SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Allah Beni Yanıltmadı..'

A- A+ PAYLAŞ

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye" sloganı ile ilgili tartışmayı sürdürmek istemediğini bildirerek, "Bugünkü dünyanın önceliklerini sıralarsak, güçlü ekonomi, güçlü demokrasi dememiz, belki bugünkü dünyanın gerçeklerine daha çok uygundur. Ama elbette ekonomi güçlü olursa, demokrasi güçlü olursa, elbette ordu güçlü olur" dedi.

Sivas'ın Divriği ilçesinden Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ait helikopter ile Malatya'ya gelen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, bakanlığına ait Malatya Kongre ve Kültür Merkezi inşaatını ve Sabancı Kültür Merkezi'ni gezerek incelemelerde bulundu. Bakan Günay'a Malatya Valisi Ulvi Saran, AK Parti Malatya Milletvekilleri Öznur Çalık, Mehmet Şahin ve İhsan Koca, Belediye Başkanı Ahmet Çakır da eşlik ettiler.

KARADENİZLİ MÜTEAHHİTELERE ÖZELEŞTİRİ
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki incelemenin sonunda Malatya Valisi Ulvi Saran'dan gerekli inşaat aşamalarında gerekli incelemelerin yapılmasını isteyerek, "Burası bitiği zaman 40 tane düzelteceğiniz iş çıkar. Size emanet ederek gideceğim buradan. Milletvekili arkadaşlarda kendi evleri gibi gelsinler-gitsinler kontrol etsinler. Çünkü bir çok yerde bu işler bitiyor, bittikten sonra 'Vay böyle olmamış, malzeme şöyle olsaydı. İşçilik şöyle olsaydı' gibi haklı itirazlar ortaya çıkıyor" diyerek inşaatı incelemesini istedi. Bakan Günay, ardından aynı zamanda Trabzonlu olan Vali Ulvi Saran'a gülerek, "Karadenizli müteahhitlerin başka yerlerde yaptıklarını biliyorum ama Valilerimizin iyi şeyler yapacağına inanıyorum" dedi.

Bakan Günay söylediği ifadenin ardından, "Bu konuda ortak bir özeleştiri yapma ihtiyacı duydum" şeklinde konuştu.

MUHALEFETİN TİYATRO ELEŞTİRİLERİNE TEPKİ
Bakan Günay, Malatya Devlet Tiyatrosu'nun bulunduğu Sabancı Kültür Merkezi'ni ziyareti esnasında muhalefetin tiyatro konusundaki eleştirilerine tepki gösterdi. Bakan Günay, "Muhalefet olarak her şeye muhalefet etmeyi alışkanlık haline getirmiş bulunan muhalefet partilerinden kaynaklanan bir söylem var. Tam tersine iddia ediyorum, ispat etmeye hazır biçimde iddia ediyorum, hiç bir dönemde bu kadar sıklıkla Anadolu'da tiyatro sahnesi açılmadı. 30 Ağustos tarihi itibariyle ben 24 ayımı doldurdum, 12 sahne
açtık. Malatya, Elazığ, Samsun, Çorum dahil olmak üzere İstanbul, İzmir ve Ankara'daki yeni sahnelerimizle birlikte 12 tane yeni sahne açtık. 2 aya kadar 2 yeni Devlet Tiyatrosu sahnesi geliyor. Şimdi Kahramanmaraş ve Denizli ile Zonguldak'ta bu sene içinde yeni sahne açacağız. Böylece 25. ayda 15 tane sahne açmış olacağız. Ankara'da 2 tane mahkeme salonunu tiyatroya çevireceğiz. Onları da kattığımız zaman 17 oluyor. Geçmişte bu sıklıkta tiyatro ve sanat sahnesi açılmadı. Ama bazı arkadaşlar, görüp de görmezden gelenler, sanki sanat mekanları Türkiye'de kapanıyor gibi bir iddia içindeler. İstanbul'da geçen sene Kongre Vadisi düzenlemesi içinde Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu geçici olarak kaldırılmıştı. Binası yıkılıp, yeniden yapılacaktı. Onun önünde bazı arkadaşlarımız gösteriler yaptılar. 'burası yıkılacak, her halde hiç yapılmayacak' veya her zamanki alışkanlıkla 'Yıkılacak, belki alışveriş merkezi,belki cami yapılacak' gibi alıştığımız bir takım eleştir diye düşünmüşlerdi. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda Muhsin Ertuğrul Sahnesini aynı yerde daha büyük bir sahne ve daha büyük bir izleyici kapasitesi ile Allah izin verirse açılışını yapacağız" dedi.

Bir gazetecinin, "Efendim, muhalefet tiyatro izlemiyor mu?" sorusuna Bakan Günay şu cevabı verdi: "Sadece onlar eleştiriyi alışkanlık haline getirmişler her halde. Yapılanı ya görmezden geliyorlar, yada görüyorlar ama karalamayı bir alışkanlık haline getirmişler. Biz ama yapalım, milletimize hizmetlerimizi sunalım, 'Balık bilmez ise, Halik bilir' anlayışı ile yolumuza devam ederiz."

"GÜÇLÜ ORDU, GÜÇLÜ TÜRKİYE" SLOGANI TARTIŞMASINA DEĞERLENDİRME
"Güçlü ordu, Güçlü Türkiye" sloganı ile ilgili olarak yapılan tartışmayı da değerlendiren Bakan Günay şu şekilde konuştu: "Arkadaşlarımız, bir fırsat bulup, Ordu'nun arkasına saklanarak, siyaset yapmayı, bir alışkanlık, bir yöntem olarak benimsemişler. Ben Ordu üzerinde bir tartışmayı sürdürmeyi doğru bulmam. Elbette Ordumuz güçlü olacak. Elbette milletimiz güçlü olacak. Hepimizin amacı, hani 'Herkesin maksadı bir ama, rivayet muhtelif' diye bir söz var. Herkesin amacı Türkiye'nin güçlü olması. Fakat bu
sözler, bu sloganlar bir bilinç altı oluşturuyor ve bilinçlerimizde bir öncelikler sıralaması kavramı oluşturuyor. Bugünkü dünyanın önceliklerini sıralarsak, güçlü ekonomi, güçlü demokrasi dememiz, belki bugünkü dünyanın gerçeklerine daha çok uygundur. Ama elbette ekonomi güçlü olursa, demokrasi güçlü olursa, elbette ordu güçlü olur. Elbette, ordu, millet hep beraber Türkiye güçlü olur. Amacımız bu. Bu sloganı yazan arkadaşlarımızla amaçta bir farklılıklarımız olduğunu katiyen düşünmüyorum. Sadece, öncelikler ve bir bilinç altı oluşturma konusunda bir dikkate işaret ettim. Bu tartışmayı sürdürmek niyetinde değilim. Çünkü birileri, bir fırsat bulsak da, ordunun arkasına saklansak, buradan başkalarına laf yetiştirsek gayreti içindeler. Onların ekmeğine yağ sürmeyiz".

Bakan Günay, kazı çalışmalarına bir işlerlik kazandırmaya çalıştıklarını ve bu konuda bir düzenleme yapacaklarını ifade etti. Bakan Günay, turistlerin Kapadokya'yı da geçerek Anadolu'ya gezdirmek olduğunu belirtti.

DEMOKRATİK AÇILIM DEĞERLENDİRMESİ
Demokratik açılımla ilgili olarak ta konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay,"Biz evrensel demokrasiyi bütün kurumlarıyla Türkiye'de yerleştirmeye çalışıyoruz. Ama birileri var ki, gerginliklerden besleniyor. Gördüğünü görmezden geliyor, iyiliği inkar ediyor. Türkiye'de etnik köken ayrımları olursa, onların açılarını kaşıyarak, siyaset yapmayı alışkanlık haline getirmiş olanlar var. Türkiye'de inanç kümeleri varsa, bu kümelerden birisini kendisinin arka bahçesi sayarak, sürekli onların açılarını
kaşıyarak bir siyasi çizgiyi sürdürmeye çalışanlar var. Biz yurttaşlarımızın doğuştan gelen özelliklerini ne bir üstünlük, nede bir eksiklik olarak gösteriyoruz. Yaradan dan gelen özelliklerin hesabı ve değerlendirmesi ancak yaradan tarafından yapılabilir. Bizim Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları var karşımızda. Ayrımsız, Edirne'den Hakkari'ye, Artvin'den Muğla'ya kadar. Biz onların hepsini bir ve eşit görmeye, onları barış içinde, dayanışma içinde yaşatmaya çalışıyoruz" dedi.

"İSTANBUL'DA ORTAYA ÇIKAN YENİ TARİHİ ESERİN BULUNMASINI BEN İSTEMİŞTİM, ALLAH BENİ YANILTMADI"
Topkapı Sarayı'nın yanında ortaya çıkartılan yeni tarihi eserin kendisinin bakanlığının 3.ayında Topkapı Sarayı civarındaki incelemesi esnasında verdiği talimat üzerine çıktığını belirten Bakan Günay, "Göreve başladığımın ilk üçüncü ayıydı. Gezerken, 'Burada bu lojman,arkada bu gecekondu olamaz. bu çukurun içinde de mutlaka bir takım duvarlar vardır' dedim. Temizlik yaptık, kazı yapmadık. bir şey çıkacağından çok emindim. Allah beni yanıltmadı. Orada bir hazine çıktı. Kazıya devam edeceğiz. O lojman
olarak son derece çirkin kullanılan o tarihi karakol binasını da Topkapı'nın hemen girişinde bir yeme-içme mekanı haline getiriyoruz" şeklinde konuştu.

"TOPKAPI SARAYINDA DAHA MAHREM ALANDA YAPILAN ETKİNLİKLERİ BEN YASAKLADIM"
Gazetecilere ilk defa Topkapı Sarayı'ndaki düzenlenen konser ve diğer etkinliklere ilgili olarak bir açıklama yapacağını belirterek konuşmasına başlayan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "Topkapı Sarayı'nda düzenlenen bazı etkinliklerle ilgili olarak ilk defa basının önünde bunları söylüyorum. Bir eleştiri oldu geçmiş yıllarda. Orada işte birtakım konserler, kokteyller olduğuna ilişkin. Eskiden bu toplantılar ikinci avluda yapılıyordu. Babüs Selam ile Babüs Sade arasındaki daha mahrem olan ikinci alanda yapılıyordu. Ben tümüyle ikinci alanda yapılan faaliyetleri yasakladım, herkesin biletsiz girdiği, eskiden at arabacıların, şimdi simitçilerin biletsiz girdiği birinci avluya aldım. O eleştirileri yapan arkadaşlarımız belki iyi niyetliler ama bilgisizler. Bence doğru şeyleri söylemek için önce bilgili olmak lazım" şeklinde konuştu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız