SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Asker Giderse Bataklıktan Çıkamaz"

0
Güncellendi - 2015-12-28 00:04:20
A- A+ PAYLAŞ

 Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Orta Doğu’yu bataklığa benzeterek, “Orta Doğu bataklığına askerimizi göndermeyelim. Asker giderse, o bataklıktan çıkamaz. Biz bunu defalarca söyledik ama bizi dinlemediler” dedi. 

Manisa’nın Salihli ilçesinde, CHP tarafından düzenlenen Üzüm Mitingi’ne katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kent Meydanı’nda halka seslendi. Seçim otobüsü üzerine kasketi ve poşusuyla çıkan Kılıçdaroğlu, üzüm üreticilerinin sıkıntıları ve ülke gündemi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Herkesin karnının doyduğu, herkesin huzur içinde yaşadığı bir ülke için yola çıktıklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Türkiye’yi görüyorsunuz, kaç vatandaşımız hayatını kaybetti. Yine sıkıyönetimler başladı. Geriye dönüyoruz. Yine iş kavgaları başladı. Bütün vatandaşlarımız kendisine sorsun, 12 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor? 12 yıldır vatandaş iyi bir süre verdi. İktidarı verdi. Vatandaş dedi ki, 'sana oy veriyorum, huzur istiyorum, barış istiyorum, kardeşlik istiyorum'. Ancak onlar geldiler, kendi ceplerini doldurdular. Kendilerini zengin ettiler. Vatandaşa değil yandaşa hizmet ettiler” dedi.

“KÖYLÜYÜ MİLLETİN EFENDİSİ OLMAKTAN ÇIKARDILAR”

Dünyanın imrendiği Gediz Ovası'nda olduklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Her şeyi ile mükemmel bir ovadayız. Burada dünyanın en güzel üzümü üretiliyor. Hani ‘ovalarında bal var’ denir ya, orası burasıdır. Burada üretici aile boyu çalışıyor, alın teri döküyor. Elde ettiği ürünü götürüp satmak istiyor. Alan kaç liradan alıyor? 2 liradan, 2.5 liradan. Kaça mal oluyor? Bunların hepsini size tek tek anlatacağım. Milletvekillerimiz TBMM kürsülerinden üzümü anlatacak. Çekirdeksiz üzümde dünya birincisiyiz. Yaş üzümde dünya 7.’siyiz. Biz bu konuda Salihli çiftçisinin emeğini, alın terini birilerine yedirmemek gibi bir görev üstlendik. Sizin alın terinizi kimseye yedirmeyeceğiz" diye konuştu. 

Türkiye'nin çekirdeksiz üzümdeki yerini anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: 

"Size örnek veriyorum. Çekirdeksiz üzümde dünyada 1 numarayız. Tıpkı fındıkta olduğu gibi. Peki çekirdeksiz üzümü kaça mal ediyoruz? Sorduk, soruşturduk. 40 dönüm sultaniye çekirdeksiz üzüm alanı olan bir çiftçiyi düşünün. Gübre 12 bin lira, mazot 7 bin lira, ilaç 9 bin lira, sulama 4 bin lira, işçi ücretleri 2 bin lira, TARSİM için 4 bin lira, diğer masrafları saymıyoruz. 40 bin dönüm bağda üretilen ürünün maliyeti 66 bin lira. 27 ton üzüm elde ediliyor. Kiloya vuruyorsunuz, kilosu 2.5 lira. Maliyet 2.5 lira. 1 kilo sultaniye üzümünün maliyeti 2.5 lira. Diyeceksiniz ki ‘bu hesabı nasıl yaptınız, siz Ankara’da masa başında oturarak mı bu hesabı yaptınız?’ Hayır. Bu hesabı siz yaptınız. Salihli’nin köyünde bir çiftçimiz yaptı. Hesabımız doğru mu? O hesabı, 12 yıl devlette hesap uzmanlığı yapan bir kişi olarak söylüyorum. Ben de kontrol ettim. Bu hesap doğru. 2.5 lira maliyeti. Kaça alıcısı var bunun. 2- 2.5 arası. Peki diyorlar ki köylü geçinecek. Az önce bir pankart vardı. ‘Köylü milletin efendisidir’ diye. Köylüyü milletin efendisi olmaktan çıkardılar. Bunun hesabını sandıkta soracak mıyız? Ben de söz veriyorum, sizin haklarınızın sonuna kadar arkasında olacağım.”

“HER ŞEYE ZAM, ÜRÜNE GELİNCE FİYAT DÜŞÜYOR”

Salihli’ye gelirken yolda bir üzüm üreticisi tarafından kendisine fatura verildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Geçen yıl çekirdeksiz üzüm satmış, 510 kuruşa. Bu yıl 2.5 lira fiyat açıkladılar. Soruyorum, geçen yıldan bu yana neyin fiyatı ucuzladı? İşçinin mi, suyun mu, mazotun mu? Her şeye zam, ürüne gelince fiyat düşüyor. Biliyorum ayakkabı kutularında istif ediliyor o paralar. Siz hiç merak etmeyin, ben onu çok iyi biliyorum. Gübrenin fiyatını veriyorum 2002’den bu yana. 29 kuruştan, 110 kuruşa artmış. Üre 26 kuruştan, 125 kuruşa çıkmış. 5 kat artmış. İlaçlama artıyor, işçilik artıyor. Çiftçinin alacağı para düşüyor. Eskiden bir kilo üzüme 1 litre mazot alıyorduk. Şimdi iki kilo üzüme bir litre mazot alıyoruz. Sizin alın terinizi dışarıya kaça satıyorlar? 2012 yılında 225 bin ton kuru üzüm elde edilmiş. 520 milyon dolar gelir elde ediliyor. Kilo fiyatı 2 dolar 31 cent. 2013 yılında 216 bin ton kuru üzüm ihraç edilmiş, 490 milyon dolar gelir elde edilmiş, 2 dolar 26 cent kilosu. 2014 yılının ilk 7 ayında, 95 bin ton kuru üzüm ihraç edilmiş. 236 milyon dolar gelir elde edilmiş. Fiyatı kilo başı 2 dolar 42 cent. Türk lirasıyla 570 kuruş. Sizden 2-2.5 liraya alıyorlar, 570 kuruşa satıyorlar. Şimdi siz bunun hesabını sormak zorundasınız. Alın terinin karşılığını almak mı istiyorsunuz? O zaman oturacağız bunun hesabını soracağız. Ama siz Salihli’de, Manisa’da, İzmir’de her yerde sormak zorundasınız.”

“BİRAZ DA MİZAH YAPALIM”

Sözlerine, AK Parti Manisa milletvekillerinin üzüm hakkında verdikleri vaat ve sözleri hatırlatarak devam eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biraz da mizah yapalım. AKP’nin 3 milletvekili var burada. Onların da bazı sözleri var. O sözleri de aldık buraya. Üzüm konusunda neler söylemişler. AK Parti Manisa Milletvekili Muzaffer Yurttaş diyor ki, ‘Üzümün fiyatı 3 liranın altına düşerse, üzümü ben alırım’ Ben söylemiyorum. 3 liranın altına düşerse üzümü ben alırım diyor. O zaman deposunu bulun kuyruğa girin. TARİŞ’e 2 buçuğa satacağınıza, 3 liraya alıcısı var. Gelsin alsın. Yine Selçuk Özdağ, ‘Devlet tarafından üzüm üreticisine verilen destek, en az 150 kuruş olsun. Bunun için mücadele edeceğiz’ diyor. Bulun desteği versin. Hüseyin Tanrıverdi, en güzel lafı bu etmiş, ‘Üreticilerimiz son 2 yıldır ortalama 2.5 doların üzerinde satış yapmıştır.’ Var mı böyle bir şey? Yok. Şimdi gelelim çözüm yoluna. Bu işin çözüm yolu şu, lisanslı depoculuğu getireceksiniz. Uygulamasını getireceksiniz. Gerçek anlamda üreticinin hakkını vereceksiniz. Madem ki kuru üzümde bir numarayız. O zaman fiyatı biz belirleyeceğiz. Çiftçi kaybettiği an, toplumda herkes kaybeder. Birileri serbest bölgeye İran üzümü getiriyor ve yurt dışına Türk üzümü diye satıyor. O izni kim veriyor. Üstelik kalitesiz bir üzüm. Kim yapıyor bunları. Yeni teknolojiler var."

TARİŞ’i yeniden çiftçi dostu bir kuruluş haline getireceklerini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "TARİŞ size çalışacak. Fiskobirliği batırdılar, şimdi TARİŞ’i batırmaya çalışıyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Her açıdan çiftçinin durumu zor. Herkes büyük bir şüpheyle Türkiye nereye gidecek diye bakıyor.”

“ORTADOĞU BATAKLIĞINA ASKERİMİZİ GÖNDERMEYELİM”

Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler hakkında da konuşan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “50 kez bu hükümete dedik ki, ‘Dış politikanı düzelt. Düzeltmessen Orta Doğu bataklığına sürüklenirsin. Yapma etme’ dedik. Her seferinde itiraz ettiler. Bu CHP her şeye itiraz ediyor dediler. Oysa biz yönümüzü Batıya, uygarlığa çevirmişiz. Elbette Ortadoğu’ya sırtımızı dönmeyelim. Elbette orada akrabalarımız var. Ama Ortadoğu bataklığına askerimizi göndermeyelim. Asker giderse, o bataklıktan çıkamaz. Biz bunu defalarca söyledik, ama bizi dinlemediler." 

Türkiye’nin içinde bulunduğu şartları herkesin gördüğünü anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Doğu, Güneydoğu’da Atatürk‘ün heykelleri yakılıyor, Türk Bayrağı indiriliyor. Bir toplumun ortak değerleri vardır. Görüşü, inancı, kimliği ne olursa olsun, bayrağımıza bağlıyız, Atatürk’e bağlıyız. Çağdaş uygarlığa bağlıyız. Hükümete soruyoruz, 'Ne yapıyorsun sen?' Bir şey yaptığı yok. Gittin IŞİD’in eline silah verdin. Dedik ki, ‘IŞİD’e silah gönderme’ El Kaide’ye silah gönderdin. El Nusra’ya silah gönderdin. ‘Ben göndermiyorum’ dedi. TIR’lar yakalandı. Adana’da mahkeme görülüyor. Ama mahkeme haberlerini yayınlamak yasak. Hükümetin ayıpları ortaya çıkmasın diye. Şimdi bir bataktalar, bataktan çıkmaya çalışıyorlar. Tüm vatandaşlarımıza sağduyu çağrısı yapıyorum. Provokasyonlara gelmeyin. Sağduyulu olmak zorundayız. AKP ülkeyi kan gölüne çevirmek üzere. Ben bunun farkındayım. Sizde farkındasınız. Ülkeyi yönetemiyorlar. Önce hükümetin sorun olmaktan çıkması lazım. Onların tek düşündüğü şey cepleri ve yandaşları. Emin olun, ülkeyi düşünmüyorlar. Neyimiz eksik bizim. Her şeyimiz tam. Cumhuriyet Halk Partisi'ne sonuna kadar güvenin. O partiye güvenin. O parti Türkiye’nin geleceğidir. O parti uygarlıktır. O parti Türkiye’yi çağdaşlaştırmaya götürecektir. O partiye güvenin, o partinin iktidarında kardeş kavgası olmayacaktır. O partinin iktidarında atanamayan öğretmen kalmayacak, işsizlik olmayacak. Biz bunu yapmak istiyoruz. O yüzden sizin desteğinizi bekliyoruz. Değişim zamanı. Huzurun, kardeşliğin zamanı. Hep beraber güzel Türkiye’yi yeniden inşa edelim. Biz huzurlu Türkiye istiyoruz. Tarlada, fabrikada bereket olsun istiyoruz. Arzumuz hedefimiz bu.” 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız