SON DAKİKA
SON DEPREMLER

AVM'ciye 'Yüksek'ten Şok Karar!

0
Güncellendi - 2015-12-28 03:15:29
AVM'ciye 'Yüksek'ten Şok Karar!
A- A+ PAYLAŞ

Danıştay İdari Davalar Daireleri Kurulu, Sümerbank arazisi üzerine AVM, otel, konut ve özel hastane yapımına izin veren Malatya Belediye Meclisi’nin 4 Şubat 2009 tarihli meclis kararıyla yaptığı imar planı değişikliğinin iptali istemiyle açılan davada, Malatya İdari Mahkemesi’nin iptal kararını ‘Oy birliği’ ile onayladı Bu kararın, Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin bir süre önce AVM için verdiği ruhsatı geçersiz kıldığı belirtiliyor.

Danıştay 6. Dairesi’nin bozma kararı yerinde bulunmadı

Malatya İdare Mahkemesi, Malatya Belediye Meclisi’nin eski üyelerinden MHP’li Coşkun Parlak’ın Avukatı Niyazi Ergin Gökçe aracılığı ile açtığı davada, Sümerbank arazisine AVM, otel, konut ve hastane yapılmasına olanak sağlayan 4 Şubat 2009 tarihli Belediye Meclisi’nin imar plan değişikliği kararını iptal etmişti. Ancak Malatya Belediyesi’nin itirazı üzerine Danıştay 6. Dairesi, yerel mahkemenin bu kararını bozmuş, tekrar görülen davada, Malatya İdare Mahkemesi bir kez daha imar planının iptali yönündeki kararında ısrar etmişti.

Bu karar üzerine, Malatya Büyükşehir Belediyesi, konuyu Danıştay İdari Davalar Kurulu’na taşıyarak, yeniden temyiz talebinde bulundu.

Dosyayı görüşen Danıştay İdari Davalar Daireleri Kurulu, Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin temyiz argümanları ve Danıştay 6. Dairesi’nin bozma gerekçelerini yerinde bulmayarak Malatya İdare Mahkemesi’nin ikararını ‘usulen ve hukuken doğru” olduğu yönünde oy birliği ile onayladı.

Danıştay İdari Davalar Daireleri Kurulu’nun sözkonusu kararında, Malatya Belediyesi’nin temyiz başvurusu üzerine, Malatya İdare Mahkemesi’nin kararını bozan Danıştay 6. Dairesi’nin bozma gerekçelerine katılmadığını belirterek, “Malatya İdare Mahkemesi’nin verdiği kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu, kararın temyizini isteyen Malatya Belediyesi’nin temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davalı idarenin temyiz isteminin reddine, Malatya İdare Mahkemesi’nin 22.06.2012 tarihli kararının ONANMASINA oy birliği ile karar verildi” denildi.

Konu ile ilgili hukuk çevreleri ise söz konusu bu kararın, Sümerbank arazisi üzerine inşa edilen AVM ve otelin mühürlenerek faaliyetlerinin durdurulması ve bundan sonra sözkonusu arazi üzerinde yapılaşmaya izin verilmemesi anlamına geldiği yönünde görüş belirtiyor.

Malatya İdare Mahkemesi AVM ve otel inşa edilen Sümerbank arazisine yönelik imar planını neden bozmuştu?

Malatya İdare Mahkemesi, Malatya Belediye Meclisi’nin eski üyelerinden Coşkun Parlak’ın şikayeti üzerine açılan davada 01.07.2010 tarihinde verdiği kararda; “Tek bir parsel bazında ve kentin makroformunu değiştirebilecek, buna bağlı olarak da yürürlükteki Nazım İmar Planı’nın ana kararlarını, bütünlüğünü, teknik ve sosyal donatı dengesini bozacak nitelikte Nazım ve Uygulama İmar Planlarında değişiklik yapıldığı, revizyon imar planı ile kullanım kararları ve Alana gelecek fonksiyonların dağılımının, bölge içinde bir bütün olarak ele alınmak suretiyle olumsuzlukların asgariye indirilmesi mümkün iken, konunun tek parsel bazında ele alınarak hiçbir araştırmaya dayanmayan tek bir parsele yığılan AVM, özel sağlık tesisi, otel ve lüks konut fonksiyonları ile bölgede yoğunluğun arttırıldığı, buna bağlı olarak öncelikle otopark yetersizliği, trafik sıkışıklığı, yoğun karbon emisyonu ve çevre gürültüsü gibi sorunlar açık alan, yeni sosyal donatı ve alt yapı ihtiyacının ortaya çıkacağı açık olduğu halde bu sorunlara ilişkin çözümler düşünülmeden konunun tek bir parsel boyutunda ele alındığı göz önünde bulundurulduğunda dava konusu plan değişikliğinin şehircilik ilkeleri ve planlama esasları ile kamu yararına uygun olmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir” denilmişti.

Danıştay İdari Davalar Daireleri Kurulu’nun kararı ne anlama geliyor?

Danıştay İdari Davalar Daireleri Kurulu’nun, Malatya İdare Mahkemesi’nin sözkonusu arazi üzerindeki imar planı değişikliğini iptal eden kararında ısrar etmesine yönelik kararını onaylaması ile H. Cemal Akın’ın Malatya Belediye Başkanlığı döneminde Malatya Belediye Meclisi’nin yaptığı imar planı değişikliği sayesinde Sümerbank arazisi üzerinde inşa edilen tüm yapıların, imar planında ‘Sanayi Alanı’ olarak tescil edilmiş arsa üzerinde ve ‘Fabrika Yapı Ruhsatı’ ile yapıldığı bir kez daha tescil edildi.

İmar Mevzuatı konusunda uzman olan hukukçular, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun oy birliği ile aldığı bu kararın, Sümerbank arazisine yönelik 4 Şubat 2009 tarihinde Malatya Belediye Meclisi’nce yapılan imar planı değişikliğini tümüyle ortadan kaldırdığını vurgulayarak, bu karar ile yapıların inşa edilmesine dayanak oluşturan imar planı iptal edildiği için, arazi üzerindeki tüm yapıların mahkeme kararı doğrultusunda faaliyetlerinin durdurulmak zorunda olunduğunu kaydetti.

Daha önce de Cemal Akın döneminin MHP'li belediye meclisi üyesi Recep Ülkü ve Taner Özhan’ın ‘AVM’nin İmar mevzuatına aykırı biçimde inşa edildiği’ iddiasıyla açtığı davada Malatya İdare Mahkemesi benzer bir karar vermiş, Malatya Belediyesi’nin mevcut yönetimi, mahkeme kararı gereğince ‘AVM’nin faaliyetlerini durdurmak zorunluluğunu göstermelik biçimde uygulamıştı.

Ahmet Çakır yönetimi, mahkemenin ‘AVM’nin faaliyetinin durdurulmasını’ öngören kararı sonrasında, kapatma mührünü AVM’nin zaten kapalı olan bir kapısının önündeki büyük bir saksıya gizleyerek ‘uygulamış’, AVM rutin faaliyetine devam etmişti.

Davayı eski belediye meclisi üyesi Coşkun Parlak açtı

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun oybirliği ile onayladığı ve imar planında ‘Sanayi Alanı’ olarak tescilli olan Sümerbank arazisini ‘Ticaret, özel sağlık, alanı ve konut + ticaret alanı’na dönüştüren Malatya Belediye Meclisi’nin 4 Şubat 2009 tarihli ‘tek parsel üzerinde’ imar planı değişikliğini iptal eden Malatya İdare Mahkemesi’nde görülen dava, Malatya Belediyesi eski meclis üyesi Coşkun Parlak’ın Avukatı Niyazi Ergin Gökçe aracalığı ile şikayeti üzerine açıldı.

Coşkun Parlak, Sümerbank arazisi ve bu arazi üzerinde yapılacak yapıların imar hukukuna aykırı olduğunu, yapılan imar planı tadilatının kanunlar çiğnenerek yapıldığını göstermek amacıyla, şikayeti öncesinde, Malatya Belediyesi’ne başvurarak Uçbağlar Mahallesi’nde kendisine ait 60 dönümlük bir arazisi bulunduğunu, bu arazi üzerinde yapacağı işlemler için MGG Grubu’na Sümerbank arazisi için verilen ‘E=2.00, Hmax= serbest yapı nizamlı’ imar hakkının, hatta bu hakkın 4’de birinin kendisine de verilmesini talep etti. Ancak Malatya Belediyesi Coşkun Parlak’ın bu talebini reddetti.

“Yasalara aykırı imar planı değişikliği yapılarak suç işlenmiştir”

Coşkun Parlak, talebinin reddedilmesi üzerine 13.04.2009 tarihinde Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir dilekçe sunarak, Sümerbank arazisi için yapılan imar planı tadilatının yasalar çiğnenerek yapıldığını, 0.50 olan inşaat yoğunluğunun E=2’ye, yani 4 kat yoğunluğa çıkarıldığını, bu durumun imar kanunu ve ilgili diğer hukuksal mevzuata tümüyle aykırı olmakla kalmayıp, arsa mülkiyeti sahiplerine büyük miktarda haksız kazanç sağladığını, Malatya Belediye Meclisi’ne dilekçe vererek işlemin iptalini istediğini, ancak Malatya Belediyesi’nin 17.03.2009 tarihinde, meclis toplanmadan bu talebini keyfi biçimde reddettiğini belirterek, yapılan imar planı tadilatının suç olduğunu öne sürüp, ‘suçlular’ın cezalandırılmasını isteyen bir suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusu ile eş zamanlı olarak İçişleri Bakanlığı’na da başvuran Parlak’ın bu girişimler üzerine,  İçişleri Bakanlığı Mülkiye müfettişleri Malatya’ya gelerek 27.07.2010 tarihinde Parlak’ın şikayetlerini bir kez de şifahi olarak dinledi. Parlak, Mülkiye müfettişlerine verdiği ifadesinde şikayetinin ve suç duyurusunun gerekçelerini şöyle açıkladı: “Sümerbank Fabrikası ve arazisini satın alan grup Malatya Belediyesi ile anlaşarak, burayı AVM, otel ve konut alanına çevirmeyi zaten önceden planlamışlardı. Özelleştirme mevzuatına aykırı biçimde, 5 yıl geçmeden fabrika inşaat ruhsatı alarak, fabrika yerine AVM binasını yapmaya başladılar. Daha sonra, yerel seçimlere (2009 seçimleri) 1 ay kala, yangından mal kaçırır gibi bu arsanın imar yoğunluğunu 4 kat arttırdıkları gibi sanayi alanından da çıkararak ‘AVM, konut, otel ve sağlık alanı’ olarak imar planını değiştirdiler. Böylece arsanın değeri en az 10 kat artmıştır. Üstelik yüksekliği de serbest bıraktılar. Yani bu insanlar devletin malını içindeki makineler ile satın alarak sadece makinelerinin satışından çok daha fazla kazanmışlar, koskoca arazi kendilerine kalmıştır. Malatya Belediyesi de, hiç kimseye tanınmayan imar haklarını bu araziye tanıyarak, bu kişilere büyük çıkar sağlamıştır”.

Coşkun Parlak’ın suç duyurusu üzerine Malatya İdare Mahkemesi’nde açılan dava, 01.07.2010 tarihinde sonuçlanmış ve mahkemece verilen kararda, Malatya Belediye Meclisi’nin 4 Şubat 2009 tarihinde aldığı bir kararla yaptığı imar planı değişikliği, “şehircilik ilkeleri ve planlama esasları ile kamu yararına uygun olmadığı” gerekçesiyle iptal edilmişti.

Sümerbank arazisinde dünden bugüne neler yaşandı?

Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 25.12.2003 / 86 sayılı kararıyla Özelleştirme programında bulunan Sümerbank Holding A.Ş.’ne bağlı Malatya Pamuklu Sanayii İşletmesi’nin  (Sümerbank Malatya Fabrikası) kullanımında bulunan Malatya İli Merkez Şifa Mahallesi, 580 ada 494 sayılı taşınmazın 1/5000 ölçek planlı Nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planlarının sanayi alanı olarak değiştirilmesine karar verildi.

Adı geçen işletmenin özelleştirme ihaleleri neticesinde en yüksek teklifi veren (5.5 milyon ABD doları) MGG – Malatya Girişim Grubu’na satıldığı, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 08.01.2004 günlü – 2004/6 sayılı kararı uyarınca adı geçen şirket ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığı arasında 19.02.004 tarihinde Varlık Satış Sözleşmesi imzalandı.

Bunun üzerine 27.04.2004 günlü – 1010 yevmiye numarası ile düzenlenen tapu senedine göre dava konusu 129.000 m2 yüzölçümlü 580 ada, 494 sayılı parselin MGG – Malatya Girişim Grubu adına tescil edildi.

Bu şirketin müracaatı üzerine Malatya Belediyesi tarafından yürürlükteki imar planına göre, 02.05.2008 günlü – 441/20 sayılı fabrika binası yapı ruhsatı düzenlendi.

Bu ruhsat uyarınca yapılan inşaatın devamı esnasında ruhsatın konusu ‘fabrika olarak gözükse’ de yapılan inşaatın aslında alışveriş merkezi olduğunu iddia eden bir grup belediye meclis üyesi tarafından Malatya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2008 / 503 D. İş numaralı dosyasında tespit yaptırıldı.

Bunun üzerine ruhsat sahibi MGG tarafından da Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008 / 352 D. İş numaralı dosyasında aksi yönde tespit yaptırdı.

MGG’nin dava konusu parsel ile ilgili olarak imar planı değişikliği talebinde bulunması üzerine Malatya Belediye Meclisi’nin dava konusu 04.02.2009 günlü – 32 sayılı kararı ile parsel maliklerine ait alanine % 40’nın belediyeye hibe edilmesi, bu hibenin park alanı ve yol olarak kullanılması koşulu ile sözkonusu parselin E=2.00, Hmax= serbest yapı nizamlı olarak ‘Ticaret, özel sağlık, alanı ve konut + ticaret alanı’ olarak düzenlenmesine, bu doğrultuda 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarının değerlendirilmesine karar verildi.

Daha sonra, sözkonusu parsel için verilen 02.05.2008 günlü – 441/20 numaralı ‘Fabrika binası yapı ruhsatının 24.03.2009 günlü – 459-01 AVM Yapı Ruhsatı ile tadil edildi.

Ayrıca, aynı şirkete 24.03.2009 günlü – 459-04, 459-05, 459-06, 459-07 sayılı konut ile 24.03.2009 günlü 459-08 sayılı hastane yapı ruhsatı verildi.

07.01.2009 tarihinde yapılan ve dava konusu parseli de kapsayan revizyon imar planında sözkonusu parsel ile ilgili hiçbir değişiklik yapılmayarak “Sanayi kullanım kararının devam ettirilmesine rağmen aradan bir ay bile geçmeden sadece sözkonusu parsel bazında ve kentin makroformunu değiştirebilecek, buna bağlı olarak da yürürlükteki Nazım İmar Planı’nın ana kararlarını, bütünlüğünü ve teknik ve sosyal donatı dengesini bozacak nitelikte Nazım ve Uygulama İmar Planlarında değişiklik yapıldı.

Konunun Malatya Belediyesi Meclisi’nin eski üyelerinden Coşkun Parlak tarafından yargıya taşınmasından sonra Malatya İdare Mahkemesi 2010 yılında verdiği kararla 2009 yerel seçimlerine 1 ay kala yapılan imar planı değişikliğini hukuka ve şehircilik ilkelerine aykırı bularak iptal etti. Malatya İdare Mahkemesi sözkonusu kararında “Başta büyük AVM’ler olmak üzere cazibe merkezi oluşturabilecek fonksiyonların kentlerin gelişme yönlerini belirleyerek makroformlarını değiştirdiği düşünüldüğünde, bu tarz değişikliklerin ‘tek bir kullanım türü ve tek bir parsel yerine’ sözkonusu değişiklikle alana gelecek fonksiyonların dağılımının bölge içinde bir bütün olarak ele alınmak suretiyle ve gerekli araştırmalar ile analizler yapılarak revizyon imar planları ile yapılması gerektiği halde olayda konunun tek parsel boyutunda ela alınarak hiçbir araştırmaya dayanmayan fonksiyon verildiği;

Dava konusu plan değişikliği ile; tek bir parsele yığılan AVM, özel sağlık tesisi, otel ve lüks konut fonksiyonları ile bölgede yoğunluğun arttırıldığı, buna bağlı olarak öncelikle otopark yetersizliği, trafik sıkışıklığı, yoğun karbon emisyonu ve çevre gürültüsü gibi sorunlar açık alan, yeni sosyal donatı ve alt yapı ihtiyacının ortaya çıkacağı açık olduğu halde bu sorunlara ilişkin çözümler düşünülmeden konunun tek bir parsel boyutunda ele alındığı göz önünde bulundurulduğunda dava konusu plan değişikliğinin şehircilik ilkeleri ve planlama esasları ile kamu yararına uygun olmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir” dedi.

Malatya Belediyesi, Ahmet Çakır’ın 1. döneminde Malatya İdare Mahkemesi’nin bu kararını temyiz etti. Danıştay 6. Dairesi 28.09.2011 tarihli kararında Malatya İdare Mahkemesi’nin bu kararını bozdu.

Nihai aşamada ise, Danıştay İdari Dava Dairleri Genel Kurulu oy birliği ile aldığı kararla, Danıştay 6. Dairesi’nin bozma gerekçelerine katılmadığını belirterek, Malatya İdare Mahkemesi’nin usule ve hukuka uygun olduğuna vurgu yaptı ve Malatya İdare Mahkemesi’nin Sümerbank arazisine yönelik imar planı değişikliğini iptal eden kararının onanmasına karar verdi.

FOTO: AVM'nin de bulunduğu MGG'ye ait alanın tepeden görünüşü (google earth)

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız