SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Ateş Et Yoksa Ben Sana Sıkarım!."

0
Güncellendi - 2017-01-05 03:05:28
A- A+ PAYLAŞ

  • Karargahtaki tetikçiler.. 'Halka ateş açın' emri.. Duvardan 'Tüyen' Albay!. Kandırılan er ve erbaşlar.. 

FETÖ/ PDY örgütü üyesi askerlerin 15 Temmuz gecesi başlatılan Darbe Girişimi sırasında 2. Ordu Karargahı'nda yaşananlar, ölüm ve yaralamayla sonuçlanan olaylara ilişkin çok çarpıcı detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor. Cumhuriyet Başsavcısı Ergül Yılmaz ve Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Badem tarafından hazırlanan, 28'i tutuklu 76 sanıklı davanın iddianamesinde, yaşanan olaylar ve darbecilerden öldürülen Binbaşı Fatih Kılıç ile yaralanan Yüzbaşı Kemal Keskin'in (üstteki fotoğrafta) darbe sırasında bizzat halka ve darbe karşıtı güvenlik güçlerini hedef alan silah kullanma ve kullandırma olaylarında başı çektikleri anlatılıyor.

ÖLEN BİNBAŞI ASKERİ VURMAYA KALKIŞMIŞ..

6’sı general 33 subay, 4 astsubay, 2 Uzman Çavuş ile 37 er ve erbaşın (er- onbaşı) yeraldığı iddianamede, tutuksuz yargılanan er ve erbaşların darbe girişimi sırasında silah kullananlar oldukları, özellikle bu iki subay ve Üsteğmen Hüseyin Çakıcı'nın "halka ve darbe karşıtı güvenlik güçlerine ateş açılması" talimatını yerine getirdikleri belirtiliyor. Bu askerlerden, Emre Uçar, öldürülen darbeci Binbaşı Fatih Kılıç'ın, polislere ateş etmesini istediğini, kendisinin abisinin polis olması nedeniyle ateş edemeyeceğini söyleyince, binbaşının ayağının önüne ateş ederek, "Ateş et yoksa ben sana sıkarım" diye tehdit ettiğini anlattı. Binbaşı Fatih Kılıç ve halen tutuklu olan Yüzbaşı Kemal Keskin'in, darbe karşıtlarına karşı koymaları için, "karargaha bombalı araçla baskın yapılacağı, teröristlerce 2.Ordu Komutanı'nın kaçırılacağı, bu nedenle kim olursa olsun içeri girmeye çalışanların vurulması" emrini verdikleri de iddianamede yeraldı. İddianamede ayrıca, Yüzbaşı Kemal Keskin'in, darbe girişimi gecesi 2. Ordu Karargahı'na girmek isteyen Vali Mustafa Toprak'a karşı koyup tehdit eden kişi de olduğu belirtildi.

Darbe girişimi sırasında yaralı olarak ele geçirilen, hastanedeki tedavisinin ardından tutuklanan Yüzbaşı Kemal Keskin'in, verdiği ifadede, 2. Ordu Komutanı ve Kurmay Başkanının kendileriyle birlikte hareket ettiğini ve ayrıca darbenin 1980'deki gibi 2 saatte bitirileceğini düşündüğünü söylediği bildirildi.

İDDİANAMEDEN..

İddianamede; telefonunda FETÖ/PDY mensuplarının gizli haberleşme sistemi programı olan ByLock'ta bulunan Albay Bahadır Erdemli'nin, rütbesine rağmen bazı generallere talimat verdiği ve bu yönüyle Malatya'daki darbe girişiminin en önündeki isimlerden biri olduğuna ilişkin anlatımlar yeralırken, 2.Ordu'daki darbe girişimi, darbe karşıtlarına içerden direnme konusunda öldürülen Binbaşı Fatih Kılıç, yaralı ele geçen Yüzbaşı Kemal Keskin ile Üsteğmen Hüseyin Çakıcı'yla birlikte öne çıktığı gözlendi.

Söz konusu şahısların rollerine ve darbe girişimine katılan bazı askerlerin bu kişiler hakkındaki ifadelerine ilişkin olarak iddianamede yeralan bilgiler özetle şöyle:

ALBAY BAHADIR ERDEMLİ: Şüpheli Bahadır Erdemli'nin 15/07/2016 tarihinde Malatya 2. Ordu Komutanlığı Plan Hareket Şube Müdürü olarak Albay rütbesi ile görev yaptığı, suç tarihinde Yurtta Sulh Konseyi tarafından ilan edilen mesaj emrini yerine getirmek üzere şüphelilerden olan Yüzbaşı Kemal Keskin ve Kurmay Binbaşı Fatih Kılıç'ı haberdar ettiği ve onların karargaha gelmesini sağladığı.. Yurtta Sulh Konseyi tarafından yayınlanan Darbeye Teşebbüs Mesajının gelmesinden önce darbe teşebbüsü yapılacağından haberinin olduğu, bu doğrultuda darbeye teşebbüs eden diğer şüpheliler ile birlikte hazırlıkları gerçekleştirdiği, darbeye teşebbüse katılan askerlere emir talimat verdiği, darbede görev alacak kişileri nizamiye, Ani Müdahale Mangası ve diğer yerlerde görevlendirdiği, kendisi Albay rütbesinde olmasına rağmen Tuğgeneral rütbesinde olan üstü konumunda bulunan Mustafa Serdar Sevgili ve Zeki Karataş'a emir ve talimatlar verdiği, Ordu Komutanına; makamında darbenin başına geçmesini teklif ettiği, karargah içerisinde silahlı olarak dolaştığı, çatışma esnasında polislere karşı silah kullandığı, Binbaşı Fatih Kılıç'ın karargah içerisinde ölü olarak ele geçirilmesi sürecinde cesedini Hareket Başkanlığı katına sürükleyerek götürdüğü, kan izlerini temizlediği, istihkam ve MEBS Alay Komutanlıklarına telefon açarak emirler verdiği, Kara Havacılık Alay Komutanı Hakan Keleş'i arayarak İKU (İnsanlı Keşif Uçağı) hazırlanmasını talep ettiği, karargah ve nizamiye kısmından Emniyet Kuvvetlerine ateş ettiği ve şüphelinin darbe teşebbüsünde aktif rol aldığı, alınan savunmasında da kendisinin Yurtta Sulh Konseyi tarafından verilen emirleri yerine getirdiğini kabul ettiği, şüphelinin Bylock programını kullandığı,

YÜZBAŞI KEMAL KESKİN: Şüpheli Kemal Keskin'in 2. Ordu Komutanlığında Hareket Plan Subayı olarak Yüzbaşı rütbesi ile görev yaptığı, 15/07/2016 darbeye teşebbüs olayının yaşandığı saatlerde karargahta bulunduğu, saat 22,00 sıralarında çatışmada ölen Binbaşı Fatih Kılınç'ın şüpheli Kemal Keskin'e,ordunun Ülke yönetimine el koyduğunu bildirerek, 2. Ordu Nizamiyelerinin giriş ve çıkış kontrolünü sağlayıp, bu nizamiyelerden giriş çıkışın olmamasını sağlaması, aksi halde vurabileceği emrini verdiği ve şüphelinin de nizamiye bölgesine giderek şüpheli Hüseyin Çakıcı ve diğer nöbetçi askerleri çağırdığı, oradaki nöbetçi ve görevli askerlere ordunun yönetime el koyduğunu bildirip, emirlerine göre hareket edilmesini söylediği ve diğer kapılara da görevlendirmeler yaptığı saat 22:00 - 23:00 saatleri arasında koğuşlar bölgesinden askerler getirerek nizamiye bölgesinde mevzi aldırdığı ve akabinde de 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'nin karargaha girmek üzere olduğunu Kemal Keskin'e bildirmeleri üzerine içeriye almalarını talimatını verdiği, 2. Ordu Komutanı ve yanındakilerin Nizamiyeden içeri girdikleri, sonrasında gerekli tertibatı alarak içeriye kimsenin girmemesini temin ettiği, Malatya Valisinin ve yanındaki İl Emniyet Müdürü ile görevlilerin nizamiyeye geldikleri, İl Valisinin nizamiyenin dışında durarak şüpheli Kemal Keskin'e seslenip, içeride olumsuz durumlar olduğunu, bu durumu kendisinin de görmek istediğini söylediği, ancak şüpheli Kemal Keskin'in, Malatya Valisine bunun mümkün olmayacağını içeriye alamayacağını, nizamiye bölgesini terk etmeleri gerektiğini söylediği, akabinde Malatya Valisinin buradan ayrıldığı, Malatya Valisinin uzaklaşmasının ardından Jandarmaya ait üç adet kobra aracının nizamiye önüne gelmesi üzerine şüphelinin kobra araçlarının bulunduğu yeri terk etmesini istediği ve akabinde askerlere emir vererek, kendisi de bizzat ateş etmek suretiyle bu araçların tekerlerini patlattığı, çatışma başlaması üzerine de nizamiye bölgesinde mevzi alarak beklediği, Emniyet Kuvvetlerinin "teslim olun" çağrılarına ateşle karşılık verdiği,daha sonra şüpheli Kemal Keskin'in garajlar bölgesini arayarak iki servis aracı getirtip, nizamiye bölgesini kapattığı, bu arada zaman zaman çatışmaların olduğu, Kemal Keskin'in talimat vererek koğuşlar bölgesinden silahlı askerler getirterek nizamiye kapılarında mevzi aldırdığı ve bu hareketliliğin sabah saatlerine kadar devam ettiği, bu çatışmalar sırasında şüphelinin mevzi değiştirirken karnından yaralandığı, ancak yaralanmasına rağmen, tedavisini bir süre yaptırmadığı ve bu bölgede kaldığı, bir müddet sonra geri çekildiği ve buraya gelen ambulans ile yarasını tedavi ettirdiği, daha sonra da askerlere karargah bina bölgesine çekilme emri verdiği, yaralı askerlerin revire gittiği, kendisinin de karargah bölgesine geçtiği, burada diğer şüpheliler ile durumu değerlendirdikleri ve teslim olmaya karar verdikleri ve akabinde kışla içerisine gelen Emniyet Kuvvetlerine teslim oldukları anlaşılmıştır. Şüpheli alınan beyanında; Kendisine bütün emir ve talimatları ölen Binbaşı Fatih Kılıç'ın verdiğini, 2. Ordu Komutanı Adem Huduti ve Kurmay Başkanı Avni Angun'un kendileri ile birlikte hareket ettiğini, kendilerine aksi bir bilginin gelmediğini, 1980 darbesi gibi her şeyin iki saat içerisinde biteceğini düşündüğünü ifade etmiştir.

Şüpheli Kemal Keskin'in darbeye teşebbüs eden diğer şüpheliler Mustafa Serdar Sevgili, Zeki Karataş ve Bahadır Erdemli başta olmak üzere diğer şüpheliler ile birlikte hareket ettiği, ilk saatlerden itibaren darbe teşebbüsünden haberinin olduğu ve hazırlıklar yaptığı, nöbetçi subay, astsubay ve erlere emir ve talimatlar vererek nizamiye bölgelerini kontrol altına aldığı, diğer şüpheli Hüseyin Çakıcı vasıtası ile koğuşlar bölgesinden askerleri silahlandırarak toplattırdığı ve nizamiye bölgesinde mevzi aldırarak ateş emri verdiği, Malatya Valisi, Emniyet ve Jandarma güçleri ile etrafında toplanan vatandaşa silah doğrultup, araçlara ve halka ateş ettiği, emir komuta ettiği askerlere yanlış yönlendirmeler yaparak halkın üzerine ateş etmelerini sağladığı, zırhlı araçlara ateş edip, lastiklerini patlatarak zarar verdiği, aktif olarak darbe teşebbüsüne katıldığı,

ÜSTEĞMEN HÜSEYİN ÇAKICI: Şüpheli Hüseyin Çakıcı'nın 2. Ordu Komutanlığı Karargah Destek Grubu Emniyet ve Muhafız Bölüğü Uçak Savar Takım Komutanı olarak ile Piyade Üsteğmen rütbesi ile görev yaptığı, 15/07/2016 tarihinde İnönü Kışlasında Kışla Nöbetçi Amiri olarak görev yaptığı, Saat 20:30 sıralarında 2. Nizamiye bölgesinde Yüzbaşı Kemal Keskin'in şüpheli Hüseyin Çakıcı'yı yanına çağırarak; Silahlı Kuvvetlerin an itibariyle ülke yönetimine el koyduğunu ve kendisinin burayı korumakla görevlendirildiğini, kışla nöbetinin bittiğini, kışlada bulunan bütün nöbetçi heyetin kendi emirleri doğrultusunda hareket edeceğini, bir deste plastik kelepçe vererek lazım olabileceğini söylediği, daha sonra Yüzbaşı Kemal Keskin'in şüpheli Hüseyin Çakıcı'ya talimat vererek Nöbetçi Astsubaylarını silahlarıyla ve mühimmatlarıyla çağırmasını istediği, bunun üzerine şüpheli Hüseyin Çakıcı'nın telefonla Nöbetçi Astsubayları arayarak 2 Nolu nizamiyeye gelmelerini söylediği... Bu gelişmeler yaşandığı sırada Nizamiye dışında vatandaşın toplandığı ve Nizamiye önüne Jandarmaya ait zırhlı araçların gelmesi üzerine Yüzbaşı Kemal Keskin'in Nizamiyede bulunan askerlere "ne olursa olsun ordu komutanımızı ve diğer komutanlarımızı teslim etmeyeceğiz" şeklinde söylemlerde bulunduğu, zırhlı araçlardan Nizamiyedeki askerlerin teslim olması konusunda çağrı yapılmasına karşın Yüzbaşı Kemal Keskin'in "ordu komutanımızı teslim etmeyeceğiz hazır mısınız" dediği, Hüseyin Çakıcı ve askerlerin bu soruya "evet" şeklinde cevap verdiği, Kemal Keskin'in zırhlı araçlara ateş etmesi sonrasında Hüseyin Çakıcı ve askerlerin de aynı şekilde zırhlı araçlara ateş ettiği, Kemal Keskin'in daha fazla asker getirmesini istemesi üzerine, Hüseyin Çakıcı'nın koğuşlar bölgesine giderek askerlere silah alıp, 2 Nolu nizamiyeye gelmelerini söylediği, getirdiği askerleri nizamiye bölgesinde mevzilendirdiği, Hüseyin Çakıcı'nın Ulaştırma Garajını arayarak Yüzbaşı Kemal Keskin'i buradaki görevli ile görüştürdüğü ve büyük araç istettiği, gelen iki otobüsü nizamiye bölgesinde yolu kapatacak şekilde koydurttuğu, askerleri yolun sağ ve soluna yerleştirdiği, Yüzbaşı Kemal Keskin'in çatışma sırasında yaralanması üzerine zırhlı araçlara G3 piyade tüfeği ile ateş ettiği, olaya tepki gösteren vatandaşların içeriye girmeye çalıştığı haberinin gelmesi ile birlikte halkın olduğu bölgeye doğru 5 - 6 kez ateş ettiği, yaralanan Kemal Keskin'in tedavi olmasından sonra Hüseyin Çakıcı'yı çağırarak, bir grup asker alıp helikopter pistine gitmesini istediği, Hüseyin Çakıcı'nın altı asker alıp helikopter pistine giderek mevzi aldığı, bir müddet sonra da buradan ayrılmaları gerektiğinin söylenmesi üzerine 2 Nolu nizamiyeye doğru gittiği, nizamiye önüne Belediye'ye ait iş makinelerinin yerleşmiş olduğunu ve girişlerin kontrol altına alındığını görmesi üzerine polisle görüşerek yaralıların tedavi amaçlı hastaneye sevklerini sağladığı, 16/07/2016 tarihinde Saat 10:30 sıralarında Emniyet Kuvvetlerine teslim olduğu,

ASTSUBAY İSMAİL ONUR ŞENCAN: Şüpheli İsmail Onur Şencan'ın 2. Ordu Komutanlığında Üstçavuş olarak görev yaptığı, 15/07/2016 tarihinde 2. Ordu Komutanlığı 2. Nizamiye bölgesinde sabah saat 09:00 sıralarında almış olduğu nöbeti saat 20:00 sıralarına kadar devam ettirdiği, bu sırada Yüzbaşı Kemal Keskin'in 2 Nolu Nizamiyeye gelerek Nöbetçi Uzman Çavuşu çağırmasını istediği, şüpheli İsmail Onur Şencan'ın da diğer şüpheli Üsteğmen Hüseyin Çakıcı ve Nöbetçi Uzman Çavuşu çağırdığı, Kemal Keskin'in gelen kişilere "silahlı kuvvetler olarak yönetime el koyduk, şu saat itibari ile buranın emniyeti ve emir komutası bende" şeklinde beyanda bulunduğu, 2. Nizamiye bölgesinde saat 23:00 sıralarına kadar şüpheli İsmail Onur Şencan'ın da aralarında bulunduğu askerlerin Yüzbaşı Kemal Keskin'in emir ve komutasına girerek talimatlarını yerine getirdiği..  şüphelinin bir müddet nizamiye bölgesinde kaldığı ve nizamiye bölgesinden dışarıya doğru ateş açılması neticesinde, şüphelinin bu bölgeden uzaklaşarak ulaştırma bölgesine doğru gittiği, üzerinde bulunan G3 Piyade tüfeği ve iki adet dolu şarjörünü bir odaya bırakarak sivil elbiselerini giyip, İnönü Kışlası'ndan kaçıp ikametine gittiği, daha sonra da kendiliğinden Emniyet Müdürlüğüne giderek ifade verdiği,

UZMAN ÇAVUŞ YUNUS BELEN: Şüpheli Yunus Belen'in 2. Ordu Komutanlığı Karargah Destek Grup Komutanlığında Piyade Uzman Çavuş olarak görev yaptığı, 15/07/2016 tarihinde saat 09:00'da Ani Müdahale Mangası (AMM) Nöbetçi Astsubaylığı görevini devraldığı, bu nöbetin saat 21:00'a kadar devam ettiği, saat 21:00 sıralarında, 2 Nolu Nizamiyedeki Yüzbaşı Kemal Keskin'in kendisini çağırdığının söylenmesi üzerine Kemal Keskin'in yanına gittiği, Kemal Keskin'in şüpheli Yunus Belen'e "AMM'deki askerleri silahlı olarak buraya getir" diye emir verdiği,şüphelinin geri dönerek üç askeri alarak Kemal Keskin'in yanına getirdiği ve Kemal Keskin'in şüpheli Yunus Belen ve yanındaki askerlere "Ordu yönetime el koydu, hiç kimse içeri girmeyecek, dışarı çıkmayacak" şeklinde talimat vererek herkesi mevzilere yerleştirdiği.. şüpheli Yunus Belen'in 1 Nolu Nizamiyede bulunduğu sırada saat 22:00 - 23:00 saatleri arasında ayrı ayrı zamanda ve araçlarla 2. Ordu Komutanı Adem Huduti, Kurmay Başkanı Tuğgeneral Avni Angun, Tuğgeneral Zeki Karataş, Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili'nin geçiş yaptıkları, Nizamiye dışında da halkın toplanmaya başladığı, şüpheli ve askerlerin saat 23:30 sıralarında cep telefonundan ordunun yönetime el koyduğu şeklinde haberler okudukları, şüpheli Yunus Belen'in bu arada Nizamiye alanında gezerek devriye yaptıkları sırada Kemal Keskin'in 2 Nolu Nizamiyeye asker takviyesi istediği, ancak 1 Nolu Nizamiyede bulunan Nöbetçi Kışla Amiri ali Haydar Torun'un, Astsubay Ahmet Sevincek'i koğuşa askerlerin yanına göndererek askerleri muhafaza altına almasını, Kemal Keskin'in yanına gitmelerine engel olması için gönderdiği ve akabinde de Albay Bahadır Erdemli'nin şüpheli Yunus Belen'in bulunduğu nizamiyeye gelerek "kahraman Uzman çavuşum adın ne, görevin ne, nerelisin?" gibi sorular sorduğu ve bir müddet görüştükleri, bu arada da Bahadır Erdemli'nin Ahmet Üçbudak ile görüşme yaptığı, bu görüşmeden sonra da Bahadır Erdemli'nin Yunus Belen'e "4 Tane ZPT (Zırhlı Personel Taşıyıcısı) gelecek, onları gelince kapıyı hemen açıp içeri alacağız" talimatı verdiği ve beklemeye başladıkları,

ER ABDİ YILDIZ: Şüpheli Abdi Yılldız'ın 2. Ordu Komutanlığında Er olarak görev yaptığı, 16/07/2016 tarihinde koğuşta uyuduğu sırada Sabah 05:30'da tekrar askerlerin kendisini uyandırdığı, askeri elbiselerini giyerek başka bir koğuşa geçtiği, bu koğuşa Üsteğmen Hüseyin Çakıcı'nın gelerek silah ve hücum yeleklerini almalarını söylediğini, kendisinin de hücum yeleğini alarak yukarı çıkıp, darbe teşebbüsü sırasında ölen şüpheli Binbaşı Fatih Kılıç'ın yanına gittikleri, Binbaşı Fatih Kılıç'ın şüpheli Abdi Yıldız'ın da içerisinde bulunduğu askerleri 2 nolu nizamiyenin sağ tarafına aldığı ve askerlere "içeri girmek isteyen kim olursa olsun onları vurun, gelecek olanlar bizim komutanımızı almak için gelen teröristlerdir, Genel Kurmay Başkanını rehin aldılar, şimdi de 2. Ordu Komutanı'nı rehin almaya geliyorlar" dediği, şüpheli Abdi Yıldız'ın da içerisinde bulunduğu bir grup askerin Nizamiye girişinde mevzi aldıkları, grubun başında da şüphelilerden Yüzbaşı Kemal Keskin'in bulunduğu, Jandarma tarafından yapılan anonslarla Türkiye'de darbeye teşebbüs edildiğini, İnönü Kışlasında da darbecilerin olduğunu, bunların kanunsuz emirlerine uyulmaması gerektiği, bu sebeple direnç gösterilmemesi ve ateş edilmemesi, teslim olunması söylenmesine rağmen, Kemal Keskin'in askerlere "ateş edin" emri vermesi üzerine bu ikazlara uymayarak şüpheli Abdi Yıldız'ın kendisine ait G3 marka 530564 seri nolu silahı ile havaya 1 el ateş ettiği, çatışma sırasında da kolundan yaralandığı, bunun üzerine mevziden geriye çekildiği ve daha sonra yanındakiler ile birlikte 1 Nolu nizamiyeden polislere teslim olduğu anlaşılmıştır.

ER ALİ GÖKTAŞ: Şüpheli Ali Göktaş'ın Malatya 2. Ordu Komutanlığında Onbaşı olarak görev yaptığı, şüphelinin 15/07/2016 tarihinde koğuşta bulunduğu sırada bir askerin gelerek kendisinin de bulunduğu bir grup askeri muhafaza koğuşuna götürdüğü, burada "herkes silahlansın" talimatı üzerine silahlığa gittikleri ve şüpheli Ali Göktaş'ın üzerine zimmetli 518470 seri numaralı G3 piyade tüfeğini aldığı ve Nizamiye bölgesine gittiği, burada Kemal Keskin'in "nizamiyeden polis jandarma veya sivil vatandaş girer ise vurun" diye söylediği,nizamiye bölgesinde bulunan ve darbeye karşı tedbir almış olan Jandarma tarafından söz konusu eylemin yasa dışı olduğu Türkiye Cumhuriyetine karşı bir darbe teşebbüsü olduğu, bu nedenle direnç gösterilmemesi ve ateş edilmemesi ikazı anons edilerek bildirilmesine rağmen, şüphelinin Nizamiye önüne gelen Jandarma zırhlı araçlarının tekerleklerine bir el ateş ettiği,

ONBAŞI EMRE UÇAR: Şüpheli Emre Uçar'ın Malatya 2. Ordu Komutanlığında Onbaşı olarak görev yaptığı,16/07/2016 tarihinde saat 03:00 - 04:00 sıralarında koğuşta bulunduğu sırada, koğuşa gelen bir askerin Yüzbaşı Kemal Keskin'in emir verdiğini, silahların alınıp aşağıya inilmesini söylemesi üzerine şüpheli şüpheli Emre Uçar'ın silahlıktan silahını aldığı, Nizamiye bölgesine gittiği, şüpheli ölen Fatih Kılıç'ın, Emre Uçar'ın da içerisinde bulunduğu asker grubunu 2 Nolu Nizamiye girişine yerleştirdiği ve "içeriye polis, jandarma, sivil kim girmeye çalışırsa vuracaksınız" şeklinde emir verdiği, ancak şüpheli Emre Uçar'ın kendi beyanına göre "ağabeyim polis olduğundan dolayı ben polise ateş edemem" demesi üzerine Fatih Kılıç'ın da "ateş et, yoksa ben sana sıkarım" diyerek ayak dibine doğru ateş ettiği, bunun üzerine çatışmalar devam ederken şüpheli Emre Uçar'ın iki el ateş ettiği, daha sonra da diğer şüpheliler ile birlikte emniyet görevlilerine teslim olduğu,

ER ERSİN KIRLI: Şüpheli Ersin Kırlı'nın Malatya 2. Ordu Komutanlığında Er olarak görev yaptığı, 16/07/2016 tarihinde saat 03:00 - 04:00 sıralarında koğuşta bulunduğu sırada Üsteğmen Hüseyin Çakıcı'nın koğuşa gelerek Ersin Kırlı'nın da aralarında bulunduğu askerleri uyandırdığı ve onlara silahları ve hücum yeleklerini almalarını söylediği, şüpheli Ersin Kırlı'nın da diğer askerlerle birlikte silahlıktan silah ve mühimmat alıp, Ani Müdahale Mangasına gittikleri, darbe teşebbüsü sırasında ölen Fatih Kılıç'ın talimatı ile mevzi aldıkları nizamiye bölgesinde bulunan ve darbeye karşı tedbir almış olan Jandarma tarafından söz konusu eylemin yasa dışı olduğu Türkiye Cumhuriyetine karşı bir darbe teşebbüsü olduğu, bu nedenle direnç gösterilmemesi ve ateş edilmemesi ikazı anons edilerek bildirilmesine rağmen, Fatih Kılıç'ın "2. Ordu Komutanlığını elimizden alacaklar, dışarıdan sivil, polis, asker kim gelirse gelsin ateş edin" şeklinde talimat vermesi üzerine şüpheli Ersin Kırlı'nın ikikez ateş ettiği, akabinde de şüpheli Ersin Kırlı'nın diğer askerlerle birlikte emniyet görevlilerine teslim olduğu,

ER HASAN GÜNGÖR: Şüpheli Hasan Güngör'ün 2. Ordu Komutanlığında Er olarak görev yaptığı, 15/07/2016 tarihinde 22:00 sıralarında nöbetten gelen askerlerin silahlarını teslim almak amacıyla silahlıkta bulunduğu sırada iki rütbeli komutanın gelerek iki tane tüfek alıp çıktığı, yaklaşık beş dakika sonra Tunahan Akyol'un gelerek Hüseyin Çakıcı'nın tüfek istediğini söylediği, kendisinin de imza karşılığı bir tüfek verdiği ve silahlığı kilitleyerek çıkmak üzere iken Bülent Kuzucu'nun silahlığa gelerek silahlıktaki silahları sayıp, şüpheliye kimseyi silahlığa bırakmaması ve silah vermemesi emrini vererek gittiği, şüphelinin de silahlığı kilitleyerek çıktığı, silah seslerinin gelmesi üzerine koğuşa gittiği, tekrar dışarıya çıktığında Hüseyin Çakıcı'nın şüpheliye "git koğuşu kaldır, hepsine de silahlarını ver" emrini verdiği, ancak şüphelinin bu emri yerine getirmediği, bir süre sonra Hüseyin Çakıcı'nın şüphelinin askerleri çağırmadığını görünce kendisinin koğuşa giderek askerleri çağırdığı, bu sırada şüpheliyi gören Kemal Keskin'in "sen vatan haini misin, silahlığı açmıyorsun, sen kim oluyorsun, git silahlığı aç, herkes alsın" diyerek bağırdığı, Fatih Kılıç ile görüşen erlerin şüphelinin yanına gelerek bomba yüklü aracın 2. Orduya girmeye çalışacağını bu nedenle silahlığın açılması gerektiğini belirtmeleri üzerine şüphelinin silahlığı açtığı, bu sırada Hüseyin Çakıcı'nın şüpheliye silahını almasını söylediği, şüphelinin üzerine zimmetli 525214 seri numaralı piyade tüfeğini alarak Ani Müdahale Mangasına gittiği ve bir grup askerin siper aldığını görünce kendisinin de askerlerin yanına giderek siper aldığı, burada Kemal Keskin'in "kaçarsanız eğer ben sizi vururum", Fatih Kılıç'ın ise "kimse yerinden çıkmasın, bomba yüklü araç gelecek" şeklinde emirler verdiği, bunun üzerine şüphelinin havaya iki üç el ateş ettiği, saat 10:30 sıralarında tankın içeriye girmeye çalıştığı, ancak giremediği, tankın içerisinden çıkan askerlerin koşarak şüphelinin de aralarında bulunduğu askerlerin yanına doğru geldikleri sırada "size desteğe geldik, bize sıkmayın" şeklinde bağırdıkları, ancak bu sırada bu kişilere de ateş açıldığı için bir askerin bacağından yaralandığı, bu sırada şüphelinin yanında bulunan asker grubunun içeriye kaçması nedeniyle şüphelinin de aralarında bulunduğu dört askerin bulunduğu, Fatih Kılıç'ın şüpheli ile birlikte diğer erleri de alarak C Kapısına götürdüğü, üst kata cam kenarına bırakarak dışarıdan gelen polislere ateş etme emri verdiği, bu sırada Zeki Karataş'ın geldiği ve Fatih Kılıç ile birlikte oradan ayrıldıkları, bunun üzerine şüpheli ve yanındaki erlerin dışarıya çıktıkları, santral bölümüne giderek silahlarını bırakıp beklemeye başladıkları, daha sonra şüphelinin de aralarında bulunduğu askerlerin C kapısından Emniyet Kuvvetlerine teslim olduğu,

ER MUHLİS TUNÇ: Şüpheli Muhlis Tunç'un Malatya 2. Ordu Komutanlığının Er olarak görev yaptığı, 15/07/2016 tarihinde saat 03:00 - 04:00 sıralarında koğuşta bulunduğu sırada herkesin silahlarını alıp, aşağıya inmesi emrinin iletilmesi üzerine şüpheli Muhlis Tunç'un da diğer askerlerle birlikte aşağıya inerek silahlıktan silah aldığı, Nizamiye bölgesine gittiği, nizamiye bölgesinde bulunan ve darbeye karşı tedbir almış olan Jandarma tarafından söz konusu eylemin yasa dışı olduğu Türkiye Cumhuriyetine karşı bir darbe teşebbüsü olduğu, bu nedenle direnç gösterilmemesi ve ateş edilmemesi ikazı anons edilerek bildirilmesine rağmen, burada Yüzbaşı Kemal Keskin'in "kışlaya polis olsun halk olsun hiç kimse girmeyecek girene sıkacaksınız" emrini verdiği ve çatışmanın devam ettiği süre içerisinde şüpheli Muhlis Tunç'un iki el ateş ettiği ve daha sonra da bu bölgeden ayrılarak yemekhanenin bulunduğu yere ve ardından da koğuşlar bölgesine gittiği, burada diğer askerlerle birlikte emniyet görevlilerine teslim olduğu,

ER ÖMER FARUK HEZER: Şüpheli Ömer Faruk Hezer'in 2. Ordu Komutanlığında Er olarak görev yaptığı, 16/07/2016 tarihinde sabah saatlerinde koğuşta bulunduğu sırada çatışmada ölen Fatih Kılıç'ın koğuşa gelerek "herkes silahını ve mühimmatlarını alıp aşağı insin" demesi üzerine şüphelinin de silahlıktan silahını alarak Ani Müdahale Mangasının yanına gittiği, burada bekledikleri, nizamiye bölgesinde bulunan ve darbeye karşı tedbir almış olan Jandarma tarafından söz konusu eylemin yasa dışı olduğu Türkiye Cumhuriyetine karşı bir darbe teşebbüsü olduğu, bu nedenle direnç gösterilmemesi ve ateş edilmemesi ikazı anons edilerek bildirilmesine rağmen, verilen kanunsuz emir üzerine bu bölgeden nizamiye dışına doğru ateş ettiği ve daha sonra bu bölgeden ayrılarak güvenlik kuvvetlerine teslim olduğu,

ER SERDAL ATLAS: Şüpheli Serdal Atlas'ın 2. Ordu Komutanlığında Er olarak görev yaptığı, 15/07/2016 tarihinde saat 22:00 sıralarında koğuşta bulunduğu sırada askerlerin silah alarak aşağıya inmeleri emri verilmesi üzerine şüphelinin de aralarında bulunduğu asker grubunun silahlıktan silahlarını alarak aşağıya indikleri ve burada diğer şüphelilerden Binbaşı İbrahim Dede'nin şüphelinin de aralarında bulunduğu erleri otopark mevkine götürdüğü, burada "duvardan kışlaya kim girmeye çalışırsa sıkacaksınız" emri vererek buradan ayrıldığı, şüpheli Serdal Atlas'ın bulunduğu yerde beklemeye başladığı, 16/07/2016 tarihinde saat 08:00 sıralarında da Binbaşı İbrahim Dede'nin nizamiye dışına doğru ateş ettiği, saat 10:00 sıralarında da ZPT (Zırhlı Personel Taşıyıcısı)'nin 2. Ordu karargahının duvarını yıkarak içeriye girmeye çalışması sırasında da yaşanan hareketlilik ile birlikte şüphelinin bir el ateş ettiği, duvarı yıkmaya çalışan ZPT içerisinden çıkan yarbay Ahmet Üçbudak'ın yaralanması sonucu yere düştüğü ve şüpheli Serdal Atlas'ında aralarında bulunduğu askerler tarafından buradan alınarak nizamiye bölgesinde bulunan Emniyet görevlilerine teslim ettikleri ve kendilerinin de teslim oldukları,

ER SONER KAYA: Şüpheli Soner Kaya'nın 2. Ordu Komutanlığında Er olarak görev yaptığı, 16/07/2016 tarihinde saat 02:30 sıralarında nöbete gittiği, 07:00'ye kadar burada beklediği sırada bir askerin "araç lazım" demesi üzerine,Transit marka aracı alarak nizamiyenin giriş yoluna götürdüğü ve buraya park ettiği, nizamiye bölgesinde bulunan ve darbeye karşı tedbir almış olan Jandarma tarafından söz konusu eylemin yasa dışı olduğu Türkiye Cumhuriyetine karşı bir darbe teşebbüsü olduğu, bu nedenle direnç gösterilmemesi ve ateş edilmemesi ikazı anons edilerek bildirilmesine rağmen, Yüzbaşı Kemal Keskin'in "buraya kimse girmeyecek, giren olursa vurun" talimatı üzerine şüpheli Soner Kaya'nın da aralarında bulunduğu askerlerin ateş ettiği, şüphelinin buradan ayrılarak A kapısına doğru gittiği ve burada da diğer askerlerle birlikte Emniyet görevlilerine teslim olduğu anlaşılmıştır.

ER SÜLEYMAN TAŞ: Şüpheli Süleyman Taş'ın 2. Ordu Komutanlığında Er olarak görev yaptığı, 16/07/2016 tarihinde saat03:00 - 04:00 sıralarında bir askerin "herkes silahlanıp aşağıya insin" talimatı üzerine şüpheli Süleyman Taş'ın da aralarında bulunduğu asker grubunun aşağıya indiği,bu sırada Binbaşı Hüseyin Çakıcı ve Yüzbaşı Kemal Keskin ile karşılaştıkları, bunların "herkes silahını alsın, kamuflajlarını giysin" emri üzerine silahlığa giderek, silahını aldığı ve Ani Müdahale Mangasının karşısına mevzilendikleri, nizamiye bölgesinde bulunan ve darbeye karşı tedbir almış olan Jandarma tarafından söz konusu eylemin yasa dışı olduğu Türkiye Cumhuriyetine karşı bir darbe teşebbüsü olduğu, bu nedenle direnç gösterilmemesi ve ateş edilmemesi ikazı anons edilerek bildirilmesine rağmen, Yüzbaşı Kemal Keskin'in nizamiye dışına doğru ateş etme emri üzerine de üç el ateş ettiği, bir müddet sonra da bulunduğu yerden ayrılarak güvenlik kuvvetlerine teslim olduğu,

ER ŞERİF ÇILDIR:Şüpheli Şerif Çıldır'ın 2. Ordu Komutanlığında Er olarak görev yaptığı, 16/07/2016 tarihinde saat 03:00 - 04:00sıralarında koğuşta bulunduğu sırada askerlerin silah alarak aşağıya inmeleri emri verilmesi üzerine şüphelinin de aralarında bulunduğu asker grubunun silahlıktan silahlarını alarak aşağıya indikleri ve burada diğer şüpheliler ile birlikte 2 Nolu Nizamiye önüne gittikleri, burada mevzilendikleri, nizamiye bölgesinde bulunan ve darbeye karşı tedbir almış olan Jandarma tarafından söz konusu eylemin yasa dışı olduğu Türkiye Cumhuriyetine karşı bir darbe teşebbüsü olduğu, bu nedenle direnç gösterilmemesi ve ateş edilmemesi ikazı anons edilerek bildirilmesine rağmen, Kemal Keskin'in"nizamiyeden içeriye kim girerse vurun" emri üzerine de şüphelinin nizamiye dışına doğru ateş ettiği,

ER TURAN AVCI: Şüpheli Turan Avcı'nın 2. Ordu Komutanlığında Er olarak görev yaptığı, 16/07/2016 tarihinde saat 02.00 sıralarında nöbet için uyandığı, saat 04.20'de nöbetinin bitmesine müteakip, nöbet yerinden ayrıldığı sırada çatışma sırasında ölen Binbaşı Fatih Kılınç ile karşılaştığı, Binbaşı Fatih Kılıç'ın"bu gün savaş günü silahınızı alın ve beni takip edin"diyerek şüphelinin de aralarında bulunduğu askerleri Ani Müdahale Mangasına götürdüğü, burada şüphelinin şarjör alarak 2 Nolu nizamiye yanına gittikleri ve burada mevzilendikleri, nizamiye bölgesinde bulunan ve darbeye karşı tedbir almış olan Jandarma tarafından söz konusu eylemin yasa dışı olduğu Türkiye Cumhuriyetine karşı bir darbe teşebbüsü olduğu, bu nedenle direnç gösterilmemesi ve ateş edilmemesi ikazı anons edilerek bildirilmesine rağmen, ölen Fatih Kılıç'ın nizamiye dışına doğru ateş ederek askerlere de "siz de kimi görürseniz ateş edin" talimatı üzerine şüphelinin de aralarında bulunduğu askerlerle birlikte iki el ateş ettiği ve akabinde geri çekilerek koğuşlar bölgesine gittikleri, silah bırakarak güvenlik kuvvetlerine teslim oldukları,

ER UMUT TURAN: Şüpheli Umut Turan'ın 2. Ordu Komutanlığında Er olarak görev yaptığı, şüphelinin 15/07/2016 tarihinde 21:30 sıralarında 2 nolu nizamiye yanında nöbette olduğu sırada Üsteğmen Hüseyin Çakıcı'nın buraya gelerek canlı bomba olabileceği konusunda uyarıda bulunup, kuledeki ve diğer nöbet yerlerindeki askerlerin sayısını artırdığı, Hüseyin Çakıcı'nın şüpheli Umut Turan'ı odasına göndererek iki adet hücum yeleği alıp getirmesini istediği, şüphelinin yelekleri getirdikten sonra birini Üsteğmen Hüseyin Çakıcı'ya diğerini Yüzbaşı Kemal Keskin'e verdiği, bir müddet sonra Nizamiye dışına Malatya Valisinin ve Jandarma kobra aracının geldiği,nizamiye bölgesinde bulunan ve darbeye karşı tedbir almış olan Jandarma tarafından söz konusu eylemin yasa dışı olduğu Türkiye Cumhuriyetine karşı bir darbe teşebbüsü olduğu, bu nedenle direnç gösterilmemesi ve ateş edilmemesi ikazı anons edilerek bildirilmesine rağmen, Kemal Keskin'in kobra aracının tekerleklerine ateş ettiği, daha sonra da bir kobra aracının daha gelmesi üzerine Kemal Keskin'in ateş emri verdiği ve şüpheli Umut Turan'ın da kobranın tekerleklerine ateş ettiği, sabah saatlerinde ise Kemal Keskin'in uçan Dron'a atış emri vermesi üzerine yine şüphelinin Dron'a ateş ettiği,

ONBAŞI YAKUP ASLAN: Şüpheli Yakup Aslan'ın 2. Ordu Komutanlığında Onbaşı olarak görev yaptığı, 16/07/2016 tarihinde saat 03:00 - 04:00 sıralarında koğuşta bulunduğu sırada Üsteğmen Hüseyin Çakıcı'nın koğuşa gelerek herkesin silahını alıp aşağıya inmesini söylemesi üzerine aşağıya indikleri, burada Yüzbaşı Kemal Keskin ve ölen Fatih Kılıç ile karşılaştıkları, Kemal Keskin ile Fatih Kılıç'ın şüphelinin de içerisinde bulunduğu bir grup askere Ani Müdahale Mangasından silah ve mühimmat alarak 2 Nolu Nizamiyeye gitmeleri emrini verdiği, şüphelinin de üzerine zimmetli 525216 seri numaralı silahını alarak 2 Nolu Nizamiyeye gittiği, burada Yüzbaşı Kemal Keskin'in de bulunduğu,bir müddet burada bekledikleri, nizamiye bölgesinde bulunan ve darbeye karşı tedbir almış olan Jandarma tarafından söz konusu eylemin yasa dışı olduğu Türkiye Cumhuriyetine karşı bir darbe teşebbüsü olduğu, bu nedenle direnç gösterilmemesi ve ateş edilmemesi ikazı anons edilerek bildirilmesine rağmen, 2 Nolu Nizamiye önüne Kobra aracının gelmesi üzerine Kemal Keskin'in atış emri ile şüphelinin üç el ateş ettiği, daha sonra D kapısına doğru gittiği, bir müddet burada bekledikten sonra Şehitlik Bölgesinden geçerek A kapısına gittikleri, burada da bir müddet bekledikleri ve daha sonra da koğuş bölgelerine kaçarak silahlarını revire bırakıp Emniyet güçlerine teslim oldukları.."

DARBENİN BAŞARISIZ OLDUĞUNU ANLAYINCA 'TÜYEN' ALBAY!.

Bu arada, 2. Ordu Harekat Başkanı Albay Erkan Varol'la ilgili olarak da iddianamede ilginç bilgiler yeraldı. Varol'un, 16 Temmuz sabah 09.00 sıraarında, darbenin başarısız olacağını anladıktan sonra, Karargah'tan ayrılıp, bahçe duvarından atlayarak dışarı kaçtığı ve taksi tutarak lojmanlarına gittiği, burada yakalandığı belirtildi.

Tutuklu yargılanan ve telefonunda 'ByLock' çıktığı bildirilen Albay Varol'la ilgili iddianamede özetle şu bilgiler yeraldı:

ALBAY ERKAN VAROL: Şüpheli Erkan Varol'un 2. Ordu Komutanlığı Harekat Başkanı olarak görev yaptığı, şüphelinin 15/07/2016 tarihinde 2. Ordu Karargahında bulunduğu ve saat 20:00 sıralarında Kara Havacılık Alay Komutanı Mustafa Özkan'ın şüpheli Bahadır Erdemli tarafından 2. Ordu Karargahına çağrıldığı sırada, Harekat Başkanı şüpheli Erkan Varol'un da Harekat Merkezinde Mustafa Serdar Sevgili ve Bahadır Erdemli ile birlikte olduğu, görüşmeler yaptıkları, şüphelinin aralıklarla geleceğini önceden bildiği sıkıyönetim emrinin gelip gelmediğini, Ordu Harekat Merkezi'nde sürekli sorguladığı ve karargah içerisinde silahla dolaştığı, akabinde saat 22:30 sıralarında Mustafa Serdar Sevgili, Zeki Karataş ve Bahadır Erdemli'nin, Avni Angun'un konutuna gitmeden önce harekat başkanı Albay Erkan Varol'a Nizamiyede bir rütbelinin görevlendirilmesini ve ayrıca Ani Müdahale Mangasına, nizamiyede hazır olması talimatı verdikleri, Erkan Varol'un bu emri yerine getirdiği ve daha sonrasında da 16/07/2016 tarihinde saat 00:15 - 00:20 sıralarında da 2. Ordu Karargahından 2. Kara Havacılık Alay Komutanlığına bir gün önce görevi devreden Mustafa Özkan'ın göreve devam edeceğinin bildirildiği, bu mesaj formunun Harekat Başkanı Kurmay şüpheli Albay Erkan Varol ve Kurmay Başkan Vekili Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili tarafından imzalandığı, yine 16/07/2016 tarihinde saat 00:30'da Mesaj Formu düzenleyerek Tulga Kışlasında hazır olarak bekletilen B-350 Uçağının isimleri müteakiben bildirilecek kişiler ile Ankara'ya hareket edeceğini bildirir mesaj gönderdiği, bu mesajın da Harekat Başkanı Kurmay şüpheli Albay Erkan Varol ve Kurmay Başkan Vekili Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili tarafından imzalandığı ve şüphelinin sabah saatlerine kadar karargah içerisinde kaldığı, 16/07/2016 tarihinde saat 09:00 saatlerinden sonra da karargah dışına çıkmak için karargah bahçesine çıktığı, demir korkuluklardan atlayarak caddeye vardığı ve buradan taksi tutarak Havaalanı Lojmanlarına gitmek için yola çıktığı ve lojmanlar bölgesinde Emniyet Müdürlüğü görevlileri tarafından yakalandığı anlaşılmıştır.

Şüpheli Erkan Varol'un darbeye teşebbüs eden diğer şüpheliler Mustafa Serdar Sevgili, Zeki Karataş ve Bahadır Erdemli başta olmak üzere diğer şüpheliler ile birlikte hareket ettiği,ilk saatlerden itibaren darbe teşebbüsünden haberinin olduğu ve hazırlıklar yaptığı, 2. Ordu Karargahı ve Harekat Merkezinde bulunduğu süre zarfında geleceğini önceden bildiği sıkıyönetim emrinin gelip gelmediğini ordu harekat Merkezinde sürekli sorguladığı, karargah içerisinde silahla dolaştığı,darbe teşebbüsüne ilişkin mesaj trafiğini düzenlediği, Mustafa Serdar Sevgili ile birlikte Kara Havacılık Eski Komutanının görevde kalması için mesaj formu düzenlediği, yine Tulga Kışlasında hazır olarak bekletilen uçağın Ankara'ya hareket etmesi için Mustafa Serdar Sevgili ile birlikte mesaj formu düzenlediği, şüphelinin darbe teşebbüsünün başarısız olacağını anlaması üzerine de kışla dışına çıkarak kaçtığı ve darbe teşebbüsünde aktif olarak rol aldığı, şüphelinin Bylock programını kullandığı..

ARŞİV FOTOĞRAF: Darbe girişimi sırasında 2. Ordu Karargahı'ndaki 'en keskin' darbecilerden biri olan ve yaralı olarak ele geçen Yüzbaşı Kemal Keskin, tedavisinden sonra hastane kıyafetleriyle getirildiği Adliye'ce tutuklanmıştı. Fotoğraf, Keskin'in cezaevine götürülmek üzere Adliye çıkışında çekilmişti..

Burhan KARADUMAN, Ferdi DURDU- Yeni Malatya Gazetesi, malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız