SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Artık Eylül'de de Kayısı Olacak

0
Güncellendi - 2015-12-28 04:37:54
Artık Eylül'de de Kayısı Olacak
A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Kayısı Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından yürütülen “Çok Amaçlı Kayısı Islah Projesi” kapsamında ıslah edilen yeni kayısı çeşitleri sayesinde artık Eylül ayında kayısıda meyve hasadı yapılabiliyor. İnönü Üniversitesi Kayısı Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde 2001 yılında başlatılan çalışmalarda Malatya’da iki ay olan kayısı hasat süresini uzatacak erkenci, orta mevsim, geç olgunlaşan yeni kayısı çeşitlerinin geliştirilmesinin amaçlandığı projeden olumlu sonuçlar alındığı bildirildi.

Proje Hekimhan Sarıkız Köyü'nde hayata geçirildi

İnönü Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nin, kayısıcılık alanında geleneksel üretim periyodunu en az 2 ay uzatmayı hedefleyen 'Çiftçi Koşullarında Geç Olgunlaşan Kayısı Bahçesi' Projesi, 2011 yılında Hekimhan'ın Sarıkız Köyü'nde başlatıldı.

Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Murat Asma'nın proje yöneticiliğinde başlatılan çalışmalar kapsamında Sarıkız Köyü'nde Ergül Deniz isimli çiftçinin kayısı bahçesi, projenin pilot bölgesi olarak seçildi. Proje çerçevesinde, 2011 yılı Mart ayında Ergül Deniz'in bahçesine dikilen kayısı fidanlarının, bakım, ilaç ve gübre ihtiyacı Ziraat Fakültesi tarafından gerçekleştirildi. Fidanların yanısıra, ilaçlama, gübreleme ve bahçenin bakım giderleri de proje bütçesinden karşılandı. Proje tamamlandığında kayısı ağaçları karşılıksız olarak bahçe sahibine devredilecek. 

Pilot bahçede geç olgunlaşma özelliğine sahip 9 yeni kayısı çeşit adayından toplam 30 fidan dikildi. Projeyi yöneten Prof. Dr. Bayram Murat Asma, "Fidanlardan bu yıl  oldukça iyi meyve aldık" dedi.

İnönü Üniversitesi Ziraat Fakültesi, kayısıcılık alanında, özellikle ilkbahar geç donlarına karşı dayanıklı çeşitler geliştirmek konusunda bugüne kadar 300 bin çiçekte suni tozlama yapan, 40 bin melez tohum ve 22 bin melez kayısı çöğürü elde eden, bu çalışmalar sonucunda Dilbay isimli kayısı çeşidini üreterek Gıda- Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na tescil ettirmişti. 

Ziraat Fakültesi'nin erkenci kayısı çeşitlerine yönelik projesinden sonra, kayısı üretimini Eylül ayına uzatmayı hedefleyen projesi ile ilgili olarak pilot bahçe seçilen kayısı bahçesi sahibi Ergül Deniz ve projenin yöneticisi olan İnönü Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Murat Asma ile proje kapsamında bugüne kadar yapılan çalışmaları ve gelinen aşamayı konuştuk.

-Ergül Deniz, Ziraat Fakültesi tarafından bahçenizde başlatılan 'Çiftçi Koşullarında Geç Olgunlaşan Kayısı Bahçesi' Projesi'ne bugüne kadar yürütülen çalışmalar hakkında hakkında bilgi verir misiniz? 

-Ben Hekimhan-Sarıkız köyünde çiftçilik ile uğraşıyorum. Kayısı üreticisiyim. 2011 yılında Ziraat Fakültesi Dekanı Bayram Murat Asma Hocamız köyümüze geldi, kendisiyle tanıştık. Geç olgunlaşan yeni kayısı çeşitleri geliştirme çalışmaları yaptıklarını, bu çeşitleri bizim köyümüzde çiftçi koşullarında denemek istediklerini ifade etti. Bunun için de  bir çiftçinin kayısı bahçesine ihtiyaçları vardı. Çünkü projenin birinci önceliği çiftçi koşullarında yürütülecek olmasıydı. Çalışmanın benim bahçemde yapılmasını kabul ettim. Çalışmanın kurallarını içeren bir sözleşmeyi karşılıklı imzaladık ve 2011 yılının Mart ayında Prof. Dr. Bayram Murat Asma’nın gözetiminde fidanları bu bahçeye diktik. Bahçenin fidan, ilaç, gübre ihtiyaçları projeden karşılanıyor.  Fidanların toprak işlemesi, gübre, ilaçlama gibi işlerini ben yapıyorum. Beş yıl sonra proje bittiğinde bahçemdeki ağaçlar benim olacak.   

-Projenin başarısı hakkında neler söylenebilir? 

-Ben böyle çalışmalara, araştırmalara meraklı birisiyim ve bu çalışmaların bahçemde yapılmasından memnunum. Ayrıca Eylül ayında meyve kalitesi yüksek kayısıların hasat edilebileceğini kendi bahçemde deneyerek gördüm. Daha önce geç olgunlaşan Levent kayısı tipine ait kayısı fidanını  bahçeme dikmiştim. Ancak Levent kayısısının meyvesi çok küçük. Yeni diktiğim kayısıların meyvesi hem daha iri hem de daha kaliteli. Pazarda tüketici tarafından beğenileceğini düşünüyorum. 

-Köyünüzdeki diğer kayısı üreticileri bu proje hakkında ne düşünüyor, ne diyorlar? Üreticilerin tepkileri nedir? 

-Öncelikle bana bahçemde geç olgunlaşan kayısıların kurutmalık olup olmadığını soruyorlar. Onlara bu kayısıların sofralık olduğunu, kuru kayısı üretimine uygun olmadığını anlatıyorum. Bahçemdeki bu kayısıları çoğaltmak için benden aşı kalemi istiyorlar. Gelecek yıl bu kayısıların içinden seçeceğimiz 2-3 tanesinden fidan üretip satmayı düşünüyorum.

Prof. Dr. Bayram Murat Asma: Bu proje Malatya kayısıcılığı için çok önemli

-Sayın Hocam Hekimhan'ın Sarıkız köyünde başlattığınız ve 4 yıldan bu yana yönettiğiniz bu projenin amaçları, hedefleri hakkında bilgi verir misiniz?

-Biz erken ve geç olgunlaşan yeni kayısı çeşitleri geliştirmenin Malatya Kayısıcılığı için önemli olacağını düşünerek bu projeyi başladık. Siz de yakından takip ediyorsunuz ve biliyorsunuz, geç olgunlaşan yeni kayısı çeşitlerinin ıslah edilmesi projesini ilk olarak 2001 yılında başlatmıştık. Aradan 14 yıl geçmiş. Islah çalışmaları hem çok zor, hem de sabır isteyen uzun soluklu çalışmalardır. Projenin başlatıldığı 2001-2003 yılları Malatyalı kayısı üreticileri için zor yıllardı. Zira bu yıllarda 2-3 yıl art arda kuru kayısı rekoltesinin yüksek olmasına bağlı olarak 1 kilo kuru kayısı Şire Pazarı'nda 0.5 dolara kadar düşmüştü. Bu deneyimden hareketle, kayısının kısa ama yoğun bir zaman diliminde piyasaya sunulma zorunluluğunun olmaması için çeşitli projeler yürütüyoruz. Sarıkız'da halen yürüttüğümüz bu proje kapsamında bugüne kadar çok farklı ıslah kombinasyonları denedik. Elde ettiğimiz ümitvar kayısıların performanslarını ölçmek ve kayısı üreticilerimize tanıtmak için ile çiftçi koşullarında kayısı bahçeleri kurduk. 

-Proje için Hekimhan'ın Sarıkız Köyü'nü seçmenizin nedenleri nelerdir?

-Hekimhan Sarıkız 1425 metre rakıma sahip. Bu bölgeyi seçmemizin ana sebebi rakımın yüksek olmasına bağlı olarak bu bölgedeki kayısı ağaçlarındaki meyve hasadı Malatya Merkez ilçeye göre yaklaşık 20-25 gün daha geç yapılıyor olması. Sarıkızın 1400 m olan yüksek rakımını projemiz için bir avantaj olarak kullanmak istedik. Ergül Beyin bu bahçesini 2011 yılının Mart ayında tesis ettik. Bahçede geç olgunlaşma özelliğine sahip 9 yeni kayısı çeşit adayından toplam 30 fidan dikildi. Fidanlardan bu yıl oldukça iyi meyve aldık. Bu bahçede bulunan çeşit adaylarının verim, irilik, görünüş ve şeker içeriklerini ölçüyor, çevre koşullarına iyi adapte olan ve tüketicinin tercih edeceği adayları belirlemeye çalışıyoruz.

-Gelecekte projeden ne gibi yenilikler olacak, beklentiniz nedir?

-Biliyorsunuz erkenci sofralık kayısı Dilbay 2012 yılında Gıda - Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından tescil edildi. Erkenci kayısı çeşitleriyle Kale Bent köyünde ve İnönü Üniversitesi Battalgazi Kampüsünde iki bahçe tesis ettik. Geç olgunlaşan Eylül kayısısının tescil çalışmalarına 2013 yılında başladık. Çalışmalarımız planladığımız gibi gidiyor. Eylül kayısısı 30-40 g ağırlığında, meyve gelişim süresi 150-160 gün, brix değeri 16-18 oldukça geç olgunlaşan oldukça kaliteli bir kayısı çeşidi.  Eylül Kayısısı Tarım Bakanlığı tarafından İnönü Üniversitesi adına tescil edilince ücretsiz dağıtacağımız fidanlarla Malatya’da her kayısı üreticimiz Eylül ayında dalından kaliteli kayısı meyvesi koparma şansına sahip olacak. 

Erken, geç olgunlaşan yeni sofralık kayısıların geliştirilmesi çalışmalarımız en az 10 yıl daha devam edecek. Ayrıca şarka hastalığına dayanıklı yeni kayısı çeşitlerinin geliştirilmesi çalışmasında çok önemli aşamalar kaydettik. Bu konuda ülkemizdeki üniversitelerin dışında Fransa Tarımsal Araştırma Enstitüsü ile işbirliği yapıyoruz. Fransa’da geliştirilen moleküler belirteçleri kullanarak melez bitkilerimizi test ediyor, hangi bitki hastalığa dayanıklı hangi bitki hassas olduğunu ayırt ediyoruz. Böylelikle zaman ve aşırı giderlerden tasarruf sağlıyoruz.

-Islah Proje daha ne kadar sürecek, ne zaman bitecek? Ya da şöyle soralım: Islah projeleri belirli takvimlere bağlanabilir mi?

-Aslında Malatya’da kayısı ıslah çalışmalarının hiç bitmemesi gerekir. Ancak kamu kurumlarında ıslah çalışmalarının uzun soluklu olması son derece zor, birçok teknik ve mali zorlukları var. İşin sevindirici kısmı ise ıslah çalışmalarımıza artık özel sektör ilgi gösteriyor, yurtiçi ve yurt dışında ıslah sektöründe faaliyet gösteren bazı şirketler bizimle iş biriliği yapmak istiyor.  

Ancak hemen belirteyim Avrupa’da özellikle de Fransa, İtalya ve İspanya’da kayısı ıslah çalışmaları çok ileri düzeyde. Aslında hem Malatya hem de Türkiye kayısı ıslah çalışmalarında çok geride kaldı. Ben Haziran 2015’de Fransa’da yedi gün süren teknik gezide bu konuyu analiz etme fırsatım oldu. Konuyla ilgili teknik detayları Ekim ayında düzenleyeceğimiz bir seminerde Malatya’daki tarımla ilgili kamu kurumlarına ve özel fidanlıklara aktaracağız. Ülkemizde bu konuyla ilgili az da olsa yeni bazı girişimler var. Yeterli mi diye sorarsanız, hem mali hem de teknik açıdan çok yetersizlikler var. Ancak aralıksız ve çok çalışmak suretiyle Avrupa ülkeleriyle aramızdaki açığı kapatabiliriz.  Kayısı ıslah çalışmalarında başarı için gereken üç şey; çok çalışmak, sabır ve yeterli mali kaynak..  

-Kayısıda ıslah projeleri sabır ve zaman gerektirdiği gibi büyük maliyetler de gerektiriyor bildiğimiz kadarıyla. Bu projeleri hangi kurumların desteği ile sürdürüyorsunuz? 

-Çalışmalarımıza bugüne kadar başta İnönü Üniversitesi Rektörlüğü, TUBİTAK, DPT, Ege-İstanbul ve Güney Doğu Anadolu Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birlikleri, Malatya Kayısı Tanıtma Vakfı maddi destek verdi. Ayrıca Malatya Kayısı Araştırma Enstitüsü, Malatya Tarım Meslek Lisesi, Malatya Tarım İl Müdürlüğü’nün materyal, arazi, personel ve teknik destekleri oldu. Desteklerinden dolayı bütün kurumlara ve araştırmacı arkadaşlarıma ve teknik personele teşekkür ediyorum. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız