SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Atatürk'ün Malatya'ya Geliş Yıldönümü

A- A+ PAYLAŞ

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, büyük asker ve devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk'ün 13 Şubat 1931'de Malatya'ya yaptığı ziyaretin 76. yıldönümü dolayısıyla Salı günü kentte kutlama töreni yapılacak. Bu arada, Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Ali Ekber Tunçdemir de, yıldönümü dolayısıyla bir açıklama yaptı.

KUTLAMA TÖRENİ..
Atatürk'ün Malatya'ya geliş yıldönümü dolayısıyla 13 Şubat Salı günü yapılacak törenlerin programı ile ilgili Valilikten yapılan açıklama şöyle:

"..Atatürk'ün Malatya'ya ilk gelişinin 76.yıldönümü 13 Şubat 2007 Salı günü yapılacak törenle kutlanacaktır.

1.13 Şubat 2007 Salı günü saat 08.00' dan itibaren resmi ve özel kuruluşlarla şehrin ana caddeleri bayraklarla donatılacak, Anıtlar, Hükümet Konağı, Atatürk Evi, Gazi İlköğretim Okulu, Kültür Sitesi, DDY Gar ve Fabrikalar gece ışıklandırılacaktır.

2.Törene resmi daire ve kuruluşların amirleri, Garnizon Komutanlığı (Takdirlerine maruz), İnönü Üniversitesi ve özel kuruluşların temsilcileri ile bayrak ve flama eşliğinde öğrenciler ve sayın halkımız katılacaktır.

3.Törene katılacak bayrak ve flamalı öğrenci grupları saat 09.45 'de Atatürk Anıtı önünde yerlerini alacaklardır.

4.Kutlama töreni aşağıdaki sıraya göre yapılacaktır.

A-ÇELENK SUNMA TÖRENİ:
1. 13 Şubat 2007 Salı günü saat 10.00'da Atatürk Anıtına çelenk sunma töreni yapılacaktır.

2. Atatürk Anıtına çelenkler Valilik, Garnizon Komutanlığı ve Belediye Başkanlığı' tarafından sunulacaktır.

3. Çelenklerin sunulmasından sonra tören sunucusunun daveti üzerine 1 dakikalık saygı duruşu yapılacaktır.
Saygı duruşuna müteakip askeri bando eşliğinde öğrenciler ve törende hazır bulunanlar tarafından İstiklal Marşı söylenecek bu esnada şanlı bayrağımız göndere çekilecektir.

4. Anıt şeref defteri Belediye Başkanı Av.H. Cemal AKIN tarafından yazılacaktır.

5. Çelenk sunma törenini müteakip Atatürk evininin gezilmesi.

PANEL
13 Şubat 2007 Saat 13.30'da Belediye Konferans Salonu'nda "Atatürk'ün Dış Politikası ve Ortadoğu" konulu panel. Konuşmacılar: İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden Doç.Dr. Mehmet Karagöz, Doç. Dr. Sabri Duman, Sosyoloji Bölümünden Yrd.Doç.Dr. Taner Tatar."

ADD'NİN AÇIKLAMASI..
Öte yandan, Atatürkçü Düşünce Derneği Şube Başkanı Tunçdemir de, Atatürk'ün Malatya'ya geliş yıldönümü dolayısıyla bir açıklama yaptı.

Tunçdemir'in açıklaması şöyle:

"13 Şubat tarihi Atatürk’ün Cumhurbaşkanı sıfatı ile Malatya’ya ilk geldiği gün olarak, Malatyalıların takvimindeki önemli günlerin arasına girmiştir.

Atatürk 13 şubat 1931 günü Adana’dan trenle Malatya’ya gelmiş. Malatyalılar tarafından büyük coşku ile karşılanmıştır.

14 Şubat 1931 günü şehri gezen ve şehirle ilgili araştırma ve tespitlerde bulunan Atatürk, ilgililere gereken istek ve emirleri bildirdikten sonra halk, köylü ve esnaf kuruluşu temsilcileri ile görüşmeler yapmış, destek vaadiyle onları kooperatifçiliğe teşvik etmiştir.Okulların durumunu,öğrenci sayılarını öğrenerek ilgililere gerekli direktifleri vermiştir.

Anadolu’nun ulaşılması güç şehirlerden biri de Malatya’yaydı .Yapılan planlama ile Malatya iki yönden demiryolu şebekesi ile bağlanacaktı.Çok kısa sürede planlanan ve azim ve karlılıkla yürütülen çalışma sonucunda Malatya demiryolu tamamlanmış 1931 yılında trafiğe açılmıştı.

Atatürk’ün Malatya’ya demiryolu ile gelişi ve demiryolları ile ilgili nutkunu da Malatya’da hazırlaması ve vermesi acısından da ilimize olan ziyareti önemlidir.

O’nun Yurt gezilerinde “Muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkmak” hedefi mesajını vermesi ise çağın akışına yön verme düşüncesinin bir göstergesidir.

Yalnızca önemli anma günlerin de değil, düşünce ufkumuzda, Atatürk’ün mücadele azmi, bizlere yüklediği sorumluluklar ve gösterdiği hedefler tekrar, tekrar konuşulmalıdır. Ülkemizin en zor anında bile düşünüp ortaya koyduğu milli hedef ve stratejilerin hatırlanması, bu tür çabaların anlam ve değerinin çok iyi bilinmesi, büyük Atatürk’ün ebedi istirahatgâhında huzur içinde yatması bakımından da önemlidir.

Atatürk’ün Malatya’ya gelişinin 76.yıldönümünde ; On yılda demir ağlarla örülen ülkemizde, demiryollarına gereken önem verilmediği iyileştirme, geliştirme çalışmaları yapılmadığı gibi giderek durumu kötüleştirilmiştir.

Ulusal çıkarlarımız ön planda tutan , ekonomi politikaları ve Atatürkçü düşün sisteminden, verilen ödünler yanında, İMF, AB, ABD güdümlü politikalar ve uygulamaları sonucunda; Köylü üretimden vazgeçer hale getirilmiş.Sütünü,yumurtasını, meyve ve sebze ihtiyaçlarını şehirden pazardan karşılar durumuna, ne hayvan besleyecek ne de ekip biçemeyecek durumda getirilerek yoksulluğun kıskacına atılmıştır.Atatürk’ün belirttiği “Köylü milletin efendisidir” deyişi yerini başka söylemlere bırakmıştır.Birtakım yasalar çıkartılarak daha önce iç üretimle karşılanan ihtiyaçlarımızı artık dışarıdan karşılar duruma getirildik.

24 Ocak 1980’de alınan ekonomik kararlar ile başlayan süreç, giderek tüm ülke pazarlarına egemen olmaya başlamış, direnmeye çalışan üreticiler, esnaf ve sanayi kuruluşları giderek direnemez hale getirilmiştir..Kepenkler kapatılmakta.Kapanan her kepenk, durdurulan her üretim pazarı terk etmektedir.Yabancılara ve yerli işbirlikçilerine yeni pazarlar açılmaktadır..

Özleştirilmeler sonucu ilimizdeki EBK ve Sümerbank elden çıkartılmış.Tekel Fabrikası ve Şeker fabrikası da çıkartılmaya çalışılmakta. Aşımıza ve ekmeğimize göz koyulduğu için İlimizin en büyük iş kapısı olan fabrikaların kapatılması ve işlevsiz hale getirilmesi sonucunda ilimizdeki işsizlik sayısında artış ve ekonomik girdilerdeki düşüşler ilerideki olumsuz sonuçları daha çok hissedilecektir."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız