SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Asıl Faillerle Aynı Ceza İstendi

0
Güncellendi - 2015-12-27 20:50:37
Asıl Faillerle Aynı Ceza İstendi
A- A+ PAYLAŞ

Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 misyonerin öldürülmesi olayına ilişkin davanın 92. duruşmasında 2 sanık hakkında tahliye kararı verildi. Bu arada, savcı sanıklarla ilgili mütalaasını da verdi.

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki 92. duruşmanın 2. oturumunda sanık Mehmet Ülger’in avukatı Saim Tuğrul, mahkemeden soruşturmanın genişletilmesini talep ederek yeni yasanın çıkması nedeniyle bu aşamada Cumhuriyet Savcısının mütalaasını vermesinin doğru olmayacağını, duruşmanın Özel Mahkemelerinde kaldırılmasını kapsayan yeni yasa uygulaması nedeniyle 2-3 ay ertelenmesini talep etti. Bunun üzerine mahkeme Başkanı Hayrettin kısa, bir otomobil reklamını hatırlatarak, “Daha iyisini bulana kadar en iyisi bu” cevabını verdi.

Sanık avukatı Şahin Evin ise, “İddianameyi hazırlayan Emniyet görevlileri şuanda büyük çoğunluğu görevden alındı. 21 yıllık avukatım, deliller toplanmadan mütalaanın hazırlandığını ilk kez görüyorum” dedi.

Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa ise, “CHP İnternet Yasası için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Yasa Resmi Gazete’de yayımlanmadığı için reddedildi. Yasa, Resmi Gazete’den yayınlanmadan yasa değildir” diyerek, yeni yasal uygulamayı beklemenin gereksiz olduğunu söyledi.

Mağdur avukatlarından Murat Dinçer ise, “Güncel hukuki mevzuatta bir değişiklik yoktur. Bu dava bir çok nedenden dolayı uzadı. Bugüne kadar uzamaya bilirdi. Mütalaa verilmesin demek, davayı engellemektir” diyerek savcının mütalaasını vermesini istediklerini belirtti.

“ÖZ’E TESLİM EDİLEN FLASH BELLEKLER SAHTE BELGELERLE DOLU”

Sanık Ruhi Abat ise, “İlker Çınar’ın 24 Aralık 2010 tarihinde Savcı Zekeriya Öz’e teslim ettiği flash bellek içinde sahtecilik ve sahte belge yapıldığı dosyada mevcuttur. İddianamede 5 tane Psikolojik Harekat Planı var. Sahte delil üretilmiştir. Flash belleğin teslim tarihinden tam 82 gün sonra belgelerin silindiği görülüyor. İlker Çınar’ın teslim ettiği 102 dosya ve klasörün oluşturma tarihleri 16 Ekim 2010 ve 21 Aralık 2010 tarihleri arasındadır. İlker Çınar’ın 24 Aralık 2010 tarihinde Savcı Zekeriya Öz’e teslim ettiği flash bellekteki belgeler için bilirkişi raporu alınması amacıyla TÜBİTAK’a gönderilmesini talep ediyorum. Bir birinden farklı olarak hazırlandığı anlaşılan Psikolojik Harekat Planı dosyalarının da TÜBİTAK’a gönderilerek bilirkişi raporu alınmasını talep ediyorum” ifadelerini ileri sürdü.

“HANEFİ AVCI TANIK OLSUN”

Hanefi Avcı’nın bir röportajında ifade ettiği “Zekeriya Öz'ün niyeti sahte delil üreterek Oda TV davasını Malatya'daki Zirve davasıyla birleştirip sansasyon yaratmaktı. 100 klasör evrak hazırlanmıştı. Bu sayede ayrı bir toplama operasyonu yapılacak ve Diyanet İşleri Başkanlığı ile başka kurumlardan, üniversitelerden ve medyadan onlarca insan tutuklanacaktı. Bu olacak şey değildi. Operasyonu genişletecek, büyük dalgalarla gözaltı operasyonları yapılacaktı” şeklindeki iddiaları okuyan Ruhi Abat, Hanefi Avcı’nın mahkemede tanık olarak dinlenmesini talep etti.

“PARALEL YAPIYI 1 YIL ÖNCE SÖYLEDİM”

Sanık Ruhi Abat, kedilerinin hükümeti yıkmaya teşebbüs etmekle suçlandığını aktararak, “3 Mart 2013 tarihli verdiğim ifademde bu iddianamenin hükümete karşı kurulmuş olan bir komplo olduğunu söyledim ve haklı çıktım. Gerçek darbecilerin, gerçek paralel yapıcıların ortaya çıkması için bu mahkeme huzurunda Hanefi Avcı’nın tanık olarak dinlenilmesini talep ediyorum” dedi.

“SABRİ UZUN ÇANTASI İLE BİRLİKTE BU MAHKEMEYE GELSİN”

Ruhi Abat, Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanı Sabri Uzun’un da mahkemede tanık olarak dinlenilmesini isteyerek, “Sabri Uzun ‘Avcı’nın kitabında anlattıklarının hepsine harfiyen katılıyorum. Adli ve idari makamlar bu konularla ilgili beni çağırsın bildiğim her şeyi onlara anlatacağım. Bilgiler ve belgelerle her şeyi ortaya koyarım. Bu yargı ve emniyet içindeki yapılanmadan dolayı ben de çok sıkıntı yaşadım. Paralel devletin belgeleri çantamda’ diyor. Çantası ile birlikte mahkemeye gelerek her şeyi anlatsın” dedi.

“MAHKEMELERE BAŞVURDUM, KABUL EDİLMEDİ”

Kendisinin Silivri’de cezaevindeyken cezaevi aracında Ergün Poyraz ile karşılaştığını aktaran Ruhi Abat, “Ergün Poyraz bana ‘Misyonerlerin arasına beni Ali Fuat Yılmazer koydu’ dedi. Bugüne kadar hangi mahkemeye başvurduysam kabul edilmedi. Ergün Poyraz da bu mahkemede tanık olarak dinlenmeli” ifadesi kaydetti.

Abat, Şubat 2007’de Adil Serdar Saçan’ın bir televizyon programında o dönem, Zirve Yayınevi olayı olmadan önce, “Malatya’da, Kahramanmaraş’ta, Artvin’de yeni tetikçiler bulunur” demiş. Bu iddia o zaman neden araştırılmamış. İddianamenin temeli Adem Yavuz Aslan’ın yaptığı habere dayanıyor. İlker Çınar’a haberlerle şantaj yapıldı. İddianameyi Adem Yavuz Aslan’mı yazdı, savcı İsmail Aksoy mu yazdı? Davanın genişletilmesini talep ediyorum” ifadelerini ileri sürdü.

REDDİ HAKİM TALEBİ REDDEDİLDİ

Sanık avukatları duruşma esnasında özel mahkemelerin kaldırılmasına dair yasanın uygulanmasının beklenilmesi talebinin dikkate alınmadığı gerekçesiyle reddi hakim talebinde bulundu. Cumhuriyet Savcısı reddi hakim talebinin reddedilmesini talep etti.

Müdahil avukatlarından Erdal Doğan ise, “Talep hakkın kötüye kullanılması olarak kabul edilsin ve talep reddedilsin” dedi. Mahkeme üyeleri ile kısa bir değerlendirme yapan Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa, ileri sürülen yasanın Resmi Gazete’de yayımlanmadığı, HSYK tarafından her hangi bir değişiklik olacağına dair bir kararnamenin çıkartılmadığını belirterek, reddi hakim talebini reddetti.

HÜKÜMETİ YIKMAYA TEŞEBBÜSTEN MÜEBBET HAPİS CEZASI İSTEDİ

Cumhuriyet Savcısı mütalaasını okudu. Savcı tarafından davanın örgüt kapsamındaki tutuklu sanıkları Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Emekli Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil, Ruhi Abat, Uzman Çavuş Mehmet Çolak, Astsubay Murat Göktürk, Astsubay Abdullah Atılgın, Varol Bülent Aral ve tutuksuz sanık Hüseyin Yelki hakkında “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ederken, adam öldürmeye azmettirmekten 3 kez, hürriyeti tehdit suçundan 3 kez ve yağmaya teşebbüs suçlarından da 3 kez cezalandırılmalarını talep etti.

Savcı mütalaasında sanıklar Astsubay Adil Akçay, Uzman Çavuş Adem Gedik ve Levent Ercan Gelegen için “Örgüt üyeliğinden”, sanık Aykut Saka için de “Örgüte yardım etmek” suçundan ceza talep etti. Mütalaada davanın asıl sanıkları Abuzer Yıldırım, Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Emre Günaydın için “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ederken, adam öldürme suçundan da 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet isterken, yine hürriyeti tehdit suçundan 3 kez ve yağmaya teşebbüs suçlarından da 3 kez cezalandırılmalarını talep etti.

Mahkeme gizli tanık ve sanık İlker Ç. için de etkin pişmanlık yasasının uygulanmasını talep ederken, tutuksuz sanıklar Kürşat Kocadağ ile Mehmet Gökçe’nin de beraatını talep etti.

Mahkeme heyeti duruşma sonunda tutulu sanıklar Astsubay Adil Akçay, Uzman Çavuş Adem Gedik hakkında tahliye kararı vererek, duruşmayı 10 Nisan 2014 tarihine erteledi.

Mahkeme savcının tutuklama talebi istediği Hüseyin Yelki için ise tutuklama kararı vermedi.

Zirve Yayınevi Davasında toplam 21 sanık yargılanıyor ve bunlardan 14 sanık tutuklu olarak yargılanıyor.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız