SON DAKİKA
SON DEPREMLER

''Amerika'nın Misafiriyim''

A- A+ PAYLAŞ

New York Times muhabiri Brian Knowlton, “Pocono Dağları’nın eteğinde Türkiye’nin en etkili insanlarından biri sessizce yaşamını sürdürüyor. Aynı zamanda en tartışmalı insanlarından biri” diye yazdı. Knowlton, klasik Türk yemeklerinden oluşan bir öğle yemeğinde konuştuğu Gülen’in mütevazı yapısıyla, sahip olduğu etkiye haiz olacak bir adam görüntüsü vermediğini belirtti.

New York Times muhabiri, “Kendisi ve yaklaşık bir düzine taraftarı, eğrelti otları ve mavi ladin ağaçlarıyla süslü, ziyaretçiler için modern misafirhanelerin, bir toplantı salonunun ve turuncu sazan balıklarıyla dolu ışıl ışıl bir havuzun bulunduğu 25 arlık (10 hektar) kırsal bir sığınakta yaşıyor. Sağlık sorunları bulunan Gülen bu pastoral mekândan nadiren ayrılıyor” diye yazdı.

Haberde, “Bazıları Gülen’i, Müslümanların geleneksel değerlere bir darbe, laiklerinse modernleşme için zaruri kabul ettiği laikleşmeye karşı ağır çekim ancak güçlü bir tepkinin bir parçası olarak görüyor” denildi. Gülen’in yaklaşımının, ‘geleneksel ve modern olanı harmanlamaya çalıştığı’ belirtildi.

‘Gönüllüler’ hareketi

Gülen’in, uluslararası bir okul, hastane ve iş ağının kurulmasına ilham verdiği, bunların arasında bir İslami banka, gazete ve televizyon kanalının da bulunduğu belirtildi.

Gazete, “Bütün bunlar, başkalarının Gülen hareketi dediği ama arka planda kalmayı tercih eden liderinin Gönüllüler Hareketi diye tanımladığı oluşumun bir parçası. Gülen bunların kendisine kişisel hiçbir çıkar sağlamadığını ve sahip olduğu tek şeyin bir yorgan, çarşaf ve değer verdiği birkaç kitap olduğunu söyledi. Bu hareketin kaç ülkede faaliyette olduğunu da, kaç öğretmen ve öğrencisinin olduğunu da bilmediğini söyledi” diye yazdı.

Habere göre Gülen, takipçilerinin yaptığı işlerle ilgili bir soru üzerine “Ben bu hareketi Fethullah Gülen hareketi olarak adlandırmanın doğru olmadığına inanıyorum. Bu, hareketin faaliyetlerini yürütmeye kendini adamış olan birçok insana saygısızlık olur. Benim bu hareketteki rolüm çok kısıtlı ve burada bir liderlik, merkez, merkeze bağlılık ya da bir hiyerarşi yok” diye konuştu.

Opus Dei benzetmesi

New York Times, Utah Üniversitesi’nden siyaset bilimi profesörü Hakan Yavuz’un, Gülen hareketi için, “Bu savunmasız ve marjinalleştirilmiş insanlar için koruyucu bir alan yaratan bir İslam türü değil. Daha ziyade, amacı Opus Dei (aşırı muhafazakâr Katolik örgütü) gibi kontrolde olmak ve güç sahibi olmak” şeklindeki yorumuna yer verdi.

Ancak Gülen, her Türk hükümetine ve yabancı hükümetlere eşit mesafede durduklarını ve devlet kademesinde görev almak gibi bir isteklerinin olmadığını söyledi. Gülen, ara sıra Türk hükümetlerinin “olumlu işlerini” destekleyebileceğini ancak “bunun onlara siyasi tavsiyelerde bulunduğu ya da onların etkisi altında hareket ettiği anlamına gelmediğini” söyledi.

Öte yandan Gülen, dindar ya da laik olsun hiçbir iktidar partisinin “Türkiye’nin gerçeklerini görmezden gelemeyeceğini” belirterek, “İslam’ın gereklerini yerine getiren büyük bir kitle var. Camiler her gün insanlarla dolup taşıyor” dedi. Gülen, hükümetlerin dini azınlıkları da düşünmek zorunda olduğunu vurguladı.

Shakespeare’den Kant’a

New York Times, Gülen’in Türk sanat eserleriyle dolu bir odada Shakespeare’den Kant’a ve Sufi şairlere kadar geniş bir yelpazede yoğun okumalar yaptığını yazdı.

Gazetenin muhabiri Knowlton, izlenimlerini aktarırken, “Sağlığı el verdiği zamanlarda birkaç günde bir, bitişikteki geniş odada ziyaretçilerinin sorularını yanıtlamak için ortaya çıkıyor. Kadınlar da asma tavan sayesinde görünmeden ve erkeklerin arasına karışmadan Gülen’i dinleyebiliyor” diye yazdı.

Makalenin sonunda Gülen’in şu sözlerine yer verildi: “ABD’de, Türkiye, Afganistan, Pakistan ya da diğer ülkelerden gelen radikal ideolojiye sahip insanlar tarafından rahatsız edilmeden ya da onlardan zarar görmeden yaşamayı ümit ettim. Amerika’nın misafiriyim.”

‘En kötü devlet kaostan iyidir’

Gülen’in dana önce Wall Street Journal gazetesiyle yaptığı görüşmede Gazze filosunu İsrail’den izin almadığı gerekçesiyle eleştirdiğini hatırlatan New York Times muhabiri, bir e-postada Gülen’in “En kötü devlet ve en kötü hükümet bile devletsizlikten ve kaostan çok daha iyidir” diye yazdığını aktardı.

Dalay Lama* benzetmesi

New York Times yazarı Brian Knowlton, Gülen’in, Türkiye’nin en etkili ve tartışmalı kişilerinden biri olduğunu ancak mütevazı yapısıyla böyle etkisi olan bir adam izlenimi bırakmadığını yazdı. Georgetown Üniversitesi’nden (Uluslararası İlişkiler ve İslami Çalışmalar Profesörü) John L. Esposito, Gülen’i başka bir liderle karşılaştırması gerekse bunun Dalay Lama olacağını söyledi.

Dalay Lama: Tibet Budizmi’nde gelug kolunun ruhani lideri. 17. yüzyıldan 1959’a kadar Tibet yönetiminin de lideri olan Dalay Lama, 1959’dan bu yana sürgündeki Tibet yönetiminin lideri konumunda. Günümüzdeki Dalay Lama, Tenzing Gyatso 1950’den bu yana görev yapıyor.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız