SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Arslantepe İçin UNESCO'ya Resmi Başvuru

0
Güncellendi - 2019-03-22 06:00:25
Arslantepe İçin UNESCO'ya Resmi Başvuru
A- A+ PAYLAŞ

Binlerce yıllık geçmişiyle UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan Malatya'daki Arslantepe Höyüğü'nün kalıcı listeye dahil edilmesi için resmi başvuru yapıldı.

Duvarlarına renkli figürler işlenmiş kerpiçten sarayı, 5 bin 500 yıllık geçmişe sahip tapınağı, kılıç ve mızraklarıyla tarihe ışık tutan ve 2014'te Dünya Miras Geçici Listesi'ne giren Arslantepe Höyüğü'nün kalıcı listeye dahil edilmesi için yürütülen çalışmalar tamamlandı.

Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü ve Battalgazi Belediyesi tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında, Arslantepe Kazı Başkanlığı ile koordineli olarak yapılan çalışmalar sonucunda hazırlanan adaylık dosyası ve "Arslantepe Arkeolojik Sit Alanı Yönetim Planı"nın Dünya Miras Merkezi'ne gönderildiği öğrenildi.

Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Arslantepe'nin, dünyanın çeşitli medeniyetlerine ev sahipliği yaptığını belirterek, ilk devlet hayatının da burada yaşandığını söyledi.

Arslantepe Höyüğü'nün tescil edilerek insanlığa armağan edilmesi gerektiğini aktaran Gürkan, alanın, UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nden asil listeye girmesini için çalışmalara başladıklarını ifade etti.

Başkan Gürkan, çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi:

"UNESCO'nun asil listesine girmesi noktasında yaptığımız çalışmalarda ilk etapta alan yönetimi, planı ve gerekli dokümantasyon çalışmaları yapıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığımız, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğümüz, Arslantepe Kazı Heyeti ve Battalgazi Belediyemiz ile İnönü Üniversitesi organizasyonuyla bu çalışmalar gerçekleştirildi. Çalışmaların tamamı Kültür ve Turizm Bakanlığına, oradan Dışişleri Bakanlığına akabinde de diplomatik kuryeyle UNESCO elçilerinin görüşmesi için Paris'e gönderildi. Ben inanıyorum ki önümüzdeki Mayıs-Haziran ayı gibi asil listeye alınması noktasında gerekli çalışmalar oradaki jüri tarafından değerlendirilir. Tescili de yapılacaktır diye düşünüyorum."

- Arslantepe Höyüğü

Fırat Nehri'nin batı kıyısında, Malatya'nın Battalgazi ilçesinde yer alan Arslantepe, yüksek tarım potansiyeli, sulak alanları ve nehrin taşkınlarından korunan yapısı sayesinde binlerce yıl insanoğluna kucak açmış tarihi mekanlar arasında bulunuyor.

Anadolu topraklarının zengin tarihi kültürünü yansıtan, bölgede ilk şehir devletinin kurulmasına ev sahipliği yapan Malatya'daki Arslantepe Höyüğü, Geç Kalkolitik dönemden Demir Çağı'na kadar geçen tarihsel sürecin buluntularını günümüze kadar ulaştırdı.

Arslantepe, Hititler'den Roma ve Bizans'a kadar pek çok medeniyetin izlerini de bünyesinde barındırıyor.

Geçmiş yıllardaki kazılarda, Geç Hitit dönemine ait, girişinde aslan heykelleri ve devrilmiş bir kral heykelinin bulunduğu höyükte, yağmur drenaj hattı gibi altyapısı bulunan kerpiçten saray ve 2 bini aşkın mühürle, Anadolu'da "ilk şehir devleti"nin yapıları ortaya çıkarıldı.

Duvarlarında gücün tasvir edildiği renkli figürler ve işlenmiş rölyef levhalarla erken devlet sisteminin izlerini barındıran Arslantepe'de, Mezopotamya ile benzerlik gösteren çok sayıda çanak ve çömlekler de kazılardan çıkan eserler arasında yer alıyor.

Bakır, kurşun, gümüş, altın ve alaşımlarından oluşan metal eserlerin de bulunduğu höyükte, önemli bulgular arasındaki 12 mızrak ile 3'ünün kabzası gümüş bezemeli 9 kılıç da silah kullanımının ilk örneklerini göstermesi bakımından döneme ışık tutuyor.

Höyükte yürütülen 3 yıl önceki kazılarda bulunan ve Geç Hitit dönemine ait yaklaşık 3 bin 200 yıllık fil dişi tablet, Arslantepe ile Asurlular arasındaki ilişkiyi gün yüzüne çıkardı. Bu tablet höyükte bulunan tarihi eserler envanterine ünik eser olarak geçti.

AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız