SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Amerikalı Dostlarımızla Paylaştık'

A- A+ PAYLAŞ

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu Toplantısı'na katılmak üzere gittiği New York'taki temasları hakkında bilgi vermek için basın toplantısı düzenleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İklim değişikliği bildiğiniz gibi tüm dünyayı ilgilendiren ve hassasiyetle üzerinde durarak somut bazı adımlar gereken önemli bir konudur. Bizler şu anda bu konuyla ilgili olarak henüz Kyoto Protokolü'nü imzalamış değiliz. Ama bir sürecin içerisindeyiz ve bu sürece de olumlu bakan bir ülke olmakla beraber özellikli ülkeler arasında Ek 1 listede yer alan ülke durumundayız" dedi.

"Karşılıklı siyasi, ticari, iktisadi ve beşeri münasebetlerimizi ortak çıkarlarımız doğrultusunda daha da geliştirme yönünde neler yapabileceğimizi ele aldık. Bu görüşmeler vesilesiyle ayrıca ülkemizin 2009-2010 BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliği konusunda bu ülkelerin desteklerini istedik" ifadelerinde bulunan Erdoğan, "İkili temaslarım çerçevesinde 62. Genel Kurul Başkanı Srgjan Kerim, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, ABD eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger ve eski bakan yardımcılarından Richard Holbrooke ile birer görüşmem oldu. Özelliklede eski dışişleri bakanlarının sözde Ermeni soykırımıyla ilgili vermiş olduğu dilekçe bu dönem için çok önemliydi. Milli Savunma bakanlarının aynı şekilde vermiş olduğu dilekçe de çok çok anlamlıydı. Bunların yanı sıra Dış ilişkiler Konseyi isimli düşünce kuruluşuna hitabım oldu. Clinton Küresel Girişimi toplantısı kapsamında gerçekleştirilen Çok Etnili Küresel Bir Toplum İnşası konulu bir panele katıldım. Ve ABD'de bulunan Musevi kuruluşlarının temsilcileri ile de bir toplantı gerçekleştirdim. Ayrıca Coca Cola şirketinin vermiş olduğu bir akşam yemeğinde ABD'nin önde gelen şirketlerinin üst düzey yöneticileriyle fikir alışverişinde bulundum" diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan terör konusuyla ilgili olarak da, "Bu konuyu en başından beri dile getirdik. Çünkü biz Irak'ın siyasi birliğine, bütünlüğüne ve toprak bütünlüğüne kesinlikle taraftarız. Çünkü Irak'taki bölünme aslında Irak halkının yararına olmayacağı gibi bölge için de yararlı olmayacaktır. Bu düşüncemizi Iraklı yetkililere anlattığımız gibi çevre ülkelere de ilettik. Ve Amerikalı dostlarımızla da bunu paylaştık ve paylaşmaya devam ediyoruz. Yapılan anlaşma bir bölücü terör örgütüne yönelik bir anlaşma değil, tüm bölücü örgütleri kapsayan bir güvenlik anlaşmasıdır. Bunun başlığını önce iyi koyalım. Bu anlaşmada bundan böyle taraf ülkeler kesinlikle kendi ülkelerinde herhangi bir terör örgütünün kurulmasına, bir siyasi yapılanmayla müşterek çalışma içerisine girmesine, onlara mali imkanlar sağlanmasına, destekler sağlanmasına, buna benzer birçok konuda detaylandırma yapmak suretiyle fırsat vermeyeceklerini teyit etmişlerdir. Esas olan bu anlaşmaya sadakattir, bunu da tabii ki zaman gösterecektir'' şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan; Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy ile olan görüşmesi hakkında sorulan soru üzerine şunları söyledi:

''Bir gazeteci olarak ben sizin 'bilgimiz olmadı' demenizi doğru buluyorum. Doğru olan budur ama maşallah bazı köşe yazarlarının bilgisi olmuş. Onlar, hiç konuşulmayan, görüşülmeyen Sayın Sarkozy'nin ifade etmediği sözleri, benim konuşmadığım sözleri konuşulmuş gibi kendi köşelerinde yazıyorlar. Herhalde bunlara Türkiye'de 'yalancı' denir. Sayın Sarkozy'nin Ermeni soykırımıyla ilgili veya Ermeniler ile ilgili orada ifade ettiği sözler çok açık net ortada ve benim bu konular karşısındaki takındığım tavır çok açık net ortada. Ama orada öyle bir şeye getiriyor ki Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, Sayın Sarkozy farklı farklı şeyler söylemiş, biz de orada elpençe divan durmuşuz havasında. Bu ne zillettir, bu nasıl bir yaklaşım tarzıdır, yanımızda mıydın, ne konuştuk, ne ettik bunları biliyor musun? Şimdi biz her toplantıdan sonra her şeyi açıklayamayabiliriz. Çünkü bir de aramızda yaptığımız görüşmenin sır olan yanları var. Eğer 'off the record' denilmişse bu öyle olmalıdır. Ama öyle şeyler oluyor ki maalesef o, 'off the record' değil, 'on the record' oluyor. Bu da doğru değil, bu birbirimize saygısızlık olur, özellikle liderler arasında. Tabii içerde sızdırma var mı yok mu? Biz içerden sızdıranlarla bu toplantılara girmiyoruz, eğer yapılmışsa bu da devlet adabına, ahlakına ters düşer, ama şunu çok açık net söylüyorum, çıkan haber, çıkan köşe yazısı tamamıyla yalandır. Doğru değildir.''

Erdoğan ayrıca, ''Görüşmede başlık olarak söylüyorum Fransa, Türkiye'nin AB'ye girme sürecini destekleyeceği istikametindedir. Daha önce Fransa'daki mecliste alınmış olan karar noktasında da süreçte bunu da göreceksiniz, bunda da çok olumlu bir yaklaşım söz konusu. Aramızda geçen şey budur ve ikili münasebetlerimiz noktasında öyle orada yazıldığı, çizildiği gibi şeyler asla söz konusu değildir. Şu anda Türkiye'deki Fransız yatırımlarını değerlendirdiğimiz zaman ilk 5 içerisinde önemli bir Fransız yatırımının Türkiye'de olduğunu gördüğümüzde, süreci herhalde iyi değerlendireceğiz. Biz Türkiye-Fransa ilişkilerinin tarihten bu yana nasıl geliştiğini eğer söylemişsek, söylüyorsak herhalde yalan söylemiyoruz. Böyle bir vaka var, bunu da inkar edemezsiniz. Bunlar önemli adımlardır. Bizler dış politikada şuna inanıyoruz, dış politika duygusallık kabul etmez, kin ve nefret kabul etmez. Konumunuzu iyi göreceksiniz, geleceğinizi de ona göre değerlendireceksiniz. Öyle yanlış değerlendirmelerle, halkı yanlış yönlendirmelerle geçmişte olduğu gibi ödediğimiz faturaları biz ne bugün ne de gelecek nesillere ödetmeyi asla düşünmüyoruz. Ve şu ana kadar da 5 yıllık süre içerisinde onu başarıyla götürdüğümüzü zaten milletimiz gördü ki 22 Temmuz'da da bunu değerlendirdi'' ifadelerinde bulundu.

"DARBELER GERİDE KALDI.."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Emekli bir zat darbe arzu ediyormuş. Bizim böyle bir derdimiz yok. Darbeler geride kaldı. Türkiye tercihini yaptı" dedi.

Başbakan Erdoğan, New York'ta Türk toplumuyla buluşmasında, bir soru üzerine, Türkiye'deki darbe iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye'de ekmekli bir zatın darbe istediğini kaydeden Erdoğan şöyle konuştu:

"Bizim böyle bir derdimiz yok. Darbeler geride kaldı. Türkiye tercihini yaptı. Bu tercih de demokrasidir. Bu tür çığırkanlık yapanlar çıkarları zedelenenlerdir. Türkiye laik ve sosyal hukuk devletidir. 1982 anayasasında devlet tüm dinlere eşit mesafededir ve onlar devletin güvencesi altındadır diyor. Biz de aynı şeyi söylüyoruz. Ancak birileri bunu farklı yorumluyor".

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız