Restoranlarda sizleri sorgulayan gözler var. Futbolcular en çok ispiyonculardan korkuyor. Her Anadolu kulübünden bir futbolcu alacaklı ayrılır. Gittiği kulüpte başı ağrımasın diye haklarını aramazlar.
KADER onu, A Milli Takımın zirvesinden, ligin şampiyonunu belirleyen takımın başına taşımıştı. Can Çobanoğluna F.Bahçenin çatısında "deprem" yaratan o 90 dakikanın perde arkasında yaşananları sorduğumuzda açık yüreklilikle konuşurken birden noktayı koydu:
"Aman.. Bunlar of the record..."
Alınan notlar silindi. Sadece şu satırlar kaldı: "Fenerbahçeli futbolcuların maçtan sonraki üzüntüleri beni çok üzdü. Şampiyonluğu kaybeden futbolculara Fenerbahçe camiasının sahip çıkması lazım."
Belli ki, Çobanoğlu, çok doluydu ama bu konuda konuşmak istemiyordu. Onun iyi dostu Mehmet Arslan, kıvrak bir manevra ile konuyu "Anadolu kulüplerinde neler oluyora?" taşıdı. Öyle ya, gazete sütunlarında çoğu kez kendilerine üvey evlat gözü ile bakıldığından yakınan Türk futbolunun bu gizli kahramanları Anadolu kulüplerimizde neler oluyordu? Çobanoğlu, Anadolunun yaşadığı sıkıntıları anlatırken, neredeyse küçük dilimizi yutacaktık...
Futbol şaşı gelişecek
"Türkiyede futbolun genelinde büyük takımlarla, Anadolu takımları arasında büyük tezatlar var. Bunlar hem sosyal, hem de maddi anlamda. Bunun ortadan kalkması lazım. Türkiyede 18 takımlı lig varsa bunlara eşit bakılması gerekir. Aksi takdirde futbol şaşı gelişecek. Anadolu takımları mutlak maddi desteğe ve çağdaş futbolun idari vizyonuna sahip olmalı.
Anadolu takımlarında o kadar dinamik yapılar var ki, o şehrin ileri gelenleri, kulübü yönetenler, yönetmeye talip olanlar, taraftar dediğimiz kitle. Bütün bunların düzgün oturmadığı yerlerde başarılı olmak mümkün değil. Biz Denizlide sosyal devrim yaptık.
Kariyerimi sırtıma yükleyip Anadoluya çıktım. Denizlide benim açımdan gurur verici bir tablo yaşandı. Bir tek kötü laf kişiliğime edilmedi. Trabzonspor yönetimi bana teklif yaptı, ancak teşekkür edip kabul etmedim.
Anadolu takımlarının ve orada oynayan futbolcuların sorunları anlatmakla bitmez. Esas sorun yönetimsel açıdan kulübün kurumsal kimliği yerine kişilerle devamlılık gösteren ve onlara bağlı olan sistemin oluşmasından kaynaklanıyor. Parayı ben verdim, benim söylediğim olur yöntemi, futbolun gerçek dilini konuşmayı engelliyor.
Sonuçlara göre...
Sorun, iyi günlerde değil ama kötü sonuçlar alındığında kulübe önemli zararlar verecek büyüklüğe ulaşabiliyor. Türkiyede saha dışı dediğiniz zaman anlaşılan maalesef futbol dışı deyimler oluyor. Anadolu kulüpleri özeleştiri yaptıktan sonra, yeter bu üç büyüklerden diyebilmeli. Anadoluda maçların sonuçlarına göre yaşar hale geliyorsunuz. Herhangi bir mağlubiyette restoranlarda sizleri sorgulayan gözler var. Sosyal yaşantınız çok küçük bir çerçeve haline geliyor. Sosyal anlamda baskı altında kalıyorsunuz. Sonra bu, patlamalar getiriyor.
Alacaklı ayrılırlar
Türkiyede 4 bin 400 profesyonel futbolcu var. Bunların yüzde 10u bile iyi para kazanamaz. Üç büyükler dışında futbolcular senede ortalama 200-250 milyar lira kazanır. Anadoluda 100 milyara da, 500 milyara da oynayan futbolcu var. Ancak, her Anadolu kulübünden bir futbolcu alacaklı ayrılır.
Haklarını neden aramazlar? Çünkü, gittiği kulüpte başı ağrımasın diye... Bir kulüpten bir başka kulübe gittiğinde dosyası da arkasından gelir.
İspiyoncular çoğalıyor
20-23 yaşındaki futbolcuların sosyal yaşantılarını düzene sokmaları da bazen sorun oluyor. Kız arkadaşları varsa şehirde dolaşabiliyorlar. Ben evliler için düzenlediğimiz gecelere, onları kız arkadaşları ile birlikte çağırıyordum. Futbolcunuz zaten sportif baskı altında yaşarken onlara bir de kadın-erkek ilişkisi anlamında baskı kurdurtmamak gerekir. Anadolu kulüplerinde futbolcuları kulübe ihbar eden ispiyoncular çoğalıyor. İhbarcılar futbolculara ben seni falanca yöneticiye ihbar ettim bile diyebiliyor. Futbolcular en çok bu ispiyonculardan korkuyor.
Her genç insanın fizyolojisinin gereği olan cinsel yaşantısını sürdürememesi mutlaka psikolojisini etkiliyor. Hırsız- polis kovalamacasını yapanlar kendilerini o yaşta hissedebilmeliler. Her futbolcuyu potansiyel seks hırsızı görmek hiçbir şey getirmez. Mühim olan evimize çocuğunuza büyüme çağında nasıl yaklaşıyorsak, futbolcuya da aynı yakınlığı göstermeliyiz.
MİTi okuyorlar
Anadoluda oynayan futbolcular kültürel anlamda gelişim içindeler. İnternette sörf yapanlar fazla. Okuyan futbolcular çok. En çok da günlük siyasi eserler ile macera romanları okuyorlar. MİT, 12 Eylül ve Sağ-Sol eserler onların daha çok ilgi alanları oluyor.
Holiganizm Anadoluda da büyük sorun. Haraç demeye dilim varmıyor ama holiganlara para vermek zorunda kalıyorlar. Ne yapabilirler ki....
Rize maçında komplo teorisi üretenlere yazıklar olsun!
CAN Çobanoğlu, 2-1 kazandıkları Ç.Rizespor maçından sonra yapılan spekülasyonlara da tepki gösterirken, "Komplo teorisi üretenlere yazıklar olsun" dedi. Çobanoğlu, çok konuşulan o maçla ilgili olarak şunları söyledi: "Bu maç için komplo teorileri üretildi. Bunlar futbol emekçilerini ağır yaralar. O günkü maçta kaleci Hamidounun yediği gole bakın. Bunun tersini de konuşabilirler. Beşir, kulübeye gelip bize küfür etti. 90 dakikalık maçta 2 dakikalık kısaltılmış görüntünün 10 saniyesine bakarak komplo teorileri üretenlere yazıklar olsun. Oradaki emeği ve mücadeleyi o futbolcuların tansiyonlarını ve çektiklerini hissetmeyenleri Allaha havale ediyorum."
Üç büyüklere karşı kimlik ispatı
Anadoluda oynayan her futbolcunun hayali, büyük bir takıma transfer olmaktır. O takımlara karşı oynarken, aşırı hırs yaparlar.
ÜÇ büyüklerle oynayan her futbolcu aslan kesilir. "Bu olağanüstü motivasyon nereden kaynaklanıyor?" diye hep sorulmuştur. İnsanlar hep tepedekilerine bir şey yapmak isterler. Anadolu kulüplerindeki futbolcuların hedefleri, üç büyük kulüpte top oynayabilmektir. Anadolu kulüplerindeki futbolcular bu takımlara karşı hem kimlik ispatı içerisindedirler.
Geleceği yakalamanın ve hedefe vurmanın hırsı ile oynarlar. O takımlarla oynarken, futbolcu o maça kendini yükleyerek çıkar. Kendi içlerinden üç büyük takıma gitmiş bir futbolcuya eski takım arkadaşının saha içindeki bakış açısı da çok farklıdır. Üç büyüklerdeki çocuk milyarlık arabası ile caka atarken, o arabasını taksitle almıştır. Ve ona karşı aşırı hırs yapar.
Bugüne kadar çantaya kekliğe hiç bakmadım
35 yılımı sporun içinde geçiren biri olarak ben ortada dolaşan çanta görmedim. Ben ne çantaya, ne de havadaki kekliğe bakıyorum. Ben sahadaki fubolcuların alın terlerine bakıyorum. Bizim çok canımız yandı hakemlerden. Hakemlerin baskı altında kalıp hata yaptığına inanıyorum. Bizim dışımızda sürekli komplo teorileri üretiliyor. En çok şampiyonluk hedefi olan takımlar ile düşme sıkıntısı yaşayan takımlar hakemlerden feryat ediyor.
Biz futbolun ayağına ateş ediyoruz. Kendi yediğimiz ekmeği, futbolun ve sporun dışından gelenlerin bu tip teorileri sonunda kaybederiz. Futbol temiz, karşılığı sahada olsun. Futbol bir namus meselesi olarak görülmemeli.