SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Aşure Günü'nde Birlik Mesajları

A- A+ PAYLAŞ

Malatya'da düzenlenen Aşure Günü etkinliklerinde birlik ve beraberlik mesajları verildi.

Cumhuriyetçi Eğitim Merkezi (CEM) Vakfı Malatya Şubesi ve Hz. İmam Zeynel Abidin Türbesi Kültür Vakfı tarafından ortaklaşa düzenlenen 'Hızır Lokma ve Aşure Günü Etkinlikleri', Battalgazi İlçesi'ndeki Zeynel Abidin Türbesi'nde gerçekleştirildi. Etkinliklere Vali Halil İbrahim Daşöz (üstteki fotoğrafta), Battalgazi Kaymakamı Mehmet Eriş, Malatya Belediye Başkanı Cemal Akın, Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Kavuk, İl Müftüsü Bekir Gerek, İnönü Üniversitesi'nden yetkililer, bazı sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti temsilcileri ile çok sayıda davetli katıldı. Davette konuklara, lokma (etli pilav) ve aşure ikram edilirken, birlik ve beraberlik mesajları verildi.

Malatya Valisi Daşöz, toplantıda yaptığı konuşmada, "Birliğimizin ve beraberliğimizin simgesi olan insanlarla birlikteyiz. 'İncinsen de incitme' diyen insanlarla birlikteyiz. Sevgiyi ve hoşgörüyü bilen insanlarla birlikteyiz. Büyük Atatürk'ün sevgisini yüreklerinden düşürmeyen, bu ülkenin birliğini isteyen insanlarla birlikteyiz. Bundan daha büyük bir topluluk olacağını düşünmüyorum. Toplumumuzun 3 temele ihtiyacı var. Bunlar sevgi, çalışma ve ilimdir. Birbirimizi sevip sayarsak kimse birliğimizi bozamaz" dedi.

Daha sonra söz alan Belediye Başkanı Cemal Akın ise, "Abdal Musa, Hz. Hüseyin'in izinden yürümüş, bütün Müslümanlar'a örnek olmuş değerli bir kişidir. Bütün Müslümanlar'a göre Hüseyin'in sergilediği duruş, haksızlıkları önlemektir" ifadelerini kullandı.

Hz. İmam Zeynel Abidin Türbesi Kültür Vakfı Başkanı Erdoğan Ünverdi da, "İnanmazsanız cennete giremezsisiniz" diyerek söze başladı. Ünverdi, "İnanırsanız cennete girerseniz. Cennete girmenin anahtarı birbirimizi sevmekten geçiyor. Herkesten öte birbirimizi sevmek zorundayız. Karikatürlerde onu küçük düşürmek istiyorlar. Altın yere düşmeyle değerinden bir şey kaybeder mi? Sağduyulu olmak zorundayız. Provokasyona gelmeyelim. Unutmayın herkes attığı taşın altında kalır. Birileri üniter yapımızı zedelemeye çalışıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin kutsalları vardır. Bunlar bayrak ve inançlarımız. Kimse bizi denemesin" dedi.

"ALEVİLİK-SÜNNİLİK BU TOPRAĞIN ZENGİNLİĞİDİR"
CEM Vakfı Malatya Şube Başkanı Eşref Doğan ise, bazı Alevi derneklerinin AİHM'e yaptığı Alevi kimliğinin tanınması konusundaki başvuruyu değerlendirerek, "Birileri Alevilik'in bir inanç olmadığını, yaşam tarzı olduğunu söyledi. Birileri çıkıp Cem Evleri'nin cümbüş evi olduğunu söyledi. Buranın Cem Evi mi cümbüş evi mi olduğuna siz karar verin. Bir parlamenterimiz çıkıp, bazı Alevi örgütlerinin anayasal haklarının sağlanması yönünde yaptığı girişimleri Ehl-i Beyt'e yapılmış saygısızlık olarak değerlendirdi. Ben de diyorum ki, Ehli Beyt'e en büyük hakaret 680 yılında Kerbela'da yapıldı. Burada yeteri kadar kan döküldü. Daha fazlası dökülmemeli. Ehl-i Beyt emanetine yapılan en büyük haksızlık Ehli Beyt'e gönül veren insanların inanç kimliğinin tanınmamasıdır. Yasal kimliğimizin bir an önce tanınmasını istiyoruz. Cem Evleri'nin yasal statüye alınmasını istiyoruz. AB istiyor diye değil, kendi birliğimiz için yapılmalı" ifadelerini kullandı.

Etkinliklerde konuşan Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Muharrem ayının insanlık tarihi ile başlayan bir ay olduğunu belirtirken, Malatya İl Müftüsü Bekir Gerek ise, "Aramızda ne fark var? Alevilik-Sünnilik bu toprağın zenginliğidir. Aramızda yüzyıllardır oluşan bir sevgi, saygı ve dostluk bağı var. Bu dostluğu ve kardeşliği yıkmaya kimsenin gücü yetmeyecektir" diye konuştu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız