SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Anadolu'da Avrupa İzleri Aranıyor

0
Güncellendi - 2015-12-27 18:32:27
Anadolu'da Avrupa İzleri Aranıyor
A- A+ PAYLAŞ

BEAN Projesi ile biraraya gelen arkeolog, antropolog ve bilgisayar uzmanları, Batı Anadolu’da arkeolojik kazı alanlarını inceleyerek, Neolitik dönemde Anadolu ve Avrupa arasındaki ilişkileri araştıracak. 

BEAN araştırma konsorsiyumu bünyesinde, arkeolog, antropolog ve bilgisayar uzmanlarından oluşan bir araştırmacı grubu, OTI Holding’in organize ettiği bir turla Batı Anadolu’nun önemli arkeolojik kazı alanlarını ziyaret ederek, Neolitik dönemde Anadolu ve Avrupa arasındaki ilişkileri araştırıyor.

Almanya’nın Mainz şehrindeki Johannes Gutenberg Üniversitesi’nden Antropoloji profesörü Joachim Burger’in koordinatörlüğünde yürütülen projeye OTI Holding ortaklık ediyor. Kuzeybatı Anadolu’nun önemli tarih öncesi merkezleri ve mezarlık alanlarından Bursa’daki Aktopraklık ve Barçın Höyük’ten başlayan ve 11 gün sonunda Antalya’da bitirilecek olan BEAN turunu OTI Holding organize ediyor.

BEAN PROJESİ NEDİR?

BEAN Projesi (Bridging The European and Anatolian Neolithic - Avrupa ve Anadolu Neolitiğini Buluşturmak) Neolitik Çağ’da Avrupa’da ortaya çıkan çiftçilerin kökenini bulmak amacıyla yakın coğrafyaların taranarak bulguların genetik ve antropolojik yöntemlerle yorumlanmasına odaklanan bir proje.

Avrupa Birliği 7’inci Çerçeve Programı Marie Curie Başlangıç Araştırma Destekleri Başlığı altında gerçekleştirilen BEAN projesinin 15 ortağı bulunuyor. BEAN Projesi’ne OTI Holding dışında Türkiye’den İstanbul Üniversitesi Arkeoloji bölümünden Aktopraklık’taki kazı çalışmalarını da yürüten Doç. Dr. Necmi Karul ortaklık ediyor.

Projenin amacı, Orta Avrupa’da neolitik dönemde görülen ilk çiftçilerin kökeninin Anadolu olup olmadığını anlamak. BEAN projesinin çıkış sorusunu proje koordinatörü Prof. Dr. Joachim Burger şu şekilde açıklıyor: 

“M.Ö. 5 binli yıllarda Orta Avrupa’da çiftçi toplulukları görüyoruz. Araştırmalarımız bu yaşam biçiminin nasıl ortaya çıktığı, bu bölgeye nasıl aktarıldığı üzerinde yoğunlaşıyor. Yeniliklerin bilgi alışverişi ile mi yoksa insanların göç etmesiyle mi ortaya çıktığını anlamaya çalışıyoruz.”

Bu sorunun cevabı Güneydoğu Avrupa, Balkanlar’dan başlayarak Anadolu’ya uzanan bir hat üzerinde aranıyor. Farklı kazı yerlerinden toplanan insan kemiklerinden elde edilen DNA örnekleriyle bir genetik modelleme oluşturarak Orta Avrupa’daki Neolitik topluklar ile Anadolu’daki çağdaşlarının biyolojik ilişkileri anlaşılmaya çalışılacak. Proje ortaklarından Doç. Dr. Necmi Karul; bugünkü yaşam biçiminin ilk şekillendiği üretici yaşamın ortaya çıkışı ve dünyaya yayılımının tarih öncesi arkeoloji için önemli sorulardan birini oluşturduğunu belirterek; bu konunun genetik araştırmalar gibi farklı yöntemler kullanılarak incelenmesinin önemli olduğunu vurguladı.

ANTROPOLOJİ, ARKEOLOJİ, BİLGİSAYAR MODELLEME BİR ARADA

BEAN projesi genetik, arkeoloji ve bilgisayar uzmanlarıyla farklı disiplinleri bir araya getiriyor. Arkeolojik kazılarda açığa çıkarılan maddi kalıntıların anlattıklarına ek olarak DNA araştırmaları daha kapsamlı sonuçlara ulaşmaya olanak sağlarken koyun, keçi gibi evcil hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar da bu hayvanların Neolitik dönemde Anadolu’dan Avrupa’ya gittiklerine işaret ediyor. Doç. Dr. Necmi Karul, arkeolojik verilerden yola çıkarak Avrupa’daki Neolitik toplulukların kültürel bağlamda Anadolu ile bir köken ilişkisine sahip olduklarını söyleyebildiklerini DNA araştırmalarının bu konuya yeni bir bakış açısı kazandıracağını belirtiyor.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız