SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Allah'ım Sana Geliyorum, Onların Arabalarını Boz!."

0
Güncellendi - 2017-03-09 20:24:53
A- A+ PAYLAŞ

Malatya Darbe girişimi davasının görüldüğü Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti verdiği aranın ardından duruşmaya kaldığı yerden devam ederek, sanık erlerin ifadelerini sürdürdü. Mahkeme Heyeti, gün içinde toplam 9 sanığın ifadesini aldı.

Tutuksuz sanık Hasan Hüseyin Atak ve Er Ersin Kırlı ifadelerini verdiler. Her iki sanıkta daha önce savcılıkta verdikleri ifadeleri tekrarladılar.

“ALLAH’IM SANA GELİYORUM, ONLARIN ARABALARINI BOZ”

Tutuksuz Er Ömer Öztunç, Ani Müdahale Mangası (AMM) çavuşunun ’10 kişinin AMM’ye gitmesi gerektiğini’ söylediğini anlatarak, kendisinin de aralarında bulunduğu 10 kişinin AMM’ye gittiklerini ve sırayla 3 nolu kulede nöbet tuttuklarını kaydetti.

Gece saat 03.00-04.00 sıralarında Üsteğmen Hüseyin Çakıcı’nın yanlarına gelerek, kendisini çağırdığını ve birlikte nizamiyeye gittiklerini ifade eden Öztunç, “Üsteğmen bizi Kemal Yüzbaşı’nın yanına bırakıp ayrıldı. Çatışmalar dışarıdan içeriye içeriden dışarıya ateş ediliyordu. Kemal Yüzbaşı ve yanındaki 2-3 kişi de ateş ediyorlardı. Jandarma ve polis genelde havaya bazen de bize doğru ateş ediyorlardı. Kemal Yüzbaşı bunun üzerine ‘sivil, polis, jandarma içeriye girene sıkın, eğer sıkmazsanız ben sizi vururum, mermileri sayarım’ diyerek ateş emri verdi, ben de korktuğum için havaya ateş ettim. Kemal Yüzbaşı çok heyecanlıydı, elindeki MP5 ile nizamiyedeki lambaları patlattı. Kemal Yüzbaşı bir ara dua etti, ‘Allah’ım sana geliyorum, onların arabalarını boz şeklinde’ sözler söyledi. Bir süre sonra Kemal Yüzbaşı’nın Ani Müdahale Mangası’ndaki askerlere helva dağıtıp, kahvaltı yaptığını gördüm” dedi.

“BİNBAŞI, SİVİL BİR ŞAHSA ATEŞ AÇTI”

Duruşmada dinlenen tutuksuz Er Şerif Çıldır savunmasında, “15 Temmuz gecesi dışarından çatışma sesler geldi. Koğuştaydık, hiçbir şekilde dışarı çıkmadık. Çatışma sesleri geliyordu ama ne olduğunu bilmiyorduk. Erler, ‘Tatbikat var’ deyince merak üzerine dışarıda ne oluyor diye çıktık. Binbaşı İbrahim Dede bize mühimmat almamız gerektiğini söyledi. ‘Dışarıdan gelen jandarma, asker, özel hareket, polis, sivil kim gelirse gelsin vurulmasını’ emretti. Polis olan ağabeyimi aradım bana ‘kesinlikle ateş etmeyin’ dedi. İbrahim Dede ‘illa sıkılacak’ dedi” ifadesinde bulundu.

Kışlanın duvarına çarpan ZPT’den çıkan ve yaralanan Yarbay Ahmet Üçbudak’ı dışarıya çıkarttıklarını kaydeden Çıldır, “Tankta Yarbay olduğunu öğrendiğim bir şahıs yaralı çıktı. Bu şahıs içeriye doğru gelirken, korksun diye havaya ateş açtım. Bu şahsın vurulduğunu sonradan öğrendim, ne şekilde vurulduğunu bilmiyorum. Binbaşı İbrahim Dede bu sırada benim arkamdaydı. Vurulan Yarbay Ahmet Üçbudak’ın dışarı çıkarılmasına yardımcı olarak, teslim olduk” şeklinde ifade verdi.

Çıldır, Binbaşı İbrahim Dede’nin kışla dışında kamyonun üzerindeki sivil bir şahsa ateş ettiğini de ileri sürdü.

“KOMUTANIMIZI VURACAKLAR, BURAYA HELİKOPTER İNDİRMEYİN”

Tutuksuz Er Nazım Aşut, darbeci Yüzbaşı Kemal Keskin’in (fotoğraftaki) elindeki MP5 silah ile polislere ateş ettiğini kaydederek, “Kır saçlı bir albay benimde aralarında bulunduğum beş kişiyi seçerek, komutanımızı vuracaklar, buraya helikopter indirmeyin’ diyerek yanımızdan ayrıldı yarım saat sonra geldi bizi bir nolu nizamiyeye götürüp, Kemal Yüzbaşı’ya teslim etti. Kemal Yüzbaşı ‘Allah’ım şehit oluyorum, ödüllerin en büyüğünü aldım’ şeklinde dua ediyordu. Elindeki silahla nizamiye lambalarına ateş etti, ‘aslanlarım’ diyerek helva dağıttı. Elindeki MP5 silah ile polislere doğru ateş etti, polislerde ona karşılık verdi” dedi.

Aşut, Binbaşı İbrahim Dede’nin sivillere ateş ettiğini öne sürerek, “Sinirle sivillere doğru yanlış hatırlamıyorsam G3 marka tüfekle ateş ediyordu. Bu sırada damperli kamyona binen birini vurdu. Bu kişi yere düştü. Hatta sonradan kamyona çıkan bir kişi de İbrahim Dede’ye doğru küfür edince yeniden o tarafa doğru ateş etti” ifadesinde bulundu.

“KİM GELİRSE GELSİN VURUN”

Tutuksuz Er Abdi Yıldız, Binbaşı Fatih Kılınç’ın kendisinin de aralarında bulunduğu askerleri 2 nolu nizamiyenin sağ tarafına aldığı ve askerlere ‘içeri girmek isteyen kim olursa olsun onları vurun, gelecek olanlar bizim komutanımızı almak için gelen teröristlerdir’ dediğini belirtti.

Mahkeme Heyeti, 2. Duruşmayı sonlandırarak, yargılamaya 9 Mart Çarşamba günü devam edecek.

Duruşma sonrasında 2. Ordu eski komutanı Orgeneral Adem Huduti, 2. Ordu eski Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun ve duruşma salonunda hazır olan 21 tutuklu sanık, yoğun güvenlik önlemleri altında cezaevine götürüldüler.

Burhan KARADUMAN, Ferdi DURDU- Yeni Malatya Gazetesi, malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

2 yorum yapılmış

  • AYDIN (7 yıl önce)
    Kimin eli kimin cebinde belli değil.
    0
    0
    Yanıtla
  • Mehmet m. (7 yıl önce)
    Öncelikle bu adamların rütbelerini bir halk olarak söküp hak ettikleri şekilde hitap etmeliyim. Terörist Kemal ‘Allah’ım şehit oluyorum, ödüllerin en büyüğünü aldım’ şeklinde dua ediyor olmasının tek bir izahı var. Yanındaki askerlerin gözlerini boyamaktan başka bir izahı yoktur. O da biliyor ki TÜRK askeri ŞEHİTLİĞE erişebilmek adına çatışır. Bu zavallıda ŞEHİTLİK mertebesini o kirli emellerine alet etmeye çalışmıştır. Tek amacı erlerin silah bırakmaması. Kendi helvasını dağıtmış gibi gösterip askerlerin kan şekerlerini yüksek tutmaya çalışan bilinçli bir teröristten başkası değildir. Hem onca masum kişiye ateş açacaksın hem de şehit oluyorum diye naralar atacaksın... Yazıklar olsun...
    0
    0
    Yanıtla