SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Alın Ödülünüzü Başınıza Çalın"

0
Güncellendi - 2015-12-27 23:15:50
A- A+ PAYLAŞ

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Amerika Musevi Kongresi bana verdiği ödülü geri istiyor. Eğer bu soykırıma, faşizme destek veriyorsanız alın ödülünüzü başınıza çalın. O feryatlar inşallah karşılıksız kalmayacaktır. Bu zalimlere destek veren zalimlerde inşallah o gözyaşlarının altında ezilecektir” dedi. 

Seçim mitingleri kapsamında Van’a gelen Erdoğan, “Van münite dedi, gönlümüzü fethetti. Davos fatihi evimize hoş geldin” ve “Vanlıyam, şanlıyam Erdoğan” yazılı pankartların da asıldığı ve bugün hayatını kaybeden Murat Göğebakan’ın ‘uzun adam’ şarkısının sürekli çalındığı miting alanı olan Hastane Caddesi’ne geldi. ‘Kahrolsun İsrail’ sloganlarının atıldığı ve Filistin bayrağının da açıldığı miting alanında halkı selamlayan Erdoğan, daha sonra konuşmasına başladı. Ramazan ayını ve Ramazan Bayramı’nı buruk bir şekilde idrak ettiklerini ifade eden Erdoğan, “Ramazan şerefi, özellikle Ramazan Bayramı’nı son derece buruk idrak ettik. İslam ülkelerindeki kardeşlerimizin yaşadığı ülkeler olmak üzere Gazze’de yaşanan soykırım, Ramazan Bayramı’nı kana buladı. Yüreklerimizi yaktı. Kardeşlerim, İsrail’in Gazze’deki soykırımı Ramazan’da şiddetli devam etti. İsrail; sivil, çocuk, kadın demedi, Gazze’ye ölüm yağdırmaya devam etti. Şimdiye kadar bin 300 Gazzeli kardeşimiz şehit edildi. Gazze’deki çocuklar bayramı göremedi, Gazze’deki çocuklar Ramazanda parklara gidip oyun oynayamadı. Sahillerde, parklarda, camilerde, okullarda öldürüldüler. Yaralı, eli ayağı kopmuş şekilde hastaneye gidenler ise maalesef orada hava saldırısıyla alçakça öldürüldü. İsrail devletinin bu alçakça saldırılarını soykırım olarak dile getirdiğimizde birileri rahatsız oluyor. İsrail devletinin yaptığını Hitlere benzetirken, birileri rahatsız oluyor. Allah aşkına İsrail milletinin yaptığının Hitlerden ne farkı var. Soykırım değil de nedir. Bu ırkçılıktır, Hitlerin ruhunu yaşatmaktır. Hitler ne diyorlardı, ‘İnsafsız olabiliriz, ama Almanya’yı kurtardığımız zaman dünya insaflı bir yer olabilir. Ahlaksız olabiliriz, ama halkımızı kurtardığımızda ahlaklı bir dünyanın yolu açılır.’ Hitlerin söylediğini şimdi İsrail söylüyor. Hitlerin yaptığının aynısını İsrail yapıyor. İnsafsızlığı, ahlaksızlığı, meşru müdafaa diyerek dünyaya yutturuyor. Biz konuşurken de hemen bizi antisemitizmle karalıyorlar. Batılılar bunu söylemiyor, onlara göre Müslüman’ı öldürmek meşrudur ama Yahudi’ye gelince hayır. Museviler kovulduğu dönemde, onlara ecdadımız sahip çıktı. Utanmıyor musunuz? Siz ne ahlaksızsınız. Bir Osmanlının evladı olarak size sesleniyorum. Musevileri koruyan kollayan biziz. İçeride ve dışarıda da her türlü ayrıkçılığı reddeden biziz. Biz algı operasyonlarında korkup da zalimlere karşı susan bir devlet değiliz” dedi.

Amerika Musevi Kongresi’nin verdiği ödüle de değinen Erdoğan, “Amerika Musevi Kongresi bana verdiği ödülü geri istiyor. Eğer bu soykırıma, faşizme destek veriyorsanız alın ödülünüzü başınıza çalın. O feryatlar inşallah karşılıksız kalmayacaktır. Bu zalimlere destek veren zalimlerde inşallah o gözyaşlarının altında ezilecektir. Biz hem dua edeceğiz hem de tüm imkanlarımızla Gazze’nin yanında olacağız. Hakkı savunma, mazlumun elinden tutmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“GAZZE’YE NASIL ULAŞIYORSAK, SURİYE’YE IRAK’IN TÜRKMENLERİNE DE ULAŞIYORUZ”

Çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nu de eleştiren Erdoğan, “Bu CHP ve MHP, onların ortak adayları ne diyor biliyor musunuz? Gazze’yi bırak, Suriye’yi bırak Türkmenlere bak. Kardeşlerim bunların dünyadan haberleri yok. Kendi ülkelerinden haberleri yok. Gazze’ye nasıl ulaşıyorsak, Suriye’ye Irak’ın Türkmenlerine de ulaşıyoruz. Çünkü biz büyük devletiyiz, biz AK Parti iktidarıyız. Her yere yardım elimizi uzatıyoruz. MHP Türkmenlere nasıl ulaştığımızı iyi biliyor. HDP Suriye’deki ve Irak’taki Kürt kardeşlerimize nasıl ulaştığımızı çok iyi biliyor” ifadesini kullandı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanı olarak 12 yıl boyunca millete ve ülkeye hizmet ettiğini ifade eden Erdoğan, “Allah’a hamdolsun ki ülkemize büyük eserler kazandırdık. Kanı durdurmak için, gözyaşını dindirmek için çalıştık. Karşılaştığımız engelleri tek tek aştık. Siz de görüyorsunuz, biz gençler ölmesin dedikçe doğuda ve batıda gençler ölsün diye ellerinden geleni yapanlar oldu. Tuzaklarla, saldırılarla karşılaştık. Çetelerle bizi tehdit ettiler, boyun eğmedik. Terör örgütüyle tehdit ettiler. Pensilvanya’yı üzerimize saldılar. Kürt olduğu için Saidi Nursi’nin yanına gitmeyen Pensilvanya, çözüm sürecini sabote etmek için çok çaba sarf etti. İnlerine gireceğiz dedik, siz destek verdiniz, şimdi inlerine kadar giriliyor. Şimdi diyorlar ‘Başbakanım sen Çankaya’ya çıkarsan Pensilvanya ile nasıl mücadele edeceksin.’ Bu can bu tende oldukça bu mücadele devam edecek. Ulusal güvenliğimizi tehdit edenler karşılarında bizi bulacaktır” dedi.

“KUR’AN-I KERİM’İN KÜRTÇE MEALİ BASILDI”

Çözün sürecine de değinen Erdoğan, “Çözüm sürecinin önündeki engelleri de aşıyoruz. Çıkardığımız son yasa ile çözüm zeminini daha da hızlandırdık. Eğer bizi seçerseniz çözüm süreci daha hızlı ilerler. Şu an da özellikle Türkiye’nin nereden nereye geldiğini sizlere göstermek istiyorum. 10 yıllar boyunca bu ülkede kitaplar, şarkılar yasaklandı. Hatta anadilde konuşmak yasaklandı. Cezaevlerinde anne evladıyla Kürtçe konuşamıyordu. Peki şimdi ne oldu. 24 saat yayın yapan devlet televizyonu var. Üniversitelerde bölümler açtık. Bilgisayarın klavyelerine özgürlük getirdik. Kürtçe kaynak eserleri bizzat biz basıyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığımız Ahmed-i Hani’nin eserini basmıştı. Şimdi Fakiye Teyran’ın eseri de basıldı. Bunun da müjdesini veriyorum. 2 cilt halinde Fakiye Teyran’ın eseri bastırıldı. Bir başka müjdeyi vereyim. Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’inin Kürtçe mealini hazırladık ve bastık. 12 yıl önce bu kitapların devlet eliyle basılacağını söylese kim inanırdı. İşte biz hayalleri gerçeğe dönüştürüyoruz. Her adımı cesaretle atıyoruz, bundan sonra da bu adımlar hız kesmeden inşallah devam edecek” diye konuştu.

ÇATI ADAYA İSTİKLAL MARŞI TEPKİSİ

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Mehmet Akif Ersoy’un mezarını ziyaret etmesine de değinen Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı seçimi için 3 aday var. Bunlardan bir tanesi CHP ve MHP’nin ortak adayı. Bunların yanına birkaç parti geldi, toplasan hepsinin oyu yüzde 1’i bulmuyor. Son günlerde daha da enteresan şeyler oldu. Bu ortak aday neyle övünüyor. ‘Benim babam Mehmet Akif’in arkadaşıydı’ diyor. Önceki gün merhum Mehmet Akif’in kabrini ziyaret etmiş. Babasını da merhum Mehmet Akif’i de şahsi hırsına alet edecek. Babası muhterem bir insandı, doğru. CHP’nin zulmü yüzünden Kahire’ye gitti. Bir defa sen babana ihanet ettin. Bu MHP'nin, CHP'nin adayı ne yaptı biliyor musunuz? Edirnekapı ziyaretinde ortaya komik bir manzara çıktı. Akif'in mezarındaki dörtlüğü okuyor. Sonra diyor ki, ey Türkiye, ey CHP, ey MHP, HDP'yi hiç katmıyorum. Diyor ki ‘bu dörtlük Çanakkale şiirleri kitabından herhalde’ diyor. Sana yazıklar olsun, senin Prof’luğuna yazıklar olsun. Ona ne diyorlarsa onu yapıyor. Sonra CHP, MHP tabanına ne diyor? Gidip ona oy vereceksiniz diyorlar. Şimdi İstiklal Marşı'nı bilmeyen birine sen oy mu vereceksin?” şeklinde konuştu.

Van’da yerel seçimlerde büyükşehir belediyesinin HDP’ye teslim ettiğini dile getiren Erdoğan, “Bir adaya Kürt olduğu için mi oy vereceksiniz? Millet olarak, insan olarak, benim menfaatlerimi koruyacak diye mi oy vereceksiniz? Her halde ikincisidir. HDP’nin Kürt kardeşlerime yönelik yaptığı ne var. Van, maalesef yerel seçimlerde büyükşehiri HDP’ye teslim etti. Bunlar hizmetle gelmiyorlar, tehditle geliyorlar. Bu tehdidi yapanlara en büyük dersi siz sandıklarda oylarınızla cevap verin. 1980’lerde Kürt kökenli kardeşimiz Nurettin Yılmaz cumhurbaşkanlığı için başvurunca, ‘bir Kürt cumhurbaşkanı mı olacak?’ diye ırkçılar ayağa kalktı. Nurettin Yılmaz’ı alıp Diyarbakır Cezaevi’nde işkence ettiler. İşte o günlerden bugünlere geldik. Şimdi HDP istediği gibi aday gösteriyor. HDP adayını dün televizyonda izledim, hanımlarla toplantı yapıyor. Sizde zerre kadar kadına saygı olsa, Diyarbakır’da anaların evlatlarını alıp zorla dağa çıkartmazdınız” dedi.

Murat Göğebakan için platformda dua da okuyan Erdoğan, “Bu sabah "Uzun Adam" şarkısını söyleyen Murat Göğebakan kardeşimiz ebedi hayata yürüdü. Rabbim mekanını cennet eylesin. İstanbul iftarında hastaneden çıktı yanımıza geldi, iftarı yaptık tekrar hastaneye döndü. Bu davaya aşıktı, yarın inşallah cuma namazından sonra Fatih Camii'nde cenaze namazı kılıp, Adana'ya uğurlayacağız. Ruhuna Fatiha” diyerek konuşmasını tamamladı.

Başbakan Erdoğan, beraberindeki Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Denizcilik Haberleşme ve Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım ile Mardin’e gitmek üzere Van’dan ayrıldı.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız