SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Anadolu Yürüyüşü'ne Engel

A- A+ PAYLAŞ

Köylerden, kasabalarından, şehirlerden yola çıkarak 11 koldan 40 gün 40 gece Ankara'ya yürüyen "Anadolu'yu Vermeyeceğiz" grubunun şehre girmesine izin yok. Binlerce çevreci Ankara girişinde nöbete başladı.

Çevre tahribatına dikkat çekmek ve yetkilileri uyarmak amacıyla, "Büyük Anadolu Yürüyüşü" adı altında Türkiye'nin dört bir yanından küçük gruplar halinde günlerce yürüyerek Ankara girişinde buluşan ve şehre birlikte giriş yapmak isteyen çevrecilere polis engel oldu.

Binlerce kişiyi şehir girişinde durduran polis, köyünden, kasabasından yola çıkan Anadolulu çevrecilerin Ankara'da yapmak istedikleri mitinge izin vermedi.
Kalabalık halen Ankara girişinde beklemesini sürdürürken, buradaki bölge festival havasına büründü. Kararlılıkla beklemeye devam eden grup, seslerini bulundukları yerden Ankara'daki siyasilere duyurmak için dans edip slonganlar attı.

"ARTIK BİR SEÇİM YAPMALIYIZ"

"Dağlarımızı, ormanlarımızı, kıyılarımızı, derelerimizi, göllerimizi sahipleniyoruz ve bunların özelleştirilmesi, bir mal gibi alıp satılmasını kabul etmiyoruz" diyen çevreciler, herkesi Anadolu'ya sahip çıkmaya çağırdı.

"Ege, Güney Ege, Kuzey Ege, Doğu Karadeniz, Batı Karadeniz, Orta Karadeniz, Trakya-Marmara, İç Anadolu, Batı Akdeniz, Doğu Akdeniz, Mezopotamya" şeklinde 11 koldan Ankara'ya yürüyen 81 ilin temsilcileri "Artık bir seçim yapmak zorundayız: Ya sınır tanımayan tüketim alışkanlıklarımızı sürdürerek, doğayla birlikte kendimizi de yok edeceğiz ya da onunla uyumlu bir yaşamı seçeceğiz" dedi.

KOYUNLARI, KEÇİLERİ İLE GELDİLER

Ankara'ya doğru köyünden çevre tahribatına dur denmesini isteyerek yürüyen köylüler ise yanlarında koyun, keçi, köpek gibi hayvanları ile Ankara'ya geldiler. Çiftçiler, doktorlar, köylüler, muhasebeciler, öğrenciler, esnaflar gibi toplumun çok çeşitli kesiminden oluşan grup, manifestolarında şunları bildirdi:

"Kendini doğa ananın sahibi değil bir parçası olarak gören bizler :

İçinde varolduğumuz doğayı ve onun hassas dengesini tehdit eden, yukarıda sıraladığımız ilkeleri ve talepleri karşılamayan, ulusal veya uluslararası yasa, sözleşme, antlaşma ve bunların uygulamalarının tümünü reddediyoruz.

Yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan doğamızın kadim dengesini, sağlıklı ve mutlu bir yaşamın birinci şartı olarak görüyoruz. Varolan idari sistemin, taleplerimizi karşılayacağına dair inancımız kalmadığından; halk olarak bu gidişe dur diyor, parçası olduğumuz doğaanamızın haklarıyla birlikte kendi yaşam hakkımızı savunmak için ayağa kalkıyoruz."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız