SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Artık Denizlere Komşu..

A- A+ PAYLAŞ

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ı kurtarmak için müthiş mücadele veren, bu yüzden "Deniz'lerin Avukatı" adını alan ve dün hayatını kaybeden ünlü hukukçu Halit Çelenk son yolculuğuna uğurlandı. Kaderin müthiş tesadüfüne bakın ki "Denizlerin Avukatı" Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın 39 yıl önce idam edildikleri gün olan 6 Mayıs'ta toprağa verildi... Çelenk vasiyeti gereği Gezmiş, İnan ve Aslan’ın yattığı Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Çelenk için ilk tören Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın Karşıyaka Mezarlığı’ndaki mezarlarına da giriş kapısı olan 2 No’lu kapıda düzenlendi. Çelenk’in cenazesi mezarlık içindeki camide kılınan öğle namazından sonra aynı mezarlıkta defnedildi.

3 FİDANA SON ZİYARET
Çelenk'in cenazesi namazdan sonra Deniz Gezmiş'in mezarına getirildi. Bu sırada duygusal anlar yaşandı. Halit Çelenk her sene 6 Mayıs'ta ziyaret ettiği Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın mezarlarını son kez ziyaret etmiş oldu. Çelenk 3 gencin yakınına gömülmek istediğini vasiyet etmişti. Çelenk'in mezarı Gezmiş'in mezarına yaklaşık 25 metre mesafede.

Tören için mezarlıkta toplanan gençler “Halit Ağabey’i ‘Deniz’lere uğurluyoruz. Unutmayacağız, unutturmayacağız” şeklinde sloganlar attı. CHP, BDP, Emek Gençliği, DEV Liseliler, Halkevleri, TÜM-İGD, Türk Tabipler Birliği, TMMOB, Çağdaş Hukukçular Derneği, TKP törene katıldı. 7'den 70'e çok sayıda kişi törende buluşurken gençlerin büyük ilgisi dikkat çekti. Halit Ağabeylerini bayram havasında uğurluyorlar... Törendeki açıklamalarda şu ifadeler yer aldı:

“Yenilmeyenlerin avukatı Halit Ağabeyimizin önünde saygıyla eğiliyoruz. Bugün Halit Ağabeyimizi Denizler'e uğurluyoruz. Bugün 6 Mayıs, katledilmelerinin üzerinden 39 yıl geçti. Onları unutturmak isteyenlere inat emek ve demokrasi mücadelesinin yılmaz simgesi olarak yaşıyorlar. Onların idam kararlarını verenler kendi karanlıklarında hatırlanmazken, Onlar binlerce çocukta yaşıyorlar. Her 6 mayısta sadece onları değil Vedat Demircioğlu’ndan başlayarak Vedat’ı, Taylan’ı Özgür’ü, Mahir’leri, işkencede katledilen İbrahim Kaypakkaya’yı anıyoruz.”

KIZLARI DA DEVRİMCİ YETİŞTİ

Halit Çelenk'i uğurlarken iki kızı da babalarının ardından devrim mücadelesini sürdüreceklerini söylediler. Kürsüye çıkan Serpil Güvenç, 'babam öleceği günü bile seçmiş' derken, Çelenk'in hem kendilerine hem de tüm gençlere neler öğrettiğini şu sözlerle özetledi:
"Baş eğmemeyi, sermaye düzenine teslim olmamayı, sosyalizm mücadelesini hiçbir zaman bırakmamayı, inanmayı, dik durmayı, kimsenin önünde eğilmemeyi öğretti."

Güvenç, babasının 1995'teki anmada “Bugün buraya yas tutmaya gelmedik. İnançlarımızı, bilincimizi tazelemeye geldik" sözlerini okudu. Konuşmasını 'yaşasın devrim, yaşasın sosyalizm ve tam bağımsızlık' sloganlarıyla tamamladı.

“SAVAŞIMI SÜRDÜRMELİYİZ”

Güvenç'ten önce kürsüye diğer kızı Ferda Özyurda çıktı. Özyurda, ise, "Halkı sosyalizme inandıran, Deniz, Yusuf ve Hüseyin'in avukatı ve yoldaşı, babam Halit Çelenk'e selam olsun." dedi.

Özyurda, "Bizler burada Deniz, Yusuf, Hüseyin ve Halit Çelenk'e layık olmak istiyorsak, onların antiemperyalist sosyalist mücadelelerinin meşalelerini hep birlikte kaldırmalıyız. ve kararlılıkla ve inançla bu savaşı sürdürmeliyiz. Onlar ancak bu şekilde burada ışıklar içinde yatabilirler" dedi.

İDAM GÜNÜ TOPRAĞA VERİLDİ

Çelenk'in ölümündeki inanılmaz tesadüf ise, idamdan kurtarmak için çaba sarf ettiği Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idamlarının yıldönümü olan 6 Mayıs günü toprağa verilmesi. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan 6 Mayıs 1972'de Ankara Kapalı Cezaevi'nde (Ulucanlar Cezaevi) idam edilmişlerdi. Çelenk vasiyeti gereği idamdan kurtarmaya çalıştığı Gezmiş, İnan ve Aslan'ın bulunduğu mezarlarının bulunduğu mezarlığı Enternasyonal marşı eşliğinde defnedildi.

ANMA TÖRENİNDE KONUŞMUŞTU: “HALA KULAĞIMDA”

Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın avukatı Halit Çelenk, 2009 yılındaki anma törenlerinde konuşmuş, damların Anayasa ve yasalara aykırı olarak gerçekleştirildiğini, idam kararının işlenen “suç” değil “sahip olunan düşünce” nedeniyle verildiğini savunmuştu. Halit Çelenk, “Toplum düzenini eleştirmek, onun şu ya da bu amaçla değiştirilmesini düşünmek ve amaçlamak da kişinin temel hakları arasındadır. İnsanı hayvandan ayıran, düşünebilmektir” demişti.

İnfazlardan önce Deniz Gezmiş’in kendisine “Ağabey, o gece bizi yalnız bırakmayın, beraber olun, yanınıza bir arkadaş daha alırsanız iyi olur. Bizim tanığımız olun, bizlerin korkmadan nasıl büyük bir yüreklilikle sehpaya gideceğimizi görün. İleride kimi karanlık güçlerin yazabileceği yalan yanlış şeyleri yanıtlar ve düzeltirsiniz” dediğini hatırlatan Çelenk şöyle devam etmişti:

“Deniz bu sözleri o kadar içten, o kadar yürekten söylemişti ki bugün hala kulağımdadır. Avukat Mükerrem Erdoğan'la o gece infazlarda bulunduk. 37 yıldan beri her 6 Mayıs'ta bu sözlere uyarak mezarları başında konuşmalar yaptım. Ve onların o kararlı ve cesurca ölüme gidişlerini karalamak, o olağanüstü direnişlerine gölge düşürmek isteyen tüm ‘karanlık güçlere’ karşı, tanıklık ettiğim gerçeği anlatarak mücadele ettim.”

DENİZ, YUSUF, HÜSEYİN’İN İDAMINI ŞÖYLE ANLATMIŞTI

Deniz odaya alınmıştı. Biraz sonra can vereceği darağacı, tam karşısında duruyordu. Sonra Deniz’i darağacına çıkardılar. Odaya Yusuf’u getirdiler. Yusuf, pencereden Deniz’in son nefesini verişini izledi. Yusuf infaz edilirken de, Hüseyin’i odaya getirdiler ve o da, Yusuf’un infazını saniye saniye gördü. Deniz’in infazını unutamıyorum. Deniz’in can vermesi tam 25 dakika sürdü. 86 yıllık yaşamımdaki o çaresizliğimi anlatamam. Cezaevi doktoru ile tartışmaya başladık. Bunu fark eden cellat yanımıza yaklaştı ve ‘Deniz çok ağır olduğu için ip kopmasın diye çift ilmik kullandım. İnfaz, çift ilmik kullandığım için uzadı’ dedi. Birkaç dakika içinde sona erecek olan infazın, çift ilmik atılarak 25 dakika sürmesinin adı da, ‘işkence’dir. Yaşamımın en kötü zaman dilimini o dakikalarda geçirdim. Çaresizliğimi sizlere anlatamam. Gözümün önünden gitmeyen bir başka sahne ise idam cezasını veren mahkemenin başkanı Ali Elverdi’nin, bir ağaca dayanarak infazları izlemesidir.

KILIÇDAROĞLU'NDAN BAŞSAĞLIĞI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da cep telefonlarına mesaj göndererek Halit Çelenk’in ailesine başsağlığı diledi. Kılıçdaroğlu mesajında 6 Mayıs 1972’de idam edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı da andı.

Kılıçdaroğlu’nun mesajı şöyle:

“Üç fidanın avukatı Halit Çelenk, Deniz’in, Yusuf’un, Hüseyin’in yan yana değil, üçer mezar aralıklı olarak sonsuzluğa uğurlandığı Karşıyaka’da toprağa veriliyor..

Bağımsız Türkiye ve hukuk sevdalısı Halit Çelenk’e rahmet, ailesiyle sevenlerine başsağlığı diliyor Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı sevgiyle saygıyla anıyorum.”

HALİT ÇELENK KİMDİR

Halit Çelenk, 1922 yılında Antakya'da doğdu. 1944'te İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitiren Çelenk, Türkiye İşçi Partisi Ankara il yönetiminde sekreter ve genel yönetim kurulunda üye olarak görev yaptı.

Çelenk, 1960'lı yıllarda İlerici Avukatlar Derneği ve yine Devrimci Avukatlar Derneği'nin kurucu ve yöneticileri arasında yer aldı. 1965 yılında Fakir Baykurt'un başkanlığında kurulan Türkiye Öğretmenler Sendikası'nın (TÖS) daha sonra kurulan Tüm Eğitim ve Öğretim Emekçileri Birleşme ve Dayanışma Derneği’nin (Töb-Der) hukuk danışmanlığını yapan Çelenk, 1968 yılında Türk Hukuk Kurumu’nun ikinci başkanlığı, 1975 yılında Çağdaş Hukukçular Derneği başkanlığı görevini yaptı.

İnsan Hakları Derneği ve İnsan Hakları Vakfı'nın kurucuları arasında yer alan Çelenk, 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde, Dev-Genç, THKO, TİP, TKP, TSİP, Dev-Yol, DİSK, Barış, Türkiye Yazarlar Sendikası, Halkevleri Köy-Koop gibi davalarda avukatlık yaptı. Barış davasında ve Aziz Nesin'in öncülüğünü yaptığı Dilekçe davasında sanık olarak yargılan ve beraat eden Çelenk, Nazım Hikmet'in kız kardeşi Samiye Yaltırım tarafından kurulan Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı'nın yönetim kurulunda görev aldı, Nazım Hikmet'e yapılan hakaret davalarında müdahil olarak Samiye Yaltırım'ın avukatlığını üstlendi.

Çelenk, başta Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan olmak üzere Taylan Özgür, Mahir Çayan, Gün Zileli, Melih Pekdemir, Kemal Türkler, Aziz Nesin, Mahmut Dikerdem, İlhan Selçuk, Oktay Akbal, Dr. Erdal Atabek, Vedat Türkali, Mihri Belli, Uğur Mumcu, Remzi İmame, Mümtaz Soysal, Bahri Savcı, Adalet Ağaoğlu, Işık Kansu, Muzaffer İlhan Erdost, Süleyman Ege, Melike Demirağ, Sadun Aren, Abdullah Baştürk, Vahat Erdoğdu, Seyhan Erdoğdu, Fakir Baykurt, Talip Apaydın, Asım Bezirci, Arif Damar, Öner Yağcı, M. Emin Değer'in de aralarında bulunduğu önemli isimlerin avukatlığını üstlendi.

Halit Çelenk'in “İdam Gecesi Anıları”, “THKO Davası, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ve Arkadaşlarının Sorgu ve Savunmaları”, “Devlet Güvenlik Mahkemeleri Niçin Kaldırılmalı?”, “Hukuksuz Demokrasi”, “Umut Hangi Dağın Ardında?”, “Barış Savaşçıları”, “Beş Kapı-Beş Kilit” adlı pek çok basılmış eseri bulunuyordu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız