SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Anıt Adam'a Ödül..

A- A+ PAYLAŞ

Kültür Bakanlığı’nın 2007 Kültür ve Sanat Büyük Ödülü  Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nde düzenlenen törende Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi emekli öğretim üyesi, Çevre ve Kültür Varlıklarını Koruma Vakfı (ÇEKÜL) Başkanı hemşehrimiz Prof. Dr.Metin Sözen’e verildi.

Sahnede “Devlet Çok Sesli Korosu”nun yeraldığı Tören, saat 17.00’de saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Kültür ve Turizm Bakanı Bakanı Ertuğrul Günay’ın evsahipliğini yaptığı Tören’e Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Köksal Toptan, TBMM Eski Başkanı Bülent Arınç, Tarihi Kentler Birliği Başkanı Mehmet Özhaseki, Tarihi Kentler Birliği Danışma Kurulu ve üyeleri, Anadolu’nun dört bir yanından gelen ÇEKÜL Vakfı mensupları, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Arsın Aydınuraz, çok sayıda sanatçı ve Metin Sözen’in dost ve yakınları katıldı. “Devlet Çok Sesli Korosu” Carl Off’un “Carmina Burana”sı ile başladığı Konser’i, Metin Sözen’in çalışmalarından kesitleri içeren kısa bir belgesel gösterimi izledi.

ANIT ADAM..
Bu arada Hürriyet Gazetesi Başyazarı Oktay Ekşi, ödüllendirilen hemşehrimiz Prof.Dr. Metin Sözen'le ilgili 20 Ocak Pazar günkü köşesinde şunları yazdı:

"..Son satırlarımızı önceki gün Kültür ve Turizm Bakanlığı Büyük Ödülü'nü alan Prof. Dr. Metin Sözen'e ayırmak istiyoruz. Sözen ulusal kültürümüzün yok olup gitmesini engellemek için uzun yıllardır Anadolu'yu karış karış dolaşan, yerel yönetimleri bilinçlendiren, geçmişimizden gelecek yaratan ve bunun için kimseden çıkar yahut aferin beklemeyen bir "anıt adam"dır. O bu ödülden çok daha fazlasına layıktır.."

MUNYAR'IN YAZISI..

Öte yandan, Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi Müdürü ve Ekonomi Yazarı hemşehrimiz Vahap Munyar da, Prof.Dr. Sözen'in ödüllendirilmesi ve "Malatyalılığına ilişkin" bir hatırlatmayı da köşesinde şöyle yazdı:

"..İskenderiye arasındaki otobüs yolculuğumuz sırasında Forum İstanbul'un mimarı, Creativ Yayıncılık'ın patronu Şeref Özgencil, Güngör Uras'ı aradı.

İkimize önerisi vardı: "Metin Hoca (Prof. Sözen) Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'nü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün elinden alacak. Birlikte Metin Hoca'yı alkışlamaya gidelim."

Konu ÇEKÜL Vakfı'nın kurucusu, Tarihi Kentler Birliği'nin Onursal Başkanı "Tarih Savaşçısı" Prof. Metin Sözen olunca, yanıtımız "Geliyoruz" oldu.

Şeref Özgencil, perşembe akşamı 22.30'da Haydarpaşa'dan kalkan Ankara Ekspresi'ne TCDD'nin özel pazarlamaya çalıştığı vagonlardan birini ekletmişti. Gülsan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanvekili Mehmet Gül, APS Giyim'in patronu Osman Benzeş, Şeref Özgencil, Güngör Uras ve ben saat 22.00'de vagona yerleştik, 22.30'da 10 saat sürecek yolculuğumuz başladı.

Kimi zaman Prof. Metin Sözen'in şerefine kadeh kaldırdık, çoğunlukla da "Türkiye nasıl daha iyi bir noktaya gelebilir?" sorusunu tartıştık. Uykuya 3'er saat ayırdık. Trenimiz 1 saatlik gecikmeyle, ertesi sabah saat 09.30'da Ankara Garı'na girdi. Görevliler bizi VIP Salonu'nu görmeye davet etti. Bu vesileyle Atatürk döneminden beri iyi korunabilmiş VIP Salonu'nu gördük.

Ardından Gülsan İnşaat'a ait SwissOtel'e gittik. Otelin kısa süre önce Suudi Arabistan Kralı'na ev sahipliği yapan kral dairesinde hazırlanmış kahvaltı masasında Gülsan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Şefik Gül bizi bekliyordu.

Biraz SwissOtel'de, daha sonra da Gülsan İnşaat'ın Ankara ofisinde vakit geçirdik. Akşamüstü saat 16.30'da Devlet Resim ve Heykel Müzesi'ne girdik... Türkiye'nin dört bir yanından Prof. Metin Sözen'in "tarih-kültür mirasımızın canlandırılması konusundaki önderliği"nden yararlanmış 20'den fazla vali, bir o kadar da belediye başkanı vardı. Hepsi Metin Hoca'yı alkışlamaya gelmişti.

Cumhurbaşkanı Gül, Prof. Sözen'e ödülü verirken, "Bu ödül, Türkiye'de tarihi ve kültürel varlıklarımıza sahip çıkma konusunda yeni bir uyanışa vesile olsun" dileğini dile getirdi.

Prof. Sözen, "Birkaç sözüm var" diyerek, Cumhurbaşkanı'na, salondaki TBMM Başkanı Köksal Toptan'a, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile milletvekillerine özellikle seslendi:

Gelin yeni anayasanın birinci maddesini, 'Türkiye kültür ülkesidir' yapın. Bu topraklardaki kültürel, tarihi varlıklarımıza önem verdiğimizi anayasamızla ortaya koyun.

Sayın Cumhurbaşkanım, bu topraklarda gelişen uygarlıklardan kalan mirasa çok önem verdiğimizi dünyaya gösterelim. Türkiye o hale gelsin ki, başka ülke liderlerinin elini sıktığınızda, bu topraklardaki tarihi ve kültürel varlıkların gücüyle acıtın.

Hiçbir şey boşuna değildir. Her tarihi ve kültürel varlığın bir bedeli vardır. Böylesine tarihi kültürel zenginliğe sahip bir ülke için "akıl dışı gelecek"ten söz edilemez.

Tarihi varlıklarımızı canlandırma çabalarını sıradan İhale Yasası kurallarıyla frenlemeyin, gerekli düzenlemeyi yapın. Bu varlıklarımız için muhalefet-iktidar birleşin, çok güçlü bir yasa çıkarın.

Bu ödül sana çok yakıştı Metin Hocam...

Ne olur Metin Hoca'nın Malatyalı olduğunu yazın

ÇEKÜL Vakfı'nın Malatya'daki temsilcisi Bekir Sözen aradı: "Sizden bir ricam var... Prof. Metin Sözen, Elazığ doğumlu olduğu için çoğunlukla onun Elazığlı olduğu düşünülüyor. Oysa Metin Hoca'nın annesi Çorumlu, babası Malatyalı'dır. Lütfen Hocam'ın Malatyalı olduğunu yazın da herkes bilsin..."

Bekir Sözen
'in söylediklerine bakılırsa, aslında Metin Hoca'yı Malatya'nın, Elazığ'ın ve Çorum'un sahiplenmesi çok doğal...

Ama Metin Hoca, Türkiye'yi karış karış dolaşıyor, tarihi ve kültürel varlıkların canlandırılmasına öncülük ediyor... Onu tüm Türkiye sahipleniyor..."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız