve ibretle izliyor, gençlerimizi hedef alarak yapılan bu propagandayı kınıyoruz. Toplumumuzun yapı taşı olan aile ve ahlaki değerlerimize ters düşen bu sinsi faaliyetleri lanetliyoruz.

Adı her ne olursa olsun, İslam dininin emir ve yasaklarını tahkir ve tezyif etme amacı taşıyan her kişi ya da kuruluş bilmelidir ki; Allah’a, Peygamberi Hz. Muhammed (sav)’e, İslam’ın emir ve yasaklarına dil uzatan, hakaret eden, dini vecibelerini yerine getirmek isteyenleri engelleyen ve Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş gibi şahsiyetlere dil uzatacak kişiler ve kurumlar, karşılarında bizleri bulacaktır. Bilinmelidir ki, Ahlaksızlığı lanetleyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a yönelik saldırılar, Diyanet İşleri Başkanımıza değil, Kur’an ayetlerine ve İslam dinine karşı saldırılardır. İslam’ın aile yapısını korumaya yönelik emirlerine karşı alınan bu tavır aile yapısını bozmaya, toplumu ahlaken çökertmeye çalışmaktan başka hiçbir amaç taşımamaktadırlar.

Devletimiz aile yapısını, toplum sağlığını ve geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin korunmasını anayasal düzende teminle sorumludur. Bu bağlamda asıl amaçları İslam düşmanlığı olsa bile bu tür sapkınlıklarında dayanak olarak gördükleri ve görecekleri aynı zamanda aileleri parçalayan "İstanbul Sözleşmesi" nin bir an önce devreden çıkarılmasını, aileyi-nesli koruyacak yeni düzenlemelerin hayata geçirilmesini bekliyoruz.

İslam dininin mensupları olarak, dinimize karşı saldırı niteliği taşıyan bu eylemlerin karşısında, Diyanet İşleri Başkanımızın yanındayız. Allah’ın kesin bir şekilde yasakladığı, hatta lanetlediği, insanlığın ahlak yapısını dinamitleyen sapkınlıklar karşısında tavrımız nettir. Ahlaki değerleri savunan Ali Erbaş yalnız değildir.

Bireysel ve kurumsal olarak manevi değerlere bağlı Malatya'da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, oda, dernekler ve temsilcileri olarak bu tür sapkınlıkların yayılması için çabalayanları, onlara destek verip lobi oluşturanları, ahlaksızlığın bir normallik olarak kabul edilmesini isteyenleri, her şeyden öte Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın görevini yapmasını engellemeye çalışanları şiddetle kınıyoruz.”

iha

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

8 yorum yapılmış

  • Malatyalı (3 yıl önce)
    Sayın başkanım nikahın resmi ve dini diye ayrilamayacagini nikahta esas olanın şahitler huzurunda rızaya dayanması açık olması nikahı herkesin bilmesi ve devlet nezninde kadın erkek ve doğacak çocukların güvence altına alınmasıdır adam yolunu bulmuş imam nikahı ile evlendik diyor bir muddet sonrada ayrılıp gidiyor doğan çocuk ve kadın ortada kalıyor nafaka yok miras yok kısacası hiç bir hak yok diyanet şunu diyebilir nikahın resmi veya imam nikahı diye ayrımı yoktur nikahta resmiyet esastır artık muftuluklerimizde nikah kiymaktadir isteyen nikahlarini muftuluklerdede kiydirabilir.kesinlikle evli kadın ve erkeklerin boşanmadan baskaliri ile birlikte olmaları yani zinaya ceza verilmelidir .
    0
    0
    Yanıtla
  • Ülkem ve Malatyam (3 yıl önce)
    Dinin gereklerini yerine getirmemenin bedeli ağır ödenir. Diyanet bu konuda geç kalmıştır. RABBİMİN LUT kavmini neden helak ettiğini okuyun. Bu Yaradanın sözleridir. İnsanlık çığrından çıkmış. Rabbim sonumuzu hayreyleye.
    0
    0
    Yanıtla
  • yavuz44 (3 yıl önce)
    Bunları ve fazlasını Fatih Erbakan söyledi o zaman kimse çıkıp demedi Erbakan yalnız değildir diye. Niye çünkü şimdi Akp'ye yaranmışlık yapıyorlar amaç bu ama bilmiyorlar mı istanbul sözleşmesini Akp getirdi
    0
    0
    Yanıtla
  • Hasan (3 yıl önce)
    Ensar da yaşanan rezalete sessiz kalan Ali erbaş ve Ona destek veren bu STK ların bugün islam adına söz söylemeye hakkı yoktur.
    0
    0
    Yanıtla
  • 44 FFM (3 yıl önce)
    Sayin hocam ALLAH razi olsun hic kimsenin cesaret edemediği yaraya parmak basti Cok değil 15 yil öncesi bir kiz erkek arkadaşim var diyemezdi şimdi ise babasinin yanda gezer oldu Eşcinseleri de filimlerde güldürü komedi olarak izlerdik şimdi çok normal oldu bize ne oldu ALLAHIM yardim etsin yolumuz yol değil
    0
    0
    Yanıtla
  • muhammed (3 yıl önce)
    Ali Erbaş yalnız değildir fakat zinayı suç olmaktan çıkaranlar , İstanbul sözleşmesini bu memlekete bela edenler de suçludur.
    0
    0
    Yanıtla
  • Türkiye sevdalısı (3 yıl önce)
    Sayın başkan Avrupa'ya uyum çerçevesinde zina suç olmaktan çıktı evli erkek ve bayanlar boşanmadan sosyal medyadan yazışip çocuklarını bırakıp birbirine kaçıyorlar aile yapımız bozuldu kadınlar ismini yazmayacagim yerlerde erkeklere yem oluyorlar benim bildiğim nikahın alenen olması şahitler huzurunda kadın ve erkeğin rızasına dayanması ve kadın ve erkeği güvence altına almasıdır hükümet çok güzel bir kararla muftuluklere nikah kıyma yetkisi verdi bütün bunlara rağmen resmi hiç bir yanı olmayan vatandaşın kullandığı dini nikahla ilgili konuşmanızı bekliyoruz adalet adam kayırma işlerin ehil insanlara verilmesi gerekiyor sevgili peygamberimiz ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim diyor lütfen biraz dinimizin ahlâkî prensiplerini insanlarımıza anlatır mısınız.
    0
    0
    Yanıtla
  • Ahmet (3 yıl önce)
    Evet yanlız değildir...
    0
    0
    Yanıtla